Herkese merhaba,
Ben 25 yaşında, yüksek lisans mezunu çalışan bir bayanım. Bugüne kadar hayatımda ki odak noktalarım okulum ve kariyerimdi. Bu odak noktası çerçevesinde 4 tane hedefim vardı :
- İstediğim, iş olanakları yüksek olan bir bölüme girmek;
- Okuduğum bölümle alakalı, düzgün maaşlı bir işe girmek;
- Normal (mobbing uygulanmayan) bir iş ortamında çalışmak;
- Bir kaç sene para biriktirip, ilgimi çeken başka bir bölümde okuyup o sektörde çalışmak (şu an ki çalıştığım sektörle alakası yok
).
Yukarıda ki hedeflerin ilk üçüne ulaştım (Allah'a ne nadar şükretsem azdır
).
Anladığınız gibi, evlenip çocuk sahibi yapmak hedeflerim arasında yoktu (en azında, önceliğim değildi).
Fakat şu son zamanlar, çok boş vaktim oldu. Insanın boş vakti çok olunca, herşeyi sorgulamaya başlıyor : kendi hayatını, yakın çevresinde ki hayatları, doğayı, dünyayı...
Aynı zamanda, bir kaç hafta boyunca konuştuğum (ve gördüğüm) bir çocuk vardı. Önce o konuşmaya başladı (hergün aynı otobüse biniyoruz). İlk görüşte ona karşı birşey hissetmemiştim ama sonradan ondan hoşlanmaya başladım. Bu olay 1 ay falan sürdü ve oğlan daha ileri gitmek istemediğini söyledi. Bunu anlayışla karşıladım ve oğlanın üstüne gitmedim. Üzüldüm mü? Evet. Ve halen kalbim ara ara sızlıyor, çünkü hayatımda ilk defa başıma böyle bir olay geliyor. Daha önce, hiç flörtüm/sevgilim olmamıştı (yukarıda belirtiğim hedeflerime ulaşmak için, bunu kendime yasaklamıştı (aile'nin de izin vermeme söz konusu tabii)).
Ben kendimi, etrafımı sorgularken, daha çok üzülmeye başladım. Eski arkadaşlarımın çoğu evleniyor ve ben halen tek başımayım ve hiç bir ciddi ilişki yaşamadım. Bu son zamanlar artık beni gerçekten sevecek, dürüst biri ile karşılaşmak istemeye başladım. Evlenip, çocuk sahibi olmak istiyorum bende. Ama sanki hiç bir zaman böyle birşey olmayacakmış gibi geliyor. O kadar sene kendimi ilişkiye kapatmam büyük bir hatamıydı? Ama ben hem okulu hem sevgiliyi aynı anda yürütemezdim ve ikisinden birini kaybederdim.
Bir kaç hafta önce, çocukluk arkadaşım (son seneler çok nadir görüşüyoruz) nişanlanacağını söyledi. Onun adına çok mutlu oldum çünkü uzun zamandı kendi ailesinin ve erkek tarafının onaylaranı bekliyordu. Ve erkek, bütün bu süreç boyunca onu bekledi, arkadaşımı gerçekten seviyormuş (inşallah hep mutlu olurlar). Arkadaşım bana seçtiği gelinlin/saç/dekorasyon modellerini gösterdi. Açıkcası, benimde canım istedi. Eğer sevdiğin kişi ile yuva kurmaya hazırlanıyorsan, çok tatlı bir telaş olsa gerek. Sanki ben hiç böyle birşey yaşayamicakmışım gibi geliyor... Üzülüyorum.
Kimi insan, 25 yaşından önce sevgili yapamayan, 25'inden sonra yapması çok zor diyorlar.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz ?
Ve sizelere iki sorum olacak :
1. Beni okuyanlar arasında, 25 yaşına kadar hiç flört/sevgili yapmamış olan var mı? Bu durum karşısında kendinizi nasıl hissediyorsunuz ? Peki 25 yaşından sonra ciddi, "huzurlu" bir ilişkiniz oldu mu? Nasıl tanıştınız ?
2. 25 yaşından önce evlenenler / çocuk sahibi olanlar : bu dünya'ya ikinci kez gelseniz yeniden aynı kararları alırmısınız yoksa daha ileri bir yaşta mı evlilik/çocuk düşünürsünüz?
Son bir cümle : bir erkeğe ve genel anlamda bir insana bağlanmaktan çok korkuyorum. Bu yüzden, insanlarla kendim arasına hep mesafe koyarım. Ben her duyguyu çok yoğun yaşayan birisiyim : seversem çok severim, üzülürsem her günüm zehir olur. Ve özgüven problemi'de var.