Arkadaslar, farkinda misiniz bilmiyorum ama 16 Nisan referandumdaki anayasa degisikliklerinin tamami artik yururlukte, yani rejim degisti. Artik kanuni olarak da resmen bir kisinin iki dudagi arasinda bu ulke. Fiiliyat resmiyete dokuldu. Meclisin haklari kisitlandi. Butun kurumlarda atamalar Yargiclar ve Savcilar Kurumu dahil Cumhurbaskanina baglandi. Bakanlari atama ve gorevden alma cumhurbaskanina baglandi. Hukumeti cumhurbaskani kuracak ve Meclisten guvenoyu istemeyecek. Meclis, bakanlar icin hata yaptiklarinda, memleketi bile satsalar soru onergesi veremeyecek. Hazinenin butun paralarini uc bes kisi paylassa bile kimse sesini cikartamayacak. Sadece hakaret etmek degil, elestirmek de yasaklaniyor. Elestirmeye de ceza geldi. Yani devletin sahibi artik bir kisi sayilir. Isterse altinizdan evinizi barkinizi ve butun malvarliginizi alabilir, sizi de hucrelere attirabilir, ne denetim mekanizmasi, ne de sikayet edebileceginiz ona bagli olmayan bir merci kaldi.
Begenmedigimiz Esad Suriyesinin Baas rejimine benzer bir rejim. Bakalim Demokratik Hukuk Devleti Turkiye Cumhuriyetinden sonra bu rejimi ne kadar begeneceksiniz.