- 16 Eylül 2014
- 6.065
- 29.837
- 29
Herkes isyanda ama oylar akpye böyle isyanlarada inanmayın artık cvplarınızı yanıtlamıyorum bile anlat anlat anlaşamıyoruz. Bu kadar oy alırken oturup düşünün bakalım neden hala erdoğan diyoruz.Adam az bi oy almıyor Türkiye nin yarısından fazla bi kesimi bu adama oy atarken siz hala bilmem su isyanda, bilmem sunu sattı diye dolaşıyorsunuz. Bu ülke iki partininde yönetme seklini gördü. Ekmegin kesilerek satıldıgı,tüp- şeker sırası beklenildigi bir ülke olmak istemiyoruz artık. Özgürlük diyorsunuz. Başörtü kaldırılsın deniydiginde ilk chpliler ayaklandı aaa nasıl olur biz laik bi ülkeyiz dendi. Kime verirseniz verin oyunuzu ama gördügünüz gibi o gün ellerini ovuşturarak erdoğanın düşmesini beklediler ama olmadı çok şükür :)birde yaptıydımdıda yapıcaktıydımdıda agzında 2 lafı toprlayamayan bi siyasetci degil erdoğan, proje hazır diyor bu yapılacak deniyor yapılıyor. Biz mi yolunuyoruz tavuk gibi güleyim ya herşey ortada yaptıkları herşey ortada. Bilmem kaç ünv ,hastane,yollar yaptı adam ya. Şimdi diceksin senin benım paramla yaptırdı vergiyle yaptırdı. Parayı yönetmekte zeka işidir tabikide senin benim paramla yaptırıcak her siyasetçi kendi cebindemi yaptırmış bu zamana kadar ne yapmış ?? Kılıçdaroğlununda sgk başkanlıgı yapıp milleti pis kanlı çarşaflarda yatırdıgı, rehine kagıdıyla iş yaptıgı,insanların ilaç bulamayıpta nasıl isyanlarda oldugu günleride unutmuyor millet !!! Sgkyı yönetemedi Türkiyeyi yonetmek istiyor baktıki oy toplayamadı dur bi ince denesin dedi o da olmadı. Ama 30u geçtik ya 50yede ulaşırız dendi :) hala umutlar tükenmedi devam helal olsun :) ama umutlar azda olsa kırılmıştır biraz ee 16 senenin üstüne hala seçilememek neyse :/
O isin asli oyle degil, once su ulke manzaralarina bak, sonra asagidaki yaziyi oku bak Stalin o isin aslini nasil anlatir:
Rize secim sonucu AKP oy orani % 79.9
Malatya secim sonucu AKP oy orani % 69
Giresun secim sonucu AKP orani % 64.4
Kocaeli secim sonucu AKP % 58.8
Manisa secim sonucu AKP % 48
Yalova'da koylunun kesilen zeytinliklerinin ardindan Yalova secimlerinde AKP oy orani % 50.
Kayseri'de satilan seker fabrikasi ve binlerce issiz kalan insan ve ailelerinin ardindan Kayseri secim sonucu AKP % 70.
VESAIRE.. VESAIRE...
1917’de, Sovyet Devrimi’ni yapan Lenin’in ölümünden sonra iktidarı ele geçiren Sovyetler Birliği diktatörü Stalin, en katı uygulamaları planladığı çalışma odasına, yakın çalışma arkadaşlarını toplamış sohbet ederken, bir ara ayağa kalkıp ellerini havaya kaldırarak herkesi susturur ve söze başlar:
"Saçını ihtilalde, halk içinde, devlet yönetiminde, bürokraside ağartmış dostlarım... Söyleyin bakalım, halkın yönetime baş eğmesi, kayıtsız şartsız itaat etmesi için yöneticiler ne yapmalı? Böyle güçlü bir idare tesis etmek için nasıl davranmak gerekir?"
Her kafadan bir ses çıkar. Kimisi adaletten, haktan, hukuktan söz eder.
Kimisi demokrasiden, insan haklarından bahseder. Kimisi sertlikten yana tavır alır.
Kimisi sürgünden, sehpadan, hapisten dem vurur.
* * *
Kitlesel baskı ve korku yaratmanın deha çapındaki diktatörü Stalin, adamlarının açıklamalarının hiçbirini beğenmez. Masadaki votka şişesi yarı yarıya boşalmıştır... Bir kadeh daha içki yuvarlayıp soğuk ve ürpertici bir sesle şöyle der:
"Yönetimi ele geçiren hükümdarın ya da o güçteki bir liderin Tanrı’dan pek farkı yoktur. Halk onu öyle görür. Önce bunu bilin... Sonra, insanların karşınızda baş eğip durması için ne yapmanız gerektiğini bırakın da ben, şu beyinsiz kafalarınıza çivi gibi çakayım!"
Hakaret ağır olmasına rağmen herkes memnun memnun sırıtır. Stalin’den hakaret işitmek bile onlar için önemli bir iltifat gibidir.
Stalin, hizmetkárlardan birini çağırıp emreder:
"Çabuk bana bir tavuk getirin!"
* * *
Aceleyle bir tavuk kapıp getirir uşaklar...
Stalin, adamlarının gözleri önünde tavuğun tüylerini canlı canlı yolmaya başlar.
Diktatör, bütün tüyleri yolunup cascavlak kalan tavuğu odanın ortasına salıverir:
"Şimdi izleyin bakalım nereye gidecek bu şaşkın tavuk?"
Zavallı tavuk içine düştüğü azaptan kaçıp kurtulayım diye aralık kapıdan dışarı kaçar, soğuktan tir tir titrer, dönüp masaların altına girer, köşeli masa ayakları canını yakar, duvar diplerine koşar, tüysüz kanatları yara bere içinde kalır, şömineye yaklaşır, tüysüz derisi kavrulur...
Sonunda çaresiz, tüylerini yolan Stalin’in bacakları arasına sığınıp saklanır.
O zaman Stalin, cebinden bir avuç yem çıkarıp yolunmuş tavuğun önüne tane tane atar. Yemlenen tavuk bundan sonra, Stalin nereye yönelse peşinden koşar!
Ağızları bir karış açık kalan dostlarına bakan Stalin, alaycı bir gülüşle şöyle der:
"Gördünüz mü? Halk dediğiniz topluluk bir tavuk gibidir. Tüylerini yolup aldıktan sonra onu serbest bırak. O zaman yönetmek o kadar kolay olur ki..."