Herkese merhaba sizinle yaşadığım kötü bir tecrübeyi paylaşmak için aranıza katıldım. İzmir de yaşıyorum. Eylül ayında bebeğimizin olacagını öğrendik tabi sevinçten havalara uçtuk. Sonrasında özel bir hastanede ismi çok duyulan bir doktora gitmeye karar verdik. 2li tarama testimiz riskli çıktığında kabus bizim için başlamıştı. Doktorumuz bizi yaşımız 28 olduğu için amniyosentez önermeyip yurtdısına gönderilen Serenitiy nipt testine yönlendirdi. Sonuçların %98 oranında güvenilir olduğundan bahsetti bizde İzmir genetikte testi yaptırdık. Yılbaşı vs derken test sonucunun gelmesi 3 haftayı buldu. Sonuc geldiğinde her şey temiz çıktı. Doktor gelmeme gerek olmadıgını 17. Haftamda gelebileceğimi söyledi. 17. Haftada gittiğimde bizi bir süpriz daha bekliyordu malesef.Bebeğin bağırsaklarının bir kese içerisinde vücudun dısında kaldığını bu konunun kendisini aştığını söyleyerek bizi Barış Büke adlı riskli gebelik uzmanına yönlendirdi. Gittiğimizde bu durumun bebek doğunca cerrahi operasyon ile düzeltilebildiğini çocukta bir hasar kalmadığını ama buna neyin sebep olduğunu görmemiz için amniyosentez ve microarray testi yapılması gerektiğini söyledi. Bizde hemen yaptırdık. Bu süreçte durum riskli gebeliğe döndüğü için biz arastırma hastanesinde takibini yapılmasını istediğimizden Ege üniversitesine geçiş yaptık. Amniyosentez sonucumuz 2 hafta sonra cıktı. Doktor aradığında anne ile bebeğin kanı karıştığı için microarray testi çalışmadı fakat zaten sizin nipty testiniz temiz çıktığı için biz ön çalışma yapmadık bence tekrar sıvı alınmasına gerek yok detaylı ultrasonla bakalım dedi. Bu arada tabiki bu söylediğim test ücretleri çok yüksek ücretler. Ben şok oldum nasıl olabilir ben şimdi nasıl güvenicem ya bebeğimde bir sıkıntı varsa diye ege üniversitesi profesörü Sermet hocama gittim. İyiki gitmişim. Plasentamın görüntüsü kistik yapıdaydı her şeye şüpheci yaklaştı ve kesinlikle tekrar amniyosentez yapılması gerektiğini söyledi. Ege üniversitesinde ücretsiz bir şekilde tekrar sıvı alındı. Ege genetik 3 gün içerisinde ön sonuç çıkardı ve çıkan sonuç Mozaik yapıda Triploidi. Bebeğimin 69 kromozomu vardı. Yaşamsal olmayan bozukluk olarak geçen bu durumda normal sartlarda bebegimin bu haftalara gelememesi tutunaması gerekiyormuş. Ya doğumda ya doğduktan birkaç gün sonra ölüm ile sonuçlanacağını yaşamasının imkanı olmadığını söylediler. Benim dünyam başıma yıkıldı zaten hamileliğimin 3. Ayından itibaren her doktor kontrolunden sonra ağlamaktan ölmüş bir biçimde geçiyordu günlerim. Benim savaşçım her şeye rağmen tutunmuştu. Tüm bunları duyduktan sonra eşimle gebeliği sonlandırma kararı almak zorunda kaldık. Hayatımda daha kötü bir gün asla yaşamadım 23 haftalık olduğu için suni sancı ile normal doğum olarak düşük yapmak zorundaydım. Bebeğim canlı olduğu için ilk önce bir iğne ile onun kalbini durdurdular en kötü kısmı buydu. Çok hareketliydi sürekli hareketlerini hissettiğim için bir anda iğne yapıldıktan sonra hareketleri kesildi ben onun gittiğini anladım. Zaten işlem yapılırken sürekli ağladığım için çok zorlandılar. Sonrasında ilk önce vajinadan 4 saat sonrada ağızdan suni sancı verilmeye başladı. Devlet hastanesinde yaptıkları için bağırma seslerimi duymamak için kapıları kapattılar. 8 saatin sonunda doğum gerçekleşti. Bunları burada anlatmamın sebebi özel doktorlar ücretlerini aldıktan sonra sonucun peşine düşmüyorlar mutlaka problemli bir gebelikse araştırma hastanesine gidilmesi gerekiyor. Ben o kadar çok çare aradım ki bir şeylere yaşatmak istedim iyi olduğuna emin olmak istedim peşine düştüm ama yaşatamadım. Üzerinden 3 ay geçmesine rağmen hala ilk günkü gibi sürekli ağlıyorum bu acı zamanla azalır mı onuda bilmiyorum. Sonrasında öğrendiğim kadarıyla genetikten triploidi başımıza gelen vaka dünya üzerinde 100 örneği varmış. Gerçekten bir ara isyan ettim neden benim başıma geldi diye. Burada anlatmak istedim bir nebze bile olsa rahatlamak adına. Eğer böyle bir süreç yaşayan varsa yazabilir yardımcı olmak isterim.