En azından bunun bilincindesiniz. Bence hazır çocuklarınız çok küçük, geç olmadan bir psikolog seansina başlayabilrisiniz. Çünkü ebeveynlik öyle bir şey ki, yaptığınız/hissettirdiğiniz her şey çocuğun hayatını şekillendiriyor,bakış açısını etkiliyor.
Mesela annem bizi evde tek bıraktığında kapıyı kimseye açmayalım,dikkat edelim diye eski bir foto makinasını koridora koyar 'ben sizi izliyorum buradan' derdi. Ya da onlu yaslarin başinda bir yere giderken Bir bakardık ki peşimizden gelmiş (karşıdan karşıya geçebiliyor muyuz diye gizli gizli izlemeye).
Kendince iyi ve düşünceli bir anne. Ama onun yüzünden yıllarca hep içimde izlendiğim hissi oldu. Yıllarca Bu huzursuzlukla yaşadım.
Ve daha nice şeyler... Mahalleye salmaya korkardı mesela (90lar çocuğuyum..benim zamanımda herkes sokakta büyürdü) . Haliyle mahalleden arkadaşımız yoktu,dişlanirdik. Bunun bir sonucu olarak ablam ergenliğinde arkadaşlığa kutsal değer atfeden, bir arkadasi ona küsse sanki 3 çocukla ortada kalmış gibi yoğun hislerle üzülen biri olmuştu (neyse ki zamanla geçti bu durumu).
Ya da bu yasimdayim, onlarca kez tek seyehate çıktım. Hayatimin normali bu. Ama hala her yolculuktan önce stres oluyroum . O gece asla uyuyamıyorum,midemi bozuyorum ve içimde kötü bir his oluyor. Ki yolculuk benim dünyada enn mutlu olduğum şeydir. Ama işte annemin anksiyeteleri, Her seferinde ısrarla "kızım içime kotu bir his doguyor, gitme lütfen" demesi beni de etkiliyor (kalacağım yere varinca anca yeniden neşe doluyorum)
Yani çocuklarınızı seviyorsanız değişmeye çalışın.
Ben mesela size önerdim ya psikologa gidin diye. Kendim başladım bu sene ve ilk seanstan o kadar çok 'annem,annem ,annem,annem' dedim ki psikologum bile üzerine egilmemiz gereken şeyin annem olduğuna karar verdi,ödevler falan verdi onla ilgili :) yani diyeceğim o ki,ertelemeyin. Zaten öyle asiri pahalli şey de değil psikolog. Aile huzurundan kıymetli hele,hiç değil...