22 yaşındayım annem hala eve gelme saatime karisiyor

congratulations!
Buyrun bakalım klavyenin hatasına maruz kalmışım....eminim sizden çoktur rahat olun.
Byeee
Ah o klavyeler hep hata yapıyor Olmayan bir kelimeye çevirivermiş nasıl olmuşsa

google-sözlük-ingilizce-kopyala-yapıştır.
 


Evliliğe izin verilen yaş Türkiye 18, Avrupa bazı yerlerde16. Madem aradaki farkı anlamıyorsunuz, buyrun varsa evladınızın yaşı tutunca evlendirin. Çok basit bir konuyu çekiştiriyor ve anlam arıyorsunuz altında. Üçüncü yazışım, bence 22 yaş ailem bana karışamaz denecek bir yaş değil. İlk mesajda belirttiğin gibi, şahsi fikrim.
 
Ama o kadın belki de rahatsız olmuş,ev onunsa hiç kimseye laf etmek düşmüyor bence şu durumda rahatsız olan çıkıp ayrılmalı evden.
O insanlar özgür iradeleriyle bir evlat sahibi oldularsa o ev aynı zamanda o evladındır.
İnsanın doğumundan itibaren en temel ihtiyacı güven ve aitlik ihtiyacıdır. Bunu da aile karşılamakla mükelleftir. Çocuğun barınma ihtiyacını karşılayamayacak olan, çocuk yapmaz.
Yahut karşılayıp da sanki kendi görevi değilmiş de çocuğa lütfetmiş gibi davranacak olan, çocuğu durduk yere borçlu çıkaracak olan, o çocuğun bu dünyada aidiyet ihtiyacını karşılayamayacak olan, bu ev bizim evimiz senin değil diyecek olan da çocuk yapmasın.
O evlat o evde bir yere sahiptir ve o yere sahip olmaya hakkı vardır.
Ev o evde yaşayanlarındır.
Anne babanın değildir, varsa eğer aynı zamanda çocuğundur.
Sizin mantığınızla ancak psikolojisi bozuk insanlar yetişir.
 
Beni sıkmazlardı ama arada ben de kaçardım geceleri kardeşim arardı babam uyanmadan gel diye gelmezdim babam da bana alışmış bi şey demezdi

Birinde o kadar ileri gittim ki, gece arabanın anahtarlarını aldım çıktım; kapı kapı arkadaşları evinden topladım gezdik.
Depo indi yarıya, km sayacı oynadı filan ama babam o kadar ummuyordu ki fark etmemişti bile. :)


Doğrusu da sizinkilerin yaptığı Kudra.
Eh bıçak kemiğe dayanmıştı bende, yaptım Allah affetsin ehuahauah
Yok, benim annem hiçbir şekilde ikna olmuyordu, ne diller döktüm, asla.
E ne işe yaradı? Ben yine yaptım yapacağımı, onun gördüğü evlat ile gerçekteki evladı arasında da dağlar kadar fark vardı, gerçek kızıyla tanışması yıllarına mal oldu.

O yüzden aile arasında dürüstlüğün korunabileceği iletişim, güven ortamı, (Hep anne baba saygısı vurgusu yapılır ama bir o kadar da) evlada/evladın hayatına saygı... Bunlar önemli.
Kendi annemde yaşadığım için evladıma asla yapmam dediğim şeylerden biridir bu.
 
Avrupanin hangi köyünde evlenme yasi 16?
 

Cocuga saat 9d evde bekleyen aile, o cocugun evlenmeden tasinmasina asla izin vermez.

Dahasi o cocuk öyle bir ailede büyüdügü icin, öyle seylere asla cesaret edemez. Tasinmak öyle kolay degil. Para, ozguven, guc gerektiriyor.

Onun yerine benim önerim daha iyi. Kademe kademe anneyi gec gelmeyi alistirmak.
 
Bir de şu var.
O evdeki anne, akşamları dışarıda olabiliyor mu?
Kendi arkadaşlarıyla bir yemek programı yapabiliyor mu?
Kime neyi anlatmaya, alıştırmaya çalıştığımız da önemli.
 
Benim annemin hic arkadasi yok ve disariya cikmaz o saatte.
Çıkmaz ayrı, çıkamaz ayrı.
Öğrenmek istediğim buydu aslında konu sahibinden.
Fikri, hayatı hür bir anne mi, yoksa kendi de bir boyundurukta ve hiçbir şekilde kızıyla empati yapamayacak bir durumda mı?
İkincisi ise durum vahim, kültigin kitabeleri okunsa nafile...
 
Benim ki babamin boyundurugu altinda degil. Kendi dogru bulmadigi icin bir kadinin o saatte cikmasini cikmaz. Babama bagimlidir yani babam olmadan cikmaz
 
Türkiyede de 16 yasinda evlenilebiliyor ailenin rizasiyla ingilterede de. Avrupanin farki ne niye örnek gösterdiniz konuyla ilgili demek istediginiz sey ne?


Türkiye aile rızası ile 17. Çok istisnai olması lazım, hamilelik gibi vs. ancak o zaman hakim evliliğe izin veriyor.

Siz de haklısınız, konu sizin ancak size yazdığın cevaba sizden önde başka bir üye cevap verip konuyu evliliğe getirdiği için konu dağıldı. Yukarıda okuyabilirsiniz, tek yazdığım 22 yaşın öyle çok da büyük bir yaş olmadığı idi ancak başka üyelerle karıştırıldım herhalde, çok garip bir cevap geldi. İşte kızlarımız evlenirken para kazanırken büyük ama eve geç gelmek isteyince küçük tarzında bir yorumdu, yanlış özetlemeyeyim şimdi, okursunuz. Ben asla bu örnek verilen durumları da doğru bulmam ki zaten.

Neyse özetle 25 26 yaşındayım eve 9’da çağırıyorlar deseniz size hak verirdim. Ancak sizin yaşlarınızda 6 ay bile çok oynuyor olgunluk açısından. Aileniz bence sizin için endişeleniyordur ve hala okul okuyor olmanızdan, aileniz ile yaşıyor oluşunuzdan size saat sınırlaması getirmişler. Bence çok sitem etmeyin, birden kavgada çıkarmayın. Size verebileceğim en güzel öneri arkadaşlarınız ile oturduğunuz yerin ve sizlerin bir fotosunu annenize atın. 5 dakika 10 dakikaya geliyorum diye diye saati esnetin. Mesela önce bu sene için saat 10’a ikna olsunlar.
 
Benim ki babamin boyundurugu altinda degil. Kendi dogru bulmadigi icin bir kadinin o saatte cikmasini cikmaz. Babama bagimlidir yani babam olmadan cikmaz
Kendi isteği ise, nasıl çıkmak isteyene sonsuz desteksek, aksine de öyleyiz.
Yine ‘kendi, birey, aklınca, düşüncesine göre’ sözcükleri devreye giriyor.
Çünkü bu ülkede en temel sorun, sürekli kadınlara çocukluktan beri ne yapmaları gerektiği dayatılıyor.
O bir robotmuşcasına, fikri zikri olmadan, böyle gelmiş gider diye heba oluyor koca hayatlar.
Düşün, taşın yine kendin seç, amenna.
Tercihtir, her şeye saygı.
Seçme ve seçilme hakkı verilirken kadınlara keşke siyasi alanda değil, hayatın tüm alanlarının da buna dahil olduğunu idrak edebilseydik.
 
Konu sahibi alıntıladığınız üye değil
O cevabı veren üye de benim.
Kimlik tanımlaması yaptığımıza göre cevabıma geçeyim.

Büyük küçük vs, bunların sizcesi bencesi yok.
22 asla büyük değil buna katılmakla beraber, sizin savunduğunuz büyük değil ibaresini, o aileler ne için kullanıyoru anlattım ben.
Siz ya da ben gibi düşünmüyor, yalnız gezmesi için küçük, kocaya vermek için büyük diyorum.

Bunu siz yaptınız demedim, o ailelerin bakış açısını sundum ama içselleştirip, suçladığımı düşünüp, avrupa yaşından girdiniz.

Çok basitti, kadın bir tek kendi için bir şey yaparken ne aileden ne de kocadan yeterli olgunluk, doygunluk ya da bilirlik seviyesinde görülmüyor.
 
Kendi eviniz ve ekonomik özgürlüğünüz olana dek böyle.O ev onun evi ve de onun kuralları geçerli.Duygusal açıdan bakarsak da,anne olduğu için korkuyor.Ülke de korkulmayacak gibi değil hoş.
 
Neden insanlar beni doldurmuş oluyor yalnız anlamıyorum.kendi beynim ve düşüncelerim var internette iki kişinin yazdığı şeyle gaza neden geliyim ? Sadece yorum almak için yazdım
Bir de şu var.
O evdeki anne, akşamları dışarıda olabiliyor mu?
Kendi arkadaşlarıyla bir yemek programı yapabiliyor mu?
Kime neyi anlatmaya, alıştırmaya çalıştığımız da önemli.
Kendisi geziyor 12 de geliyor sorun ben olunca.
 

İstediğinizi düşünebilirsiniz.
Ayrıca kastettiğim tapu falan değil,ne münasebet.Takılmış bu tapu mevzusuna,hayır ev içinde ne iş bölümüne katkı yaptığınız.Ev içinde çocuk gibi davranıp dışarı çıkmak için ''ben yetişkinim'' silahını kullanamazsınız.Bunu ev içinde de göstermeniz gerek.Yok o evde her işi anne sırtlanıyorsa evet o ev annenin.Siz de onun çocuğusunuz bu yani durum.Çoğu üniversite öğrencisi için aile evi = bedava yemek,çamaşır,bulaşık.Asıl bu şekilde birey yetiştirilmez.
 
Benim eklemek istediğim birkaç cümle daha var.
Bazı kişiler ebeveynin istediğini yapabileceğini, istediği kuralı koyabileceğini, çünkü ne yaparsa yapsın çocuğunun iyiliğini düşündüğünü düşünüyor. Genel olarak böyle bir ebeveynlik algısı var. Keşke böyle olsaydı fakat ne yazık ki gerçekler böyle değil. Eğer öyle olsaydı herkes düzgün insan olurdu ama birçok insan psikolojik desteğe ve terapiye ihtiyaç duyuyor bu ülkede.
Öncelikle herkes çocuğunun iyiliğini düşünmüyor ve çocuğumun iyiliği ve sağlığı için nasıl davranmam en doğrusu olur diye tartmıyor. Sadece kendi anne babasından miras kalan davranış biçimini farkında olmadan ve bilinçsizce çocuğuna aktarıyor ve buna “çocuğumun iyiliği için” diyor.
Çocuğunun iyiliğini düşünen birinin önce onun için iyi olanı kendisinin seçmesine izin vermesi ve kendisi için iyi olanı tartabilecek kabiliyete sahip olabilmesi için gerekli donanımı ona sağlaması ve rehberlik etmesi gerekir.
Doğru rehberlik ettiğinde, çocuğunun yaşı ilerledikçe yapman gereken yalnızca çocuğunun kabiliyetleri ile doğru orantılı olarak ettiği tercihleri izlemek ve ne zaman sana danışırsa tavsiye vermektir.
Ben endişeleniyorum diye bu bana 22 yaşındaki kızımı eve geliş saatinden dolayı azarlama hakkı vermiyor. Endişelendiğimde, hissiyatımı ifade etme ve gerekçelendirme hakkım pek tabii olsa da, çocuğumun üzerinde tahakküm uygulamaya hakkım yoktur ve onun bu hayattaki tercihlerine saygı duymak zorundayım.
Çocuğuma uyguladığım tahakkümü “endişe” kılıfı altında meşrulaştıramam.
Benim annem de böyle yaptı kısıtladı etti, zamanında anlamadım can annem en doğrusunu yaptı beni düşündü diyenler, çoğunlukla aslında nasıl bir tahribata uğramış olduğunu ve hangi yönlerden kanatlarının kırık olduğunu fark etmiyor ve aynısını çocuğuna uyguluyor. Fakat çocuğuna da aynı tahribatı veriyor. Oysa sağlıklı nesiller yetiştirebilmek için birinin o döngüyü kırması gerekiyor.
Anne babanın her şeye hakkı olduğunu ve anne baba olmanın her şeyi meşrulaştırdığını düşünen bir güruh var. Yapmayın gözünüzü seveyim. Yanlış mirasları aynen aktarmayın, okuyun bilinçlenin.
Son olarak kadın cinayetlerine konuyu bağlayanlar, kadınlar o saatte dışarı çıkmasın anne haklı diyerek bu meseleyi kadının davranışına bağlamak ne kadar doğru?
Bu konuda düşünmeye teşvik etmek isterim.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…