Öncelikle dilerim Rabbim kimsenin kucağını boş bırakmasın ve evladıyla sınamasın...
Merhaba,
Bu topik ilk açıldığı sırada ben hastaneden çıkma savaşı veriyordum... Anlatayım;
Adana Başkent'e ilk iki spermiyogramımızda hareketli sperm sayımız 5.milyonun altında olduğu iççin direkt tüp bebek maksadıyla gittik. Ancak oradaki testte hareketlimiz daha yüksek çıktığı için doktorumuz öncelikle aşılama dedi ve aşılamada tutma ihtimali %10-15'tir dedi.
İlk aşılamada sağ yumurtalıklarımda 2 tane yumurta büyüdü ve aşılama yapıldı. Ancak tutmadı malesef. Ve ikinci aşılamaya başlarken sağ tarafta bir yumurtam kiste dönüşmüştü. Hormon tahlili sonucunda sıkıntı görmediği için doktorum ikinci aşılamaya geçtik hemen ertesi ay. Bu sefer tek yumurtam sol tarafta oluşmuştu.. Aşılamadan yaklaşık 3-4 gün sonra sancılarım ağrılarım ciddi rahatsız edici olmaya başladı. Ağrı eşiğim çok yüksek olduğu için pek takmadım ama sancılı, sıtmalı, her vücudumda sorun olduğunda yaptığım gibi akşam erkenden yatarak ama rahatsız, bölük pörçük uyguklarla geçen 2 günün ardından, 3. gün işyerinden 1 saatliğine izin alıp İskenderun'da bir hastaneye gittim (Adana Başkent bir kadın doğumcuya görünmemi söylemişti telefonda). 1 saatliğine muaye için gittim :) Doktor baktı ultrasonla, sağ tarafta ilk aşılamadan olan kistim yırtılmış, ve batın'da (karın boşluğumda) serbest salınımlı sıvı birikimi olmuştu, ayrıca sol tarafımda da nur topu gibi 2. kistim oluşmuştu 30 küsür milim. Doktor dedi ki bu akşam seni gözetim altında tutmak istiyorum. Kendinin dışında bir başka bölüme de gönderdi ayrıntılı ultrason için. 1 saat diye gitmiştim üzerimde resmi kıyafetler ve tek başıma
Ben o zaman eve gideyim üzerime bişeyler alayım dedim, araba bende, eşim işyerinde :) Yok dedi doktorum, hastane psikolojisine girme zaten yarın çıkacaksın..
1. gün ve gece
Bir yığın tahlil vs. çıktım servise, kocaman bir torbada serum hazırlandı.. Bir yandan da aşılamamın tutmasını engellemez inş dua ediyorum
Antibiyotiğe başlanamadı. Doktor aşılamaya yardımcı olmak için Progestan iğne vurdurdu kalçadan. İlk vuruldum, sorun yok.. sonra bir ağrı ki sormayın
Neyse annem fln geldi
komedi gibi.. İşyerindeki arkadaşlar şok... (çok sonra öğrendim ki meğerse iç kanama gibi bişeymiş ve kanama devam edecek mi diye tutmuşlar hastanede)... Herkese diyorum nasıl olsa yarın çıkacağım :) Bu arada Kadın Doğum servisindeyim
Biraz daha kuytuda bir oda verdiler, psikolojikmen fazlaca etkilenmeyeyim diye zira benim tercihim de buydu... O gece teyzem kaldı yanımda.. Antibiyotik alamıyorum belki aşılamam tutar diye.. Parol dışında ağrı kesici de yasak.. Kolumda en yavaş haliyle akamayan bir serum... Eşim evden kıyafet getirdi allahtan... Gece sıtmalanmalarım devam. Herkes sıcaktan patlamış, kaç yorgan istedim bilmiyorum.. Neyse "nasıl olsa yarın çıkacağım"
2. gün ve gece
Ertesi sabah erkenden yeniden kan aldılar. Ben herkesi gönderiyorum birşeyim yok nasıl olsa çıkacağım bugün diye :) Doktor geldi... "Aslı CRP'n yükselmiş, beyaz küren de yükselmiş. Seni bugün de burada tutacağım. Yarın bakarız değerlerin düşerse çıkarsın. Antibiotiğe de başlayamadım, gerçi BetaHCG düşük ama yine de yükselebilir." Başımda aşağı kaynar sular döküldü... İşi espriye vurdum... Bizimkiler şokta.. Annem, teyzem, eşime söyledim telefonda, zaten zor duruyor işyerinde yok bişeyim ben iyiyim sen akşam gelirsin diyorum :) Yine sinir bozucu serum :) (Hatta bir önceki gece bir ara uyanıp ağza alınmayacak küfürler etmişim seruma, kavgaya tutuşmuşum poşetli sıvıyla) Günün çoğunda uyuyorum.. En azından dinlenmiş oluyorum diye avutuyorum kendimi... Hala aynı kuytu odadayım ve bu sayede biraz daha izoleyim bebek sevinci yaşayan insanlardan... Akşamı artık antibiyotiğe başlama kararı veriyor doktor. Düşünce çıkacağım. Bi de 2. Progestan iğnemi oluyorum... Bu sefer eşim kalıyor yanımda gece. Çok zor.. Tuvalete kolumda serumla gidiyorum. Eşofmanımı çekebilmek ve elimi yıkayabilmek için eşimin serumu tutmasına ihtiyacım var... Neyse "nasıl olsa yarın çıkacağım"
3. gün ve gece
Sabah oluyor.. Eşimi işe gönderiyorum. Geceden uykusuz garibim, ama gidiyor istemeye istemeye.. Bu arada benim kasıklarımdaki ağrı iyice hafifliyor ama bu sefer sol tarafımda bel kökünden diz arkasına kadar inanılmaz bir ağrı
Parol diye yalvarıyorum hemşirelere ama parol ne fayda.. Oturup kalkamıyorum bile. (bu arada tek orası ağrısın diye Progestan iğnelerini hep aynı tarafa, sol kalçaya yaptırıyorum) Yine kan alınıyor. Tüm itirazlarıma rağmen 3. progestanımı vuruluyorum yine sol kalçadan. Doktorum geliyor.. Aslı diyor CRP 2 katına çıkmış. Beyaz kürelerin de yüksek. Nedendir diyorum, bilmiyorum anlayamadım nedenini diyor. Ama Antibiyotiğe vücut 48 saatte cevap verir zaten diyor. Yarına düşer inşallah ve çıkarsın diyor. Gece sıtmalanmalara devam. Gece yine eşim kalıyor. Ben hastanede devam... Üstelik yarın dayımın nikahı var
Bu sefer "İnşallah yarın çıkabilirim" e dönüşüyor sözlerim..
4. gün ve gece
Yeni sabah... Tahliller, serumlar CRP.. Doktorun yüzü bembeyaz bildiğiniz kar beyazı! Hemşireler de öyle.. Antibiyotiklere cevap vermemişim. "Ama ben iyiyim, ağrıyan tek yerim Sol kalçam belim ve bacağım" diyorum, doktorum "Antibiyotiklerle baskıladığımız için o" diyor.. CRP düşmek yerine sürekli katlanarak çıkıyor aslı diyor. Antibiyotikleri değiştireceğim diyor, 2 gün de bunu deneyeceğiz. Ancak eğer bu da işe yaramazsa, daha farklı antiboyotik kullanacağım. Bu arada Bir yığın tahlil istiyor, kan kültürü, idrar kültürü.. Dahiliyeci geliyor ayrıca bakıyor. Doktorum diyor devam. burada kalacaksın. çaresiz kabulleniyorum ama şart koşuyorum diyorum ki,
1- Kantin'e inme izni istiyorum
2- Progestan vurmayın artık. istemiyorum zaten gebelik yok.
3 - Banyo yapmak istiyorum
lütfen birazcık çıkarın serumu.
Hastanenin neredeyse tüm bölümlerinde kontrol ediliyorum. Doktorum (neyse ki bayan) elle jinekolojik muayene de yapıyor. "Aslı, kadın doğum açısından hiçbir sorunun kalmadı ama anlayamıyorum" diyor. Ben de hala tek ağrıyan yerimin sol bel, kalça ve dizimin arkası kısmı olduğunu söylüyorum. Gözle muayene ediyor, ama birşey göremiyor.
Bu arada benim kollar delik deşik oluyor. Eşimle daha bir gün önce konuşmuştuk bu gidişle 1 saat diye geldiğim hastanede Yoğun bakıma geçeceğim diye ben geçmiyorum yoğun bakıma ama kan kültürü için yoğun bakım hemşiresi geliyor yanımıza.. Eşimle konuşuyoruz. Bir şeyler ters giderse evin borcu, arabanın borcu, hayat sigortası vs.. Gayri ihtiyari "Ölmem değil mi?" diye başlıyor aslında konuşmamız..
Dayımın nikahını da kaçırdım
O gece ilk kez terliyorum... Sıtmalarım hafifliyor.
En kötüsü bunlar değil. Odamı Değiştirdiler!
bebek seslerinin bol olduğu kısımdayım artık
5. Gün ve gece
Nihayet! Antibiyotikler değişince nihayet düşüş başlıyor. Terlemeye başlamamın da etkisi var sanırım ya da iyileşiyor olduğum için terliyordum. Hemşirenin yüzü ışıldıyor, doktorum mutlu.. Bir gece daha kalacaksın aslı ve Pazar günü çıkaracağım seni eğer düşüş devam ederse diyor. Biz şenlik içerisinde :) artık geçici bakıyoruz herşeye.. çıkacağız nihayet, ama bir terslik olmazsa tabii...
6. Gün
Gidiyoruz!!! Evimize, kedime kavuşuyorum.. Bir de şu ağrılarım olmasa
sadece ağrı kesicilerle rahatım ağrı kesici yok, huzur yok...
Doktorla konuşuyoruz, her sabah ve akşam iğneye geleceğim.
Evde olmak o kadar güzel ki! kollarımın kevgire dönmüş olması bile umurumda değil!
Bir süre sonra farkediyorum aynaya bakınca.. Eşimi çağırıyorum, sol kalçam komple şiş ve kıpkırmızı ve aşırı sıcak!
Yok, geri dönmeyeceğiz hastaneye! en azından bu geceyi evimizde geçireceğiz!
Sonradan Hastanede Progestan iğneleri vurulurken enfeksiyon kaptığım çıktı ortaya. Sol kalça kasım komple enfekte olmuş ayrıca Apse oluşmuş... Uzun tedavi süreci. İğne de yapılması yasak, evdeyim ama damar yolum açık haldeyim :)
Neyse ki antibiyotiğin ağızdan alınabilecek haline geçiş yapabildik CRP iyice düşünce..
Bu arada regl oldum, kendimi de toparladım... O sıra dişim apse yaptı bi de kanal tedavisi başladı.. yani bir iğne tüm vücudun dengesini sarstı.. Ama iyiyim! Şükürler olsun iyiyim!
Şimdi Tüp bebek tedavisine başladım.. Yarın kontrolüm var, eğer herşey yolunda giderse Cumartesi yumurta toplama.. Dua ediyorum ve rabbime bırakıyorum gerisini.
Hayat bizi sınıyor.. Rabbimin bizler için en doğrusunu biliyor.
Not : artık "nasıl olsa şöyle olacak" gibi kati düşüncelerim yok