2013 Kpss Cafe' me Gelmek İsteyenler Buyrun =)

günaydınnn

bir geldim pir geldim.

günlerdir hayatımı düzeltmeye çalışıp sizden saklanarak ders çalıştım. hayatım düzene girince eskisin de güçlü olarak karşınıza çıkacaktım:))

veeeee işte annenizden yılın hizmetiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii:

MADENLER:


sonuna kadar okumayana hakkkımı helal etmem ona göre.... çok emek verdim. bittikten sonra unutmanız imkansız
 
Annenin dilinden madenler konusu

vira bismillah...
arkadaşlar "burada şu çıkar" larla zaten bi milyon olmuş kafamızı biraz daha ütülemeye niyetim yok. biz belli başlı temel bilgileri alalım, kafamıza canım vatanımın haritasını çizip öz be öz bilişsel şemamızda aşağıdaki bilgileri şehir şehir bölge bölge yerleştirelim istiyorum.


rengine bile karar verin. haritanın yani... benimki mavi mesela. gözünüzü kapatın, o tuhaf renkli Türkiye haritası gözünüzün önüne gelsin.



biz, zonguldak dede hariç genç bir ülke sayılırız. bu yüzden haritamız canlı renklerde olsun. zonguldak'a dede dedim çünkü taaaaaa evvel -1. jeolojik -zaman içinde, kalbur saman içinde meydana gelmiş. zaten bu yüzden taş kömür yatağı... mesela bünyesinde demir eksikliği var yaşlılıktan, tedavi görüyor ama Allah'tan Sivas(divriği) yiğidoları, vatan millet Sakarya(çam dağı)nın delikanlıları, Kütahya(simav) türkmenleri, Malatya (hekimhan) lı kardeşler, hatay(payas)lı vatandaşlar , İzmir (torbalı) güzeller, balıkesir(edremit)li pomaklar ve tabii gayseri'nin cıvıl cıvıl pastırmacı esnafı, kanlarında canlarında ne kadar demir varsa zonguldak dede'ye işlesin diye gönderiyorlar...
böyle kahraman bir de iskenderun var. onun da limanı, hinterlandı geniş. yani çevre var adamda... konu komşu çok. demir yardımlarını tek elde toplayıp dışarı gönderebiliyor:)


kafalar çorba olmasın, tek mesaja tüm madenler dolmasın:))

 
[TABLE="class: Replies, width: 731"]
[TR]
[TD]Yaradan'ın canım ülkeme bol bol verdiği bir diğer maden krom.... o kadar bol ki fazlasını konu komşuya dağıtıyoruz. ne deniyordu? ihraçç


ihraç fazlasıııı diye bağıran çatal kaşıkçı, ne bileyim efendim makine parçacısı, sonra takanız su alıyorsa gemici, sinirinizi bozan varsa silahçı bulursanız kaçırmayın. zira krom demirden serttir vepaslanmaz. karlı alışveriş:)


nedense aklımda" kroman , guleman "diye salak bir kodlama yerleşmiş. vallahi ben yapmadım. zihnimin oyunu. siz de böylece en önemli krom rezervini aklınızda tutabilirsiniz. bunun dışındaElazığ'ımızın PALU bıyıklı amcaları da krom çıkarıyor.Bayburtlular da kopan mutfak eşyaları içinKopdağı'nda krom bulmuş.


Antalya ve Elazığ ferro-krom tesislerini tüm kap kacağı paslanan vatandalarımıza sunmaktan gurur duyar...


[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD][/TD]
[/TR]
[/TABLE]
 
o zaman artık Karadeniz'e doğru uzanıp Bakır a geçelim ...


ortaokul fen dersleri geldi aklıma. iletkenler, yarı iletkenler... lisede de var mıydı hatırlamıyorum. çünkü kimyacı Bekir hocaya aşıktım ve pek derse kafamı veremezdim:)) Bakır hoca, aman bekir hoca Karadenizliydi...


o ergen kafamla tek taş değil ya, memleketinde bolca yatağı bulunan bakır bilezik getirse havalara uçardım
gerçi elazığ ve diyarbakır da da varmış, çok sonraları öğrendim...


ya hu bu diyarbakırın adının menşei diyar-ı bekir mi, diyar-ı bakır mı şimdi?


her neyse...
bilişsel haritanızda karadenizin sıradağları göze gelmeye başladıysa , samsun kısmındaki yükselti azalmasını hemen farketmişsinizdir. hıh orda dur! işte kastamonu'dan rize'ye samsun hariç bir çok yerde çıkan bakır, iç bölgeler olan taarruzunu bu samsundan gerçekleştiriyor. iletken dediysek duvardan da geçiyor demedik ya...
yolda yorulunca da, elazığ maden işletmesi cephesi bayrağı alıyor, bakırı daha ilerilere taşıyor
 
inşallah siz de alüminyumu toprakta biten cinsten bir maden sanmıyordunuz?



zamanında lisedeyken konya seydişehirli bir arkadaşla alüminyum işleme kursuna başladık. hoca dedi "herkes malzemesini getirsin..." tamam dedik. aldım marketten 2 top alüminyum folyo, arkadaşa da kıyak yaptım diye sevindirik oturdum. hoca geldiiiiii, ben çantadan çıkarınca sınıf kopmasın mı? ula ne bileyim alnında mı yazıyor? meğer alüminyum levha alacakmışız...


hadi ben Allahın erzurumlusu bilemediiiiiiiiiiim


alüminyumun hammaddesi olan BOKSİT benim elemanın memlektinde hem çıkıp hem işleniyormuş...o bileydi ya bu arada liseyi Milas(muğla) da okudum. ayıp etmişim. orada da rezervi varmış.


kurstaki Adana(saimbey)li ve Antalya (Akseki)li vatandaşlar da rezerv sahibi olarak dalga geçtiler...
 
Bu borcam tepsiler ilk çıktığında annecimle uzaylı görmüş köylü gibi olmuştuk:)


tabii ilk zamanlar bu ısıya dayanıklı vatandaşa güvenemedik ve epeyyy katları görünmesi gereken pastaların servisi için kullandık. sonra bir gün annem müjdeyi verdi "yavrum koş bi kek çırp! melahat hanım fırında denemiş, çatlamamış... ay dibi de tutmuyormuş"


çünkü camın içine bor katılarak ısıya dayanıklılığı arttırılıyormuş...adı da ondan borcam mışşşş:))


aslında çanakklede yaşayanlar olarak bu gerçeği bilmeyerek epey ayıp etmişiz. zira en önemli yataklar buradaymış... bir de çevre konu komşuda işte...bursa, balıkesir, kütahya, eskişehir...
ama ille de çanakkale:)
dünya rezervinin %80 i bu... boru mu diyeceğim anneye yakışmayacak...


bu arada bu borcamlarımızın boru, balıkesir Bandırma ve eskişehir Kırkada işleniyormuş...
artık borcamdaki pastanın kremasına bandırırken kırarım diye korkmayın, epey dayanıklılar:)
 
mermer, en fazla mermera bölgesiyle ege'de çıkar. yoksa adı marmara mıydı:))

başkalaşıma uğramış kalker kayaçları... kalkeri görüp seçeneklerdeki akdeniz li çeldiricilere atlamamak dileğiyle...
 
Son düzenleme:
ortaokulda fen laboratuarında civa termometresini kırmıştık. fayans aralarına giren bu gri kaypak madde bizi epey oyalayıp eğlendirmişti. sıkılınca kalemin ucuyla dürte dürte oynardık


o zamanlar ne kadar zararlı olduğunu bilmiyordum...


bir gün İzmir ödemiş'e doğru yola çıktım. otobüste yanıma konya sarayönülü bir teyze oturdu. kızına gidiyormuş... kızının mezarına... 20 yıl önce, teyzenin deyimiyle "terörisler meşrubatına cıva katmış" 15 gün içinde gitti yavrum, kurtaramadık demişti...


iyi ki izmir ve konyadaki rezerve rağmen işletmeler kapatılmış...



not: yolumun güzergahı ve teyzenin memleketi hariç hikaye gerçektir
 
fosfat ithal ürünler arasında...suni yem yapımında kullanılıyor... bizim köydeki mardin mazıdağlı emine bacıyla onun urfa bozovalı gelini dilan tavuklara memleket hasretinden suni yem veriyor.... yumurtalara köy yumurtası demeye bin şahit ister... sanki şehirden ithal:)
 
itiraf ediyorum... çocukken toplanan kurban derilerini Türk Hava Kurumu uçak kaplamak için kullanıyor sanıyordum:))



meğer bunun için zaten volfram isimli bi maden varmış... hem de dünyadaki toplam rezervin 1/3 ü bizdeymiş... bursa uludağ hem epey uzaya yakın hem de kaynak burası... bence uzay malzemeleri yapımında kullanılan bu yatağın dibine yapalım bir uzay üssü, hammaddeye yakınlık mı dersin, pazar yeri mi hepsi bir arada çıkar:)
 
LİNYİTTTT VE BENİM HİKAYEM:)

Erzurum'da doğdum:) linyit aşkale'de çıkıyor. orası kapanınca taaaa Muğla Milas'a taşındık. Muğla'da hem milas hem yatağan'da yatak var.


bir sürü komşumuz vardı. en çok da kapanan işletmelerden gelenler...


Milas merkezi Şırnak(cizre), afşin(elbistan) ve Erzurumdan gelenlerle dolunca yerliler "milası kürtler bastı" diye çok telaşlanmıştı:))


çocukluk aşkım Manisa(soma) ya gittiler. hala çoğu arkadaşım orada...en azından aileleri:))


biz de şu an çanakkale(çan) dayız. burası küçük bir ilçe... halkın yarısı linyit işletmesinde, yarısıseramik fabrikasında çalışıyor.


Bizde sürekli "işletme kapanacak" dedikodusu vardır. ben çocuktum hala aynı söylenti... bu yüzden bazı komşular Kütahya (tavşanlı)ya göçtü..


seyitömer, tunçbilek, gediz ve Adana(karaisalı) dan hiç tanıdığım olmadı...
ama Bursa(orhaneli)nden bir görücüm vardı:))


şimdilerde babama "Ankara(nallıhan) a tayin iste, bana da yakın olun" diyorum ama lojman sıkıntısı varmış.
bari Samsun (merzifon)a gelse... orası da yakın sayılır...
 
BU BİTÜMLÜ MADENİ FORUMDAN BİR HOCA SORMUŞTU, ONA BİNAEN YAZDIM:

bak şimdi, sıcaaaaaak bir gün... arabada gidiyorsun. yol -nedense- simsiyah... arabada sorun çıktı. sağa çektin, yeni aldığın bembeyaz spor ayakkabıyla asfalta bir bastın, o da ne! ayağın ressmen yapıştı! kız arkadaşında kızarak öbür taraftan indi yanına gelip bakmak için, yandan geçen araba da onun beyaz elbisesine simsiyah bir sıvı sıçrattı asfalttan...
şimdi siz önce ayakkabı ve elbiseyle vedalaşın çünkü lekeleri assssla çıkmayacak.
işte o kapkara berbat ötesi kokan rezil siyah madde bitüm dür evladım
ham petrolden hafif ve uçucu yağları çıkarıyorlar, geride kalan o ağır petrol bileşeni de bitümoluyor.
evladım
teknoloji yetersizken bu bitüm sadece yolllarda kullanılıyordu çünkü 50 derece sıcaklıkta eriyor meret... senin ayakkabıya yapışması da bu yüzden. hani bodrum yolundaydınız ya:))
ama devir bizim devir mi evladım? şimdi eritilmiş bitüme sıcak hava üflenerek okside ediliyor. böylece dayanıklılığı arttırılıyor. artık çatıda yalıtımda falan da kullanılıyor..

(Orada da nickim 'anne' olduğundan herkes anne diyor:) )
 
bütümlü şeyl de sentetik petrol... en büyük yatak ABD Wiyoming de. bizde de var olmaz mı?


ankara beypazarı(en büyük)
kütahya (seyit ömer)
bolu(mengen, hatıldağ)
niğde(ulukışla)
kocaeli(bahçecik)
balıkesir burhaniye
çorum(dodurga)
amasya(çeltek)
 
veeee tarihe de el atmıştım...

hadi bakalım fıstıklarım, artık kongreydi konferanstı karıştırmıyoruuuuz:))



paris lozan londra...sürekli karıştıranlar için kongre-konferans ve antlaşmalar
çok eskilere gitmek istemedim.


1833 Hünkar İskelesi Antlaşması : Mısır isyanında desteğini almak için Rusya'ya boğazlardan geçiş hakkı verdik, diğer elemanlar hani bana hani bana dedi. sonuç: boğazlar uluslararası sorun...


1838 Balta Limanı Ticaret Sözleşmesi: Ne Mısırmış ya hu... Bu kez de İngiltere'nin desteğini almak istedik. battıkça batıyoruz. sonuç: Osmanlı Devleti Avrupa'nın yarı sömürgesi ve açık pazarı... zavallı esnafım


( bu lanet Mısır sorunu 1840 Londra Konferansı'yla çözüldü)


1856 Paris Antlaşması: Kutsal yerler için Rusya'yla yaptığımız Kırım Savaşı'nda nasılsa İngiltere ve Fransa yanımızda yer almış. Antlaşmanın sonucunu okuyunca yerin dibine girdim.
Osmanlı bir Avrupa devleti sayılmış ve topğraklarımız Avrupalı amcalarımızın himayesindeymiş artık.
aman ne saadet!!!


1877-78 "93 Harbi" ve Berlin Antlaşması: sırbistan, karadağ ve romanya bağımsız, kars ardahan ve batum rusya'ya...
başımızın belası Ermeni sorunu ilk kez bu Berlin antlaşmasıyla gündeme gelmiş...


Bu arada 2. meşrutiyet (1908-1918), 31 mart olayı (1909), Trablusgarp savaşı+ uşi antlaşması (1912)oldu...


1913 Londra Antlaşması: 1. Balkan Savaşı sonunda imzaladık. Midye-Enez hattının batısı gitti


1913 Bab-ı Ali baskını: dikkat! rejimi değiştirmeye yönelik değildir! sadece ittihatçıların yönetimdeki gücü arttı.


bu arada 2. balkan savaşı ve 1. dünya savaşı var..


1918 Mondros Ateşten Gömlek Antlaşması: tarihte en nefret ettiğim antlaşmalarda ilk 3e girer. itilaf mandalarının ona buna el koyduğu, işgaller için 7. maddedir, efendim vilayet-i sittedir gibi maddeler eklediği gıcık antlaşma...


1919 Paris Barış(!) Konferansı: adı sizi yanıltmasın. barış marış yok... sadece itilaf mandaları kendi sistemlerini resmileştirdi. güüüya emperyalist gudik değilmişler de manda ve himaye niyetliymişler.
ermenilere devlet fikri resmileşti, milletler cemiyeti kurak dediler, bir de içimi az da olsa soğutan tek olay: izmir ve çevresi italya'ya verilecekti , avrupanın şımarık bebesi yunana verildi. hoş ona da kalmadı ya olsun. ilk görüş ayrılıkları... birbirinize düşün e miiiiiii



bu arada izmir işgal edildi ve toprağı bol olsun Amiral Bristol işgallerin haksızlığına dair rapor yazdı...



milli mücadele dönemini kısaca aktarıyorum:
Havza genelgesi
Amasya Genelgesi
Balıkesir ve Alaşehir Kongreleri
Erzurum Kongresi
Sivas Kongresi
Amasya Görüşmeleri
Son Osmanlı Mebusan Meclisinin toplanması
Misak-ı Milli Kararlarının alınması
İstanbul'un işgali



1920 Sevr Barış Antlaşması


1921 Londra Konferansı: 1. İnönü'den sonra bizi oyalayıp Yunan'a vakit kazandırmak ve İstanbul hükümetiyle dövüştürmek için düzenlenen kofti konferans


11 Ekim 1922 Mudanya Ateşkesi Batı cephesi kapandı, Doğu Trakya, İstanbul ve boğazlar savaşmadan alındı.


20 Kasım 1922 Lozan Konferansı: Bu görüşmelere İstanbul hük. de çağrılınca saltanatı kaldırdık.

iki taraf da taviz vermeyince görüşmeler kesildi.biz boş durduk mu? aslaaa
1 nisan 1923te meclis seçimleri yenilendi ve 11 ağustos'ta 2. meclis açıldı.


lozan konferansı-lozan antlaşması arasında 17 şubatta İzmir İktisat Kongresi toplandı


veee Lozan Antlaşması 24 Temmuz 1923: bir çok maddesi var. en önemlileri: Boğazlar, Suriye sınırı, adalar ve patrikhane bizim aleyhimize çözüldü. musul sorunu öylece kaldı.
yabancı okullar, musul, borçlar, suriye sınırı, boğazlar ve nüfus mübadelesi lozan'dan sonra tekrar sorun oldu.


off parmaklarım acıdı ama benden bu kadar:)
inşallah işinize yarar:)

 
merhaba kızlarımm
bugün bomba gibi başlayacağım inşallah
şu ölü toprağını üstümden atmanın vakti geçti bile

Tuğbacım
bak sen de ben gibi saldın biraz kendini. bugün artık tam gaz çalışıyoruz söz mü kuzum?
kuzum deneme çözeyim de bakacaım yazdıklarına söz
 
Son düzenleme:

kuzum kendime hemen bi plan yaptım yoksa ben terbiye olamıyorum:18:söz kuzum söz çalışıyoruz tam gaz
beyazannem çok sağol ya
 
Son düzenleme:
meraba kızlar seminere başladık bugün sabah vatandaşlık öğleden sonra coğrafya vardı kafam çok yoruldu ma süper oldu hoca çok güzel kodlamalar verdi yarında Osmanlı inkılap ve çağdaş dünya tarihi var hepinizi evimi ve kocacımı özledim yaaaaaaa ama dayanıcam çünü evimede eşimede sizlerede mutlulukla kavuşacağım beyazannem bayıldım madenlere emeğine sağlık kuzum benim maşallah çabuk toparlandın tubişim zümrem dün alandan beyazkalem 10lu deneme aldım 5 tanede 2 yargı 2 yediiklim 1 ihtiyaç alan deneme buldum dün ihtiyacı çözdüm epeyce zorlamışlar ama 31 i buldum
 

bizde seni özledik kuzumm
zümrem maşallah sana 31 net çok iyi bende aldım yargıyı bi de kitapseçin var elimde ama beyazkalemi bulamadım buradaki kitapçılardaonuda internetten alırım artık.
 
Son düzenleme:
günaydınlar kızlarım

dün deneme çözemedim tugbacım kendi verdiğim sözü tutamadım kusura bakma beyazanne senin notları da okuyamadım hakkını helal et
bugün inşallah tam gaz devam ve okuyacagım
öptüm hepinizi
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…