2010 ocak anneleri hangi doğum yöntemine karar verdiniz paylaşalım

hangi doğum yöntemine karar verdiniz?


  • Ankete Katılan
    49
herseyın hayırlısı tabıkı oncelıkle normal dogum ıstıyorum ama olmazsa sezeryan mecburı
 
Ama hocam sezeryanla dogan bebekler normal doganlara nazaran hastaliklara daha yatkin oluyormus.

Vallahi Allah nazarlardan saklasın benim bebeğim sezeryanla doğdu 2.900gr. 4 yaşını doldurdu ve Allaha şükür hastalık sayımız 5-6 yı geçmez. bünye meselesi olduğuna inanıyorum ben. birde anne sütü çokkkkkkk önemli. Rabbim öyle bir mucize bahşetmişki bize dilerim her anne bunu yaşar ve yaşatır bebeğine. yani "aaaa seninki sezeryanmııııı yazııııkkkkk" yaklaşımından nefret ediyorum ben. evet sezeryan ve Allaha şükür hem sağlıklı hem akıllı hem zeki. gelişiminde hiçbirrr problemi yokkk.
kulaktan dolma söylemlere takılmayın. normal planlarkende sezeyan olursa üzülmeyin şimdi nolucak diye.

Bebebklerimizi sağlıkla kucağımıza almamız dileğiyle. sevgiler
 

Kulaktan dolma bir bilgi digil bir makalede okudum.
 
smsh aynı seyı bende düşünüyorum bebegım kılolu oldugu için bende sezeryan olucam mecburen.
hakkımızda hayırlısı
 
Akademik Çalışmalar
Doğum Şeklini Kim Belirlemeli:
Doktor? Anne? Bebek?
Gebelerin neredeyse tamamı gebelik sürecinde doğum şeklini belirleme çabası içine girmekte ve bir çoğuda bu uzun süreçte karar vermemektedir. Gebeliğin başında verilen net kararlar bile gebelik sürecine kararsızlığa dönüşebilir. Bu kara ve kararsızlık ikileminde anneni ve babanın ailesi, arkadaşları, hekimin tutumu ayrıca görsel ve yazılı basının etkisi büyük rol oynamaktadır.

Son bir yıl içinde ABD'den gelen bir hekim grubunun normal doğum oranın arttırmaya çalışan medyatik çabaları karar konusuda daha karmaşık bir hale sokmaktadır. Suda doğum gibi bazı yaklaşımlarda yine bu medyatik ortamdan yararlanma çabalarıyla paralellik göstermektedir. Ayrıca basında yer alan bazı köşe yazılarında konu edilen ‘cebinde hesap makinesiyle dolaşan hekim' ididalarıda hastaların hekime olan güvenini sarsmakta ve kararsızlığın boyutunu derinleştirmektedir. Bu medyatik dalgalanmaların aslında ne bebeğe, ne anneye ne de hekime bir yararının olmayacağı aşikardır. Hatta azalan bu güven ortamının hastaya ve bebeğe kimi zaman zarar verebiliceğini de görmekteyiz.

Genel olarak yaklaşıldığında sezaryen ile doğumun risklerinden daha yüksek olduğu aşikardır. Kanama, infeksiyon. Bacak toplar damarlarında kanın pıhtılaşması ve bunun akciğer daralmalarını tıkaması, amnios sıvısının akciğer damarlarını tıkaması, genel anesteziye bağlı komplikasyonlar sezaryen sırasında daha yüksek oranda görülmektedir. Total olarak düşünüldüğünde sezaryen normal doğuma göre 4 kat daha fazla risk taşımaktadır. Ancak yeni tekniklerle yapılan sezaryen operasyonlarında; operasyon süresinin kısa tutulması, genel anestezi yerine epidural anestezi kullanılması, intibiyotik kullanımı, hastaların çabuk ayağı kaldırması sezaryendeki riskleri azaltmakta ve bu 4 katlık fark gerçeği net olarak yansıtmamaktadır.

Bebek açısından sezaryen doğumun en önemli riski erken yapılan sezaryene bağlı olarak prematürite ve yoğun bakım ihtiyacıdır. Bu nedenle 39. haftanın beklenmesi gereklidir. Doğum sırasında akciğer lerin kompresyonunun (sıkışması) olmamasına bağlı olarak yaş akciğer başka bir sezaryen riski olup 5 kat daha sık görülmektedir; ancak bu durum geçicidir ve kısa süreli oksijen verilmesi tedavide genellikle yeterli olmaktadır.

Anneyi normal doğumdan uzaklaştıran en önemli sebeplerden biri; normal doğuma bağlı genital destek dokuların gevşemesi sonrası oluşan rahim sarkması, idrar ve gaz kaçırma olasılığıdır. Ayrıca buna cinsel performanstaki kayıplarda eklenebilir. Bu problemler normal doğum yapan hastaların % 40-45'inde meydana gelmekte ve bu hastaların da yaklaşık %11'inde bu durumdan dolayı operasyon geçirmek zorunda kalmaktadır. Bu genital sarkmalara bağlı hastalıkların gelişmesini; doğumun dinamik bir süreç olmasından dolayı bebeğin boyutu, çatıların darlığı gibi varsayımlarla önceden belirlemek de genellikle mümkün olmaktadır. Bebek açısından ise; normal doğumda risk olasılğı (bebeğin kaybedilmesi, oksijensizliğe bağlı beyin hasarı, serebral palsi denilen beyin hasarına bağlı fonksiyon bozukluğu vb) 500 doğumda 1 iken, sezaryen sırasında bu oran 4000 doğumda 1'e düşmektedir.

Her şeye rağmen genel değerlendirmede ise normal doğumun anne, sezaryen doğumun bebek açısından daha az risk taşıdığı söylenebilir. Doğum şeklinin belirlenmesinde anneye de, bebeğede zarar vermeyeek bir yöntemin belirlenmesi için daha geniş düşünülmesi, bebeğin anne karnındaki konumununda ele alınarak anne ve hekim beraber karar vermesinin riskleri azaltabileceği söylenebilir.

Güç gerçekleştirilebilecek doğumlarda azaltabilir; örneğin büyük bebek, büyüme kısıtlılığı, kesedeki su miktarının azalması. Boyunda kordon bulunması, çatılardaki darlık gibi önceden anneyi bilgilendirerek sezaryenın seçilmesi riskleri azaltabilir.
Sezaryen sonrası halk arasında düşünüldüğü gibi gebelik oranları azalmamakta, yalnızca iki gebelik arasındaki süre uzayabilmektedir. Ancak burada başka faktörlerinde sorumluluk taşıyabileceği unutulmamalıdır.

Hastaların doğum şeklini belirleme sırasında almak istedikleri cevaplardan birisi de; hekimlerin çocuklarını hangi yolla doğurttuklarıdır. Burada kişisel faktörlerinde devrede olduğu unutulmamalıdır. Ancak bilinen bir gerçek kadın doğumun hekimlerinin yaklaşık %54'ünün sezaryen doğumunun daha güvenli olacağını düşünerek bu yolu kendi çocukları için uyguladığıdır. Ancak bu kararların ne kadar doğru olduğu da tartıştışma konusudur.

Sonuç olarak: Sezaryen mi? Normal doğum mu?
Doğum şekli anne ve bebeğe en az zarar verecek yöntem olmalıdır. Doğum olayının dinamik bir süreç olduğu bilinmeli ve alınan tüm kararların bu süreçte değişebileceği unutulmamalıdır. Son olarak doğum şekli bebeğin anne karnındaki tavrı, annenin tutumu ve hekimin yaklaşımı ile berabarce belirlemelidir.
 
Sezeryan ile dogumun bebege etkisi!!! :

İsveç’te yapılan bir araştırma, sezaryenle doğan çocukların DNA’larında değişim yaşandığı sonucunu verdi. İsveçli doktorların, kadınların gittikçe daha çok tercih ettiği sezaryenle doğum konusunda yaptıkları araştırmaya göre, bu yöntemle doğan çocuklar ileride sağlık açısından sorunlar yaşıyor. Karolinska Enstitüsünde yapılan araştırma, sezaryen yönteminin neden olduğu genetik yapıdaki değişimin şeker, kanser ve astım hastalıklarının görülme riskini artırdığını ortaya koydu.
Araştırma sırasında normal doğumla dünyaya gelen çocuklar ile sezaryenle dünyaya gelen çocukların kordon bağından alınan kan örnekleri laboratuvar ortamında tahlil edildi. Her iki gruptaki çocukların kanlarında bulunan al yuvarlarda farklılıklar olduğu, bu farklılığın da DNA’larda değişime neden olduğu belirlendi.
Doktorlar, bu değişimi, doğum sırasında bebeklerin yaşadığı strese bağladı. Normal doğumda bebeğin yaşadığı stres, doktorların olumlu olarak niteledikleri ağırdan başlayıp artan bir stres olurken, sezaryenle yapılan doğumlarda bebeklerin yaşadığı ani stres olumsuz olarak değerlendirildi. Araştırmaya katılan doktorlardan Prof. Dr. Michael Norman, doğum ve stresin bebeğin DNA yapısı ve bağışıklık sistemi açısından önemine vurgu yaparken, “Doğum sırasında bazı genler aktif, bazı genler pasif hale geliyor. Doğumdaki stres de bunu etkilediği için sezaryenle doğan bebeğin DNA’sı değişiyor. Araştırmalarda, sezaryenle doğan bebeklerde DNA değişiminden dolayı bu bebeklerin kanser, şeker ve astıma yakalanma olasılıklarının daha yüksek olduğu ortaya çıkıyor” dedi.
Batı dünyasında sezaryenle doğumların arttığına dikkati çeken Norman, ileride çocukların karşılaşabileceği hastalıkların dikkate alınmasını istedi ve “Bu konuda daha dikkatlı olunsun. Sezaryenle doğum tamamen tehlikesiz görünmesin” dedi.

Sezeryan İle Doğumun Bebeğe Etkisi | miSSchat.net Blog
 
kızlar ben epidural normal doğu yaptım
şimdi çok rahatım
tavsiye ederim
doktora gittiğimde 1 cm açıklık vardı kendi sancımı beklemeden suni sancı verdi ardından hemen epidural takıldı ve kolay oldu.
ben hastanedeyken akşam 6 da iki doğum daha geldi
onlar 4cm açıklık beklediler ve ikisi de sancılarını beklediler
ikisi de doğumu bir gün sonra yaptılar.
doktorunuz normal yanlısıysa mutlaka normal yapın derim
epidural imkanınız varsa tavsiye ediyorum
 
HoyaCarnosa Canım ne güzel ya hiç zahmet çekmemişim..Benim bu doğum korkusu rüyalarıma girmeye başladı Allah inşallah banada senin gibi kolay bi doğum nasip kısmet eder..Benim doktorumda epidural normal doğumda ısrarlı benim için..senin şu yazdıklarını okuyunca içim rahatladı ..umarım dediğin kadar kolay olur....:Saruboceq: Allahım sen bana ve bekleyen tüm annelere doğumda yardım et ..Güç kuvvet ver yarabbim...:Saruboceq:
 

canım hiçkorkma inan çok kolay
doktoruna bırak kendini ve kafanda büyütme
beynine olumlu mesajlar vermeye çalış
doğumu başlatan ve hızlandıran senin beynin canım
epidural da abartıldığı gibi değil
iğne yapılıp katater takıldıktan sonra yürüyebiliyorsunuz
felç kalma riski yok dedi doktor
o eskidendi teknoloji gelişti dedi
ıkınma hissi kaybolmuyor
zaten doktor tarif ediyor nasıl yapacağını
 
umarım bende de aynısı olur ve kolayca kurtulurum doğum korkusundan..Allah bebeğini ve seni korusun..Onu sağlıkla büyütmeyi kısmet etsin inşallah...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…