- 7 Ekim 2009
- 4.682
- 0
Bebeğin için çok güzel bir fedakarlık yapacaksın.Bence korkmak yerine gurur duymalısın.yerimseniben Kızınla ilk maceran daha ne olsun:) bu arada seninki kız mıydı bilmiyorum ama kız dedim niyeyse
- Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Kadınlar Kulübü'ne ücretsiz üye olmak için tıklayın...
2010 Kasım Anneleri
- Konu Sahibi bafo
- Başlangıç Tarihi
- 30 Nisan 2007
- 3.171
- 4
- 1 Mayıs 2007
- 540
- 55
- 41
Teşekkürler Fınfıkcım...Bafo bugünmü doğuruyor???
bende 31 ekimden sonra doğurmak istiyorum çünkü 31 ekimde kpss sınavım var...hayırlısı olsun yinede erken gelmek istersede durduramayız artık:)) buyursun gelsin ne yapalım...
- 7 Ekim 2009
- 4.682
- 0
:sm_cool: :lepi:
- 30 Nisan 2007
- 3.171
- 4
puhahahaha :roflol: sen beni güldürdün allahta seni güldürsün :roflol:
Aralığa kadar çocucuğun dişleri mişleri çıkar karnımda :roflol:
- 29 Mart 2010
- 10.477
- 2
- 37
- 30 Nisan 2007
- 3.171
- 4
yok bugün değil bir kaç güne kadar doğurabilirmişboshayallersmile
- 29 Mart 2010
- 10.477
- 2
- 37
askere bıle gıder dıcem de erkek degıl :roflol::roflol:
- 30 Nisan 2007
- 3.171
- 4
- 3 Nisan 2009
- 3.793
- 1
hllyvz canim annen dogru söylemis gelmemis agrilar icin niye agliyorsun gelsinde sonra agla ama sende haklisin insan gurbette olunca kendini cok yanliz hissediyor seni cok iyi anliyorum allahin izniyle hepimiz sagsalim alicaz bebeklerimizi kucagimiza:ecrin_bebek
puyorumnanaktan
puyorumnanaktan - 7 Ekim 2009
- 4.682
- 0
cehalet dünyanın felaketi zaten kafamçokkarıştı
- 7 Ekim 2009
- 4.682
- 0
Genç adam eczaneye girmiş.
-Abi bana bir viagra verirmisin demiş.
Eczacı vermiş viagrayı.
Genç adam sormuş.
- Kaç para?
- Eczacı 10 tl.
Genç adam 100 tl vermiş .
Eczacı: bozuk yokmu demiş
Genç adam :yok.
Eczacı:karşıdaki cerezciden bozdur gel.
Genç adam: abi çerezci beni tanımaz ki.
Eczacı: ben burdan işaret ederim bozar paranı demiş.
Genç adam karşıdaki cerezciye gitmiş.
Abi, beni karşı eczacı gönderdi ,100 tl yı bozacakmışsın, birde 500 tl para vercekmişsin demiş.
Cerezci başını kaldırıp eczacıya bakmış, karşıdan eczacı başını salıyarak onay vermiş
Genç adam gelmiş ezcacıya 10 tl yi vermiş, viagrayı alıp gitmiş
Akşam üzeri cerezci gelmiş eczacıya 500 tl yi alayım demiş
Eczacı şaşırmış
Ne 500 tl si demiş
Çocuğu gönderdin hem 100 tl bozdurdun, hemde 500 tl istedin ya demiş.
Hatta sana baktım onayladın karşıdan.
İşte o an anlamış eczacı başına geleni,vermiş cerezciye 500 tl yı tabii.
Ertesi gün yaşlı bir amca girmiş ezcaneye.
Eczacıya "oğlum ben viagra alacam ama etkileri nasıldır bilgi veririmisin" demiş.
Eczacı "Valla amca, şu kadarını söyliyeyim, dün birisine viagra verdim daha adam kutusunu açmadan hem cerezciyi hem beni " ......."
--
-Abi bana bir viagra verirmisin demiş.
Eczacı vermiş viagrayı.
Genç adam sormuş.
- Kaç para?
- Eczacı 10 tl.
Genç adam 100 tl vermiş .
Eczacı: bozuk yokmu demiş
Genç adam :yok.
Eczacı:karşıdaki cerezciden bozdur gel.
Genç adam: abi çerezci beni tanımaz ki.
Eczacı: ben burdan işaret ederim bozar paranı demiş.
Genç adam karşıdaki cerezciye gitmiş.
Abi, beni karşı eczacı gönderdi ,100 tl yı bozacakmışsın, birde 500 tl para vercekmişsin demiş.
Cerezci başını kaldırıp eczacıya bakmış, karşıdan eczacı başını salıyarak onay vermiş
Genç adam gelmiş ezcacıya 10 tl yi vermiş, viagrayı alıp gitmiş
Akşam üzeri cerezci gelmiş eczacıya 500 tl yi alayım demiş
Eczacı şaşırmış
Ne 500 tl si demiş
Çocuğu gönderdin hem 100 tl bozdurdun, hemde 500 tl istedin ya demiş.
Hatta sana baktım onayladın karşıdan.
İşte o an anlamış eczacı başına geleni,vermiş cerezciye 500 tl yı tabii.
Ertesi gün yaşlı bir amca girmiş ezcaneye.
Eczacıya "oğlum ben viagra alacam ama etkileri nasıldır bilgi veririmisin" demiş.
Eczacı "Valla amca, şu kadarını söyliyeyim, dün birisine viagra verdim daha adam kutusunu açmadan hem cerezciyi hem beni " ......."
--
- 29 Mart 2010
- 10.477
- 2
- 37
alkisalkisalkisalkisalkisalkis
- 29 Mart 2010
- 10.477
- 2
- 37
Ayaz'la birlikte hastanelerde kaldığımız dönemlerde çeşit çeşit insanlarla karşılaştım. Kaldığımız hastaneye göre değişiyordu anne profilleri de.
Mesela Çapa'da kuvözde kalırken kültür seviyesi daha yüksek kişiler vardı. Yani en azından oturup sohbet edebileceğin, birbirinizin dertlerini dinleyebileceğin anneler vardı.
Ama Kartal Devlet Hastanesinde zatürreden yatarken Türkiye gerçeği tokat gibi çarptı yüzüme.
17 yaşında bir anne vardı. Bebeği 1,5 yaşında, kız. Kadın -kadın demeye dilim bile varmıyor ya neyse- banyoda çocuğu oynasın diye tek başına küvette bırakmış. Çocukta şampuanı dikmiş kafaya. Annesi hastaneye getirmek için 1,5 saat beklemiş. Neden mi çünkü 3 aylık oğlunun uyanmasını beklemiş. Onu emzirip öyle çıkmak için. Bu kadın ya da kızcağız 13 yaşında evlendirilmiş. Pardon nikahı yok evlendirilemez de zaten o yaşta; imam nikahıyla birlikte yaşatılmaya başlatılmış. Okuma-yazması yok. İki çocuğunu da evde doğurmuş. Hatta ilkinde yanında sadece komşusu varmış, kendi çekip çıkarmış bebeği. Sonuç kız bebekte daha şimdi hastanede farkedilmiş kalça çıkıklığı.. Bu zavallı çocuklardan nasıl faydalı bir insan olmaları beklenir ki. Bu kendi çocuk olan kadının yetiştirdiği -hatta yetiştiremediği- çocuklardan ne hayır gelir??
Çapa'da vardı bir Hatice'm. Bebeği 32 haftalık doğmuştu ve ağır hidrosefali hastasıydı. Doktorlar yalvarmış zamanında bu çocuğu doğurma, beyninin olduğu yer tamamen suyla kaplı diye. Yok demiş doğuracağım ben. Doğurmuş da. 32.haftada gelmişti Eymen oğlan. Ama durumu çok ağır doğdu. Kafası tarif edilemeyecek kadar büyük. 12 günlükken 2.beyin ameliyatını oldu; kafasında biriken suyun tekrar boşaltılması için. Bu kadar ağır hidrosefalili çocuğun kırdığı yaşam rekoru 12 yıl. Tabi sürdürdüğü hayata yaşam denirse.
Doktoru söylemişti benim yanımda 2 cm'lik bile değil beyni diye.
Gebeliğinin 4.ayında belli olmuş bebeğinin durumu. Ben olsam doğurur muydum? Sanmam. Bu çocuğa bakamam falan diye değil, bu bir yaşam mı yoksa eziyet mi? Bence eziyet. Küçücük bir bebeğe bu eziyeti çektirmeye hakkım yok derdim sanırım.
Gene Çapa'da Gülsüm bebek vardı. Bezlerini, mamalarını, vitaminlerini diğer anneler ortaklaşa alırdık. Çünkü annesi doğurup bebeğinin kalbinin delik olduğunu öğrendikten sonra gelmedi bir daha. Evdeki 3 çocuğunun ona daha çok ihtiyacı varmış. Buna nasılsa burda bakıyorlarmış. Babada haftada iki gün geliyordu. Adı anne mi bunun şimdi???
Çapa'da Nazlı bebeğimiz vardı. Ayaz doğduğunda 52 günlük olmuştu ve 960 grama ulaşmıştı.
26 haftalıkken annesi merdivenlerden düşünce 638 gr olarak gelmiş dünyaya. Annesi de 21 yaşında gencecik bir kız. Bir yandan da hukuk fakultesi 3.sınıfta okuyor. Bebek de kaza kurşunu zaten :)
Nazlı bebeğin o gencecik annesi, kızı 58 gün yoğun bakımda kalırken okulunu dondurup yoğun bakımının kapısındaki bankta yaşamış. Çünkü yoğun bakıma girmek yasak. Haftada 2 gün 5 dk uzaktan bakmaya izin vardı. Ama o kızcağız 48 gün gece-gündüz kışın soğuğunda bahçede yattı, bankta oturdu gitmedi bir yere. Sonunda Nazlı bebek bizim bulunduğum Yenidoğan Bakım Ünitesine terfi ettiğinde anneciği sevincinden bayılmıştı olduğu yere. Benim diyen kadının gösteremeyeceği metaneti gösterdi, dayanma gücünü gösterdi. Enerji kaybetmemek için ağlamıyorum derdi. Ve 103 günün sonun 1450 gr'lık kızını alıp çıktı hastaneden. Bu anneyse diğerinin adı ne??
Kartal'daki bebeklerden biri gene. 8 aylıktı yanlış hatırlamıyorsam. Zatürreyi de aşıp zatülcemp'e çevirmiş hastalığı. Doktor bugüne kadar niye getirmedin dedi. Kocası izin vermemiş. Çocuk bu hastalanırmış.
Bebeğin yatışını yaptılar ama annesi tutturdu bebek kalsın ben eve gidicem sabah gelirim diye. Kocası kızarmış başka yerde kalmasına. Ve gitti kadın ne yapıp edip, gece bebeğini biz besledik.
Bu da mı anne??
Nerden çıktı bunlar sbah sabah peki?
Çapadaki bebeklerimizden Duru bebeğin annesi aradı sabah. Duru bebekle Ayaz aynı gün, aynı doğum haftasında, aynı kiloda -yok Durucuk 10 gr fazlaydı Ayazdan :) - ve aynı boyda doğdular. Şu an Ayaz'a açık ara fark atmış olan Durucuk, hastane arkadaşıyla buluşacak haftasonu.
Anneciğiyle konuşunca bütün hastane günleri geçti gözümün önünden.
Annelik ne kadar geniş; kimi zaman içi ne kadar dolu kimi zamansa kelimeden öteye geçemeyen bir kavrammış..
ay dun de sunları okudum sınırlerım hop hop ettı cehalet demişken...
Mesela Çapa'da kuvözde kalırken kültür seviyesi daha yüksek kişiler vardı. Yani en azından oturup sohbet edebileceğin, birbirinizin dertlerini dinleyebileceğin anneler vardı.
Ama Kartal Devlet Hastanesinde zatürreden yatarken Türkiye gerçeği tokat gibi çarptı yüzüme.
17 yaşında bir anne vardı. Bebeği 1,5 yaşında, kız. Kadın -kadın demeye dilim bile varmıyor ya neyse- banyoda çocuğu oynasın diye tek başına küvette bırakmış. Çocukta şampuanı dikmiş kafaya. Annesi hastaneye getirmek için 1,5 saat beklemiş. Neden mi çünkü 3 aylık oğlunun uyanmasını beklemiş. Onu emzirip öyle çıkmak için. Bu kadın ya da kızcağız 13 yaşında evlendirilmiş. Pardon nikahı yok evlendirilemez de zaten o yaşta; imam nikahıyla birlikte yaşatılmaya başlatılmış. Okuma-yazması yok. İki çocuğunu da evde doğurmuş. Hatta ilkinde yanında sadece komşusu varmış, kendi çekip çıkarmış bebeği. Sonuç kız bebekte daha şimdi hastanede farkedilmiş kalça çıkıklığı.. Bu zavallı çocuklardan nasıl faydalı bir insan olmaları beklenir ki. Bu kendi çocuk olan kadının yetiştirdiği -hatta yetiştiremediği- çocuklardan ne hayır gelir??
Çapa'da vardı bir Hatice'm. Bebeği 32 haftalık doğmuştu ve ağır hidrosefali hastasıydı. Doktorlar yalvarmış zamanında bu çocuğu doğurma, beyninin olduğu yer tamamen suyla kaplı diye. Yok demiş doğuracağım ben. Doğurmuş da. 32.haftada gelmişti Eymen oğlan. Ama durumu çok ağır doğdu. Kafası tarif edilemeyecek kadar büyük. 12 günlükken 2.beyin ameliyatını oldu; kafasında biriken suyun tekrar boşaltılması için. Bu kadar ağır hidrosefalili çocuğun kırdığı yaşam rekoru 12 yıl. Tabi sürdürdüğü hayata yaşam denirse.
Doktoru söylemişti benim yanımda 2 cm'lik bile değil beyni diye.
Gebeliğinin 4.ayında belli olmuş bebeğinin durumu. Ben olsam doğurur muydum? Sanmam. Bu çocuğa bakamam falan diye değil, bu bir yaşam mı yoksa eziyet mi? Bence eziyet. Küçücük bir bebeğe bu eziyeti çektirmeye hakkım yok derdim sanırım.
Gene Çapa'da Gülsüm bebek vardı. Bezlerini, mamalarını, vitaminlerini diğer anneler ortaklaşa alırdık. Çünkü annesi doğurup bebeğinin kalbinin delik olduğunu öğrendikten sonra gelmedi bir daha. Evdeki 3 çocuğunun ona daha çok ihtiyacı varmış. Buna nasılsa burda bakıyorlarmış. Babada haftada iki gün geliyordu. Adı anne mi bunun şimdi???
Çapa'da Nazlı bebeğimiz vardı. Ayaz doğduğunda 52 günlük olmuştu ve 960 grama ulaşmıştı.
26 haftalıkken annesi merdivenlerden düşünce 638 gr olarak gelmiş dünyaya. Annesi de 21 yaşında gencecik bir kız. Bir yandan da hukuk fakultesi 3.sınıfta okuyor. Bebek de kaza kurşunu zaten :)
Nazlı bebeğin o gencecik annesi, kızı 58 gün yoğun bakımda kalırken okulunu dondurup yoğun bakımının kapısındaki bankta yaşamış. Çünkü yoğun bakıma girmek yasak. Haftada 2 gün 5 dk uzaktan bakmaya izin vardı. Ama o kızcağız 48 gün gece-gündüz kışın soğuğunda bahçede yattı, bankta oturdu gitmedi bir yere. Sonunda Nazlı bebek bizim bulunduğum Yenidoğan Bakım Ünitesine terfi ettiğinde anneciği sevincinden bayılmıştı olduğu yere. Benim diyen kadının gösteremeyeceği metaneti gösterdi, dayanma gücünü gösterdi. Enerji kaybetmemek için ağlamıyorum derdi. Ve 103 günün sonun 1450 gr'lık kızını alıp çıktı hastaneden. Bu anneyse diğerinin adı ne??
Kartal'daki bebeklerden biri gene. 8 aylıktı yanlış hatırlamıyorsam. Zatürreyi de aşıp zatülcemp'e çevirmiş hastalığı. Doktor bugüne kadar niye getirmedin dedi. Kocası izin vermemiş. Çocuk bu hastalanırmış.
Bebeğin yatışını yaptılar ama annesi tutturdu bebek kalsın ben eve gidicem sabah gelirim diye. Kocası kızarmış başka yerde kalmasına. Ve gitti kadın ne yapıp edip, gece bebeğini biz besledik.
Bu da mı anne??
Nerden çıktı bunlar sbah sabah peki?
Çapadaki bebeklerimizden Duru bebeğin annesi aradı sabah. Duru bebekle Ayaz aynı gün, aynı doğum haftasında, aynı kiloda -yok Durucuk 10 gr fazlaydı Ayazdan :) - ve aynı boyda doğdular. Şu an Ayaz'a açık ara fark atmış olan Durucuk, hastane arkadaşıyla buluşacak haftasonu.
Anneciğiyle konuşunca bütün hastane günleri geçti gözümün önünden.
Annelik ne kadar geniş; kimi zaman içi ne kadar dolu kimi zamansa kelimeden öteye geçemeyen bir kavrammış..
ay dun de sunları okudum sınırlerım hop hop ettı cehalet demişken...
- 1 Mayıs 2007
- 540
- 55
- 41
hllyvz canim annen dogru söylemis gelmemis agrilar icin niye agliyorsun gelsinde sonra agla ama sende haklisin insan gurbette olunca kendini cok yanliz hissediyor seni cok iyi anliyorum allahin izniyle hepimiz sagsalim alicaz bebeklerimizi kucagimiza:ecrin_bebek
Amiiiiin...Sağol Zeyncim aynen dediğin gibi gurbet insanın sinirlerini yıpratıyor ağlayacak yer arıyosun resmen...Anneciğim uçakta şu an inşallah birlikte kahvaltı edeceğiz bugün...boydan boya deniz manzaralı bir kahvaltı hazırlayacağım anneme...balkonu yıkamalıyım önce:))
Aso çok güzeldi gerçektenkaydirigubbakcemile3
- 29 Mart 2010
- 10.477
- 2
- 37
ya hayatım bu ınsanlar da cocuk yetıstırcek işte bız de yetıstırcez.. ben o cocuklara acıyorum ya, ne zıhınsel olarak ne fızıksel olarak gelısemıolar hıcbı sekılde.. tayyıp de hala 3 cocuk yapın desın, allahım sonumuzu hayır etsın ya.. turkıyeden nefret edıyorum cıddı anlamda nefretttttttttt
- 7 Ekim 2009
- 4.682
- 0
Allah uzak etsin bu tür insanları çocuklarımızdan.Millet okuyayım bir şeyler öğreneyim kendimi geliştireyim derdinde olmadığı sürece bu hep de böyle devam eder.Ben araştırmayan öğrenmeye kapalı insanları gördükçe onlara acıyorum! Resmen acıyorum.Hatta bazen gördüğüm kişiler oluyor.Ellerinde bilgisayar internet ama onu sadece saçmasapan amaçlı kullanıyorlar.Hakkaten yazık.Gerçekten araştırmaya öğrenmeye kapalı insanlar çok fazla.
- 29 Mart 2010
- 10.477
- 2
- 37
Bijo anasının sıcak kollarında akşamları ugruyo gunduzlerı sadece okuyo galıba :) Bgn de bı teızlık memızlık bısı vardır :)
http://www.kadinlarkulubu.com/jinekoloji/379967-kizlik-zari-soru-sorun-cevaplari-25.html
aso al azıcık da gül... allahım bu sıtede daha neler gorecem ben yarabbbıııımmmmmm...
http://www.kadinlarkulubu.com/jinekoloji/379967-kizlik-zari-soru-sorun-cevaplari-25.html
aso al azıcık da gül... allahım bu sıtede daha neler gorecem ben yarabbbıııımmmmmm...
Benzer Konular
