2009 Eylül Anneleri

eslemcim çok geçmiş olsun cnm bizimde oluyo bazen bazen de hiç olmuyo öle böle geçircez cnm bu 3 ayı inş.

sağol canım yaa, inşallah geçer 3 ayı doldurunca, dört gözle 40ı bekledik şimdide 3 ayı doldurmayı beklicez

evet canım zaten dr öyle söyleyince benimde aklıma sizler geldiniz.bilemiyorumki canım.ama ben gün içerisinde cok sağınca göğüs uçlarım cok acıyor ve kıyafet deyince bile acayip canım yanıyor.siz nasıl önlüyorsunuz bu durumu.lansinoh kremide düzenli kullanıyorum ama...

canım benimde göğüslerde yara oluşmasına birazda sağma makinası sebep oldu
biraz yüksek ayarda sağıyordum, hep parçalandı uçları, şimdi en düşük seviyede sağıyorum göğsümü
ve ayferin dediği kremi madecassol u kullandım fayda etti, tabi birde zeytin yağı faydalı oldu
chicconunda göğüs pedini kullanıyorum hem sızdırmıyor hemde koku yapmıyor
tavsiye ederim

arkadaşlar kaç gündür girip girip yazamadım.
mothercare kanguru almak için nautilusa götürdüm bebişi annemle.ilk tek çıkışımızdı.akşam eve bi gelirsin sancı sancı ama avaz avaz.üşüttüm yavrumu.dün gecede kabız diye fitil verince fitilde kakada çıkmadı.saatlerce avaz avaz ağrı çekti.Allah razı olsun annemden.kocaman memişlerine bi yatırdı.o sıcaklıkla uyudu bi tanem çok şükür Allah'a.üşütmeyin aman.dışarda sıkı giydirin ki hep arabadaydı.bi açık otoparkı yürüdük o kadar.o bile yetti.evde body,ayaklı pantolonu,bir kat üst ve yelek giydiriyorum.bere takmıyorum.çokta sıcaktan bunaltmamak lazımmış.burnuna eline ayağına bakıyorum hep.ayaklarınada çorap ve patik giydiriyorum.
dilekcim senin yavrunada Allah şifa versn yaa minicikler yaa.
ebru ne sesler var bizde yunus balığı gibi :)korkma.ama kameraya çek göster doktora çok endişeliysen.bu arada Allah kabul etsin mevlütünüzü
baharcım sizinde 40 çıkmış hadi maşallaah.
gülcancım bende anne sütü yanına mama veriyom be yavrum napalım.Allah sağlık versin.ilk zaman takmıştım senin gibi.şimdi takmıyom arttı sankim süt:)bide bebek uyudukça uyuyun.tabi her zaman işlerden fırsat olmuyor ama uykudan sonra daha çok oluyor bence süt.
tülaycım seninde bebişe Allah yardım etsin sanada hepimizede.geçicek inşallah sağlıkla.
bu arada yavrusu hasta olan tüm arkadaşlarımın bebeğine Allah şifa versin.tek tek yazamayıp isim unutursam kusuruma bakmayın emi.bu arada bende ütülüyom herşeyini hala ve hacışakirin granülüyle yıkıyom.prima 2 kullanıyorum ebrucum bende ve arada dediğin sızıntı oluyor.3 e geçiyim dedim aldım büyük gibi.4-9 kg arası imiş ama bakalım denicem yine.
bu arada bircanlada msnleştik.o da mama veriyor.golden coat keçi sütü içerenmiş.doktoru tavsiye etmiş.
bu arada emzirme atleti aldım.ya emzirirken bütün sırt yan karın açıkta kalıyo t-shirtü kaldırınca donuyom.bebeğede zararı varmış.bütün giysilerde üstten düğmeli değil ki.siz napıyosunuz bunun için?

geçen belim çok fena tutuldu, düşün taşın nasıl oldu yaa dedim
sonra aklıma geldi emzirirken belim hep açıkta kalıyor, ondan sebep oldu
emzirme atletim var ama pda 1 tane , keşke emzirme sütyeni yerine atletlerden alsaydım
zor işmiş şu emzirme vesselam
 
kızlar bebişinizde konak oluştumuu ?? :KK43:( ya ben bugun farkettim kızımda konak oluşmuşş üff koparıp alasım gelio sanki rahatsız edio onu :KK43:(
 
bu konak dene şey benim kızın kaşlarında oldu, çok şükür geçti
zeytinyağı sürdüm sürekli, banyo yapıncada temizlendi her seferinde
şimdi artık yok elhamdülillah
bence sende zeytinyağı sür konak olan yerlerine, yumuşar ve geçer
 
bu konak dene şey benim kızın kaşlarında oldu, çok şükür geçti
zeytinyağı sürdüm sürekli, banyo yapıncada temizlendi her seferinde
şimdi artık yok elhamdülillah
bence sende zeytinyağı sür konak olan yerlerine, yumuşar ve geçer

banyodan hemen öncemi sürülüyor bide z.yağğ yerine bebe yağı olmaz mı daha hijyenik gibi geldi bana :)
yüzünde ve kaşında da kırmızı kabartılar var tam geçio bi gecede gene çıkıo yüzü için mustela kullanıyoruz saçına olmaz heralde :KK43:
 
banyodan hemen öncemi sürülüyor bide z.yağğ yerine bebe yağı olmaz mı daha hijyenik gibi geldi bana :)
yüzünde ve kaşında da kırmızı kabartılar var tam geçio bi gecede gene çıkıo yüzü için mustela kullanıyoruz saçına olmaz heralde :KK43:

canımm sakın koparma derisini zedeleyebilirsin bebeginin.. badem yagıda sürülebiliyor ve karbonatlı ılık suyla silebilirsinn......
 
canımm sakın koparma derisini zedeleyebilirsin bebeginin.. badem yagıda sürülebiliyor ve karbonatlı ılık suyla silebilirsinn......

yok canım koparmam yarın banomuz var biraz yağlayıp bekletip öle yıkarım bakalım inş. geçer
opuyorumnanaktan
 
slm kızlar yaa ben iyice pskopat oldumm yaa bebeğime eşimden başjasını dokundurmuyorummm.. biri alsa kucağına içim gidiyor... ayy bugünn abimin hanımı benden habersiz bebeği almış altını açmaya gitmiş odaya bi baktımm ıslak mendil arıyor ayy kafamdan vuruldumm sankii kibarcaa ayy ben yaparımm dedimm bebeğim altına çok az yapmışş salak yaa nediye açmışsa altını sonra onada kendimede kızdımm üfff herkesten herşeyden yavrumu kıskanır oldumm...
 
kızlar birileri fotoğraflı diye tickerlarımızı silmiş sanırımm.. çünki yasaktı fotoğraf yapıştırmakk..
 
ayfercim çok geçmiş olsun paşana evet havalarda çok aldatıcı bu aralar ama ben çok kalın giydirme yanlısı değilim çocukları bnm oğlan çok terliyo...terleyince daha çabuk hastalanmazlarmı?
 
canım dedim ya 8. günümüz bitti bugün. tickeri değiştiremiom yapabilen varsa memnun olurum :) 28 ağs doğum tarihi.. bende banyo yaptırmıorum ama alkolle sabah akşam bakımını yapıorum.. kaç günde rengi değişti kakasının? ben baya takıldım bu kaka işine yaa :KK43:

canım bebeğimde 48 günlük daha bende kakasının rengine takılmıştım yeşil bu arada kakasının rengi doktorumuz çok önemli değil kakasının rengi demişti
opuyorumnanaktan
 
eslemcim ali de cok sanci cekiyor biliyosun
gazdan ucuyoruz bana bi arkadasim bi cay tavsiye etti ortakoyden bi aktardan aldim icinde rezene anason melissa feslegen ve kimyon var 10 dk sicak suda demleyip iciyorum sonra aliyede bi cay kasgi veriyorum sanki fayda etti 2 gundur cok azaldi gaz sancilarimiz tamamen gecmesede, masallah deyip dilimi isiriyorum burda

ayfercim gecmis olsun kuzuna
sen emzirme atletini nerden aldin biz bulamadik
ben olk haftalar korse sardim karnima belime simdide icime ince esnek fanila giyiyorum askisini ustten esnetip alttan acmadan emziryorum o da sicak tutuyor hem gazim olmuyor
 
gunaydın kızlar :) bugun oglumun mevlutu var insallah onuda atlattık mı tamamdır......hersey hazır sayılır...tavuklu pilavlı yapıyorum Allah kabul etsin hepimizinkini insalah
 
bugun nihayet ikinci ayımız doluyo kızlar opuyorumnanaktan . . .ve çok sukur bizim gaz sancılarımız geçti ..artık aksamları huysuzlugu yok bir tek kaka yapamamaktan muzdaribiz ıkınmalar devam ediyor o da 3 aydan itibaren gecer heralde
 
Hangi anneler emziremez?
Sütüne zararlı maddelerin geçme riski olanlar emziremez. ılk aşamada sigarayı sayabiliriz. Sigaranın şimdiye dek ispatlanmış tek kusuru anne sütündeki yağ oranlarını bozması. Onun dışında büyük bir zararına rastlanmamış ama sigara içmek hem anne hem de çocuk sağlığı açısından pek hoş bir şey değil.
ıkinci önemli etken uyuşturucu maddelerdir. Uyuşturucu kullanan annelerin çocuklarını emzirmesi sakıncalıdır. Üçüncüsü de AIDS.
HIV, süt aracılığıyla anneden çocuğa geçebilir. Bu durumdan sakınmak için anne çocuğunu emzirmezse, bu kez de çocuk anne sütü almadığı için bağışıklık sistemi daha da zayıf olacaktır ve AIDS virüsünü aldığında vücudun bununla savaşma ihtimali daha da düşecektir ve çocuk başka hastalıklara da yakalanacaktır. Yani çocuk AıDS’ten kurtulsun derken basit bir enfeksiyondan hayatını kaybedebilir.
Ayrıca kızamıkçık, Hepatit B ve herpes virüsleri de sütle anneden bebeğe geçebilir. Bu nedenle bu hastalıkları taşıyanların emzirmemesi gerekir. Yalnız Hepatit B hastalığı zaten anne çocuğunu doğururken çocuğa geçtiği için, süt vermesinin de bir önemi kalmaz, yani mikrop nasıl olsa çocuğa geçmiştir.

Emziren kadının yememesi gereken şeyler var mı?
Böyle bir diyete gerek yoktur. Yalnız bazı hassas çocuklar, eğer annesi tenini kokutacak şekilde pastırma, çiğ soğan, çemen, sarımsak türü şeyler yerse, bu durumdan rahatsız olurlar. Böyle durumlarda çocuk memeyi reddedebilir.

Bebek hangi aralıklarla ne kadar kilo almalıdır?
Bebeklerin kilolarını tablolarla sınırlandırmak yanlış olur. Çünkü her bebeğin kilosu, doğum kilosu ve beslenmesi ölçüsünde farklılıklar gösterir. Bu nedenle kilo aldığını anlamak için şu yöntem uygulanır. Yeni doğan bebekler doğduktan sonra günde 30 veya 50 gram alırlar.

Meme mi, mama mı?
Emzirmek gayet doğal bir hadisedir. Meme yerine niye mama verilir bu hiç de mantıklı bir hadise değildir. Zaten insanoğlu uzun çağlar boyunca annesi olmayan bir bebeğe başka bir yemek vermeyi aklına getirmemiştir. Hep ona bir sütanne bulunması yoluna gidilmiştir.

Bebeğin ne gibi vitaminlere ihtiyacı vardır?
B, C, A, D, E vitaminlerine ihtiyacı vardır. Bunlar da piyasada çocuklar için multivitamin olarak satılan ilaçlarda karışım olarak bulunur.
Ben çocukların bir yaşına kadar vitamin almasında fayda görüyorum. Anne sütü alsa da mamayla beslense de vitamine ihtiyacı vardır. Türk kadınları çok fazla güneşe çıkmadıkları için çocuklarını da genellikle D vitamini eksikliği ile dünyaya getirir. Çünkü D vitamini büyük ölçüde güneşle ortaya çıkar.

Anne sütü alan bir bebeğin suya da ihtiyacı var mıdır?
Eğer özel şartlar oluşmazsa anne sütü emen bir çocuğun, Afrika sıcağında dahi su içmesine ihtiyaç yoktur. Ama siz çocuğu aman üşüyecek diye çok giydirirseniz veya çocukta ishal durumu varsa suya ihtiyaç olabilir. Normal şartlarda anne sütüyle beslenen bir bebeğe su verildiğinde boşu boşuna onun süt emme kapasitesi düşmüş olur. Bebek süt yerine suyla karnını doldurur.
 
Bebek üşüyünce, teri üzerinde kuruyunca hasta olur mu?
Bebek, üşümekle, nazar değmesiyle, diş çıkarmakla, terlemekle terleyip terinin üzerinde kurumasıyla veya çıplak ayakla yere basmasıyla hasta olmaz. Hastalıklar sadece ve sadece mikropla olur. Çocuk mikrobu alırsa hastalanacaktır.
Ama bu lafların çıkış yerleri şöyledir. Bunlar çok eski zamanlarda mikropların bilinmediği zamanlarda gözlemle ortaya konmuş laflardır. Mesela eski insanlar dikkat etmişlerdir ne zaman düğün dernek bir yere gitseler üç gün sonra hep güzel çocuklar hastalanıyor, çirkinler hastalanmıyor. Buradaki mekanizma güzel çocuğun çok ellenip çok öpülmesidir. Öpülmeyen, ellenmeyen, fazla teması olmayan çocuklar mikrobu almazlar ve hasta da olmazlar.
Çok öpülen çocuk mikrobu alır ve mikrobu aldıktan sonra en az üç gün içinde mikrop etkisini göstermeye başlar. Dikkat edin çocuğunuz gripli biriyle temas ettikten üç gün sonra hastalanacaktır.
Eller klima gibi...

Çocuklar nasıl giyinmeli?
Çocuk da bir erişkin gibidir. Çocuğu ne sıkacaksın ne üşüteceksiniz. Çocuğu rahat ettirecek giysiler giydireceksiniz. Yani ne terleyecek ne de üşüyecek. Ekstradan giydirmenin hiçbir faydası yoktur.
Çocuğun üşüdüğü nasıl anlaşılır, elleri soğuyunca mı?
Çocuğun ellerinin veya ayaklarının değil vücudunun yani kapalı yerlerinin soğuk olması önemlidir. Eğer çocuğun giyimli yerleri sıcak fakat elleri soğuksa çocuğu çok giydirdiğiniz anlamına gelir. Çünkü vücut burada açık yerleri bir klima olarak kullanarak soğutma yapar.

Diş çıkarırken ateş yükselir mi?
Dr. Kadir Tuğcu, diş çıkarırken çocukların ateşinin yükseldiği yolundaki yaygın kanının doğru olmadığını söyledi: "Ateş ancak mikropla olur. Diş çıkarmak, tırnağın veya saçın uzaması gibi tabii bir hadisedir. Çocuğa bir rahatsızlık vermez. Peki, bu yanlış inanış nereden çıkmıştır? ınsanlar çocuğun diş çıkarmasını, 20 yaş dişleriyle özdeşleştirir. Genelde anne-babalar çocuklarının doğmasından birkaç sene önce veya sonra 20 yaş dişinin sancısını yaşarlar ve çocuklarının da diş çıkarırken aynı sancıyı hissettiğini düşünürler. Oysa 20 yaş dişleri diğer dişlerden farklı olduğu için sancılı çıkar. Bunlar evrimle birlikte yok olmaya yüz tutmuş dişlerdir. ıleri nesillerde 32 diş olmayacak. Çünkü insanların 20 yaş dişleri çıkmayacak. Yok olmaya yüz tutan 20 yaş dişleri bazen çıkmaz, bazen de deforme olarak çıkar.
Bebeklerde diş çıkarma süreci son derece uzun bir süreçtir. Ortalama altı aydan başlar ve iki yaşa kadar devam eder. Bu süreç içinde çocuk dışarıdan aldığı çeşitli mikroplarla hastalanır, ateşlenir ve bu da diş çıkarmaya bağlanır. Ancak diş çıkarmakla ateş yükselmesi arasında şöyle bir bağlantı var: Çocuk bir yerden virüs alınca ateşi çıkar. Ateş de bebeğin metabolizmasını hızlandırır. Metabolizma hızlanınca da dişlerin çıkma süresi kısalır. Bu yüzden bir hafta sonra çıkacak olan diş üç gün sonra çıkabilir. Ancak diş, ateş yapmaz.



Bebeğin uyku düzeni
Yeni doğan bebek, günün yaklaşık 20 saatini uyuyarak geçirir. Çocuk gündüz ya da gece uyanık kalmaya, zamanla ailesi tarafından alıştırılır.

Bebek kaç saat uyumalı?
Çocuk ne zaman isterse uyur, ne zaman isterse uyanır. Ama evin sistemini bozmamak da önemlidir. Çocuk yeni doğduğunda zaten çok uzun süre uyuyacaktır. Uyuma süreleri 20 saate yaklaşır. Uyanık kalabildiği saatlerse üç-dört saatle sınırlıdır ve bunu ne zaman isterse kullanır. Ama yaş ilerledikçe yani ileri aylara gelindikçe, gündüz uykusunun azalıp, gece uykusunun artması gerekir. ışte aileler burada çok dikkatli olmalı. Aile gündüz işlerini rahatça yapmak için çocukları gündüz uyutursa tabii ki çocuk da geceleri uyanık kalacaktır ve oyun isteyecektir.

Bebekler nasıl yatmalı?
Yüz üstü mü, sırtüstü mü yoksa yan mı? Tehlikeli sayılan bir yatma pozisyonu var mı? Ciddi araştırmalarda çocuk şöyle yatsın böyle yatsın diye bir şema gösterilmez. Yalnız dikkat çeken bazı hususlar vardır. Ani bebek ölümleri genellikle kışın olmaktadır ve bebek ölümleri hep pimpirikli annelerin çocuklarında görülmektedir. Ve bir de çocuğun beşiğinde veya yatağında koyun postu türü malzemeler kullanılan yerlerde görülür. Çocuk postun üzerinde yüzükoyun yattığı zaman nefes alacak yer kalmaz ve boğulma durumu oluşabilir. Yoksa tabiatta hiçbir canlı varlık sırtüstü uyumaz. Siz hiç sırtüstü yatan bir deve, kedi, köpek veya tavşan gördünüz mü hepsi yüzüstü yatıp uyur. Sırtüstü yatması bir hayvanın ya öldüğünün ya da ağır hasta olduğunun işaretidir.
Yüzüstü yattığı zaman bebek hem kollarını bacaklarını kullanacaktır, hem de kendi kendine rahatça gazını çıkaracaktır. Ayrıca göğüs kafesi düzgün olacaktır ve kafası geriye doğru yatmadığı için yassı olmayacaktır. Yüzüstü yatarken soluk alamamaya bağlı 'ani çocuk ölümü' olabileceği iddiası bir vakayla ortaya çıktı. Vaka incelendiğinde bunun doğal durum değil de cinayet olduğu belirlendi.
Ancak araştırma ilk tespite göre hazırlanıp yayımlandığı için halk arasında yatma şekliyle ani bebek ölümü arasında bağ olduğu inanışı gelişti. Bu yanlış inanışın giderilmesi uzun zaman alacaktır.
 
Süt için huzur, uyku ve su
Yanlış inanışlar hayatımızın her döneminde olduğu gibi annelikte de yaygın. Birçok anne, sütü artsın diye gereksiz yere tatlı ve komposto yiyerek kilo alıyor. Emzirme, anne sütü ve bebek bakımı konusunda sorularımızı yanıtlayan Dr. Kadir Tuğcu ise "Annenin sütü su içerek, uyuyarak ve yüksek moralle artıyor" diyor.

Annenin sütü olması için ne yapması gerekir?
ınsan memesi inek memesi yapısında değildir, bu nedenle uzun süreli süt biriktirmez. Çocuk emmeye başladığı anda süt yapılır. Nasıl gözyaşı ağladığımız zaman akıyorsa, yani bir yerde toplanmıyorsa süt de böyledir. Süt hücrelerinden anında süt yapılır ve bebek emdikçe de gelir. Süt olayı tamamen psikolojiktir.
Kadının yerli yersiz üzüntülerle dolmamış olması gerekir. Niyet de önemli. Annenin bebeğini emzirmek istemesi önem taşır.
Birçok anne lohusalık döneminde komposto, bol şekerli meyve suları içerek veya tatlıyla süt miktarını artırmaya çalışıyor. Bu mümkün mü? Süt yapan yiyecek var mı?
Süt yapıcı gıda diye bir şey olmaz. Süt yapıcı diye annelere zorla içirdikleri veya yedirdikleri şeylere dikkat ederseniz, hepsi susama isteği uyandıran maddelerdir. Anne bunları yiyince bol bol su içme arzusu hisseder. Bol bol su içince de süt miktarı artar.
Yani keramet helva, tatlı, soğan, pekmez veya kompostoda değil bunları yedikten sonra hararetten dolayı içtiği sudadır.


'Küçük göğüslü kadının sütü olmaz' deniyor, doğru mu?
Bu da yalandır. Göğüsün büyüklüğü, memenin ucu veya şekliyle sütün akışı ve gelişi değişmez. Memesi küçük kadından gürül gürül süt gelebilir.
Sütün kalitesi yemeğe göre değişir mi? Et, karides, meyve, sebze yiyenle ekmek ve çorbayla beslenen anne arasında süt farkı olur mu?
Sütün kalitesi hiçbir zaman değişmez. ıyi beslenen anne ile kötü beslenen anne arasında süt kalitesi açısından fark olmaz. Ancak iyi beslenen anne kendisine fayda sağlar, kötü beslenen annenin zararı kendisinedir. Çünkü süt yapmak için belli miktarda mineral vücuttan alınır. Bu minarellerin vücutta az ya da çok olması, kalan miktarın anneye yetip yetmediği meselesine bakılmadan vücut aynı miktar minerali anneden süt için alır. Yani zarar anneye olur.
Ancak sütün kalitesi aylara göre değişir. ılk aylarda gelen süt farklıdır, bir ay sonra, iki ay sonra, altı ay sonra gelen süt farklıdır. ışte bu nedenle mamaların da bir ay, iki ay, üç ay ve sonrası için farklı tipleri yapılmıştır.
Mesela prematüre doğum yapmış bir kadının sütü ancak prematüre bebeğe iyi gelir. Onların sütü normal doğum yapmış bir annenin sütünden çok farklıdır. Yoksa annenin yediği içtiği ile hiçbir ilgisi yoktur. Fakir kadının da zengin kadının da sütü aynıdır.




Annelerin diğer bir korkulu rüyası da gaz yapıcı gıdalar. Annenin yediği şeylerden gaz bebeğe geçer mi?

Gazın ilacı hareket
Gaz yapıcı gıdalar annenin bağırsağında gaz yapar. Hiçbir zaman annenin bağırsağında oluşan gaz, kana karışıp, kanla memeye gidip, memeden de çocuğa geçmez. Bu tamamıyla bir uydurmadır ve hurafedir.

Peki gaz neden olur?
Gaz, çocuğun sütü emerken yuttuğu havadır. Gazın az olması için memenin siyah kısmının olduğu gibi bebeğin ağzına girmesi gerekir. Biz yetişkinler de yemek yerken hava yutarız, ama biz hareket ettiğimiz için gazımızı rahat çıkarırız. Bebekler gazlarını hareket edemedikleri için çıkaramazlar.
Gaz çocuğun doğduğu gün değil, yaklaşık 20'inci günde başlar ve dördüncü, beşinci ayına kadar yani dönme hareketleri başladığı zaman da biter.
Eğer çocuğu çok kucağa alırsanız, hareket ettirirseniz çocukta gaz olmayacaktır. Ameliyat sonrası hastayı yataktan kaldırıp yürütmelerinin nedeni de işte budur. Hasta vücut hareket kazanınca gazı çıkar. Çünkü kişi kalıp gibi yatarsa gaz olacaktır.
Aynı şey çocukta da yaşanır. Gaz hadisesi kalıp gibi yatmaktan oluşur. Eski insanlar bunu salıncak ve beşikle çözümlemişler. Yani çocuğa hereket kazandırmışlar. Çocuğu kucağa alacaksınız, yürüyeceksiniz veya masaj yapacaksınız ki gazı çıksın.
Bir de halk arasında sıkça söylenen; 'Emziren kadın ayağını üşütürse sütü de üşür, gaz olur' sözü vardır...
Böyle bir şey yoktur. Bunlar tamamen hurafedir.

Peki gazı iyi çıkmayan çocuk ne yapar?
Gazı çıkmayan çocuk annesine üç tane haberci gönderir. Çok hıçkırık tutar, emerken karnından gürül gürül sesler gelir ve aşağıdan çok gaz çıkarır. Rahatsız olan bebek, ağlayarak annesinden intikamını alır.

Gazı önleyen ilaçlar var mı?
Midede bağırsakta oluşmuş havayı yok edecek bir ilaç yeryüzünde henüz bulunmamıştır. Bu iş için rezene ve benzeri pek çok otlar kullanılır. Bunların en büyük özelliği potasyum elementinden zengin olmalarıdır. Potasyum da bağırsak hareketlerini artırır. Bağırsak hareketleri artınca da çocuğun gazını alttan çıkarması kolay olur. Ama oraya gelene kadar gaz yine ağrısını ve sancısını çocuğa yapmış olur.

Nasıl gaz çıkarılır?
Çocuğun gazını çıkarmak için poposunun hemen üzerine belinin altına elle masaj yapmak ve rutin hareketlerle vurmak gerekir. Çocuğun canının acımaması için elin iç kısmının kullanılmaması, ele yay şekli verilerek içeride hava biriktirip yastık görevi yapılması önemlidir.

Bebek doydu mu?
Doyduğunu nasıl anlarsınız, ağlama açlık işareti mi?
Doyan çocuk, su içmesini sevmez, su verdiğiniz zaman iğrenir gibi yapacaktır ve içmeyecektir.
ıkincisi idrar sayısı günde dörtten fazla olacaktır. Üçüncüsü ise kakasının sarı hardal rengi ve cıvık olmasıdır. Bunlar varsa çocuk iyi besleniyor demektir.
Az yiyen çocuk kestane kestane, top top sert kakalar yapacaktır. Lüzumundan fazla yedirilirse de yeşil renkte kaka yapacaktır. Eskilerin dediği gibi yeşil kaka yapan çocuk, ayaklarını üşütmüş anlamına gelmez.
ıshal harici yeşil kaka yapan çocuk 'çok yemek yiyor' anlamına gelir. Bu durumda ishal sancısı gibi bir hazımsızlık sancısı oluşacak ve bebek ağlayacaktır. Bu durumu çözmek çok daha zordur. Çünkü gaz çıkarmak iyi gelmeyecektir

Emzirmenin süresi var mı?
Yeni doğan bir bebek genellikle bir memedeki sütün yarısını üç dakikada, diğer yarısını da yorulduğu için beş dakikada içer. Yani sekiz dakikada bir memedeki sütü bitirir. Diğer yarısına da 10 dakika dersek arada bir gaz çıkardıktan sonra ikinci memeye geçersek bu çocuk için yeterli.
Fakat zamanla anneler bir öğün bir göğüsten diğer öğün diğer göğüsten meme verebilir.
Ama bu herkes için geçerli değildir. Anne ile bebeği arasında farklı zamanlamalar oluşabilir.
 
ayfercim çok geçmiş olsun paşana evet havalarda çok aldatıcı bu aralar ama ben çok kalın giydirme yanlısı değilim çocukları bnm oğlan çok terliyo...terleyince daha çabuk hastalanmazlarmı?
canım sağolasın.ya emerken kafası terliyo yada kolumda ise ensesi.hemen kuru bezle siliyorum hafifçe.benim hatam içine çorap giydirmedim.altı ince kaldı bence.sarıp sarmalamakta bunaltır.kendimiz gibi düşünüyorum ama bir kat fazla giyer bizden diyorum.zaten altını açınca bile hemen titriyo.kusuyor haydaa yine üst değiş o zaman giyinirkende titriyor yavruşum.
merhaba anneler ben 1 eylülde doğum yaptım allah kuzucuklarımıza sağlık versin inşallah :)
amin canım hepimizin bebişine sağlık versin Allah.hoşgeldin aramıza.
eslemcim ali de cok sanci cekiyor biliyosun
gazdan ucuyoruz bana bi arkadasim bi cay tavsiye etti ortakoyden bi aktardan aldim icinde rezene anason melissa feslegen ve kimyon var 10 dk sicak suda demleyip iciyorum sonra aliyede bi cay kasgi veriyorum sanki fayda etti 2 gundur cok azaldi gaz sancilarimiz tamamen gecmesede, masallah deyip dilimi isiriyorum burda

ayfercim gecmis olsun kuzuna
sen emzirme atletini nerden aldin biz bulamadik
ben olk haftalar korse sardim karnima belime simdide icime ince esnek fanila giyiyorum askisini ustten esnetip alttan acmadan emziryorum o da sicak tutuyor hem gazim olmuyor
canım maşallah kırkbir kere aman şu gaz sancısından kurtulsunlar hayırlısı ile.ortaköyde nerede kuşum bu aktar deyivee bi:)
emzirme atletini bostancı irem bebeden aldım.shipsbaby diye bi marka.oh dedim valla iyiki almışım.15,00 tl tanesi.eşim karşıya toptancılara gitmişti külot falan almaya.orada abi nedir demişler sorunca.herkes soruyor biz bilmiyoruz demişler.internettede satılıyor aslında anne iç giyim bölümlerinde bebek sitelerinin.
ємєℓ;9693467 .!.:
gunaydın kızlar :) bugun oglumun mevlutu var insallah onuda atlattık mı tamamdır......hersey hazır sayılır...tavuklu pilavlı yapıyorum Allah kabul etsin hepimizinkini insalah
hadi Allah kabul etsin,kolaylık versin.
ємєℓ;9693471 .!.:
bugun nihayet ikinci ayımız doluyo kızlar opuyorumnanaktan . . .ve çok sukur bizim gaz sancılarımız geçti ..artık aksamları huysuzlugu yok bir tek kaka yapamamaktan muzdaribiz ıkınmalar devam ediyor o da 3 aydan itibaren gecer heralde

aman maşallah maşallah keyifleri iyi olsun bebişlerin.
emelcim 2 ay dolunca uykuları nasıl oluyor? gece gündüz uykuları artıyor mu? (inşallaaah:)
 
Kucağa alınan çocuk hep kucak ister mi?
Bu da eskilerden gelen bir hurafedir. Bebek kucağa tabii ki alınacaktır. Özellikle de ilk aylarda hem gaz sorunu hem bebeğin duygusal gelişimi açısından bebeğin buna ihtiyacı vardır.
Kucağa almanın alışkanlık yaratıcı hikâyesinin kökeni Osmanlılara kadar uzanır. Gelinle kaynana o dönemlerde aynı evi paylaşırdı. Gelin sürekli çocuğu kucağına alıp dolaşınca da işler kaynanaya kalırdı. ışte bu nedenle de, gelin çocuğu kucağına alıp işleri aksatmasın işler de kaynanaya kalmasın diye kaynanalar bu yalanı uydurdu! Bir de 'Çocuk sonra kucağa alışır' sözü eklenip olay süslenince bu yanlış kanı yıllar boyunca sürüp gitti.

Emzik kullanmak, parmak emmek zararlı mı?
Çocuk emzik bulamazsa çarşafın veya battaniyesinin kenarını, parmağını bulup emecektir. Bu kadar küçük bir çocuğa yasak getirmek de mümkün değildir. Bu içgüdüsel bir davranıştır ve zararı yoktur.
Ancak iki yaşından sonra emzik görüntü açısından çirkin olabilir. Zaten birçok çocuk da bu çağda emmeyi kendiliğinden bırakır. Halk arasında sıkça söylendiği gibi emzik kullanımı dişlerin bozulmasına yol açmaz. Aslında diş ve çene yapısının bozukluğu genetiktir. Çocuğun soyunda varsa parmağını emse de emmese de bazı bozukluklar görülür.
Bebek nerede uyumalı?
Bebek anne-babayla aynı mı yoksa ayrı odada mı yatmalı?
Ev müsaitse çocuk gün boyu kendi odasında bakılır, orada uyutulur ama gece olunca annesinin yanında portatif bir yatakta uykusuna devam eder. Bunun faydası da anne sütünün kesilmesiyle çocuğun odasına kolay uyum sağlamasıdır. Eğer devamlı annenin odasında kalırsa anne sütü kesildikten sonra ayrılması çok zor olur.

Parmak emen çocuğun parmağı zamanla incelir mi?
Bebeklik çağında çok kısa süreli parmak emme yaşanmışsa dişlere ve çeneye bir etkisi olmaz. Ama süre uzar, çocuk dört-beş yaşına kadar parmak emmerse, hem parmak, hem de ağız deformasyonu oluşur.

Bebek hangi aralıkla yıkanır?
Her gün. Banyoda üşümekle veya kulağa su kaçmasıyla kulak iltihabı olmaz. Bebeğin kulağına doğru su dökseniz dahi kulak iltihabı oluşmaz. Çocuklarda kulak iltihabı nezlenin, gribin sonucunda östaki borusunun tıkanmasıyla içerideki sıvının birikmesi sonucunda oluşur.

Peki hangi şampuan?
Hangisinin kokusu anneye hoş geliyorsa onu kullanabilir. Hepsinin içeriği üç aşağı beş yukarı aynıdır. Ayrıca bizim neslimiz sabunla büyümüştür ve hiçbir zararını da görmemiştir.




Yeni doğan bebeklerin gözleri şaşı bakıyor, bu aslında bir hastalık mıdır?
Yeni doğan bebeğin ilk 2,5 ayında şaşılık olur. Çünkü bebekte daha odaklanma gelişmemiştir ve bunun sonucunda gözler kayabilir, bu durum üçüncü ayında geçer. Çocuk 2,5 aya kadar görür, ışıkları fark eder ama net görmesi 2,5 ayı alır.

Altı aylıktan küçük bebeklerin oturtulması sakıncalı mı?
Bu da yanlıştır. Çocuklar oturtulur da yan da yatar, istediğini de yapar. Çocuk annenin karnında zaten sırtüstü yatmıyor, çoğunlukla iki büklüm veya oturur pozisyonda duruyor. Normal doğum sırasında annenin rahmi çocuğun poposunu ittiği anda olan basınç çocuğun oturduğunda beline binen basınçtan çok daha yüksektir. Çocuk buna dahi tahammül eder.
Ancak doktorlar çocukların altı ayına dek oturamadığını söylerler. Çünkü denge merkezleri altı ay içinde gelişir. Ve bebek dengesini bulamadığı için sağa sola devrilir.

Steril değil, temiz bak
Artık anne-babaların bir numaralı korkusu alerji. Alerji çocuklarda nasıl oluşuyor?
Alerji genellikle çok temiz bakılan çocuklarda görülür. Fakir fukarada, köylülerde, gecekonduda yaşayanların çocuklarında alerji pek görülmez. Eğer çocuğu mikrop kapmasın diye şişe sularla yıkarsanız, bulunduğu mekânları sürekli çamaşır suları ile siler ve steril ederseniz çocukta alerji olur.
Çünkü çocuğun bağışıklık sisteminin bazı mikroplarla uğraşması gereklidir. Eğer bağışıklık sistemi kendisine herhangi bir düşman bulamazsa kendisine ev tozu, kedi kılı gibi saçma sapan şeyleri düşman olarak görür ve bunlara reaksiyon göstermeye başlar.
Çocuğa temiz bakılmalıdır ama kesinlikle steril bir ortamda tutulmamalıdır.
Temizliğin evde normal sabun ve suyla yapılması gerekir. Bu mekanik temizlik yararlı mikroplarla zararlı mikropları aynı oranda uzaklaştırır.
ıçinde deterjan, kimyasal madde, bakteri öldürücü bulunan ilaçlar kullanıldığında evde ölen mikropların çoğu vücuda yararlı ve zayıf mikroplardır. Alan açıldığı zaman buraya girecek bir mikrop tıpkı hastane enfeksiyonlarında olduğu gibi yerleşecek ve bir daha hiç çıkmayacaktır. Sterilizasyon hastanelerde bile bir tek ameliyathanelerde olur.

Alerji testlerine gerek var mı?
Yeni doğan döneminde alerji yoktur. Bebeğin herhangi bir maddeye karşı alerji gösterebilmesi için mutlaka o maddeyle tanışması gerekir.
Siz bilmediğiniz bir maddeye karşı alerji gösteremezsiniz. Yani o maddeyi alacaksınız üzerinden bir zaman geçecek, antikorlar oluşacak ve ondan sonra vücut alerjik reaksiyon gösterecek. O yüzden hiç tanımadığınız bir maddeye karşı alerji olamaz.
 
Çocuğun beslenmesi ;

Bal, tereyağı, reçel ve pekmezin bir faydası var mı?
Bunlar tok tutan gıdalar. Çocuk bunları yerse karnı doyar ve kendisine yarayacak protein ve kalsiyumlu gıdalardan uzak kalır. Bu nedenle bu gıdalar sadece tatlandırıcı olarak kullanılmalı.

Pekmez denildiği gibi kan yapar mı?
Pekmezin kan yapıcı etkisi yoktur.

Peki hangi gıdalar kan yapar?
'Kan yapıcı' diye bir yiyecek maddesi yoktur. Vücut kan yapar. Kan yapması için de demire ihtiyacı vardır. Bu da hayvansal gıdalardan, demir ihtiva eden tahıllardan çok az miktarda yumurta sarısından temin edilebilir. Eğer aile fakirse ve çocuğuna hiç et, balık veya tavuk alamıyorsa o zaman en azından günde bir yumurta yedirmesi gerekir.

Kansızlara dalak öneriliyor?..
Ağırlıklı olarak fakir fukaralarda görülen anemide doktor hastaya 'Et al, bonfile, biftek al' diyemez en ucuz olan dalağı tavsiye eder. Oysa dalağın etten daha fazla kan yapan bir özelliği yoktur.
Mercimek, nohut, fasulye de bol miktarda demir ihtiva eder, et kadar olmasa da.
Eğer aile çocuğuna sabahları yumurta, peynir yediremiyorsa, tarhana veya mercimek çorbası yedirmesinde fayda vardır.
'Bebekler bir yaşından önce inek sütü içemez, inek sütü kansızlığa yol açar' iddiası doğru değil. Bebek ilk dört aydan itibaren inek sütü içebilir. Altı aydan sonra 'katı gıda'lar almaya başlayabilir

Bebeği emzirmeye ne zaman son verilmeli?
Tabiat çocukları iki yıl meme emecek şekilde yaratmıştır. O yüzden de ağız adalelerinin çalışması meme emmeye yönelik hareketler yapmaya müsaittir. Bunların çiğneme hareketine başlaması çocuğun kendi kabiliyetidir.
Ancak genellikle bizim önerimiz altı aydan sonra katı gıdalara başlanmasıdır. Bu da sulu yemeklerle olmalıdır. Ondan sonra yavaş yavaş koyuluk miktarı atırılır. Annenin sütünün miktarına bağlı olarak anne bebeği iki sene bile emzirebilir.


ıki yaşına kadar anne sütü içmenin çocuğa yararı olur mu?
Tabii ki vardır. Süt süttür ama miktar olarak yetmez. Hastalarım arasında sadece iki anne, başka hiçbir şey vermeden çocuğunu iki yıl anne sütüyle beslemeyi başardı.

Peki çocuklar inek sütüne ne zaman başlamalı?
Sütle kansızlık arasında tek bağlantı vardır. O da bebeğe ilk dört ayda anne sütü yerine inek sütü verilmesi sonucunda bağırsaklarda oluşabilecek mikrobik kanamalardır. Ancak bu durum dördüncü aydan sonra tamamen ortadan kaybolur.
Eskiden annenin sütü yoksa ve aile mama alamayacak kadar fakirse süt biraz sulandırılır içine biraz limon sıkılıp bebeğe verilirdi. Bunun da çocuğa bir zararı olmazdı. Ama şimdi bunları kullanan kalmadı.
'Çocuk bir yaşına kadar süt içemez' lafı doğru değildir. Çocuk dördüncü ayından sonra inek sütünü sulandırmadan içebilir.

Süt vücutta demiri azaltır mı?
Demirin farklı biyolojik fonksiyonları vardır ve bu farklılıklar sonucu eksikliğinde de çok farklı etkiler görülür. Demirin en iyi bilinen özelliği kanda oksijen taşımasıdır.
Vücut demirinin yaklaşık yüzde 73'ü hemoglobinde bulunur. Geri kalan demirin yüzde 12-17'si ferritin ve hemosiderin denilen moleküllerde depolanmıştır. Her ikisi de yüksek miktarda demir atomunu bağlayabilir. Geri kalan yüzde 15 demir de myoglobinde depolanmış olup kas hücreleri için oksijen deposu vazifesi görürler. Çok küçük bir kısmı demirin transferinde bağlanır. Bu molekül demirin serbest bulunduğu yerden ihtiyaç bölgesine taşınmasına yarar. Ayrıca laktoferrin (sütte bulunur) bu transfer işine yarayan demir moleküllerini bağlar ve bakterilerin hızlı üremelerini önler. Yani sütün demiri bağlayarak anemi yaptığı görüşü yanlıştır. Zira sütün içinde bulunan laktoferin bağladığı demirle birlikte organizma tarafından emilir yani demiri yok etmez.

Peki çocukta demir eksikliğine bağlı anemi hangi sebeple meydana gelir?
Çocuk doğduktan sonra hemoglobininde bir düşüş olur. Yeni doğanın ilk doğduğu gün hemoglobinine bakıldığında 16 gram desilitredir. Bu değer aşağı yukarı bir hafta içinde 11 civarına düşer. Bunun nedeni anne karnındaki kanla bizim şu anda taşıdığımız kanın farklı olmasıdır. Bebekler anne karnındayken hemoglobin F dediğimiz özel bir hemoglobin taşırlar. Bunun özelliği annedeki hemoglobin A'dan çok daha hızlı bir şekilde oksijen çekebilmesidir. Eğer annede de bebekte de hemoglobin A fazla olsaydı o zaman mevcut oksijeni yüzde 50 yüzde 50 paylaşacaklardı ki bu da çocuğa az gelecekti.
Fakat doğum sırasında bu hemoglobin F birdenbire dokulara çok ani bir şekilde oksjien taşır. Ama vücut bundan hoşlanmaz ve bunları hemen yıkmaya başlar işte bu parçalanma anında 'sarılık' dediğimiz hadise ortaya çıkar. Bu hemoglobin F'in aniden yıkılıp parçalanmasıyla açığa çıkan demir depolara dolar ve çocuğun uzun süre, altı ay-bir sene kadar demir ihtiyacı buradan karşılanır. Ayrıca kemik iliği aşırı oksijen taşıdığı için baskı altına alındığından yeni kan elemanları da yapılamaz ve çocukta ani bir anemi varmış gibi gözükebilir. Bu normal fizyolojik bir hastalıktır. Bu aşamada asla demir verilmemesi lazımdır.
Eğer bebeğe gereksiz yere demir verilirse demir zehirlenmesi denen bir hadise meydana gelir. Bizim anemi dediğimiz hastalık da aynen ateş gibi bir bulgudur. Aneminin pek çok çeşidi vardır. Orak hücreli anemi, Akdeniz anemisi gibi. Ama bunların içinde bir tek demir eksikliğinden kaynaklanan anemiye demir verilir. Her anemiye demir verilmez.

Hangi gıdalar demir içerirler?
Her ne kadar bazı sebzeler bilhassa ıspanak, önemli bir demir kaynağı olarak kabul görüyorsa da bitkilerdeki demir çok zayıf bir şekilde emilir. Ispanaktaki toplam demirin ancak yüzde 1.4'ü vücut tarafından alınır. Diğer bitkilerde de durum farklı değildir. Kuru fasulyeden yüzde 1.6, soya fasulyesinden yüzde 7, maruldan yüzde 4 demir temin edilir. Günlük demir ve kalsiyum gibi minarelleri sebzeden almak istersek günde ortalama 2.5 kilo civarında ıspanak yememiz gerekir.
Buna karşı kırmızı etteki demirin yüzde 20'si vücut tarafından alınır. Demir, kümes hayvanlarından, balıktan ve anne sütünden de iyi alınır, ama oranlar kırmızı ete göre düşüktür. Fakirler için et pahalıdır. Bu yüzden et ya az miktarda ya da hiç alınmaz. Bu da demir eksikliğine bağlı anemiye neden olur.
Demir eksikliğinin bir önemli nedeni de bağırsaklarda bulunan çengelli solucan ve 'malarya' mikrobudur. Ülkemizde de demir eksikliği önemli ölçüde görülür. Ancak inek sütünün az içilmesi veya içilmemesi demir eksikliğini önlemez. Sütle birlikte çocuğun kırmızı et yemesi de gereklidir.

Demir fazlalığı çocuklarda ne gibi etki yapar?
Demir dokularda birikir ve 'hemositorozis' denen bir hastalığa neden olur. Bu durum da ancak demir sökücü bazı ilaçlarla düzeltilebilir.
________________________________________
'Şekeri tek başına vermeyin'
"Şeker sanıldığı gibi tek bir madde değildir. Bizim yediğimiz tozşeker fruktoz ve glikoz adlarında iki şekerin birleşiminden oluşmuştur. Sütün içinde de laktoz dediğimiz bir şeker vardır. Ancak şimdi yediğimiz tozşeker sanayi devriminden sonra bulunmuş bir maddedir. Son derece konsantre olduğu için bizim vücudumuz, pankreasımız bu tip şekere alışık değildir. Biz şeker yediğimiz zaman pankreasımız panik olur. Bu nedenle bunu tek başına, hele aç karnına çocuğa şeker vermek zararlı olacaktır. Şeker, çocuklara yemeklerle karışık bir şekilde verilmelidir. Özellikle yağlı gıdalarla birlikte alındığında şekerin vücut tarafından emilimi daha yavaş olacağı için pankreas paniğe uğramayacak ve bir zararı olmayacaktır. Şekeri çocuklara düz olarak yedirmenin bir faydası yoktur."



Diş fırçalama yaşı: 2,5–3
"Direkt şekerin dişlere bir zararı yoktur. Fakat şeker bakteriler için bir üreme ortamı yaratır. Yani şekerli ortamda bakteriler ürer, bakterilerin salgıladığı asitler de diş minesine zarar verirler. Şeker yedikten sonra dişler fırçalanıyorsa, temizleniyorsa dişlere herhangi bir zarar oluşmaz. Çocuk, 2,5–3 yaş civarında diş fırçalamaya başlamalıdır. Eğer ileri memleketlerde olduğu gibi içme sularına flor konulsaydı, çocuklarımıza ekstra flor hapları vermemize gerek kalmayacaktı. Ancak bizim sularımızda flor olmadığı için çocuklara 15 günlükten itibaren beş yaşına dek her gün bir tane flor hapı verilmelidir."

Ateş, vücudun mikroplara ve toksik maddelere verdiği tepkidir. Vücut ısısı yükselmeye başlayınca dokuların oksijen ihtiyacı, dolayısıyla solunum ve kalp atışı da artar. Artış yetmezse, havale görülür
Bebek niye havale geçirir?
Beslenme konusunda sorularımızı yanıtlamaya devam eden Dr. Kadir Tuğcu, bebeği bekleyen ateşli hastalıklar konusunda uyarılarda bulundu:
"Ateşlenen çocuğa sirkeli suyla kompres yapıyor. Bu uygulama havaleye davetiye çıkarıyor. Vücut ısısı yapay yolla, yani içten değil dıştan düşünce, vücut şoka giriyor."

ıçine çeşit çeşit sebzeler konulan çorbaların bebeğe faydası var mı?
Sebze çorbaları Amerikan toplumunda çıkmış bir hadisedir. Onların evinde tencere kaynamaz, bizim gibi kıymalı sebze yemekleri pişmez. Bu yüzden çocuklar düzgün beslensin diye çocuk doktorları annelere çorbayı önerir.
Ama bizim memleketimizde iyi kötü herkesin evinde sebze yemeği yapılır. Kıymalı bamya olur, kabak dolması olur, evde pişen bu tür yemekler çocuklara ezilip verilir. Yok içinde yedi çeşit sebze olsun içinde mutlaka kereviz, maydanoz veya sarmısak olsun diye bir kural yoktur. Çocuk evde pişen kıymalı sebze yemeklerinden, herkesin yediği çorbalardan da yiyebilir.

Tereyağ tüketimi çocuğun kalp sağlığını bozar mı?
Böyle bir şey yok. Her şeyin bir yaşı vardır. Büyüme çağındaki çocuk, tereyağı da yiyecektir, kırmızı et de yiyecektir, meyve-sebze de yiyecektir. Ama ileri yaşlarda bunların miktarının azaltılması gerekir. Yoksa bakın Kafkasya'da en uzun ömürlü insanların memleketinde et, tereyağı bol miktarda tüketilir. Ama bu insanlar bir yandan da devamlı yürür ve sürekli hareket halindedir. Esas olan şehir yaşamının stresidir.

Çocuklar neden hastalanır?
Çocuklar ilkokula başladıkları zaman ilk iki kışı çok kötü geçirirler. Çünkü mikroplara karşı antikorları yoktur. Bu iki yıl içinde hastalanırlar ve antikorları kazanırlar. Ondan sonra da normal insanlar kadar hastalanırlar.
Çocuklarda antikorlar olmadığı için devreye lenfatik sistem girer. Bu yüzden ilkokul ve yuva çocuklarında lenf bezleri büyür. Bunun sonucunda geniz eti ve bademcik sorunları ortaya çıkar. Bunlar hastalıkları geçire geçire antikorlar oluşunca kaybolur. Antikorlar oluşunca lenfatik sistem geri plana kayar ve antikor sistemi ortaya çıkar. Bir anlamda hastalanmak iyidir ve vücut savaşmayı öğrenir.


Ateşlenmek çocuğa ne zarar verir?
ınsanoğlu asırlarca ateşli hastalıklardan korktu. Korkunun altında yatan, çocukların ateş ve havaleden sonra sakat kalmaları ve ölmeleridir. Ölüme, sakatlığa yol açan hastalıkların başında menenjit, sıtma, tifo gelir. Kızamık gibi döküntülü hastalıklarda ölüm, daha çok yanlış tedavi sonucunda oluşur.
Sıcak çarpması ve hastalık sonucu oluşan ateş asırlarca hastalık olarak kabul edilmiş ve tedavi edilmesi yoluna gidilmiştir. Oysa sıcak çarpmasında hayat kurtarıcı olan soğuk tatbiki ateş tedavisinde kullanıldığında tehlikeli olur. Bizde ateşli çocuklara sirkeli ve soğuk su tatbik edilmesi yaygındır, ama yanlıştır.

ıspirto, ruh ve sirke
Peki niye ateşli hastaya sirke sürülür?
Eski çağlarda Avrupa'da şehirleşme ve nüfus yoğunluğunun artmasıyla içme suları aşırı derecede kirleniyordu. Çünkü kanalizasyon sistemi yoktu. ınsanlar içme suları içine bira, şarap, sirke gibi fermantasyon ürünleri girince hasta olmadıklarını fark ettiler. Ayrıca su şarapla karışınca hastalık yapmıyordu. Bunun sonucu şarapta iyi bir ruh olduğunu ve sudaki kötü ruhu kovduğunu zannettiler. Bu yüzden de fermantasyonlu içeceklere 'ruh' anlamına gelen 'spirit' adını verdiler. Bu bizim dilimize de 'ispirto' olarak geçmiştir. Daha sonra içinde 'iyi ruh' barındıran şarabın hastalıkları da tedavi edebileceği düşünüldü. Bu düşünce ile cilde şarap sürüldüğünde çok etkili bir şekilde ateşin düştüğünü gördüler. Çünkü alkol sudan daha hızlı bir şekilde buharlaşıyor ve ciltten ısıyı söküyordu. Bu yeni buluş zamanla her yere yayıldı.
ıslam âlemi de bu buluşu sevdi, ama tek sorun şarabın haram olmasıydı. Bu güçlük de şarap şişeleri üzerine 'ateş sirkesi' yazılmasıyla çözüldü. Zamanla işin aslını bilmeyenler hastalara sirke sürmeye başladı. Günümüzde hâlâ bazı hastalıklarda sirke tatbiki yapılıyor. Sirke, şaraptaki alkolün parçalanarak 'asetik asit' şeklini almasıyla oluşur ve ateş düşürmekte ancak su kadar etkilidir. Kötü kokusu da cabası.

Ateş, vücudun mikroplara ve toksik maddelere verdiği tepkidir. Vücut ısısı yükselmeye başlayınca dokuların oksijen ihtiyacı, dolayısıyla solunum ve kalp atışı da artar. Artış yetmezse, havale görülür

Ateş nasıl düşer, düşürmek gerekli midir?
Ateş vücudun bünyesine giren mikroorganizma veya toksik maddelere karşı gösterdiği bir tepkidir. Çünkü 36 dereceden yüksek ısılarda vücutta mikropların yaşaması ihtimali azalır, dokuların metabolizması artar ve bağışıklık sistemi devreye girer.
Vücudumuz zaman içinde dış uyaranlara karşı ateşi yükseltmenin bir avantaj olduğunu öğrenmiştir. Ateşi düşürmekle hiçbir hastalık iyileşmez. Ateş bir hastalık değil arızadır ve mühim olan hastalığın doğru teşhisidir.

Peki ya yüksek ateşten dolayı çocuğa havale gelirse?
Bunun için öncelikle havale niye olur onu anlamamız gerekiyor. Mikrop veya toksik maddelerin beyni uyarmasıyla vücudumuzda bir ısı oluşur. Vücutta ısının yükselmesiyle birlikte dokuların oksijene duyduğu ihtiyaç artar. Bunu karşılayabilmek için kalbin ve solunumun hızlanması gerekir.
Eğer ateş hızlı yükselir ve vücut bu yükselişe ayak uydurarak kalbi ve solunumu hızlandıramazsa beyin, gelen oksijeni yeterli bulmaz, tasarruflu çalışmak ve fazla oksijen tüketmemek için de vücut ile olan irtibatını keser ve havale dediğimiz olay ortaya çıkar.
Ancak ateş yavaş yavaş yükselir ve vücuda ısınması için zaman tanırsa, havale gelmez.
Ateşi 39'a çıkmış bir çocuk, ateş düşürücü ilaç verilmeden, yani iç ısısı düşmeden soğuk tatbikiyle dış ısısı düşürülürse kalp ve solunum yavaşlatılırsa havale geçirebilir.
Kolesterolden D vitamini
Güneş çocuğa yararlı mı?
Güneş çocuklarda D vitamini yapımını sağlayacaktır. Bizim cildimizde, kolesterolden ultraviyole ışınları sayesinde D vitamini yapılır. Tabii güneşe çıkarmak da belirli bir oran çerçevesinde iyi. Temmuz, ağustosta, öğle saatinde çocuk güneşin altına bırakılmamalıdır.

Kasların gelişmesi için ayağını serbest bırakın
Çocuk ne zaman yürümeye başlamalı?
Çocuğun yürümesi tamamen genetiktir. Çocuğun kromozomlarında yazılıdır. Vakti gelince yürüyecektir. 8.5 ayda da yürüyen çocuk vardır 19'uncu ayda da. Ortalaması, çocuğun doğum gününde yürümesidir.
Eğer çocuğun ayaklarında herhangi bir sorun varsa, ki bu zaten doğumundan sonraki ilk muayenesinde belli olur, o zaman önlem almak ve tedaviye başlamak gerekir. Mesela kız çocuklarında kalça çıkıklığı olabilir. Veya doğum sırasında geçirdiği travmadan dolayı bebeğin bacağa giden sinirlerinde arızalar oluşmuş olabilir.
Kalça çıkıklığı nasıl anlaşılır, şimdi birçok hastane doğumdan hemen sonra kalça çıkıklığını teşhis etmek için ultrason yapılmasını öneriyor.
Kalça çıkıklığı doktorun muayenesi ile anlaşılabilir. Ultrason şart değildir. Ultrasonla da bakıldığında kalça çıkıklığının teşhisi konulur ama ilk muayene kalça çıkıklığı teşhisi için yeterli değildir. ılk günlerde araz vermeyen bir kalça çıkıklığı durumu iki veya üçüncü ayda ortaya çıkabilir. Bu nedenle çocuğun düzenli olarak muayene edilmesi gerekir. Kalça çıkığı doğuştan olan bir şeydir ve genelde kızlarda görülür. Erkeklerde görülmesi çok nadirdir. Genetik bir hastalıktır.
 
X