-
- Konu Sahibi AnlamadanDinlemeden
- #2.241
saol canım inş.yoktur bişey . ne biliyim haftadaşlardan bazıları hergün oynuyo falan diyo açıkçası ben tam olarak hissedeilmiş değilim. insan bazen kuruntu yapıyo işte ne biliyim. inşallah hepimiz sağlıkla alırız kucağımıza sanki o günler çok uzakta gibi.(bugun biraz karamsarmıyım neyim) doktor zamanını iple çektim şimdi yaklaşınca korkmaya başaldım galiba:)
kızlar güzel bi yazı okudum sizinlede paylaşmak istedim:
Brenda, yamaç tırmanışı yapmak isteyen genç bir kadındı. Bir gün cesaretini toplayarak bir grup tırmanışına katıldı.
Tırmanacakları yere vardıklarında, neredeyse duvar gibi dik, büyük ve kayalık bir yamaç çıktı karşılarına. Tüm korkularına rağmen, Brenda azimliydi. Emniyet kemerini taktı, ipi yakaladı ve kayanın dik yüzüne tırmanmaya başladı.
Bir süre tırmandıktan sonra, nefeslenebileceği bir oyuk buldu. Orada asılı dururken, gruptan yukarıda ipi tutan kişi dalgınlığa düşerek ipi gevşetiverdi. Aniden boşalan ip, hızla Brenda'nın gözüne çarparak lensinin düşmesine neden oldu.
Lens çok küçüktü ve bulunması neredeyse imkansızdı. Lens, yamacın ortasında bir yerlerde kalmıştı ve Brenda artık bulanık görüyordu. Ümitsizlik içinde Brenda, lensini bulması için Allah'a dua edebilirdi yalnızca... Ve içten içe düşünüp dua etmeye başladı.Allah'ım! Sen bu anda buradaki tüm dağları görürsün. Bu dağlar üzerindeki her bir taşı ve yaprağı bildiğin gibi, benim lensimin yerini de biliyorsun. Onu bulmama yardım et..
Patikalardan yürüyerek aşağı indiler. Aşağı indiklerinde, tırmanmak üzere oraya doğru gelen yeni bir grup gördüler. İçlerinden biri "Aranızda lens kaybeden var mı?" diye bağırdı..
Brenda'nın sonradan öğrendiğine göre, lensi bir karınca taşıyordu ve karınca yürüdükçe yavaşça kayanın üzerinde hareket edip parlayan lens kızların dikkatini çekmişti.
Eve döndüklerinde Brenda lensini nasıl bulduklarını babasına anlatacak ve bir karikatürcü olan babası da ağzıyla lens taşıyan bir karınca resmi çizerek karıncanın üzerindeki baloncuğa şunları yazacaktı:
Allah'ım! Bu nesneyi neden taşıdığımı bilemiyorum. Bunu yiyemem ve neredeyse taşıyamayacağım kadar ağır. Ama istediğin sadece bunu taşımamsa, senin için taşıyacağım...
BU YÜKÜ NİYE TAŞIYORUM demeyin...[/QUOTE
azocum harika bi yazı bu. çok duygulandım. bizim anlam veremediğimiz bi çok şeyin bi sebebi var aslında. sadece Allah biliyo. biraz teslim olsak her şey çok kolay kabullebilebilir herhalde. sağol canım. hep hamilelikle ilgili yazıları okumaktan böyle şeylere hasret kalmışım galiba
günaydın kızlar bugün nasılsınız ya bişe sorucam kaç gündür benim burnum tıkanık neden
olabilir ya grip falanda diilim ama neden olur ki hiç böle olmazdı
kızlar güzel bi yazı okudum sizinlede paylaşmak istedim:
Brenda, yamaç tırmanışı yapmak isteyen genç bir kadındı. Bir gün cesaretini toplayarak bir grup tırmanışına katıldı.
Tırmanacakları yere vardıklarında, neredeyse duvar gibi dik, büyük ve kayalık bir yamaç çıktı karşılarına. Tüm korkularına rağmen, Brenda azimliydi. Emniyet kemerini taktı, ipi yakaladı ve kayanın dik yüzüne tırmanmaya başladı.
Bir süre tırmandıktan sonra, nefeslenebileceği bir oyuk buldu. Orada asılı dururken, gruptan yukarıda ipi tutan kişi dalgınlığa düşerek ipi gevşetiverdi. Aniden boşalan ip, hızla Brenda'nın gözüne çarparak lensinin düşmesine neden oldu.
Lens çok küçüktü ve bulunması neredeyse imkansızdı. Lens, yamacın ortasında bir yerlerde kalmıştı ve Brenda artık bulanık görüyordu. Ümitsizlik içinde Brenda, lensini bulması için Allah'a dua edebilirdi yalnızca... Ve içten içe düşünüp dua etmeye başladı.Allah'ım! Sen bu anda buradaki tüm dağları görürsün. Bu dağlar üzerindeki her bir taşı ve yaprağı bildiğin gibi, benim lensimin yerini de biliyorsun. Onu bulmama yardım et..
Patikalardan yürüyerek aşağı indiler. Aşağı indiklerinde, tırmanmak üzere oraya doğru gelen yeni bir grup gördüler. İçlerinden biri "Aranızda lens kaybeden var mı?" diye bağırdı..
Brenda'nın sonradan öğrendiğine göre, lensi bir karınca taşıyordu ve karınca yürüdükçe yavaşça kayanın üzerinde hareket edip parlayan lens kızların dikkatini çekmişti.
Eve döndüklerinde Brenda lensini nasıl bulduklarını babasına anlatacak ve bir karikatürcü olan babası da ağzıyla lens taşıyan bir karınca resmi çizerek karıncanın üzerindeki baloncuğa şunları yazacaktı:
Allah'ım! Bu nesneyi neden taşıdığımı bilemiyorum. Bunu yiyemem ve neredeyse taşıyamayacağım kadar ağır. Ama istediğin sadece bunu taşımamsa, senin için taşıyacağım...
BU YÜKÜ NİYE TAŞIYORUM demeyin...
kızlar merhaba nasılsınız?
maşallah keyifler yerinde Allah bozmasın
escapecim dr.dönüşü buraya mutlaka uğra iyi haberlerini duymak istiyoruz
bu arada kızlar çok zor bir gece geçirdim
gece saat dörde doğru midemdeki müthiş ağrıyla uyandım
sanki mideme kor düşmüş gibi nasıl yanıyordu
yatsam yatamıyorum kalksam ayakta duramıyorum kasıldım kaldım
arık dayanamadığım için ağlamaya başladım zavallı eşim neye uğradığını şaşırdı
lavoboya koştum istifra ettim ama midem de boş
böyle yarım saatten fazla kıvrandım bebeğe bir şey oldu sandım çok üzüldüm
neyse 3. kez kusunca biraz rahatlar gibi oldum ağrım azalınca sızıp kalmışım
ama dinlenmek ne mümkün saat 7 de alarmın sesine uyandım işe gitmek zorundaydım işkence gibiydi
bugün geçmek bilmedi
neyse Allah'a şükürler olsun ki şimdi daha iyiyim
neden oldu acaba herhalde midemi üşüttüm
kendinize dikkat edin kızlarrr
geçmiş olsun canım.akşamları ağır şeyler yememeye,vitamin ve demir hapını aynı öğünde içmemeye vede yatarken yastığının biraz yüksek olmasına dikkat et.yemekten 2 saat öncede yamamaya çalış..
artık rahimimiz büyüdükçe mideye baskı yapıyomuş ve mide asidi yukarı çıkıp yanma yapıyomuş..
:1rolleyes:
fatercim geçmiş olsun ..
bir hafta öncede ben aynı sorunu yaşadım birebir eşim acile bile götürmeye kalktı ama dediğin gibi çıkarınca biraz olsun rahatladım...