- 25 Ağustos 2016
- 2.769
- 6.331
- 158
- Konu Sahibi kelebek_gibi
- #361
Anneler olarak çocuğumuzu öyle görmeye alışkın değiliz ister istemez bizi de etkiliyor ve gitmemesi daha mı iyi acaba diye düşünüp kendimizi paralıyoruz. Benim oğlum da üç yaşında kreşe başlayalı iki hafta oldu, uyum süreci boyunca sürekli ağladı orada, geceleri ağlayarak ve söylenerek uyanıyordu. Başladığı 4. Günde de hasta olunca tamam dedik combo olaylar silsilesi bizi buldu göndermeyelim diye işaret gönderiliyor bize dedik her gün tamam yaa alicaz gerek yok deyip gün sonunda vazgeçtik. Bu işin uzmanı olan konuşmadığım insan kalmadı, pedegog, kreş rehber öğretmeni, okulöncesi öğretmeni kardeşim ve arkadaşlarım, çocuğunu kreşe gönderen diğer arkadaşlarım filan derken herkes ağız birliği yapmış gibi aynı şeyi söyledi. Geçeceeekkk...Konumu okuyan arkadaşlarım için güncelleme
Sonunda kreş günü geldi çattı. Maalesef benim kızım gitmek istemiyor. Normal bi şekilde okula girerken ağlıyor okulda ara ara ağlamaları devam ediyormuş ama asıl sıkıntı eve gelince. Devamlı gitmek istemiyorum orası sıkıcı söz ver gitmiycem bunu devamlı tekrarlıyor tamam diyoruz aynı şeyi yine söylüyor. Biz de bu hafta babası götürüp getirsin diye düşünüyorduk ama dün gece büyük bi kriz yaşadık uykusundan uyanıp kendisini ordan oraya atmaya basladı gitmiycem diye ağlıyor uykusunda bile. Zor sakinleştirdik atak geçirdi sanki. Ve bu gece boyunca 3 kez büyük 2-3 kez de baba götürme şeklinde sayıklama ile devam etti. Kızımı o halde görünce çok korktuk doğal olarak ve sağlığı yerinde olsun gitmesin kararı aldık çünkü takıntı haline getirmiş durumda. Okuldaki rehber öğretmeni ile de görüştüm çok normal yaşıyoruz bunları zorla getirin diyor yoksa bi daha alışmaz diyor. Ağzını arıyorum kreşin cazip yanlarını anlatıyorum kızım asla istemiyor oyuna bayılan çocuk oyun oynamayı sevmiyorum demeye başladı. Yani kızlar dert bir değil iki değil resmen kara günler kapıda beni bekliyor. Bütün kış nasıl geçer bilmiyorum bu arada kuzum 3 yaşında yardımcımız yok
Söylemesi kolay tabi ben huzurla başımı yastığa koyamadım iki hafta. İyi yapayım derken kötü mü yapıyorum diye düşüne düşüne kafayı yedim. Ama gelin görün kiii dedikleri gibi oldu. Yani şöyle düşünün bizler bile koca koca insanlar olarak yeni bir iş ortamına, hiç tanımadığımız bir çevreye girdiğimiz vakit ilk başta zorlanıyoruz, bir bocalama yaşıyoruz, zamanla her şey rayına oturuyor, dinginlik başlıyor. Çocukların dünyası bizimkinden de hassas, rutinlerini bozup yabancı oldukları bir ortama dahil ediyoruz onları cidden kolay değil ve adaptasyon süreci zorlu geçebiliyor. Bugün itibariyle üçüncü haftamıza başladık biz, ilk haftaya göre epey yol kat ettik. İki dakikalık mızırdanma kaldı sadece, öğretmenimiz az daha sabır çok az kaldı diyerek bizi telkin etti bugün. Gün boyu hiç ağlama olmadı, etkinliklere katılmayan bir köşede ağlayan çocuk müziklere ritim tutmaya, etkinliklere ufaktan dahil olmaya başladı. Bir arkadaşım da çocuğunu ikinci günden aldı ve şu an çok pişman,benimkini gördükçe keşke ben de sabretseydim diyor. Demem o ki sabır güzel arkadaşım. Geçecek ve okulunu çok seven bir kız çocuğu olduğunu görünce şaşıracaksın. Sabah uyandığınızda kreşle ilgili güzel şeyler konuşun, öğretmeninin sınıftaki arkadaşlarının isimlerini sayın, sınıfın en çok hangi köşesini sevdiğini sorun ve onu kreşe ılımlı bir hale getirin, kreş sonrası parka götürün ya da sevdiği bir şeyi yapın ve bana en çok verilen tavsiye de bu dönemde çocuk kreş boyu anne sevgisinden uzakta kaldığı için sonrasında çocuğu bu açlığa doyurmak gerekiyormuş, her zamankinden daha fazla ilgi göster denildi bana öyle de yaptım. İnşallah sizin minik de hemen alışır

Son düzenleme: