Kilolu Bayanların Duyguları
Kilolu olmanın verdiği duygu karmaşıklığını sadece kilolu olanlar anlar.Hayat herkesi çeşitli sorunlarla sınarken bizi de kilolu olmakla sınar.Kimse fark etmez,kimse bilmez ama bizler çoğu insanlardan daha sabırlı,daha hassasızdır.Kilolu olmak bize bunu öğretmiştir.Özellikle ilkokul sıralarından beri kiloluysanız arkadaşlarınızın sizinle alay etmesine sabredersiniz.O yaşta çocuklar daha acımasız olurlar ve karpuz,patates,şişko şişko diye alaylara maruz kalırsınız.Liseye gelirsiniz bakışlara sabretmeyi öğrenirsiniz.Ergenliğe yeni adım atılmıştır,bedenimiz yeni keşfediliyodur ve bizim utanmamız gereken bir bedenimiz vardır kafamızdaki düşüncelere göre.Hele o beden dersleri yok mu,üzerimize hangi eşortmanı giyersek giyelim olduğumuzdan daha kilolu görünürüz.Soyunma odalarında,derste koşarken,takla açarken hep gözleri üzerimizde hissederiz.
Aşık olmakla yeni yeni taşırken buna hakkımızın bile olmadığını öğreniriz.Hoşlandığınız çocuk o kilolu kız diye bahseder sizden.Üniversiteye gelince de durum değişmez,çünkü hala dilinin kemiği olmayan insanlar vardır orda da.Sınav esnasında kopya çekmek için seni önümüze oturtalım da önümüz kapansın hoca bizi görmesine kadar varır konuşmalar,acı tebessümle gülmeye çalışırız,yine sabrederiz.Toplu taşıma araçlarını kullanırken kimse sizin yanınıza oturmak istemez diye düşünürsünüz.Yanınıza oturanlar iki büklüm olurlar,utanırsınız,sabredersiniz.Dışarda arkadaşlarla yemek sipariş verince tepsinizi masaya taşırken sanki tüm bakışları üzerinizde hissedersiniz.Sanki insanlar "Şu kadına bak şişkonun teki hala boğaz derdinde" diye sizin hakkınızda düşünür zannedersiniz.Oysa yemeğiniz yanınızdaki zayıf arkadaşlarınızla aynıdır.Tabağınıza az yemek koysanız bu sefer de "Aman sen az yesen nolcaak sanki" bakışlarını hissedersiniz,buna da sabredersiniz.Aşık olmak zaten yasaktır,suçtur.Ama sevgilisi olanların işi de zordur.Sürekli sevdiğini kaybetme,beğenilmeme korkusu vardır.Kıskançlık tavan yapmıştır.Zayıf bi kıza sevgilinizi kaptırma korkusu en büyük kabusunuzdur.Yolda yürürken başımızı kaldırmaya korkarız,gözümüzün içine bakıp şişmansın sen bakışlarını görmemek için.Bu yüzden makyaj da yapmayız,saçımıza da dikkat etmeyiz bazen.Bazen de tam tersi şişmanlığımızı saçımızı,makyajımızı ön plana çıkartarak gizlemeye çalışırız.Bizler hep tek tip kıyafetler giyiniriz.Pantolonlarımız hep göbeğimizi sıktığı için kat kat kilolar fışkırır üstten.Eğer oturduğumuz yerde büyük beden kıyafet yapan küçük mağazalardan yoksa ya da özel diktirmiyorsak,alışveriş yaptığımız yerde bellidir.Zaten büyük bedene yönelik uygun fiyatlı büyük mağazalar 1 ya da 2 tane.XXL hatta 3XL kıyafetler sadece sokağa çıplak çıkmamak için giydiğimiz şeylerdir.Çünkü modeller hep aynıdır,farklı bile olsa üzerimizde belli olmaz.Topuklu giymeyi bazen çok isteriz ama şişko ayaklarımız buna müsade etmez,çünkü hemen şişerler.Uuzun çizmeler görürsünüz vitrinde,almak istersiniz.Ama ayağınıza giyince bacağınız şişko şişko görünür.Nerde kaldı modaya uyup pantolonu çizmenin içine sokmak,ancak rüyamızda belki.Moda da yoktur bizim için ve biz yine sabrederiz.Eğer öncekine göre daha çok kilo aldıysak eski arkadaşlarla buluşmak istemeyiz,hep bi bahanemiz vardır,çünkü utanırız bedenimizden.İnsanların kilo almışsın sözlerinden kaçmak isteriz. Bizler aslında Allah'ın sınadığı en büyük dertlerden birini çekiyoruz.Çünkü sadece fiziksel olarak değil sağlık yönünden de sınanıyoruz.Yarım saat yürüsek nefes nefese kalıyoruz,belimiz ağrıyor.Yatarken bazen göğsümüz sıkışıyor.Biz insanların örnek alması gereken sabır taşı kişileriz aslında.
Evet ben de kiloluyum,her pazartesi diyete başlayanlardan,ama devamını getiremeyenlerdenim.15 dk yürüyüş yapmanın bile zor geldiği,spordan uzak duran sadece diyetle zayıflamaya çalışanlardanım.Ama hayır artık değişmesi gereken şeyler var.Yıllardır sabırla kilolu kız lakabını yük gibi taşıyorum omuzlarımda.Benimle benzer şeyler yaşadığınızı biliyorum,o yüzden birbirimizi motive ederek bu yükü omuzlarımızdan atmak için elimizden geleni yapalım arkadaşlar