Merhaba,
Aslında daha öncede birkaç defa diyete başlama hayalleri kurmuştum. Hatta birkaç gün yediklerime dikkat ettiğimde oldu. Ama ben daha çok hayal kısmını severdim:) gider kendime sauna eşofmanları, diyet ilaçları, 5 i bir yerde çayları, adımsayar, dambıllar falan alırdım. hatta bu furyada koşu bandı bile aldım:) ama uzun süre askı olarak kullanıp çamaşır kurutuyordum üstünde:) sonra... yani şimdi... geçenlerde bir sabah yine bu furyada aldığım elektronik tartıya gözüm takıldı ve çalıştırdım.. gördüğüm rakam tam oalrak 127 idi. ve o gün işe giderken dikkat ettim ki metroda iki kişilik koltukta kimse yanıma oturmuyor... sevgilimle el ele yürürken yanımızdan gelip geçen kadınlar bize tuhaf tuhaf bakıyor. çok kolay yoruluyorum. şirkette yemekhane katından çalıştıgım kata çıkarken ki sadece 2 kat nefes nefese kalıyorum.
Bu farkındalık gününden bir gün sonra çalıştığım yere yakın bir hastanedeki endokronoloğa gittim. Aslında aklıma gelen öylesine bir kontroldü. Gittiğimde şişkoluğuma ek oalrak tansiyonumun çok yüksek olduğunu, nodüllerim olduğunu da ögrendim:) anlayacağınız sürekli doluyordu kase. ertesi gün için fizyoloji uzmanından ve diyetisyenden randevu aldım. ertesi sabah gidip kan tahlillerimi yaptırdım. Fizyolog oksiyen vererek dinlenme anındaki metabolizma hızımı ve sadece bu hızla yani dinlenme anında günde kaç kalori harcağımı hesapladı. 1769 kalori. metabolizmam %88 çalışıyordu. Eh en azından bu iyi bişeydi. ama 34 yaşında olmama rağmen 46 yaşındaki bir kadının bedenini taşıyordum 63 kilo kemik ve kas ağırlığım vardı ve 76 kiloya inmem gerekiyordu. Uzman bana nasıl yürümem, nasıl oturmam, günde ne kadar spor yapmam nasıl yaşamam gerektiğini anlattı 3 haftada bir kontrole gelmemi istedi. Kan tahlili sonuclarımı henuz endokronologa göstermedim. yarın troid ultrasonu çektirip onunla birlikte götüreceğim. Webde yaptığım araştırma kan tahlili sonuclarıma göre haşimoto diye bir rahatsızlığım oldugunu gösteriyor. Ama tabi teşhis hakkı hekimin.
Anlayacağınız artık benim için yeni bir hayat başlıyor. Öncelikli hedefim hazirana dek 2 haneli kiloya inmek. 99 a böylece BMI endeksim de biraz daha düşecek. Sonra da ekim 2012 de 83 kiloyu hedefliyorum.
Kilo vermeye yönelik yaptığım yatırımları şimdi kullanma vakti. Koşu bandı haftada 5 gün ( fizyoterapist in yazılı oalrak verdiği spor tablosuna uyarak) 20 dakikadan başlayarak 1. haftanın sonunda her gün 40 dk. ve diger verilen hareketler. Ayrıca diyetisyenin önerisine uygun bir beslenme şekli. Aç kalmıyorum. ama bazı şeyler çıktı hayatımdan. mesela çikolatalar, patates, kızartmalar kuruyemiş kolileri, tatlılar, pastalar, börekler, helvalar, şarküteri vs vs vs vs . meğer ne kadar çok yiyormuşum yahu.
Çayımın şekeri dahil tabi. Ha bir de sevgilimle alınan alkoller. insan gibi içmeyiz biz:) sarhoş olmak gibi bir mefhumum da olmadıgından ohooooo :) e tabi artık içmişliklerime sayacağım bir yıl kadar.
Şimdi burayı birkaç gündür takip ediyorum. Görüyorum ki birbirinizi çok güzel motive ediyorsunuz. Destek oluyorsunuz. Koçluk yapıyorsunuz. Ben de bu destekten faydalanmak isterim. Çünkü her destek çok kıymetli. Herkesin bu konuda bir öyküsü var. Bir çoğunu okudum. Bazıları beni hayrete düşürdü bazıları aman canım bununki de kilo mu dedirtti. tabiki herkesin fazlası kendi bünyesine göre fazla. Benim gibi 120 nin üzerinde olup da yeni bir hayata doğru yola çıkan herkesin her yazdıgına açım. vereceğiniz her destek paha biçilemez.
Ben her gün ne yediğimi ve ne kadar spor yaptığımı yada yapamadığımı yazacağım. Çok yogun bir iş temposunda ve tüm gün oturarak çalıştıgım bir işim var. ama hareket etmek için çabalayacağım. evim iş yerime İstanbul trafiginde 2 saat eve gelince çok yorulmus oldugumdan bazen spor işkence oluyor. Sabah da çok erken kalkıyorum o yüzden mümkün olmuyor ama her gün 40 dk mutlaka ayıracak ve gün içinde daha çok hareket etmeye gayret edeceğim.
15 Haziran 2012 de 99 kiloya inmiş olacağım.
Ögrendiğim herşey ve tüm deneyimim sizindir:)
Sevgiyle...
Aslında daha öncede birkaç defa diyete başlama hayalleri kurmuştum. Hatta birkaç gün yediklerime dikkat ettiğimde oldu. Ama ben daha çok hayal kısmını severdim:) gider kendime sauna eşofmanları, diyet ilaçları, 5 i bir yerde çayları, adımsayar, dambıllar falan alırdım. hatta bu furyada koşu bandı bile aldım:) ama uzun süre askı olarak kullanıp çamaşır kurutuyordum üstünde:) sonra... yani şimdi... geçenlerde bir sabah yine bu furyada aldığım elektronik tartıya gözüm takıldı ve çalıştırdım.. gördüğüm rakam tam oalrak 127 idi. ve o gün işe giderken dikkat ettim ki metroda iki kişilik koltukta kimse yanıma oturmuyor... sevgilimle el ele yürürken yanımızdan gelip geçen kadınlar bize tuhaf tuhaf bakıyor. çok kolay yoruluyorum. şirkette yemekhane katından çalıştıgım kata çıkarken ki sadece 2 kat nefes nefese kalıyorum.
Bu farkındalık gününden bir gün sonra çalıştığım yere yakın bir hastanedeki endokronoloğa gittim. Aslında aklıma gelen öylesine bir kontroldü. Gittiğimde şişkoluğuma ek oalrak tansiyonumun çok yüksek olduğunu, nodüllerim olduğunu da ögrendim:) anlayacağınız sürekli doluyordu kase. ertesi gün için fizyoloji uzmanından ve diyetisyenden randevu aldım. ertesi sabah gidip kan tahlillerimi yaptırdım. Fizyolog oksiyen vererek dinlenme anındaki metabolizma hızımı ve sadece bu hızla yani dinlenme anında günde kaç kalori harcağımı hesapladı. 1769 kalori. metabolizmam %88 çalışıyordu. Eh en azından bu iyi bişeydi. ama 34 yaşında olmama rağmen 46 yaşındaki bir kadının bedenini taşıyordum 63 kilo kemik ve kas ağırlığım vardı ve 76 kiloya inmem gerekiyordu. Uzman bana nasıl yürümem, nasıl oturmam, günde ne kadar spor yapmam nasıl yaşamam gerektiğini anlattı 3 haftada bir kontrole gelmemi istedi. Kan tahlili sonuclarımı henuz endokronologa göstermedim. yarın troid ultrasonu çektirip onunla birlikte götüreceğim. Webde yaptığım araştırma kan tahlili sonuclarıma göre haşimoto diye bir rahatsızlığım oldugunu gösteriyor. Ama tabi teşhis hakkı hekimin.
Anlayacağınız artık benim için yeni bir hayat başlıyor. Öncelikli hedefim hazirana dek 2 haneli kiloya inmek. 99 a böylece BMI endeksim de biraz daha düşecek. Sonra da ekim 2012 de 83 kiloyu hedefliyorum.
Kilo vermeye yönelik yaptığım yatırımları şimdi kullanma vakti. Koşu bandı haftada 5 gün ( fizyoterapist in yazılı oalrak verdiği spor tablosuna uyarak) 20 dakikadan başlayarak 1. haftanın sonunda her gün 40 dk. ve diger verilen hareketler. Ayrıca diyetisyenin önerisine uygun bir beslenme şekli. Aç kalmıyorum. ama bazı şeyler çıktı hayatımdan. mesela çikolatalar, patates, kızartmalar kuruyemiş kolileri, tatlılar, pastalar, börekler, helvalar, şarküteri vs vs vs vs . meğer ne kadar çok yiyormuşum yahu.
Çayımın şekeri dahil tabi. Ha bir de sevgilimle alınan alkoller. insan gibi içmeyiz biz:) sarhoş olmak gibi bir mefhumum da olmadıgından ohooooo :) e tabi artık içmişliklerime sayacağım bir yıl kadar.
Şimdi burayı birkaç gündür takip ediyorum. Görüyorum ki birbirinizi çok güzel motive ediyorsunuz. Destek oluyorsunuz. Koçluk yapıyorsunuz. Ben de bu destekten faydalanmak isterim. Çünkü her destek çok kıymetli. Herkesin bu konuda bir öyküsü var. Bir çoğunu okudum. Bazıları beni hayrete düşürdü bazıları aman canım bununki de kilo mu dedirtti. tabiki herkesin fazlası kendi bünyesine göre fazla. Benim gibi 120 nin üzerinde olup da yeni bir hayata doğru yola çıkan herkesin her yazdıgına açım. vereceğiniz her destek paha biçilemez.
Ben her gün ne yediğimi ve ne kadar spor yaptığımı yada yapamadığımı yazacağım. Çok yogun bir iş temposunda ve tüm gün oturarak çalıştıgım bir işim var. ama hareket etmek için çabalayacağım. evim iş yerime İstanbul trafiginde 2 saat eve gelince çok yorulmus oldugumdan bazen spor işkence oluyor. Sabah da çok erken kalkıyorum o yüzden mümkün olmuyor ama her gün 40 dk mutlaka ayıracak ve gün içinde daha çok hareket etmeye gayret edeceğim.
15 Haziran 2012 de 99 kiloya inmiş olacağım.
Ögrendiğim herşey ve tüm deneyimim sizindir:)
Sevgiyle...