bazı arkadaşlar idare etseydin diyorlar, belki kendi tecrübelerine göre haklılar ancak bana göre çocuklar idare edilirler. yetişkin, iki çocuk sahibi, üstelik benden yaşça çok büyük birini neden idare edeyim? ben de saygısızlık yaptığımı hiç düşünmedim zaten. habersiz gelse de , iyi yapmışsın deyip güler yüzle karşıladım. elimden geldiğince ağırlamaya çalıştım. ama o kafasında huzursuzluk çıkarma niyetiyle gelmiş. bu her halinden belliydi. eve ilk girdiğinde, annesinin babasının tedirginliğinden de belliydi.
bazı arkadaşlar, kocan yarın öbürgün sana tavır alır, senin yüzünden ablamla görüşemiyorum der vs diyorlar. ben kocamla aklı selim biri diye evlendim. bana ya öyle derse, ya böyle derse deyip sürekli kendimden ödün verirsem nereye kadar gider? bir kişinin sabrıyla evlilik yürümez kanımca. hem tavrım çok kesin ve netti. eşimin de kesin ve net olan tavırları vardır. ben ona saygı gösteriyorsam, o da bana saygı göstermeli. neden habersiz geliyor, neden bu kadar kalıyorlar deyip huzursuzluk çıkarmadım. başımın üğstünde yerleri var, hoş geldiler, beklentileri konusunda bana yardımcı olursan daha güzel ağırlarız, herkes mutlu olur dedim. ileride saçma sapan sebeplerden bana tavır alacaksa, ben kiminle evlenmişim deyip sorgularım. uysal olabilirim, uyumlu olabilirim ama bu herkesin kafasına göre hareket edebileceği, saygısızlık yapabileceği anlamına gelmiyor. görümcem de hatasını anlarsa, özür dilerse, kendine çeki düzen verirse, beni bir birey olarak görür, saygılı olursa tabi ki yeni dengeler kurabiliriz. ama bu şartlarda, bu kafayla evimize gelip, art niyetle davranıp evimizi başımıza yıkıp gidemez. nasıl ki ben onun evinde haddimi biliyorum, o da bizim evimizde yerini bilecek. bilmiyorsa da, bilmeye niyeti yoksa da, yıllar sonra ben eşimden tepki de alsam tavrım aynı olacak. bunu da herkese açıkca söyledim.gerisi kendi sorunları. esneyebilecek bir durum malesef yok.