• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

1 aylık evliliğimde görümcemle ipler koptu :(

benim kendimce fikrim...bu yaşta bu kadar mantıklı ve akıllı bir insan olmanızı takdir ediyorum...ayrıca sizin kendinize olan özgüveninize hayran kaldım..bence hiç kimseye aldırış etmeyin...doğru yolda ilerliyorsunuz....
 
benim kendimce fikrim...bu yaşta bu kadar mantıklı ve akıllı bir insan olmanızı takdir ediyorum...ayrıca sizin kendinize olan özgüveninize hayran kaldım..bence hiç kimseye aldırış etmeyin...doğru yolda ilerliyorsunuz....

güzel düşüncelerin için teşekkür ederim canım. özgüven meselesine gelince, ailem sağ olsun :) farklı düşünceleri değerlendirmeye almak da, insanın ufkunu açıyor diye düşünüyorum. hem insan tanımanın yolu dinlemekten geçmez mi? uygulamak elbette farklı :)
 
k.pederimi zaten sever sayardım bu konuda gösterdiği hakkaniyet ve olgunlukla kalbimi bir kez daha fethetti. güzel olan davranışlar takdir edilmeli, ben de kendilerine teşekkür edip, ellerini öperek bunu gösterdim. aramızda zerrece bir soğukluk yok. ne eşimle ne annesi babasıyla. dün durgunlukları, mahcubiyetleri vardı. ben de hiç üzerlerine gitmeyerek rahatlamalarını sağlamaya çalıştım. baktılar ki bende değişiklik yok, aynı davranıyorum, onları suçlamıyorum, tavırlı durmuyorum, kızdığım nokta eşyalarımın kırılmış olmasına değil, ne şekilde, ne niyetle kırılmış olmasına kızgınım, bunu da açıkca söylüyorum kafaları rahatladı.

ilişkilerde açık olmanın, laf sokmak değil, kinayeli olmak değil dürüst olmanın bence bir kez daha faydasını gördüm. bunun faydası bazen uzun vadede, bazen kısa vadede anlaşılıyor. bu kısa vadede anlaşıldı. şimdi el alem görümcesini kovan gelin olarak görecekmiş, umurumda mı? el alemi mutlu etmek zorunda değilim. ben neyi neden yaptığımı biliyorsam, içimde fitne fesatlık da yoksa kimseyi önemsemem.

merhaba,
yeni açtığınız konuda eski konudan bahsettiğiniz içim bu konuyu okudum. Konudan ziyade kendinizi ve duygularınızı ifade edişiniz ve özgüvenli tavrınız ilgimi çekti. ister istemez kendimle ve size "alttan alsaydın, sükunetini korusaydın" diye cevap veren arkadaşlarla kıyasladım. Malesef yetiştirilme tarzı mı yoksa yaradılıştan mı bilemiyorum ama bizler insanlarla iyi geçinmeyi, sabırlı olmayı, susmayı "terbiyeli insan" özellikleri olarak bildik hep. kendim için söylüyorum, ikili yada çoklu ilişkilerde o nedenle kendi duygularımı kendim ifade etmektense beni anlasınlar diye bekledim. doğru anlaşılmayınca da hep üzüldüm niye yanlış tanıyolar diye. mesajınızın birinde ben kendimi ifade etmezsen nasıl tanıyacaklar sınırlarımı nasıl bilecekler diye yazmıştınız. çok doğru buldum gerçekten. bu saatten sonra kendim değişebilir miyim emin değilim ama en azından kızımı öyle yetiştirmek isterim. kendinden ve duygularından emin, ne düşünüyor ve hissediyorsa rahatlıkla ifade edebilen bir insan olmasını isterim. Merak ettiğim ailem böyle yetiştirdi demiştiniz ya anne ve babanızın size ve kardeşlerinize davranışı nasıldı nasıl yetiştirildiniz.
Burda yazılanlar olumlu olumsuz olsun farkında olsak da olmasak da etkiliyor gerçekten. Paylaşabilirseniz belki alabileceğimiz noktalar vardır diye düşünüyorum çocuk yetiştirirken.
teşekkürler şimdiden.
rahat bir hamilelik ve sağlıkla bebeğinizi kucağınıza almanızı dilerim.
 
kızlar bir kaç gün önce k.validemlerin bize kalmaya geleceklerini ve nasıl davranmam gerektiği konusunda sizlerden fikir istemiştim. k.validemler geldi ve sıcacık geçen iki gün yaşadık. onlar mutlu, eşim mutlu, ben mutluydum. ta ki görümcem gelene kadar!

sürpriiiiiiiz dedi ve sabahın erken saatinde geldi. çocuklarını yatacak yerimiz yoktur diye getirmemiş. ( ben de ne ön yargılıymışım, demek ki önceki hallerini ben yanlış anlamışım deyip için için mahcup olmuştum)

ama geldiğinde benden çok k.validem ve k.pederim tedirgin oldular. bunu görmemek için kör olmak lazım. k.validemler geldiğinden beri, bir gün salonda, bir mutfakta, bir gün balkonda masa hazırladım. çok özendim yani. k.validemler de çok mutlu oldular.

görümcem ilk geldiğinde, evi şöyle bir gezdi. çeyizlerini göstermeyecek misin vs. ben de dolapları açtım, gösterdim. iyi ya da kötü hiç bir yorum yapmadı. salona geçtiğinde, köşede duran vaktiyle çin gezisinden aldığım, özenle koruduğum el yapımı porselen vazoyu gördü. aaa dedi, bu burda kesin kırılır. eşim de abla ayak altı değil, köşede duruyor, temizlik dışında oraya hiç geçilmiyor bir şey olmaz dedi.

1 saat, sadece 1 saat sonra biz k.validemlerle balkonda keyif yaparken salondan bir şangırtı koptu. ben yerimden bile kıpırdamadım. bir yandan da içimden inşallah düşündüğüm şey olmamıştır diye dua ediyorum :(( k.validem, eşim koşarak salona geçtiler. k.validem naaptın kızıııım diye bağırmaya başladı. eşim de hiç ses etmiyor. görümcem başladı ben size demedim mi, bu burda olmaz! ayak altı işte böyle kırılır bilmem ne bağırmaya. anladım ki özenle aldığım, kmlerce taşıdığım vazom kırılmış :( k.validem görümceme kızıyor, orda ne işin vardı, çocuk musun vs. perde yamuktu onu düzelttim diyor ama sesi hiç üzülmüş gibi çıkmıyor. neyse ben salona geçtim, sağlık olsun cana geleceğine mala gelsin. nazar çıktı dedim kırılan parçaları eşimle toplamaya başladım. bunlar balkona geçtiler. özür falan dilemek bir yana, sadece ben size demiştim diyor kadın pişkin pişkin yaa:(( neyse dedim, ses etmiyeyim.

akşam oldu, salona masa açtım, yemek yedik. sonra eşimle birlikte masayı toplamaya başladık. görümcem yardım edeyim falan dedi, eşim gerek yok abla biz yaparız dedi. ben yine ses etmedim. bu hışımla eşimin elinden tabakları aldı, kadınlar varken sana mı düştü vs söylendi. sonra makineye bulaşıkları yerleştirirken, adeta bulaşıklarla kavga etmeye başladı :( ne dikkat etmek ne bi şey :( eşim bu gürültü ne deyip gelene kadar, iki servis tabağımın ve kaselerimin hakkından geldi :(( abla istersen sen geç otur içeriye, biz yaparız deyince başladı bağırmaya. zaten gelende kabahat! bu ne terbiyesizlik vsvsvs! artık dayanamadım sesimi hiç yükseltmeden, kazayla kırılmış da olabilirdi, ama senin tavırlarından, hiç bir üzüntü belirtisi göstermemenden bunları kasıtlı yaptığıını düşünüyorum dedim. buraya gelmende de hiç bir iyi niyet görmüyorum dedim. k.validem başladı ağlamaya. görümcem başladı bağırmaya! sen geldin ailemizin düzeni bozuldu bilmem ne. ben bir şey demeden, k.valideme anne litfen siz üzerinize alınmayın. ama söylemem gerekiyordu, yaptıkları bu yaşta bir kadına yakışmıyor, ben böyle şeyleri kaldıramam dedim. k.validem hiç ses etmedi. ben de mutfağı toplamaya devam ettim. baktım bu toplamış eşyalarını, malı kıymetlilerin evinde 1 dk bile durmam, terbiyesizler, utanmazlar diye evden çıkıyor. hiç oralı olmadım. k.pederim bu saatte nasıl gideceksin diye peşinden çıktı.

oldu bi şeyler :( böyle olmasını istemezdim ama eğer dur demeseydim huzursuzluğa devam edecekti. k.validemler hala bizdeler, programı değiştirmediler. ben yine aynı şekilde davranmaya devam ediyorum. ama kadın çok üzgün görünüyor. haklı da :(( ama kızı hastalıklı bir kişilikse benim yapabileceğim hiç bi şey yok :((

k.valideme bir daha hiç konuyu açmadım kızlar, o da açmıyor. ama çok durgun duruyor. açmam gerekir mi?

canım bence aç çünkü k.validen gil gittiğinde görümcen mutlaka arar aklını falan doldurur anlata bildim mii??
bunun önelemi al tatlı dille annecim bak sende farkındasın ama olmadı diyerek anlat ben vazomda falan değilim diyerek konuya gir.. kendini de üzme anlattıgın kadarıyla senin yaptıgın bişey yokk
görümcenin fesatlıgıı sende güzel cevap vermişsin:41: ayrıca eşinde k.validengilde yanında durmuş evi terk etme durumu falan olmamış o yuzden şanslısınn :nazar: bizde olsaaa mutlaka kendi kızlarından tarafda olurlardı
 
merhaba,
yeni açtığınız konuda eski konudan bahsettiğiniz içim bu konuyu okudum. Konudan ziyade kendinizi ve duygularınızı ifade edişiniz ve özgüvenli tavrınız ilgimi çekti. ister istemez kendimle ve size "alttan alsaydın, sükunetini korusaydın" diye cevap veren arkadaşlarla kıyasladım. Malesef yetiştirilme tarzı mı yoksa yaradılıştan mı bilemiyorum ama bizler insanlarla iyi geçinmeyi, sabırlı olmayı, susmayı "terbiyeli insan" özellikleri olarak bildik hep. kendim için söylüyorum, ikili yada çoklu ilişkilerde o nedenle kendi duygularımı kendim ifade etmektense beni anlasınlar diye bekledim. doğru anlaşılmayınca da hep üzüldüm niye yanlış tanıyolar diye. mesajınızın birinde ben kendimi ifade etmezsen nasıl tanıyacaklar sınırlarımı nasıl bilecekler diye yazmıştınız. çok doğru buldum gerçekten. bu saatten sonra kendim değişebilir miyim emin değilim ama en azından kızımı öyle yetiştirmek isterim. kendinden ve duygularından emin, ne düşünüyor ve hissediyorsa rahatlıkla ifade edebilen bir insan olmasını isterim. Merak ettiğim ailem böyle yetiştirdi demiştiniz ya anne ve babanızın size ve kardeşlerinize davranışı nasıldı nasıl yetiştirildiniz.
Burda yazılanlar olumlu olumsuz olsun farkında olsak da olmasak da etkiliyor gerçekten. Paylaşabilirseniz belki alabileceğimiz noktalar vardır diye düşünüyorum çocuk yetiştirirken.
teşekkürler şimdiden.
rahat bir hamilelik ve sağlıkla bebeğinizi kucağınıza almanızı dilerim.


canım, ya insanlar kendini ezdirmemenin yolunun edepsizlik, terbiyesizlik yapmaktan geçtiğini sanıyor :( ve kişiliğe saldırıya dahi susmayı da sabır olarak adlandırıyor :(




annem ve babamın bilinçli davranışlarını şimdi şimdi anlayabiliyorum. öncelikle kendimizi sözlü olarak ifade etmemizi hep desteklediler. saçma sapan, çocukça konulardan bile bahsetsek, sıkılsalar da ilgiyle dinlediklerini hatırlıyorum. üstelik annem ve babam bütün gün gençlerle çalışıyorlardı ve çok yoğundular. buna rağmen işim var, ne çok konuşuyorsunuz deyip susturulduğumuzu hiç hatırlamam. zamansız isteklerimiz olursa, bana şu kadar saat izin verirseniz yapabilirim şeklinde yaklaşırlardı. kızgınlığımızı, sitemimizi sonuna kadar dinliyorlardı. ancak ergen olduğumuzda bile, kapı çarpmak, saygısızca konuşmak vs bunlara izin verilmedi. sürekli takip vardı ama çokça müdahale yoktu. bir karar aşamasında paylaşırdık, onlar da düşüncelerini, olabilecek sıkıntıları olanca açıklığıyla söylerlerdi. her konuşmanın sonu, ne karar verirseniz verin arkanızda oluruz diye biterdi. ama bunu şımartmak olarak görmeyin. kararlarımızın sonuçlarına katlanmayı da öğrettiler. ilişkilere karışmamayı, had bilmeyi, had bilmez insanlarla terbiyemizi bozmadan konuşmayı da öğrettiler. bunlar tabiki sadece sözlü olarak olmuyordu, hareketleriyle, davranışlarıyla örnek oluyorlardı. en önemlisi de empati yapmak. arkadaşlarımızla tartışsak anlatırdık, onlar da bir de bu yönden bakmayı denediniz mi diye sorarlardı böylece düşünürdük.***




görümcem konusunda, ortada terbiyesizlik var ve susamazdım. üç günlük beş günlük mesele değil ki, nasıl susayım? davranışının kabul gördüğünü zannettiğinde, arkası mutlaka gelirdi. konuyu da tekrar tekrar ne eşimle, ne ailesiyle konuşmadık. sorunu çözmek için konuştuk ve kapandı. ta ki k.validemlerin gelmesi konusu çıkana kadar. şu anda kendime stresi kaldırabilme adına güvenemiyorum, görümceme tekrar yapmaz deyip hiç güvenemiyorum :( yardımcıyla şimdilik sorunu aşmaya çalışıyoruz.***




güzel dileklerin için de teşekkür ederim canım ;)
 
Back