- 15 Eylül 2010
- 64
- 0
-
- Konu Sahibi guldenasya
- #1
ZENGİNLİK BOLLUK VE BEREKET
Tolga ÇELEBİ
Zenginlik, bolluk ve refah kavramları zihnimizde oluşur. Ne kadar zengin olursanız olun, sahip olduğunuz şey ve tatmin duygunuz, zihninizin size hissettirdiği kadardır. İnsanların çoğu zengin olmasına rağmen, sahip olduğu birçok şeyi de kaybetmiştir. Etrafında onu anlayan, seven bir insan bile kalmamıştır. Diğer yandan; maddi açıdan zengin olmayan ama sevgi ve muhabbet dolu bir insan diğerinden daha zengin sayılabilir. Her şey biter, sevgi, kalır...
Eğer düşünce yapınız yoksulluktan yanaysa, karşınıza çıkacak tüm olaylar bununla ilgilidir. Etrafımızda her gün binlerce şey olup biter. Hepsini algılamamız mümkün değil. Etrafımızdaki olayları zihnimiz bir süzgeçten geçiriyor. Süzgeçten geçirirken de bilinçaltımıza ektiğimiz düşünce tohumlarında faydalanıyor. Şimdi en başa dönelim. Biz yoksulluk ile ilgili bir düşünce tohumu ektiysek, bilinçaltımız ve dolayısıyla da zihnimiz yoksulluk ile ilgili ihtiyaç duyduğu her şeyi algılamaya başlar. Baktığınız her yerde yoksulluk ile kuşatılırsınız.
Bilinçaltınıza zenginlik fikrini yerleştirirseniz, sunduğunuz fikre göre size karşılık verir. Bu fikir büyüyerek hayatınızı şekillendirmenize yardımcı olur.
İşlerim kötü gidiyor, Kriz var, kredimi geri ödeyemeyeceğim, kaybedeceğim gibi ifadeler kullanırsanız, bu düşünceleriniz evrene yaydığınız bir mesaj ve dilek haline dönüşür. Olumsuz ifadelerle, olumsuz koşulları kendinize çekersiniz. Karşınıza engeller çıkar, ertelemeler başlar, sonuç büyük bir hüsran...
Bilinçaltınız, ona verdiğiniz her şeyi kat kat fazlasıyla size iade eder. Her sabah uyandığınızda, güne kocaman bir günaydın ile başladın, gününüz aydın geçsin. Refah, başarı, mutluluk, huzur, sevgi düşüncelerini bilinçaltınıza yatırın. Size fazlasıyla geri gelecektir. Aksi durumda, kötü ve berbat bir gün geçireceğini inanan insanda, bunu fazlasıyla yaşar...
Peki, elinizden geldiği kadar pozitif düşündünüz ama değişen bir şey olmadı hayatınızda. Neden sonuç alamadınız? Bunun bir sebebi olabilir, oda içinizde yaşadığınız çatışma. Bu çatışma, daha önce ekilen ve sizin bir türlü yok edemediğiniz kötü tohumların etkisi ile gerçekleşir. Bunu nasıl aşabiliriz o hale? Ne zaman kötü bir şey düşünürseniz, hemen farkına varıp değiştirin. Olumlu bir düşünce, olumsuz bir düşünceden yüz kat daha fazla etkilidir. Kötü düşünce insanı olumsuz duygulara sevk eder. Duygular bizim rehberimizdir. Duygularda yaşayacağımız bir kayma bize işarettir. Hemen düşünce yapımızı değiştirerek, düşündüğümüz şeyi değiştirerek bu durumdan kurtulabiliriz.
Önümüzdeki birkaç hafta boyunca bir şey denemenizi istiyorum. İnsanların sizden esirgediğini düşündüğünüz; övgü, sevgi, takdir, yardım, ilgi v.b. konuları onlara verin. İnsanlara vermeye başlayınca, kısa bir süre sonra almaya başlarsınız. İlgilenin, sizinle ilgilenirler. Sevin, sizi severler. Övün, sizi överler. Vermeden hiçbir şey alamazsınız. Gerçekte, insanların sizden esirgediğini düşündüğünüz her şey zaten sizin içinizde var.
Bolluğun kaynağı dışarıda değil, sizin içinizdedir. Hayatın bolluk ve bereketini hissetmeye çalışın. Sıcaklığını hissettiğini güneşi, sahile vuran dalgaları, yüzünüzü yalayıp geçen rüzgarı, çiçeklerin kokusunu, ağzınıza attığınız bir meyvenin tadını, kısacası hayatın doluluğunu hissedin. Etrafınızdaki bolluğun farkına vararak, içinizde yaşamaya çalışın. Evrende almak için vermek, vermek için sevmek gereklidir. Paylaşarak zenginleşirsiniz. Hiçbir şeyiniz yoksa bile, bir insana gülümsediğinizde, aranızda enerji aşıl verişi başlar. Evrendeki enerjinin size doğru aktığını hissedersiniz. Bolluk ve yokluk insanın iç dünyasında ve zihninin içindedir.
Siz zenginlik ve bolluk istiyorsunuz ama zihniniz bunun gerçekleşmeyeceğine dair yüzlerce olumsuz düşünce üretiyor. Durumun böyle olmasının sebebi sizsiniz, çünkü bu inançları siz ektiniz.
Zihninize; aşağıdaki olumlamaları yükleyin. Bilinçaltımız; vereceğimiz bütün mesajları birer gerçeklik olarak alır ve gerçekleştirirken bizim limitli zihnimizin farkında olamayacağı kadar değişik yöntemlerle çalışır. Fakat bu yeterli değil. Bunu yaparken, aynı zamanda imgeleme de yapmanız gerekiyor. Bu olumlamaların; şimdi, şu an, hemen gerçek olduğunu düşünün.
Bilinçaltımı; yaşamıma, bereket ve bolluğu çekebilmek üzere programlıyorum. Para ve bolluk enerjisini; yaşamıma, kolaylıkla ve çabasızca çekiyorum. Yaşamımda her şey, bana ve diğerlerine yetecek kadar bol ve bereketli. Yeryüzü; zenginliklerle doludur ve kaynaklar, herkes sebebiyle yeterlidir. Öyle zenginim ki, bunu diğer herkesle de paylaşabiliyorum. Paylaştıkça, zenginleşiyorum. Bütün enerjimi, bolluğa ve mutluluğa yoğunlaştırıyorum.
Bolluk bilincini kazandığınız anda, yasamanızda sadece paranın değil, dostluğun, arkadaşların, bilgilerin, paylaşımların, umudun ve sevginin de bol aktığını göreceksiniz. Bolluk bilinci; hem maddi hem manevi zenginlik demektir.
Para; bazı insanlar için kötü bir şeydir. Zenginlik ise pis bir şeydir. Bu tip insanlar; etrafta gördükleri varlıklı insanlar için, kim bilir kaç kişinin canını yakarak bu parayı kazandı diye düşünürler. Paranın pis mii, yoksa temiz bir şey mi olduğuna algılama şeklimiz karar verir. Para kötü bir şey değildir. Zenginlik ise, birçok insana yardım etmek için kullanılabilir. Bizim dinimizde ve kültürümüzde, zengin olmak asla karalanmamış hatta istenilen bir durum olduğu vurgulanmıştır. Hayır yapmak, yardım etmek gibi iyiliklerde insanların yarışması tavsiye edilmiştir. Tabiki bu da zenginlik ve varlık ile mümkün olur. Hal böyle iken; kıskançlık, haset, çekememezlik ya da her türlü olumsuz ve kötü düşünce yasaklanmıştır. Paranın ve zenginliği kötü bir şey olduğunu düşünüyorsanız, bu fikirden vazgeçmenizi tavsiye ederim.
Bilinçaltınızı kaybetmeye programlamayın. Baştan beri vurguladığımız şey; bilinçaltınızın düşündüğünüz şeyleri gerçek kılmak için çalışmasıdır. Kalbinizi, evrendeki bolluğa ve berekete açın.
Neye odaklanırsanız, hayatınıza onu çekersiniz. Sürekli borçlarına odaklanan ve borçlarını düşünen bir insan da, hayatına borçtan başka bir şey çekemez. Dikkatinizi bolluk ve berekete çevirin.
Şükredin, sahip olduğunuz her şey için, Yaratıcıya şükredin. Şükretmek hem elimizdeki nimetin teşekkürü, hem de bolluk ve bereketin anahtarıdır.
Tolga ÇELEBİ
Zenginlik, bolluk ve refah kavramları zihnimizde oluşur. Ne kadar zengin olursanız olun, sahip olduğunuz şey ve tatmin duygunuz, zihninizin size hissettirdiği kadardır. İnsanların çoğu zengin olmasına rağmen, sahip olduğu birçok şeyi de kaybetmiştir. Etrafında onu anlayan, seven bir insan bile kalmamıştır. Diğer yandan; maddi açıdan zengin olmayan ama sevgi ve muhabbet dolu bir insan diğerinden daha zengin sayılabilir. Her şey biter, sevgi, kalır...
Eğer düşünce yapınız yoksulluktan yanaysa, karşınıza çıkacak tüm olaylar bununla ilgilidir. Etrafımızda her gün binlerce şey olup biter. Hepsini algılamamız mümkün değil. Etrafımızdaki olayları zihnimiz bir süzgeçten geçiriyor. Süzgeçten geçirirken de bilinçaltımıza ektiğimiz düşünce tohumlarında faydalanıyor. Şimdi en başa dönelim. Biz yoksulluk ile ilgili bir düşünce tohumu ektiysek, bilinçaltımız ve dolayısıyla da zihnimiz yoksulluk ile ilgili ihtiyaç duyduğu her şeyi algılamaya başlar. Baktığınız her yerde yoksulluk ile kuşatılırsınız.
Bilinçaltınıza zenginlik fikrini yerleştirirseniz, sunduğunuz fikre göre size karşılık verir. Bu fikir büyüyerek hayatınızı şekillendirmenize yardımcı olur.
İşlerim kötü gidiyor, Kriz var, kredimi geri ödeyemeyeceğim, kaybedeceğim gibi ifadeler kullanırsanız, bu düşünceleriniz evrene yaydığınız bir mesaj ve dilek haline dönüşür. Olumsuz ifadelerle, olumsuz koşulları kendinize çekersiniz. Karşınıza engeller çıkar, ertelemeler başlar, sonuç büyük bir hüsran...
Bilinçaltınız, ona verdiğiniz her şeyi kat kat fazlasıyla size iade eder. Her sabah uyandığınızda, güne kocaman bir günaydın ile başladın, gününüz aydın geçsin. Refah, başarı, mutluluk, huzur, sevgi düşüncelerini bilinçaltınıza yatırın. Size fazlasıyla geri gelecektir. Aksi durumda, kötü ve berbat bir gün geçireceğini inanan insanda, bunu fazlasıyla yaşar...
Peki, elinizden geldiği kadar pozitif düşündünüz ama değişen bir şey olmadı hayatınızda. Neden sonuç alamadınız? Bunun bir sebebi olabilir, oda içinizde yaşadığınız çatışma. Bu çatışma, daha önce ekilen ve sizin bir türlü yok edemediğiniz kötü tohumların etkisi ile gerçekleşir. Bunu nasıl aşabiliriz o hale? Ne zaman kötü bir şey düşünürseniz, hemen farkına varıp değiştirin. Olumlu bir düşünce, olumsuz bir düşünceden yüz kat daha fazla etkilidir. Kötü düşünce insanı olumsuz duygulara sevk eder. Duygular bizim rehberimizdir. Duygularda yaşayacağımız bir kayma bize işarettir. Hemen düşünce yapımızı değiştirerek, düşündüğümüz şeyi değiştirerek bu durumdan kurtulabiliriz.
Önümüzdeki birkaç hafta boyunca bir şey denemenizi istiyorum. İnsanların sizden esirgediğini düşündüğünüz; övgü, sevgi, takdir, yardım, ilgi v.b. konuları onlara verin. İnsanlara vermeye başlayınca, kısa bir süre sonra almaya başlarsınız. İlgilenin, sizinle ilgilenirler. Sevin, sizi severler. Övün, sizi överler. Vermeden hiçbir şey alamazsınız. Gerçekte, insanların sizden esirgediğini düşündüğünüz her şey zaten sizin içinizde var.
Bolluğun kaynağı dışarıda değil, sizin içinizdedir. Hayatın bolluk ve bereketini hissetmeye çalışın. Sıcaklığını hissettiğini güneşi, sahile vuran dalgaları, yüzünüzü yalayıp geçen rüzgarı, çiçeklerin kokusunu, ağzınıza attığınız bir meyvenin tadını, kısacası hayatın doluluğunu hissedin. Etrafınızdaki bolluğun farkına vararak, içinizde yaşamaya çalışın. Evrende almak için vermek, vermek için sevmek gereklidir. Paylaşarak zenginleşirsiniz. Hiçbir şeyiniz yoksa bile, bir insana gülümsediğinizde, aranızda enerji aşıl verişi başlar. Evrendeki enerjinin size doğru aktığını hissedersiniz. Bolluk ve yokluk insanın iç dünyasında ve zihninin içindedir.
Siz zenginlik ve bolluk istiyorsunuz ama zihniniz bunun gerçekleşmeyeceğine dair yüzlerce olumsuz düşünce üretiyor. Durumun böyle olmasının sebebi sizsiniz, çünkü bu inançları siz ektiniz.
Zihninize; aşağıdaki olumlamaları yükleyin. Bilinçaltımız; vereceğimiz bütün mesajları birer gerçeklik olarak alır ve gerçekleştirirken bizim limitli zihnimizin farkında olamayacağı kadar değişik yöntemlerle çalışır. Fakat bu yeterli değil. Bunu yaparken, aynı zamanda imgeleme de yapmanız gerekiyor. Bu olumlamaların; şimdi, şu an, hemen gerçek olduğunu düşünün.
Bilinçaltımı; yaşamıma, bereket ve bolluğu çekebilmek üzere programlıyorum. Para ve bolluk enerjisini; yaşamıma, kolaylıkla ve çabasızca çekiyorum. Yaşamımda her şey, bana ve diğerlerine yetecek kadar bol ve bereketli. Yeryüzü; zenginliklerle doludur ve kaynaklar, herkes sebebiyle yeterlidir. Öyle zenginim ki, bunu diğer herkesle de paylaşabiliyorum. Paylaştıkça, zenginleşiyorum. Bütün enerjimi, bolluğa ve mutluluğa yoğunlaştırıyorum.
Bolluk bilincini kazandığınız anda, yasamanızda sadece paranın değil, dostluğun, arkadaşların, bilgilerin, paylaşımların, umudun ve sevginin de bol aktığını göreceksiniz. Bolluk bilinci; hem maddi hem manevi zenginlik demektir.
Para; bazı insanlar için kötü bir şeydir. Zenginlik ise pis bir şeydir. Bu tip insanlar; etrafta gördükleri varlıklı insanlar için, kim bilir kaç kişinin canını yakarak bu parayı kazandı diye düşünürler. Paranın pis mii, yoksa temiz bir şey mi olduğuna algılama şeklimiz karar verir. Para kötü bir şey değildir. Zenginlik ise, birçok insana yardım etmek için kullanılabilir. Bizim dinimizde ve kültürümüzde, zengin olmak asla karalanmamış hatta istenilen bir durum olduğu vurgulanmıştır. Hayır yapmak, yardım etmek gibi iyiliklerde insanların yarışması tavsiye edilmiştir. Tabiki bu da zenginlik ve varlık ile mümkün olur. Hal böyle iken; kıskançlık, haset, çekememezlik ya da her türlü olumsuz ve kötü düşünce yasaklanmıştır. Paranın ve zenginliği kötü bir şey olduğunu düşünüyorsanız, bu fikirden vazgeçmenizi tavsiye ederim.
Bilinçaltınızı kaybetmeye programlamayın. Baştan beri vurguladığımız şey; bilinçaltınızın düşündüğünüz şeyleri gerçek kılmak için çalışmasıdır. Kalbinizi, evrendeki bolluğa ve berekete açın.
Neye odaklanırsanız, hayatınıza onu çekersiniz. Sürekli borçlarına odaklanan ve borçlarını düşünen bir insan da, hayatına borçtan başka bir şey çekemez. Dikkatinizi bolluk ve berekete çevirin.
Şükredin, sahip olduğunuz her şey için, Yaratıcıya şükredin. Şükretmek hem elimizdeki nimetin teşekkürü, hem de bolluk ve bereketin anahtarıdır.