Düşündük bizde bu ihtimali, o yüzden dayım bana iş teklifi gönderecek ki eşim çalışabilsin. Ama anlattığınız için teşekkür ederim. Zaten nereye gidersen git ilk 6 aylık masrafını karşılayacak şekilde gitmen gerek.
Bizim avantajımız biz evlendikten sonra altınlara hiç dokunmadık. Artı beslerimiz var, arabamız var. Ve herşeyi satıp gideceğiz. O yüzden idare edebiliriz.
Kur farkından çok pahalı olacak ama orada ki market videolarını izliyorum, bizden daha ucuz. Japonya bile. Adamlar öğretmene 3000 dolar maaş veriyor mesela, kutu süt 2 dolar. Bizde bile sütler 6 lira oldu. Orada para kazanmaya başlayınca hayat standartın yükseliyor zaten.
Malesef bu radikal bir karar ve bir gayret gözü karartıp kabuğu kırmak gerekiyor. İmkanı olmayan tabiki tr de yaşasın. Memleketimiz de pek çok açıdan çok güzel. Ama imkan varken çıkmamayı aklım almıyor. O kadar çok tanıdık göçtü ki farklı ülkelere. Bir tanesi tr ye kesin dönüş yaptı yapamadılar ankara çok kaliteli bir hayat kurmuşlardı. Korunaklı sitede vs. Döndüler tekrar. Bir başka tanıdık iki kere kesin dönüş yapıp izmire buraya geri geldi üçüncü kez u..r taksi işi yapıyor şimdi. Herkes doktor müh. olarak gelmiyor taksi sürüyor yine de burda.. garson vs başka işlerde ama emin olun herkes insanca yaşıyor burada. Kızınızın japonca gibi bir dili anadili gibi öğrenmesi, hayal bile edemiyorum ona kazandıracaklarına. Sadece bu dil bile kapılar açar ona tr de hayat kurmak isterse. Aileler özellikle anneler bazen bencillik yapabiliyor. Belki çok sevdiklerinden yavrularını yanlarında istiyorlar. Yardımcı alabilecek gücü varsa hiç düşünmeyin. Siz ordan para gönderirsiniz yetmediği yerde. Sanal marketler var ne ihtyacı varsa alırsınız kapısına gider. Elden ayaktan düşerse günlük bakıcı ayarlarsınız. Yani yetmediğiniz yerde parayla çözüm bulursunuz. İnşallah pişman olmayacağınız bir karar alırsınız kalmak ya da gitmek de olsa..O kadar güzel anlatmışsınız ki. Bende kendim söz konusu olunca kaldıkça kaldım ama şu an kızıma bakıyorum,ülkeye yaşadıklarıma bakıyorum, kızıma çok büyük haksızlık yapacakmışım gibi hissediyorum. 2011de gitmiş olsaydım Japonyaya şu anda 9 yıldır orada yaşıyordum. Hayatım bambaşka olacaktı ki ben aşırı azimli ve hırslı bir insanım. Burada sürünme sebebim haksızlığa uğramam , siyasal görüş olarak farklıyım , azınlığım falan filan. Kaldımda ne oldu? 20lerim gitti. Eşimle gitseydik 3 senedir dışardaydık. Dediğiniz gibi ilerde bir gün annelerimiz gidecek, keşke anneler çoook uzun yaşasa ama gidecekler işte.O zaman kaldıkta ne oldu hayatım gitti demekten çok korkuyorum.
Ama işte babamın pek bir desteği de yok ona. O yüzden sanki birdüşünce çemberinde dönüpduruyormuşum gibi.
Merhaba hanımlar. Eşimle ciddi ciddi taşınma kararı aldık. Ama yine benim korkularımdan tekliyoruz.
Benim abim 2007 yılında vefat etti, 27 yaşında, ani bir kazayla tek kaldım. Annem ve babamın ilişkileri bitti yıllar içinde. Aynı evde yaşıyorlar evet ama ev arkadaşı gibi :/ 2011de Japonya'ya gitmeye niyetlendiğimde annem çok ağladı. Kıyamadım kaldım. Kpssye girdim, haksızlığın en büyüklerini yaşadım. Abimden sonra 2 yıl terapi görmüştüm, bir yılda kpssde yaşadıklarımdan sonra aldım. Annem evliliğimi onaylamadığında 1.5 yıl konuşmadı benimle. İlk evlendiğimde yine gidelim dedik. Bu sefer eşim annem ölmeden bir yere gidemem dedi. Yine kaldı.
Şu anda eşim 10 aydır işsiz. Benim görüştüğüm bir yer vardı, şartlar felaket olmasına rağmen ikinci görüşmeye gittim ama kadın gülerek aman çocuğum hasta falan diye saçma bahanelerle işe gelmemezlik ederseniz izin mizin, haklı sebep sayıyoruz deyince kayış koptu bende. Annemin rahatsızlıkları var bakamıyor kızıma. Kreşe başlayacak babada çalışınca, hasta olursa ne yapacağız yani, güya büyük bir fabrikaydı, her neyse. Eşimde kamu bekliyor ama olamadı bir türlü. Başka başvurulara dönende olmadı zaten ikimize.
Biz gitmeyi ciddi ciddi koyduk kafaya. Ben dış ticaretçiyim advance ilgilizcem var, ielts falan sorun değil. Eşimde baya iyi, biraz çalışsa halleder. O da finans uzmanı. Gideriz diyoruz, kabul edileceğimizi düşünüyoruz aklımızdaki ülkelere. Gerekirse fabrika işçiside oluruz, hiç sorun değil çünkü mevki ve prestij peşinde insanlar değiliz. Herşeye okeyiz ama annemi düşününce kitleniyorum. Ben de anne olduktan sonra korkunun boyutu iyice değişti bende. Bir dayı bir teyze Türkiyede kalanların hepsi yurtdışında. Bir sıkıntı olsa yetişirler tamam ama annem yalnız bu şehirde. Aklım hep onda olacak, nasıl olacak bilmiyorum?
Yurtdışında yaşayanlar ne hissediyorsunuz? Annemi babamı bıraktım diye vicdan oluyor mu sürekli? Yada ben sizce bu şekilde gidersem alışır mıyım yoksa daha kötü mü olur? Daha da kötüsü Allah gecinden versin yarın birgün birine birşey olsa diğeri ne yapacak? İşte böyle kaçıyor uykularım. Bir yanım evladın var, onu da kendi hayatını da kurtar git diyor, diğer yarım git tabi anneni bırak burda yapayalnız, terk et kadını diyor. Hiç çıkamadım ben bu işten.
Doğru söylüyorsunuz comfort zone'da kaldıkça yerinde sayıyor insan. Ayrıca haklısınız da ekonomik olarak iyi durumda annem babam, yardımcı tutabilirler, ben destek olabilirim. Belki kandırabilirim bile ilerde gelsin bizimle kalsın diye. Bu arada u..re bende baktım :) 14 yıllık aktif şöförüm ve araba sürmeyi seviyorum gerçekten. Türkiyede cesaret edemem ama orada ben bile çıkarım taksiye :)Malesef bu radikal bir karar ve bir gayret gözü karartıp kabuğu kırmak gerekiyor. İmkanı olmayan tabiki tr de yaşasın. Memleketimiz de pek çok açıdan çok güzel. Ama imkan varken çıkmamayı aklım almıyor. O kadar çok tanıdık göçtü ki farklı ülkelere. Bir tanesi tr ye kesin dönüş yaptı yapamadılar ankara çok kaliteli bir hayat kurmuşlardı. Korunaklı sitede vs. Döndüler tekrar. Bir başka tanıdık iki kere kesin dönüş yapıp izmire buraya geri geldi üçüncü kez u..r taksi işi yapıyor şimdi. Herkes doktor müh. olarak gelmiyor taksi sürüyor yine de burda.. garson vs başka işlerde ama emin olun herkes insanca yaşıyor burada. Kızınızın japonca gibi bir dili anadili gibi öğrenmesi, hayal bile edemiyorum ona kazandıracaklarına. Sadece bu dil bile kapılar açar ona tr de hayat kurmak isterse. Aileler özellikle anneler bazen bencillik yapabiliyor. Belki çok sevdiklerinden yavrularını yanlarında istiyorlar. Yardımcı alabilecek gücü varsa hiç düşünmeyin. Siz ordan para gönderirsiniz yetmediği yerde. Sanal marketler var ne ihtyacı varsa alırsınız kapısına gider. Elden ayaktan düşerse günlük bakıcı ayarlarsınız. Yani yetmediğiniz yerde parayla çözüm bulursunuz. İnşallah pişman olmayacağınız bir karar alırsınız kalmak ya da gitmek de olsa..
Haklısınız. Birikim konusunda uğraşıyoruz. Nikahtan kalan altınlara ve kızımın altınlarına hiç dokunmadık, en az 6 ay bizi idare edeceğini düşünüyorum. Avrupa değil Kanada ilk tercihimiz. Dayımın işyeri var, o gönderecek işçi davetiyesi ilk başta. Tabi olmazsa olmaz, öyle bir ihtimal de var ama en erken 1 sene sonra düşünüyoruz. Kızım o zaman 3 yaşında olacak. Bilmiyorum tabi nasıl olacak, bir süre sonra dış ticaret yapabilirim belki ama 2 sene asgari ücretlerle çalışmaya razıyız :) Düşünüyoruz düşünüyoruz, hesaplıyoruz planlıyoruz falanda işte gidene kadar ne olacak bilemeyiz değil mi :)Oyle ha diyince yurtdisina gitmek zor. Ya isci vizesi alacaksiniz, oda gideceginiz ulkeden sirket sizi yada esinizi davet edecek. Her ulkede iyi ve kotu taraflari vardir ama turkiyeden yurtdisina gittiginiz zaman ilk once hangi ulke oldugu cok onemli.
Iyi bir yabanci dile sahip olmak hersey degildir. Kendi mesleginizi yapabilmek onemli, sansli olan kendi meslegini gelip yapiyor ama sanssiz olanda var, gelip burda fabrikada yada dönerde calisan var sabaha kadar.
ilk once buna hazir olmak gerekiyor. ustelik cocugunuzda var, kac yasinda?
Fabrikada calismaya haziriz diyorsunuz ama oda zor uzun bir sure sabredeni cok az goruyorum.
Esiniz finans uzmani, ama her ulkede diploma gecmiyor malesef? Egitim seviyesi nedir?
Cogu zaman turkiyede uni mezunu olanlar avrupada is bulamiyor cunku EU-sistemi Turkiye diplomasini kabul etmiyor...
EU degilde EU disinda bir ulkeye gitmek istiyoruz derseniz ilk once o ulke hakkinda herseyi arastirin.
ilk onemli kural; yeterli birikim!
2011de Japonya'ya araştırma bursu için kabul edilmiştim. Devamında yüksek lisans vardı ama annem o kadar çok ağlamıştı ki gidememiştim. O zamandan beri oturdu içime, öküz oturur ya göğsüne öyleJaponya çok uçuk bir fikir geldi bana ama kanada ve avustralya şansınız olursa kesinlikle gidin derim..
Özellikle avustralya..
Allah gecinden versin anne babalar bi gün hayatta olmıcak.. ama çekirdek aileyle çoluk çocukla kısmetse senelerce yaş alacaksınız ona göre gelecek yatırmınızı yapın..
Fırsatım olsa bir dk dahi durmam maalesef..
Aksineee2011de Japonya'ya araştırma bursu için kabul edilmiştim. Devamında yüksek lisans vardı ama annem o kadar çok ağlamıştı ki gidememiştim. O zamandan beri oturdu içime, öküz oturur ya göğsüne öylehem eşim geriliyor dilden, hem de takip ettiğim insanlardan özellikle ortaokul ve lise de çok fazla zorbalık olduğunu, okullarda sıkıntı yaşandığını ve yabancıların dışlandığını okudum, gördüm. Bu yüzden B planı oldu. Eşimde avustralya çok çok zor kabul ediyormuş dedi ama tam bilmiyorum orayı açıkçası :/ araştırayım ben de biraz
e iyide annenide alırsın arada zsten ikametin kalıcı oldugu icin bi iki geldikten sonra 3 yıllık 5 yıllık vize veriyolar annene benim cevremde cok kisi var böyle annesi yesil pasaportlu gibi sürekli gittigi icin aynı bölge aynı adres cok girili vize verip süreyi uzatıyolar annen seni düsündümü böyle düşün 1.5 sene küs kalmıs valla hayatına bak yada annen babanla küs kaldıgında dedimi ay cocugun etkilenir falan hayır sürekli seni alıkoymus bi yengec olarak bende ailemden destek görmedim böyle bi iş olsa arkama bakmam kücük valizle defolur giderim gencliginde bana yardım etmeyen yaslılıgındada basının caresine baksınMerhaba hanımlar. Eşimle ciddi ciddi taşınma kararı aldık. Ama yine benim korkularımdan tekliyoruz.
Benim abim 2007 yılında vefat etti, 27 yaşında, ani bir kazayla tek kaldım. Annem ve babamın ilişkileri bitti yıllar içinde. Aynı evde yaşıyorlar evet ama ev arkadaşı gibi :/ 2011de Japonya'ya gitmeye niyetlendiğimde annem çok ağladı. Kıyamadım kaldım. Kpssye girdim, haksızlığın en büyüklerini yaşadım. Abimden sonra 2 yıl terapi görmüştüm, bir yılda kpssde yaşadıklarımdan sonra aldım. Annem evliliğimi onaylamadığında 1.5 yıl konuşmadı benimle. İlk evlendiğimde yine gidelim dedik. Bu sefer eşim annem ölmeden bir yere gidemem dedi. Yine kaldı.
Şu anda eşim 10 aydır işsiz. Benim görüştüğüm bir yer vardı, şartlar felaket olmasına rağmen ikinci görüşmeye gittim ama kadın gülerek aman çocuğum hasta falan diye saçma bahanelerle işe gelmemezlik ederseniz izin mizin, haklı sebep sayıyoruz deyince kayış koptu bende. Annemin rahatsızlıkları var bakamıyor kızıma. Kreşe başlayacak babada çalışınca, hasta olursa ne yapacağız yani, güya büyük bir fabrikaydı, her neyse. Eşimde kamu bekliyor ama olamadı bir türlü. Başka başvurulara dönende olmadı zaten ikimize.
Biz gitmeyi ciddi ciddi koyduk kafaya. Ben dış ticaretçiyim advance ilgilizcem var, ielts falan sorun değil. Eşimde baya iyi, biraz çalışsa halleder. O da finans uzmanı. Gideriz diyoruz, kabul edileceğimizi düşünüyoruz aklımızdaki ülkelere. Gerekirse fabrika işçiside oluruz, hiç sorun değil çünkü mevki ve prestij peşinde insanlar değiliz. Herşeye okeyiz ama annemi düşününce kitleniyorum. Ben de anne olduktan sonra korkunun boyutu iyice değişti bende. Bir dayı bir teyze Türkiyede kalanların hepsi yurtdışında. Bir sıkıntı olsa yetişirler tamam ama annem yalnız bu şehirde. Aklım hep onda olacak, nasıl olacak bilmiyorum?
Yurtdışında yaşayanlar ne hissediyorsunuz? Annemi babamı bıraktım diye vicdan oluyor mu sürekli? Yada ben sizce bu şekilde gidersem alışır mıyım yoksa daha kötü mü olur? Daha da kötüsü Allah gecinden versin yarın birgün birine birşey olsa diğeri ne yapacak? İşte böyle kaçıyor uykularım. Bir yanım evladın var, onu da kendi hayatını da kurtar git diyor, diğer yarım git tabi anneni bırak burda yapayalnız, terk et kadını diyor. Hiç çıkamadım ben bu işten.
Çok teşekkür ederim yorumunuz için. En çok korktuğun şey gerçek ben yaşıyorum demek gibi olmuş bu yorum. Yabancı bloglardan da çok okudum, özellikle kadınların kadınlara yaptığı mobbing dehşetti. Bir Amerikalı kız ilk yapacakları şey müdürle ilişkiniz olduğunu yaymak falan demişti.Benim oncelikli tavsiyem yurtdisina cikma motivasyonunuz 'Turkiye'den kurtulmak' olmasin, cunku gittiginiz ulkede de her seyin dort dortluk olmadigini gordugunuzde hayalkirikliginiz buyuk olur. Ikinci tavsiyem de asya'yi planlarinizdan cikarmaniz, ben asyada yasiyorum ve gercekten ilk defa yurtdisinda yasayacak bir insan icin dogru tercih degil. Beyaz insanlara karsi kendilerini ezik hissettikleri icin hali hazirda asyaya hakim olan rekabet kulturunu agir mobbing seklinde bize uyguluyorlar. Japonya hele ki, mobbing en yaygin oldugu asya ulkesi, cok yipranirsiniz. Ayrica ne kulturu ne yemekleri en azindan market alisverisi yapacak olsaniz bile cok zorluk cekersiniz. Avrupa ve amerika kitasindaki gibi Turk/Arap marketleri de yaygin degil.
Son olarak bir sure birikimle gidip, her isi yapmak da cok romantik bir dusunce. Birikimin ne kadar hizli eridigine gidince sahit olursunuz. Onun yerine o birikimi is kurmaya vs harcarsaniz surekli para akisi saglandiginda daha kolay gecinebilirsiniz.
Zor bir karar, her seye hazirlikli olmak gerekiyor. Bol sans.
Cok şükür babanız sağ yani anneniz bir basina değil babaniz da öyle.. Turkiye de her gun an be an beraber misiniz? Siz duzen oturtunca onlar da gelip uzun süre kalabilir yaninizda. Bence kötü düşünüp hemen rafa kaldırmayın dusuncenizi. Elbette zorluklar olacak ama malesef artık ülkede özellikle tecrübeli donanımlı kesim mutsuz.2 yaşında kardeşiniz mi var
Anneyle babadan başka beni tutan yok. Zaten tüm sülalem yurtdışında, baba tarafı burada ama onlarla görüşmüyoruz. Bende pek insan bağımlısı sayılmam zaten, biraz soğuğumdur.
Geçenler de kuzenim işe girdi kanadada. 22 yaşında. Türkiye de asla yapamayacağı bir işe, mezun olduktan 6 ay sonra girdi ve şimdi babasına sen bırak ben hepimize yetecek kadar kazanıyorum diyormuş. Bunu duyunca insan üzülüyor, ben 32 yaşında 2 mezuniyet, 5 yıllık deneyimle aileye yüküm. Yürü git işte daha ne duruyorsun diyor insan.
Annemin hiç ortası yok. Dünyanın lafını sayıp olmayacak şeyler yaptı. Sonra ben hamile geldiğimde ve bebek doğduğunda dünyaları serdi bana. Şimdi hala banada kızıma da inanılmaz iyi. Sanki senin gibi evladı cehennemde bile yakmazlar ateş kirlenir diyen kendi değilmiş gibi :) Ama yalnızkalpler doğru söylüyor, hastalık olduğunda ben komşu olsamda değişmeyecek, ekonomik durumları var, her zaman yardımcı tutabilirler, ben gönderebilirim. Sizinde dediğiniz gibi gelirler yanıma, göndermem tekrar falan. Biraz daha vicdanım rahatladı açıkçası bu mevzuda.e iyide annenide alırsın arada zsten ikametin kalıcı oldugu icin bi iki geldikten sonra 3 yıllık 5 yıllık vize veriyolar annene benim cevremde cok kisi var böyle annesi yesil pasaportlu gibi sürekli gittigi icin aynı bölge aynı adres cok girili vize verip süreyi uzatıyolar annen seni düsündümü böyle düşün 1.5 sene küs kalmıs valla hayatına bak yada annen babanla küs kaldıgında dedimi ay cocugun etkilenir falan hayır sürekli seni alıkoymus bi yengec olarak bende ailemden destek görmedim böyle bi iş olsa arkama bakmam kücük valizle defolur giderim gencliginde bana yardım etmeyen yaslılıgındada basının caresine baksın
Çok teşekkür ederim yorumunuz için. En çok korktuğun şey gerçek ben yaşıyorum demek gibi olmuş bu yorum. Yabancı bloglardan da çok okudum, özellikle kadınların kadınlara yaptığı mobbing dehşetti. Bir Amerikalı kız ilk yapacakları şey müdürle ilişkiniz olduğunu yaymak falan demişti.
İş konusunda aslında fikrimiz var. Benim ıncığına cıncığına, aşırı detaylı bildiğim ve yapabileceğimiz bir iş var. Ama oturum iznini ve çalışma izni ne zaman alırız bilmiyoruz. Şu kadar yatırım yap oturum al miktarlarının altında bir başlangıç yapabiliriz.Ülkedeki tercihler, iş yeri lokasyonu, temel açılış masrafları falan işin içine girince bilemiyoruz. Dayıma söyleyebiliriz ama ona çok uzak bir sektör ancak biz oradayken bakabiliriz. O yüzden şöyle düşündük minumum wage de yaşamımızı idare edecek işler bulalım, ben dış ticaretle ilgili işler arayayım bu arada. Olmadı kendi işimizi kuralım diyoruz. Birde şöyle bir gerçek var, burada dipteyiz zaten. Düzelecekmişiz gibi de görünmüyor. Zaten öğrenilmiş çaresizliğimiz had safhada o yüzden aynı oranda kötü olsak bile en azından kızımın geleceği daha parlak olur diye düşünüyoruz
Çok teşekkür ederim bilgilendirme için gerçekten yaşanmadan bilinmiyor. Biraz gözümüzü karartacağız bazı şeyler için. Dediğiniz gibi kanada bizim için daha uygun galiba. Burada bile hem eşim hem ben azınlık olmanın, farklı olmanın ayrımcılığından tiksindik, her ülkede olacak bu tabi ama en azından anlattığınız kadarını yaşamayalım ya, o kadar da yaşamayalım be :) 5 ülke deyince sizi de kıskanmadım değil yalnızBen doktora icin geldim asyali bir supervizorum vardi ve kabus gibi bir donem gecirdim. Sonra supervizor degisikligi yaptim su anki batili bir supervizor ve ofisteki cogu kisi de asya disindaki ulkelerden, sorun yasadigim tek kisi yine bir asyali :))) Ayrica japonya kendi icinde cok buyuk tabulari olan bir ulke. Turkiye' den gideyim de refah icinde yasayayim denecek bir ulke degil. Dedikodu, gelenekler, tabular, iletisimsizlik ayni derecede mevcut. Kanada'nin daha iyi bir secim oldugunu dusunuyorum.
Turkiye' deyken en dipteyiz zaten dusuncesi... Ne diyeyim bilemedim, ulkeden cikmadan oyle dusunebilirsiniz cok normal ama gittiginiz ulkenin de aslinda cok da farkli olmadigini goreceksiniz :) Ekonomik sebepler diyorsaniz alim gucu yuksek bir ulkeye giderseniz evet daha rahat olur. Ama oyle ulkelerde de genelde kiraya fahis fiyatlar odeniyor. Yani ortalamanin cok ustu gelirler olmadigi surece yasam mucadelesi her yerde veriliyor. Benim esim Turk degil, buradan sonra duragimiz neresi olacak bilmiyorum ama ben su ana kadar 5 farkli ulke, 3 farkli kitada yasamis bir insan olarak diyebilirim ki hicbir yere kapali degilim, her yerin kendi icinde problemleri var ve orada yasamaya baslamadan anlasilmiyor kesinlikle.
Aaa yalnız bu ortaklık fikri çok iyiymiş, biz bunu hiç düşünemedik. Dayıyla tekrar konuştuğumuzda bunu söyleyeceğim, belki aklında vardır by konuyla ilgili fikir. Çok teşekkür ediyorum. Sizede kolaylıklar diliyorum bu süreçte, çocukla taşınma, ev ayarlama, eşten ayrı kalma falan zor durumlar. İşleriniz yolunda gitsin inşallah :)Bizde bir yıldır isveçe gitmek için prosedürlerle uğraşıyorduk işçi oturumu ile gidiyoruz sonunda. İlk bir yıl çok arada kalmıştım. Eşimin aileside benim ailemde gidin sizin için çok iyi olacak diye çok destek verdi. Bir yıl içinde alıştım gitme fikrine. Zaten uçakla 3 bucuk saat. Hayat standartı yüksek bir ülke.2 hafta önce eşim gitti evi ayarlayınca bende gideceğim. Orada tek sıkıntı istediğin eve kiraya çıkamıyorsun. Türkiye de ki toki sistemi gibi kayıt yaptırıp sıra bekliyorsun yani ne zaman çıkarsa. Belirki bi süre vermiyorlar. Şöylede bir durum var yurtdışına gitmek için yeterli bütcen var ise iş ortağı olarak gitmen süreci hızlandırır. Mesela dayım var diyordiyorsun seni ortak gibi gösterebilir. Tabi benimki sadece bir öneri. Yoksa bir sene prosedür kovalamak zorunda kalıyorsun ve bu kadar beklemişken red kararıda gelebiliyor ve bu süreçte ödediğin paralarıda geri iade etmiyorlar. Kısacası gitmk fikri güzel ama süreç yıpratıcı canım
Aaa yalnız bu ortaklık fikri çok iyiymiş, biz bunu hiç düşünemedik. Dayıyla tekrar konuştuğumuzda bunu söyleyeceğim, belki aklında vardır by konuyla ilgili fikir. Çok teşekkür ediyorum. Sizede kolaylıklar diliyorum bu süreçte, çocukla taşınma, ev ayarlama, eşten ayrı kalma falan zor durumlar. İşleriniz yolunda gitsin inşallah :)