- 3 Ekim 2017
- 2.412
- 1.789
Selam,
Geçen haftalarda bir konu açmıştım. Eski sevgilim 6 yıl sonra mail attı diye. Geçen hafta yine mail atmış. Attığı mailler ilk akla gelen gibi büyük bir vicdan azabı çektiğini hep bana ulaşmak istediğini ama yüzü ve hakkı olmadığını yazmış. Önce maili de birden göndermiş. Kendisi evli, eşinin de haberi varmış mail attığından, eşi için doğru insanı buldum vs yazmış. Evliliğinde mutsuz ondan yazıyor gibi düşünmeyeceğimi biliyorum ama yine de hassas bi konu olduğu için belirtmek istiyorum bundan yazmadım diye de eklemiş kibarca. Evliliği konusunun hakkını korumak için bu açıklamayı yapmak istemiş. Benle ayrıldıktan sonra uzun süren bir hastalığa yakalandığını, beni sosyal medyada o dönem sürekli takip ettiğini yazmış. Hatta o dönem bir sözlükte yazıyorduk. Kullanıcı adımı bildiğini bilmiyordum ordaki girilerimi okuyormuş. Sözlüğün adını bile hatırlamıyordum. Söyleyince çok şaşırdım. Benim yanımda adam gibi duramadığını, kararlı bir duruş sergileyemediğini, beni kaybetmekten hep çok korktuğunu sonra hiç korkmamış gibi defalarca yalnız bıraktığından bahsetmiş. Kısaca ilişki boyunca ve ilişkimiz biterken yaptığı tüm bencilliklerin, manipülasyonların, kabalıkların farkında olduğunu yazmış. Hakkımı helal etmezsem anlarmış hellallik için yüzü yokmuş. Vicdan azabı çektiği için benim hep bir işimi kolaylaştırmak, bana yardımcı olmak istemiş ama artık kabalık olur diye yapmamış.
Maile, farkında olduğunı söylüyorsun, farkında olsaydın bu kadar zamanon üstüne kendi için huzurun için bir açıklama yapmal derdine düşmez olanı olduğu gibi bırakırdın. Olan oldu, benim için alınacak bir helallik kalmadı ben Allah’a havale ettim gibi bir şeyler yazıp döndüm.
Mala döndüm. Vicdan azabı böyle bir şey mi? Bin asır da geçse insanın içinde kalıyor mu tüm ayrıntılarıyla. Hemnbin asır sonra dönebilme cesaretini bulduğu için hem de aynı şeyleri yeniden hatırlattığı için bi tık huzursuz oldum.
Geçen haftalarda bir konu açmıştım. Eski sevgilim 6 yıl sonra mail attı diye. Geçen hafta yine mail atmış. Attığı mailler ilk akla gelen gibi büyük bir vicdan azabı çektiğini hep bana ulaşmak istediğini ama yüzü ve hakkı olmadığını yazmış. Önce maili de birden göndermiş. Kendisi evli, eşinin de haberi varmış mail attığından, eşi için doğru insanı buldum vs yazmış. Evliliğinde mutsuz ondan yazıyor gibi düşünmeyeceğimi biliyorum ama yine de hassas bi konu olduğu için belirtmek istiyorum bundan yazmadım diye de eklemiş kibarca. Evliliği konusunun hakkını korumak için bu açıklamayı yapmak istemiş. Benle ayrıldıktan sonra uzun süren bir hastalığa yakalandığını, beni sosyal medyada o dönem sürekli takip ettiğini yazmış. Hatta o dönem bir sözlükte yazıyorduk. Kullanıcı adımı bildiğini bilmiyordum ordaki girilerimi okuyormuş. Sözlüğün adını bile hatırlamıyordum. Söyleyince çok şaşırdım. Benim yanımda adam gibi duramadığını, kararlı bir duruş sergileyemediğini, beni kaybetmekten hep çok korktuğunu sonra hiç korkmamış gibi defalarca yalnız bıraktığından bahsetmiş. Kısaca ilişki boyunca ve ilişkimiz biterken yaptığı tüm bencilliklerin, manipülasyonların, kabalıkların farkında olduğunu yazmış. Hakkımı helal etmezsem anlarmış hellallik için yüzü yokmuş. Vicdan azabı çektiği için benim hep bir işimi kolaylaştırmak, bana yardımcı olmak istemiş ama artık kabalık olur diye yapmamış.
Maile, farkında olduğunı söylüyorsun, farkında olsaydın bu kadar zamanon üstüne kendi için huzurun için bir açıklama yapmal derdine düşmez olanı olduğu gibi bırakırdın. Olan oldu, benim için alınacak bir helallik kalmadı ben Allah’a havale ettim gibi bir şeyler yazıp döndüm.
Mala döndüm. Vicdan azabı böyle bir şey mi? Bin asır da geçse insanın içinde kalıyor mu tüm ayrıntılarıyla. Hemnbin asır sonra dönebilme cesaretini bulduğu için hem de aynı şeyleri yeniden hatırlattığı için bi tık huzursuz oldum.
Son düzenleme: