İyi geceler Mihri hanım, Öncelikle geçmiş olsun. Konunuz beni gerçekten üzdü. Ne kadar hanımefendi ne kadar naif bir hanım olduğunuz mesajlarınızdan yansıyor. Size kendi hayat ve mesleki tecrübelerinden birkaç Öner’i sunmak isterim.
Öncelikle kendinizi çok üzmemeye çalışın. Biliyorum eşiniz çok afedersiniz eşşeklik etmiş ama sanırım sizi kendinden soğutmaya çalışıyor. Kendi insan diyemeyeceğim akrabalarının etkisinde kalmış, bu imtihan psikolojisi bozulmuş. (Ben anlamıyorum sırf para pul için oğullarının sevgi dolu yuvasını yıkıp sizi mutsuzluğa belki oğullarını intihara sürüklemeye değer mi?)
Sakin bir ortamda eşinizle net bir şekilde konuşun. Konuşurken ben dilini kullanın. Bu sözlerin sizi ne kadar üzdüğünü, bunca yıldır birbirinizi tanıdığınızı, herkesin bu dünyada imtihanının farklı olduğunu, bunun da sizin imtihanınız olduğunu, bunu kabullendiğiniz, ne olursa olsun çocuk yapmayı değil sevdiğiniz adamla huzurlu yuvanıza çocuk getirmek istediğinizi, olmazsa dünyanın sonunun olmadığını, milyonlarca bahtsız meleğin birinin belkide sizi beklediğini söyleyin. “Sorun bende olsa beni bırakıp gidecek miydin?” diye empati yapmasını isteyin.
Kötü niyetli ailesiyle asla görüşmeyin. O da belli bir süre kessin iletişimi. En azından psikolojisini toparlayana kadar.
Ve en kısa zamanda iyi bir Dr dan profesyonel bir yardım alsın. Hangi şehirdesiniz bilmiyorum ama İstanbul vs ise iyi psikiyatristler vs önerilebilir.
Çocuk sahibi olmaya gelince ağır bir imtihan ama dünyanın sonu değil. Ben çocuk hekimiyim. İnanın ne çocuk doğurmakla anne olunuyor ne de sperm vermekle baba. Etraftaki bu kadar kötü yetişen neslin hepsinin birer anne ve babası var. Meslek hayatımda o kadar çok olay gördüm ki anlatsam şaşırırsınız. Çocuklarını ölüme terk eden toplumda sizin benim gibi normal yeri olan o kadar çok aile gördüm ki. İnsanlıktan tiksindim. Branşım çocuk hekimliği olmasa bu mesleği daha fazla yapamazdım.
Size en aklımda kalan olaylardan birini anlatacağım. Bir kaç yıl önce Doğuda görev yapıyorum. Yenidoğan yoğun bakıma normalde evde bakılamayacak kadar ağır veya tedavisi sadece hastahanede yapılabilecek bebişleri yatırıyoruz. Görevli olduğum gün vizite gittim. Özel durumlu 3 çocuk yattı dediler. Özel durum aslında hastahanede yatmasına gerek olmayan ama anne ve baba istemediği için yetiştirme yurduna gönderilecek bebekleri prosedürler tamamlanana kadar bizim sahip çıkıp küvözde yatırmamız. Ara ara olurdu ama o hafta 3 bebiş birden geldi. Çok üzüldüm. Aralarından bir kız bebek vardı ki sanat eseri gibi. O kadar güzel o kadar tatlı. Diğer ikisi de erkekti. Onlarda şirin bebekler. Kız olanın annesi 30 yaşında memur. Evli bir erkekle ilişkiye giriyor. Sanırım adamı boşanmaya ikna etmek için hamile kalıyor. Adam karısına dönüyor. Bu ortada kalıyor. Çalıştığım hastanede doğum yapıyor. Önceden her yere bebeği istemediğini söylüyor. Tüm haklarından feragat ettiğine dair kağıt imzalıyor. Bebeğin yüzünü bile görmek istemiyor.
Yoğun bakımda bebeğin bazı ihtiyaçları olur. Bez, zıbın, biberon, mama vs. Hemşire hanımlar her yatan aileden talep ederler. Güzel kızımın anneannesinden istemişler. Kadın döküntü bir zıbın getirip hemşirelerimin üstüne atmış. Bir daha aramayın. O .... yu görmeyeceğiz, kızımı rahatsız etmeyin diyor. Çok üzüldüm. İhtiyaçlarını gecenin bir vakti biz ve orada çocuğu yatan birkaç anne karşıladı.
İşin kötüsü bebek mama almıyor. Kadındoğum servisindeki hemşirelerden öğrendiğim kadarıyla annede süt çok fazla olmuş. Göğüsler rahatlatmak için sağılması şart. Kadındoğuma haber bıraktım. Anne sütünü sağınca bize yollayın. Biberonla içirelim diye. İnanır mısınız bilmem ama doğuran kadın yollamadı. Bir yudum sütü çok gördü meleğime. Aramda bağ olsun istemiyorum demiş. O kadar üzüldüm ki yavrumu kucağıma alıp mama yedirmeye çalışırken ağladığımı hatırlıyorum. Kadersiz yavrum diye iç geçirdim. Uzun uzun dua ettim kuzuma. Sonraki hayatının güzel olması için. kullar olarak hüküm vermekte fazla acele ediyoruz.
3-4 ay sonra polikliniğime bir aile geldi. Dünyalar tatlısı mavi gözleri görür görmez tanıdım. Yoğun bakımda en son o bebeğim çıkmıştı. Baba müsvettesi bebeğin kendinden olduğunu reddetmemiş (sanırım babalık davası açılmasını istemedi) o da tüm haklarını devlete devrettiğine dair kağıt imzalamış. Onu beklemişler.
Ve güzel kızımı bir kaç günlükken sırada bekleyen aile almış. İsmini Ayşe koymuşlar. Ben böyle güzel aile böyle güzel anne görmedim. Annelik bir insana bu kadar yakışır. Karşımda çok fit ve güzel
yavrusuna bakınca içi titreyen ilgili sevgi dolu anne vardı. Bizim Ayşe maşallahlı kıyafetlerinin içinde ayına göre bile ileri gelişim basamaklarında, yanakları pembiş pembiş, boncuk boncuk bakıyor bana. Şu an bile yazarken mutlu oluyorum ☺ Kuzumu görmeye gelen kuzenlerinden bir afacan üstüne öksürmüş, bizimki de şifayı kapmış. Allahım annesi o kadar kendini suçluyor, o kadar üzülüyor ki anlatamam. Bebişimi bırakıp annesini teselli ettim. Bir kaç gün sizi hastanede misafir edelim tedaviyi hızlı ve tam alsın dedim.
Samimiyetle belirtmeliyim ki yattığı süre boyunca hem ben hem hemşirelerim kadına hayran kaldık. Anneannesiyle annesi pervane oluyorlar önünde. Çok samimi söylüyorum öz annelerin bir çoğunun bakamayacağı kadar iyi baktı. İş çıkışı babası gelmiş. Kızım deyince gözleri parlıyor adamın. İçimden kendine kızdım. O nemrut, vicdan yoksunu aşağılık aileyi alan Allah kızıma mükemmel ötesi aile nasip etmişti. 1 hafta yatar diye planladığımız Ayşe 4. Gün taburcu oldu. Orada kaldığım süre boyunca bana kontrollere geldiler. Bu kadar düzgün ve güzel bir aile oldular ki.
Şunu da belirteyim ailenin maddi durumu çok iyi değildi. Ama ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorlardı. Ve bu benim için en iyi ebeveynlik. Maddi durumları orta hatta ortanın alt sınırı ama piyasanın en pahalı mamasını almış. Hocam en iyisi hangisi onu alalım diyor.
İşte annelik o. Hasta yatağında gecelerce bekleyen, yüzüne bakınca içi titreyen, yemeyip yedirendir kutsal dediğimiz annelik. Yoksa doğurmak bir insanı anne yapmaz.
Sizin eğer evlat edinirseniz o hanımefendi gibi çok çok iyi bir anne olacağınıza en ufak bir şüphem yok. Eşiniz de bu hassasiyetiyle çok iyi bir baba olur.
Çok uzattığımın farkındayım ama bütün bunlara şahit olmuş birinin yazdıklarını okumak size iyi gelir diye düşündüm. Şunları yazarken bile şartlarımı zorluyorum. Çoktan yapmam gereken işler var
dualarımız sizinle. Dualarınızı beklerim ☺ İyi geceler...