- 6 Mart 2012
- 17.734
- 27.913
- 49
Siz ve eşiniz bebeğinizi hayranlıkla izleyerek sakin ve rahat bir dönem mi yaşacak, çocuğunuzun sevgi dolu sıcak bir atmosferde anne ve babası olacağınız uzun bir yolculuğa mı çıkacaksınız? Yoksa siz ve/veya bebeğiniz acil tedavi için doktorlar tarafından biraz hırpalanacak mısınız?
Bebeğiniz doğuncaya kadar bunu bilemeyeceksiniz. Dolayısıyla, bebeğinizle ilk buluşmanızın nasıl olacağı konusuna fazla takılmamanız önemlidir. Ancak, bebeğinizi tanımanız için onunla birlikte epeyce zaman geçirme fırsatınız olacak.
Doğum, bebek doğduktan sonra birdenbire çöken fiziksel yorgunluğun birçok kadını şaşırttığı enerjik, yoğun ve fiziksel açıdan aktif bir süreçtir.
Aynı zamanda, geçmişte kalanlar ile bebeğinizin artık kollarınızın arasında olduğu gerçeğiyle duygusal olarak yüksek düzeyde, heyecanlı, ürkmüş ve şaşkın olabilirsiniz. Birçok kadın önce büyük bir rahatlama ve ardından derin bir huzur ve sükûnet hisseder.
Normal doğumda doğum kanalından zorlanarak geçiş bebeğinizin akciğerlerindeki sıvının büyük kısmını dışarı atar. Bu şekilde, dokuz ayını amniyon sıvısının içinde geçiren bebeğiniz artık ilk nefesini almaya hazırdır.
Bebeğinizin başı dışarı çıkınca doktor genelde aspiratör adı verilen hafif bir emiş aleti ile bebeğinizin ağzı, burnu ve solunum yollarındaki sıvıyı temizler.
Bebeğiniz doğduktan sonraki ilk birkaç saniye içinde tüm oksijeni ve besinini o ana kadar göbek kordonu kanalıyla almış olan bebeğiniz fetus sirkülasyonundan yenidoğan sirkülâsyonuna geçiş yapmalıdır.
Bu şaşırtıcı değişiklik otomatik olarak meydana gelir; bebeğinizin kalbinde bir kapakçık kapanır, akciğer dokuları kanla dolar ve bebek ilk nefesini alarak akciğerlerini ve sonra damarlarını oksijenle doldurur.
Bebeğiniz doğduğunda, kordon hemen bağlanabilir ya da kordon kanı bağışı veya saklanması gibi, doktorunuzla daha önce aldığınız kararlara göre kordon kanı atımı duruncaya kadar beş dakika veya daha fazla bir gecikme olabilir.
Doğumdan sonra yaklaşık bir dakika süreyle doktorunuz bebeğinizi kontrol eder ve Apgar testi adı verilen ve beş dakika süren bir değerlendirme yaparak beş puanlık bir ölçeğe göre bebeğinize on üzerinden ‘puan’ verir.
Bu testle bebeğinizin rengi, solunumu, kalp atım hızı, kas tonusu ve uyaranlara karşı tepkisi her birine 0, 1 veya 2 puan verilerek hesaplanır.
Birçok bebek bir dakikada 9 puan ve beş dakikada 10 puan alabilir; ancak, bebeğin doğumu zor olduysa, bu puan beşin altına düşebilir.
Bu skor bebeğin doğum sırasında ne kadar travma aldığı ve iyileşme durumunun ne olacağı hakkında doktorlara bir fikir verebilir.
Altı puanın üzerindeki her şey normaldir. Altı puanın altında olanlarla derhal ilgilenilmelidir. Üç puanın altı ise bebeğin resüsitasyon gerektirebileceğini gösterir.
Apgar Skoru Örnek Tablosu
Doktorunuz bebeğin solunumundan endişe ediyorsa, bebeğin ağzında ve burnunda hala bulunan sıvıyı bir aspiratör ile uzaklaştırabilir.
Yeni doğan küçük bebeklerin doğumdan sonra birkaç gün solunumu boğuk ve mukuslu olabilir. Bu çok fazla endişe edilecek bir şey değildir. Sonuçta bebek uzun bir süre sıvı içinde yaşamıştır. Ama bunu merak ediyorsanız doktorunuza başvurun.
Işıklar bebeğinize çok parlak ve etrafındaki sesler çok yüksek gelecektir; tıbbi müdahale için acil bir ihtiyaç yoksa bebek doğduğunda ona yenidünyasının haşin ortamından korumak için odanın ışıkları kısılır ve sessizlik sağlanır.
Genellikle bebeğinizi doğrudan emzirmeniz için size verirler – ve yenidoğanın içgüdüsel refleksi bazen harikalar yaratır. Yenidoğanlardan bazıları birkaç saniye içinde meme emmeyi öğrenir.
Bebeğiniz normal yolla doğduysa, doğum kanalından geçişi nedeniyle başı biraz yamulmuş ve koni şekilli olabilir. Bazen forseps kullanılması veya bebeğin hızla doğması nedeniyle doğum sırasında meydana gelen sarsıntı yüzünden bebekte morluklar olabilir.
Bebek amniyon sıvısı ve kan nedeniyle kaygan olabilir veya derisinin üzerinde ‘verniks’ adı verilen ve onu rahminn içinde korumuş olan sarı renkli mumsu bir madde kaplı olabilir veya derisi hafifçe soyulabilir.
Ve bebeğiniz ne kadar ezilmiş veya morarmış olursa olsun şaşırtıcı derecede güzel olacaktır!
Yenidoğanlar doğumu izleyen ilk dakikalarda genelde çok uyanık olurlar ve ışıklar loş ve ortam sessiz ise gözlerini açarak etraflarındaki dünyaya merakla bakabilirler.
Yeni bebeğin odaklama uzaklığı yaklaşık 15 ila 30 cm.dir. Buda annesinin göğsü ile kendi yüzü arasındaki mesafeye karşılık gelir. Dolayısıyla, bebek yakın tutulduğunda annesine, annesinin yüzüne odaklanabilir ve annesinin-babasının seslerini tanıyabilir.
Verilen diğer kararlara göre, doğumu izleyen aylarda bebeğinize K Vitamini aşısı ve hatta doğumdan kısa bir süre sonra Hepatit B aşısı yapılabilir. Ancak, birçok anne-baba bu uygulamalar için en az 24 saat beklemekte ısrar ederler. Bazıları küçücük bebeğe aşı yapılması yerine K Vitamininin ağızdan verilmesini tercih ederler.
Bazı hastanelerde annelerden gelecek çapraz enfeksiyondan korumak için tüm yeni doğanlara rutin olarak gümüş nitrat göz damlası uygulanır; ancak, doğumdan önce bu enfeksiyon için taramadan geçmek iyi bir fikirdir. Bu enfeksiyon yoksa bu uygulamayla ilgili karar vererek bunu mutlaka bildirin.
Bazen ilk bir iki saat içinde bebeğinizin yanına veya eline bir hastane kimlik kartı takılacak, sonra bebeğiniz tartılacak ve boyu ölçülecektir.
Bazen siz plasentanın çıkarılması veya doğum sonrası dikişler veya uygulamalarla meşgulken bakıcı ve eşiniz bebeğinize banyo yaptırabilir.
Bu durum yeni bebek için oldukça rahatlatıcı ve çok güzel bir deneyim, yeni baba için de çok güzel bir aktivite olabilir.
Ancak, bazıları bebeğe banyo yaptırmanın onun ısısını düşüreceğini ve doğumdan sonraki ilk birkaç gün bebeğin hassas cildini koruyacak olan verniksin kaybolmasına neden olacağını ileri sürerler.
Mümkünse bu konuları eşiniz ve sağlık personeli ile önceden konuşmakta yarar olacaktır.
Bebeğiniz ilk birkaç saat uyanık kalabilir ve sonra ilk birkaç gün çok uykucu olabilir. Ancak maalesef bu durum fazla uzun sürmez!
Çoğu anne doğum nedeniyle o kadar uyarılmış ve heyecanlı durumdadır ki, sonraki birkaç saat uyumakta zorlanırlar. Bu durum tamamen normaldir. Siz yalnızca dinlenmeye bakın.
Yeni geleni ailenize ve arkadaşlarınıza bildirmek istiyorsunuz elbette ama telefon konuşmaları, yazışmalar ve hatta ziyaretçiler bebeğinizle bağlantı kuracağınız o ilk sakin saatleri yok edebilir.
Bazı anne-babalar önceden grup mesajı gönderirler, bazıları ise listedeki herkesi arayıp bebeğin kilosu, doğum saati ve cinsiyeti gibi gerekli detayları bildirmesi için bir dostlarını görevlendirirler.
Ne yaparsanız yapın, yeni bebeğinizle ilk birkaç saatin tadını çıkarmaya ve bebeğinizin muhteşem gelişini kutlamak için zaman ayırmaya çalışın.