- Konu Sahibi hayatttnur
-
- #41
Bence, ilk sayfada bahsetmiştim sanıyorum yaşam koçu kitabından,oradaki önerileri uygula.Neler yapacağından ziyade elde neler var,seni sıkan konular neler onları ortaya çıkarmaya çalış.Basit,düzeltebileceğin konulardan başla.yeni bir baslangıca benim de çok ihtiyacım var. nerden ve nasıl başlayacağımı bilemiyorum. sürekli yapmam gereken birşeyler varmış gibi ve ben onları yapamıyorum. bu yüzden de kendimi cezalandırıyorum sanki. nerde ve nasıl olursam olayım bunları düşünüyorum ve anın tadını çıkartamıyorum.
Mutlu Olun (gerçek bir hikaye)
20 yıl kadar önce Seattle'da yaşıyordum ve zor zamanlardan geçiyordum. Beni tatmin edecek bir iş bulamıyordum ve pek çok deneyimim ve mastır derecem olması bu duruma dayanmamı daha da zorlaştırıyordu.
Utanç içinde bir okul otobüsünün şoförlüğünü yapıyor ve arkadaşlarımla beraber yaşayarak idare etmeye çalışıyordum. Oturduğum daireyi kaybettim. Bir firmayla 5 görüşme yaptım ve bir gün okul seferlerimin arasında arayıp işi alamadığımı söylediler.Okul otobüsünü bir zombi gibi park yerine götürdüm.
O gün akşamüstü, sessiz bir semte okul servisi yaparken içimde bir dalga hissettim. Sanki bir çığlık gibi ta derinlerimden yükseldi ve "neden hayatım bu kadar zor hale geldi?" diye düşündüm. "Bana bir işaret ver" dedim, "bir fiziksel işaret, içsel ses gibi bir şey değil".
Bu içsel çığlık olayından hemen sonra küçük bir kızı indirmek için otobüsü sağa çektim. küçük kız inerken bana bir küpe verdi ve birisi sorarsa vermemi söyledi. Küpe, yazılı bir metal şeklindeydi ve üzerinde "MUTLU OL" yazıyordu.
Önce kızdım. "Yaa, tabi tabi" diye düşündüm. Sonra bir anda anladım. Tüm enerjimi hayatımda yolunda giden şeyler yerine, yolunda gitmeyen şeylere yöneltmiştim ve bunlara harcıyordum! O anda şükrettiğim, müteşekkir olduğum 50 şeyin listesini yapmaya karar verdim.
Önce zordu, sonra kolaylaşti. Bir gün bu listeyi 75'e çıkartmaya karar verdim. O gece büyük bir hastanede müdürlük yapan bir bayan beni aradı. Bir sene kadar önce
stres yönetimi konusunda ders vermek için devlet üniversitesine başvurmuştum (evet, doğru duydunuz.) Bana 200 hastane görevlisi için 1 günlük bir seminer yapıp
yapamayacağımı sordu. Evet deyip işi kabul ettim.
Hastane çalışanları ile seminerim gayet iyi gitti. Coşku dolu bir alkış aldım ve pek çok gün daha çalışma imkanı buldüm. BİLİYORUM KI, bu başarının nedeni yaklaşım şeklimi, tavrımı "şükretme"den yana değiştirmemdi.
Bu arada, küpeyi veren kız ertesi gün küpeyi kimsenin isteyip istemediğini sordu. Ona istemediğini söyleyince "o zaman senin içinmiş demek" dedi.
Ertesi seneyi Seattle'da eğitim seminerleri düzenlemekle geçirdim ve herşeyi riske atıp daha önce yaşadığım İskoçya'ya dönmeye karar verdim. Tek kişilik işimi
kapadım, bir uçak bileti aldım ve göçmen bürosundan 6 aylık göçmen vizesi aldım. 1 ay sonra şu anda 15 yıllık arkadaşım olan muhteşem İngiliz eşimle tanıştım. Şu anda
İskoçya'da küçük güzel bir kır evinde yaşıyoruz. Yıllardır mottom "tek yaklaşım, tek tutum şükretme tutumudur" oldu ve evet, tüm hayatımı değiştirdi.
Kaynak: Davy Jones
Çeviri: Lale Külahlı
Buna ben de inanıyorum.Ayrıca arada bir istediğim olmadığında da "herşeyin hayırlısı" deyip gene şükrediyorum.Şükran duygusu hayata daha pozitif bakmayı sağlıyor.Çok sevdim...Şükretmek her seyi degistirir cidden, neye konsantre olursak onu kendimize cekiyoruz...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?