- 13 Ağustos 2010
- 2.319
- 221
- 52
Minik bebeğinizi kollarınıza aldınız, evin yolunu tuttunuz. Şimdi tek isteğiniz bebekli hayatın keyfini yaşamak… İlk aylarınızı tadınızı kaçıracak hatalarla doldurmamak için, hazırladığımız listeye göz atın.
1- Kendi fikirlerinize de kulak verin
Yeni doğan bebeğinizle geçirdiğiniz ilk birkaç haftada herkesten bir şeyler öğrenmek isteyeceksiniz. Hatta siz istemeseniz bile birileri size kendi deneyimlerinden yola çıkarak çeşitli önerilerde bulunacak. En bilinen tavsiyelerden biri de bebeğinizin nasıl uyuması gerektiğiyle ilgili olacak. En yakın arkadaşınız bebeğinizle birlikte uyumanızı önerecek, anneniz başparmağını emmesinde bir sorun olmayacağını söyleyecek.
Ancak önemli ve işlevsel olan tek fikir sizinki. Diğer insanların öğütlerini uygulamaya çalışırsanız, hayatınız boyunca sahip olacağınız en yapıcı görevi başka ellere bırakmış olursunuz. Arkadaşlarınız, aileniz işe yararlığı kanıtlanmış pek çok bilgi sunabilir, ancak unutmayın: En iyi kılavuz sizin ve eşinizin sezgileri. Aslında ilk acemilik haftalarında bile bildiğinizi sandığınızdan çok daha fazlasını biliyorsunuz…
2- Boş zamanınız olacağını sanmayın
İşinizden haftalar ya da aylar sürecek bir izin almayı düşünüyor olabilirsiniz, ama bunun bir tatil olacağını düşünerek kendinizi kandırmayın. Aslında ince ve yüksek sesli, üstelik fazla beklentili yeni bir patronla yepyeni ve zorlu bir işe başlıyorsunuz. Bebeğiniz uyurken çekmeceleri düzenlemek, etrafı toparlamak, bulmaca çözmek, kitap okumak gibi şeyler yapmayı planlayabilirsiniz ama planlarınızın hayata geçmesi kolay olmayacak. Bazı günler gece saat ikide duşa girebilmek bile bir başarı olacak sizin için. Bebek sahibi olmayı eski hayatınıza bir de bebek eklenmesi olarak tanımlamak doğru olmaz; bu tamamen yeni bir hayat.
Gece evde çalışmak, arkadaşlarla buluşmak, her gece akşam yemeği pişirmek gibi planlarınız bebeğinizin programı ile uyuşmayabilir. Her gün için gerçekçi bir hedef belirlemek kendinizi daha rahat hissetmenizi sağlayacaktır. Uzun süredir aramadığınız birini aramak, üç tane teşekkür notu yazmak, çarşafları değiştirmek gibi. Listenizdeki bir şeye artık tamamdır gözüyle bakabilmek, günün sonunda kendinizi iyi hissetmenizi sağlar.
3- Eşinizi ihmal etmeyin
Bebeğinizi besleyerek, sallayarak, sakinleştirerek ve alt temizleyerek geçirdiğiniz uzun bir günün ardından, işten eve gelen eşinizin son derece anlayışlı olması gerektiğini düşünürsünüz.
Evliliğinizi önceliğiniz olarak belirlemelisiniz. Eğer durumunuz varsa, haftada bir gün ya da birkaç gece bakıcı tutmaya çalışın. Tabii ki eşinizle oturduğunuzda bebeğinizden bahsedeceksiniz, ama başka şeyler hakkında konuşmak için de bir fırsat yapmış olacaksınız. Bu da evliliğiniz açısından önemli. Birbirinize odaklanın ve bunu bir alışkanlık haline getirin.
4- Kendinizi de ihmal etmeyin
Her gün bir fincan kahve içerken gazete okumak için kendinize yarım saat ayırın. O yarım saat, günün size ait olduğunu ve kendinizi normal hissetmenizi sağlar. Bebeğiniz doğduktan sonra kendinize ait zaman yapmaya çok ihtiyacınız olacak. Arkadaşlarınızla telefonda da olsa sohbet edebileceğiniz ya da yoga dersine gidebileceğiniz zaman dilimleri ayarlayın. Kendinizi sosyal anlamda beslemediğiniz sürece çok sıkılır, mutsuz olursunuz. Oysa ne kadar mutlu olursanız, o kadar iyi anne ve baba olursunuz.
5- İşleri paylaşın
Bebeğinizin altını eşinizden daha hızlı değiştiriyor, banyosunu daha rahat ve kolay yaptırıyor olabilirsiniz. Ama eşinizin de bu becerileri geliştirmesi gerekir.
Eşiniz üzerine düşen işleri yapıyorken etrafında dolanmayın, onu eleştirmeyin ya da neyi nasıl yapacağını anlatıp durmayın. Pek çok anne, bebek konusunda eşinden yardım beklediğini söyler ama eşine asla sorumluluk vermez. Devamlı ne yapması gerektiğini söylerseniz (Üşüyüp üşümediğini kontrol et, ölçüsünden sakın daha fazla mama verme, yemekten sonra fazla oyun oynatma…) eşinizi yeniyetme bakıcı konumuna sokmuş olursunuz.
6- Rahat olun, endişelenmemeye çalışın
Bazı bebeklerin ciddi sağlık sorunları olabilir. Ama unutmayın, tamamen sağlıklı bir bebek bile anne ve babasının kaygılarını tetikleyecek hastalık belirtileri gösterebilir. Ciltte lekeler, öksürük, kolik, ishal… Bu gibi durumlarda fazla endişeye kapılmamaya çalışın.
Yeni anne oldunuz; bu sorumluluğu daha önce hiç almamış olduğunuzdan, bu tür rahatsızlıklar sırasında endişelenmeniz doğal. Bebeğiniz yeni doğmuşken rahatlamayı öğrenmeniz, sonradan oluşabilecek rahatsızlıklar ve kazalar karşısında paniğe kapılmamanızı sağlar.
7- Bebeğinizi diğer bebeklerle kıyaslamayın
Listelere fazla takılmayın. Gelişim tabloları ortalamalar üzerinden hazırlanmış listelerdir. Bebeğinizi başka bebeklerle karşılaştırmayın.
Her bebek kendi hızıyla ilerler; bebeğiniz normal aralıkta olduğu sürece rahat olun. Erken emeklemeye başlayan bebek diğerlerine göre daha avantajlı değildir; yalnızca yorucu günler anne babasını daha erken bekliyor demektir!
8- Aralarda şekerleme yapın
Daha önceden bebek sahibi olmuş tüm yakınlarınız, bebeğiniz uyuduğunda uyumanızı önerir. Ama her zaman yapılması gereken iş olur. Anneler çoğunlukla bir şeyleri kırıp dökmeye, ellerinden düşürmeye başladıklarında (tabaklar, bardaklar…) ne kadar yorgun olduklarını fark ederler.
Her gün kısa kısa da olsa kestirirseniz iyi olur elbette, ama en azından hafta sonları uzun bir uyku çekmelisiniz. Yeteri kadar dinlenmezseniz, hayatınızın en güzel zamanlarını farkına varmadan geçirirsiniz. Uyuduğunuzda pek çok işte geri kalabilirsiniz, ama dinlenmeniz bulaşıkların makineye yerleştirilmesinden çok daha önemli.
9- Fazla para harcamayın
Herkes bebeğinizin tüm hayatınızı değiştireceğini söyler ama çocuk sahibi olmanın cebinizi nasıl etkileyeceğini anlatanların sayısı fazla değildir. Bebek dünyasına hoş geldiniz! Tıpkı açken markete girmek gibi, yeni bebek sahibi olanlar için alışverişe çıkmak tehlikeli olabilir. Bebek bezleri, devamlı yenilenmesi gereken kıyafetler, yiyecekler, bebek arabası derken özellikle ilk birkaç yıl bir hayli para harcanacaktır. Şu ipucu aşırı alışveriş yapmanızı önleyebilir:
Alışverişe çıkarken, yanınızda deneyimli bir anne olsun, böylelikle en çok neye ihtiyacınız olduğunu bilir ve gereksiz harcamalardan kaçınırsınız. Kıyafet alırken sayısının ve fiyatının abartılı olmamasına özen gösterin; çünkü bebeğiniz kısa süre içinde içine giremez hale gelecek. Pek çok ev, bebek doğmadan alınan ve sonrasında bebeğin bir kez bile giymediği kıyafetlerle doludur. Aynı şey oyuncaklar için de geçerli.
10- Anı ölümsüzleştirin
Bebeğinizin her yeni becerisinin ardından \”Bu anı hayatım boyunca unutmayacağım\” dersiniz. Üzücü gelebilir ama unutacaksınız. Hayat boyunca, saatler, günler ve aylar giderek zihninizde daha da bulanıklaşır. Aniden çocuğunuzun bebeklik dönemi geçiverir. Hiç unutmayacağım dediğiniz ilk haftalardaki halini aradan iki yıl geçtikten sonra bulanık hatırlarsınız.
Bebeğinizin önemli anlarını unutmamanın birçok yolu var. Günlük tutabilir, fotoğraf çekebilir ya da bebeğinizin günlük hallerini kameraya kaydedebilirsiniz.(kadincakararinca.com)
Çocuk Büyütürken Forum Sayfası İçin Tıklayınız
1- Kendi fikirlerinize de kulak verin
Yeni doğan bebeğinizle geçirdiğiniz ilk birkaç haftada herkesten bir şeyler öğrenmek isteyeceksiniz. Hatta siz istemeseniz bile birileri size kendi deneyimlerinden yola çıkarak çeşitli önerilerde bulunacak. En bilinen tavsiyelerden biri de bebeğinizin nasıl uyuması gerektiğiyle ilgili olacak. En yakın arkadaşınız bebeğinizle birlikte uyumanızı önerecek, anneniz başparmağını emmesinde bir sorun olmayacağını söyleyecek.
Ancak önemli ve işlevsel olan tek fikir sizinki. Diğer insanların öğütlerini uygulamaya çalışırsanız, hayatınız boyunca sahip olacağınız en yapıcı görevi başka ellere bırakmış olursunuz. Arkadaşlarınız, aileniz işe yararlığı kanıtlanmış pek çok bilgi sunabilir, ancak unutmayın: En iyi kılavuz sizin ve eşinizin sezgileri. Aslında ilk acemilik haftalarında bile bildiğinizi sandığınızdan çok daha fazlasını biliyorsunuz…
2- Boş zamanınız olacağını sanmayın
İşinizden haftalar ya da aylar sürecek bir izin almayı düşünüyor olabilirsiniz, ama bunun bir tatil olacağını düşünerek kendinizi kandırmayın. Aslında ince ve yüksek sesli, üstelik fazla beklentili yeni bir patronla yepyeni ve zorlu bir işe başlıyorsunuz. Bebeğiniz uyurken çekmeceleri düzenlemek, etrafı toparlamak, bulmaca çözmek, kitap okumak gibi şeyler yapmayı planlayabilirsiniz ama planlarınızın hayata geçmesi kolay olmayacak. Bazı günler gece saat ikide duşa girebilmek bile bir başarı olacak sizin için. Bebek sahibi olmayı eski hayatınıza bir de bebek eklenmesi olarak tanımlamak doğru olmaz; bu tamamen yeni bir hayat.
Gece evde çalışmak, arkadaşlarla buluşmak, her gece akşam yemeği pişirmek gibi planlarınız bebeğinizin programı ile uyuşmayabilir. Her gün için gerçekçi bir hedef belirlemek kendinizi daha rahat hissetmenizi sağlayacaktır. Uzun süredir aramadığınız birini aramak, üç tane teşekkür notu yazmak, çarşafları değiştirmek gibi. Listenizdeki bir şeye artık tamamdır gözüyle bakabilmek, günün sonunda kendinizi iyi hissetmenizi sağlar.
3- Eşinizi ihmal etmeyin
Bebeğinizi besleyerek, sallayarak, sakinleştirerek ve alt temizleyerek geçirdiğiniz uzun bir günün ardından, işten eve gelen eşinizin son derece anlayışlı olması gerektiğini düşünürsünüz.
Evliliğinizi önceliğiniz olarak belirlemelisiniz. Eğer durumunuz varsa, haftada bir gün ya da birkaç gece bakıcı tutmaya çalışın. Tabii ki eşinizle oturduğunuzda bebeğinizden bahsedeceksiniz, ama başka şeyler hakkında konuşmak için de bir fırsat yapmış olacaksınız. Bu da evliliğiniz açısından önemli. Birbirinize odaklanın ve bunu bir alışkanlık haline getirin.
4- Kendinizi de ihmal etmeyin
Her gün bir fincan kahve içerken gazete okumak için kendinize yarım saat ayırın. O yarım saat, günün size ait olduğunu ve kendinizi normal hissetmenizi sağlar. Bebeğiniz doğduktan sonra kendinize ait zaman yapmaya çok ihtiyacınız olacak. Arkadaşlarınızla telefonda da olsa sohbet edebileceğiniz ya da yoga dersine gidebileceğiniz zaman dilimleri ayarlayın. Kendinizi sosyal anlamda beslemediğiniz sürece çok sıkılır, mutsuz olursunuz. Oysa ne kadar mutlu olursanız, o kadar iyi anne ve baba olursunuz.
5- İşleri paylaşın
Bebeğinizin altını eşinizden daha hızlı değiştiriyor, banyosunu daha rahat ve kolay yaptırıyor olabilirsiniz. Ama eşinizin de bu becerileri geliştirmesi gerekir.
Eşiniz üzerine düşen işleri yapıyorken etrafında dolanmayın, onu eleştirmeyin ya da neyi nasıl yapacağını anlatıp durmayın. Pek çok anne, bebek konusunda eşinden yardım beklediğini söyler ama eşine asla sorumluluk vermez. Devamlı ne yapması gerektiğini söylerseniz (Üşüyüp üşümediğini kontrol et, ölçüsünden sakın daha fazla mama verme, yemekten sonra fazla oyun oynatma…) eşinizi yeniyetme bakıcı konumuna sokmuş olursunuz.
6- Rahat olun, endişelenmemeye çalışın
Bazı bebeklerin ciddi sağlık sorunları olabilir. Ama unutmayın, tamamen sağlıklı bir bebek bile anne ve babasının kaygılarını tetikleyecek hastalık belirtileri gösterebilir. Ciltte lekeler, öksürük, kolik, ishal… Bu gibi durumlarda fazla endişeye kapılmamaya çalışın.
Yeni anne oldunuz; bu sorumluluğu daha önce hiç almamış olduğunuzdan, bu tür rahatsızlıklar sırasında endişelenmeniz doğal. Bebeğiniz yeni doğmuşken rahatlamayı öğrenmeniz, sonradan oluşabilecek rahatsızlıklar ve kazalar karşısında paniğe kapılmamanızı sağlar.
7- Bebeğinizi diğer bebeklerle kıyaslamayın
Listelere fazla takılmayın. Gelişim tabloları ortalamalar üzerinden hazırlanmış listelerdir. Bebeğinizi başka bebeklerle karşılaştırmayın.
Her bebek kendi hızıyla ilerler; bebeğiniz normal aralıkta olduğu sürece rahat olun. Erken emeklemeye başlayan bebek diğerlerine göre daha avantajlı değildir; yalnızca yorucu günler anne babasını daha erken bekliyor demektir!
8- Aralarda şekerleme yapın
Daha önceden bebek sahibi olmuş tüm yakınlarınız, bebeğiniz uyuduğunda uyumanızı önerir. Ama her zaman yapılması gereken iş olur. Anneler çoğunlukla bir şeyleri kırıp dökmeye, ellerinden düşürmeye başladıklarında (tabaklar, bardaklar…) ne kadar yorgun olduklarını fark ederler.
Her gün kısa kısa da olsa kestirirseniz iyi olur elbette, ama en azından hafta sonları uzun bir uyku çekmelisiniz. Yeteri kadar dinlenmezseniz, hayatınızın en güzel zamanlarını farkına varmadan geçirirsiniz. Uyuduğunuzda pek çok işte geri kalabilirsiniz, ama dinlenmeniz bulaşıkların makineye yerleştirilmesinden çok daha önemli.
9- Fazla para harcamayın
Herkes bebeğinizin tüm hayatınızı değiştireceğini söyler ama çocuk sahibi olmanın cebinizi nasıl etkileyeceğini anlatanların sayısı fazla değildir. Bebek dünyasına hoş geldiniz! Tıpkı açken markete girmek gibi, yeni bebek sahibi olanlar için alışverişe çıkmak tehlikeli olabilir. Bebek bezleri, devamlı yenilenmesi gereken kıyafetler, yiyecekler, bebek arabası derken özellikle ilk birkaç yıl bir hayli para harcanacaktır. Şu ipucu aşırı alışveriş yapmanızı önleyebilir:
Alışverişe çıkarken, yanınızda deneyimli bir anne olsun, böylelikle en çok neye ihtiyacınız olduğunu bilir ve gereksiz harcamalardan kaçınırsınız. Kıyafet alırken sayısının ve fiyatının abartılı olmamasına özen gösterin; çünkü bebeğiniz kısa süre içinde içine giremez hale gelecek. Pek çok ev, bebek doğmadan alınan ve sonrasında bebeğin bir kez bile giymediği kıyafetlerle doludur. Aynı şey oyuncaklar için de geçerli.
10- Anı ölümsüzleştirin
Bebeğinizin her yeni becerisinin ardından \”Bu anı hayatım boyunca unutmayacağım\” dersiniz. Üzücü gelebilir ama unutacaksınız. Hayat boyunca, saatler, günler ve aylar giderek zihninizde daha da bulanıklaşır. Aniden çocuğunuzun bebeklik dönemi geçiverir. Hiç unutmayacağım dediğiniz ilk haftalardaki halini aradan iki yıl geçtikten sonra bulanık hatırlarsınız.
Bebeğinizin önemli anlarını unutmamanın birçok yolu var. Günlük tutabilir, fotoğraf çekebilir ya da bebeğinizin günlük hallerini kameraya kaydedebilirsiniz.(kadincakararinca.com)
Çocuk Büyütürken Forum Sayfası İçin Tıklayınız