Yaşadığım Yer Alyalarla Safiyelerle Dolu(Kanıksanmıs Şiddet)

Kiyamam ben size , kaç yasindasiniz bilmiyorum ama herkes siddetle büyümüyor, her cocuk her birey cok degerlidir ve cocuklarin şiddet gormesinin sebebi manyak ruh hastasi ebeveynlerdir , sakin kendinizde suc aramayin
Okudugum bir kitapta siddet goren cocuklar hep kendilerinde suc arar diye yaziyordu , bunu yapmayin , sizin diger insanlardan hicbir farkiniz yok , cok degerlisiniz

Madem yasadiklarinizin farkindasiniz , psikolog destegi aliyorsunuz zaten iyilesme yolunda cok adim atmissiniz demektir , kendinizi sevin , baska bir siz yok bu dunyada , ailenizle de mumkun mertebe mesafeli olup kendi hayatinizi kurun
 
Bir sağlık çalışanı yıllar önce sağlık ocağına bir öğrencinin getirildiğini anlatmıştı. Öğretmeni tahta cetvelle kafasına vurmuş, çocuğun kafası yarilinca dikiş için sağlık ocağına getirmişler. Yarık derin olmasina rağmen ve hastaneye gitmesi lazım denmesine rağmen ört bas etmişler öğretmen ceza almasin diye. Çocuk beyin kanamasindan ölmüş. Bunu duyduktan sonra (ve tabii insan, hayvan vs tüm canlılara yapılan zulümleri...) insanın sasirmaya mecali kalmıyor. Yapmamız gereken şey, her türlü zulme itiraz etmek.
 
Bir sağlık çalışanı yıllar önce sağlık ocağına bir öğrencinin getirildiğini anlatmıştı. Öğretmeni tahta cetvelle kafasına vurmuş, çocuğun kafası yarilinca dikiş için sağlık ocağına getirmişler. Yarık derin olmasina rağmen ve hastaneye gitmesi lazım denmesine rağmen ört bas etmişler öğretmen ceza almasin diye. Çocuk beyin kanamasindan ölmüş. Bunu duyduktan sonra (ve tabii insan, hayvan vs tüm canlılara yapılan zulümleri...) insanın sasirmaya mecali kalmıyor. Yapmamız gereken şey, her türlü zulme itiraz etmek.
İcim sızladı resmen ne diyeceğimi bilemedim
 
Kiyamam ben size , kaç yasindasiniz bilmiyorum ama herkes siddetle büyümüyor, her cocuk her birey cok degerlidir ve cocuklarin şiddet gormesinin sebebi manyak ruh hastasi ebeveynlerdir , sakin kendinizde suc aramayin
Okudugum bir kitapta siddet goren cocuklar hep kendilerinde suc arar diye yaziyordu , bunu yapmayin , sizin diger insanlardan hicbir farkiniz yok , cok degerlisiniz

Madem yasadiklarinizin farkindasiniz , psikolog destegi aliyorsunuz zaten iyilesme yolunda cok adim atmissiniz demektir , kendinizi sevin , baska bir siz yok bu dunyada , ailenizle de mumkun mertebe mesafeli olup kendi hayatinizi kurun
Çocukken çevremdeki hemen hemen tüm yaşıtlarım benzer şartlarda büyüyordu bulunduğunuz heryerde şiddet bi şekilde vardi öyle oluncada tuhaf gelmiyordu
Hatta anne babasindan şiddet görmeyen çocuklar tuhaf geliyordu bi arkadaşımızın annesi dövmüyorsa kendi aramızda sanki o durum tuhafmış gibi konuşurduk cocuk akli iste güzel ama tuhaf bir çocukluk

Şuan cok yom ama çocukken kotu giden her sey sanki benim yüzünden muş hissine kapılırdım

Çok teşekkür ederim sıcak mesajınsınız icin🌸
 
İçim acıdı gerçekten yazdıklarınızı okuyunca. İnşallah şimdi çok güzel bir hayatınız vardır ve hep öyle olur. Ne ailemden, ne etrafımdaki insanlardan şiddetin zerresini görmedim. Normali bu olması gerekirken ne kadar şanslı olduğumu düşünüyorum. Dizinin dünkü bölümünü ben de izledim. İzledikçe hayret ettim. Kurgu değil yaşanmış hikaye olduğunu öğrenince daha da hayret ettim.

Allah bu insan görünümlü canavarlara tek bir çocuk bile nasip etmesin diyebiliyorum sadece.
 
Burada hep annemden iyi bahsederim ama benimde arada şiddet görmüşlüğüm var. Şiddet derken o kadar abartı bir şiddet değil.
Ama kendi adıma ben anneme kızamıyorum, çünkü yanlış olsa bile annemle empati yapıyorum. Sürekli aldatılan bir kadındı, kocası yani babam ailesi dışında herkese çok iyi davranır, evde annemin suratına dahi bakmazdı. Annemi hiç dövmedi ama sürekli psikolojik şiddet uygulardı. Bu durumları yaşayan bir insanın psikolojik sorunlarının olmaması imkansız. Sürekli annemin aşağılanması, babamın annemi sürekli başka insanlarla kıyaslaması, yaptığı yemeği bile alay konusu yapması bizim evimizin rutin bir parçası olmuştu. Annem ayrılmadan önceki dönemde sinir küpü gibi bir insan olmuş, hayattan hatta nefes almaktan dahi memnun değildi, defalarca intihar etmeyi düşündüğünü de ben büyüdüğümde söyledi. O yüzdendir ki gördüğüm şiddet beni hiç yaralamadı, özgüvenimde hiçbir eksilme olmadı. En sevdiğim şey ise kardeşimin bu olayları travma haline getiremeyecek kadar küçük olması. Benim bol imkanlı ama kötü bir çocukluğum oldu onun ise orta imkanlı ama huzurlu bir çocukluğu oldu. Keşke benimde onun kadar sakin ve huzurlu geçseydi çocukluğum.

Annemi sorarsanız şuan iyi, pamuk gibi sakin sessiz bir insan, eski halinden eser yok. Bazı yaraları sevgi iyileştirir, ben inanıyorum ki bizim sevgimizde annemizi iyileştirdi. Umarım çok daha mutlu oluruz ve 3 kişilik yuvamıza mutlu bir şekilde devam ederiz.
 
Güncelleme:Konuyu okuyanların üzüldügünu görünce inanın cok daha üzüldüm ama inanın yaşadığım siddet dayak vs aklima gelince sanki onlari yasayan ben degilmisim gibi hic canim acimiyor yedigim tokatlara sopalara vucudumun yakılmasina hiç üzülmüyorum yasayan ben değilmişim gibi yazıp geçtim ama bende biraktıgi hasarlari düsundükce aşamiyorum (özguvensizlik korkaklik degersizlik hissi vs )bu durumu bi türlü bıraktığı hasarlar daha çok acıtıyor canımı belkide bir iç döküş olarak paylasmak istedim.

Herkese iyi geceler gece gece kafana bu mu takıldı diyenler olacak mutlaka:) ama maalesef bu takıldı

Son zamanlarda ülkenin gündemindeki iki dizi iki birey çok fazla izleme fırsatı bulmuyordum buldukça bölük pörçük izliyordum bi arkadaşım geçen Kırmızı Odayı izledin mi Alyanın annesi ne piskopatmıs dedi merak ettim son piskopatlık sahnesine gelinceye kadar şiddet kısımlarında çokta yabancılık hissetmediğim sahneler

Çocukken annem beni çok döverdi babamda döverdi sudan sebepten cok fazla dayak yediğimi hatırlıyorum aynı şekilde çevremdeki okuldaki mahallesini arkadaşlarımda sudan sebeplerden şiddet gören çocuklardı bi yerde okumuştum çocuğun çok olduğu yerde evladinda kıymeti bilinmiyor diye ondanmıdır nedir doğu bölgesindeyim her ailenin istisnasiz 6-7 en az 5 çocuğu olur

Misal örnek vereyim arkadaşlarla piknik yapmaya karar verdik evdwn birseyler götürmek istedum annem izin vermeyince bende ısrar ettin annem kızgın demirle yakmakla tehdit etmişti ben ısrar edince de kolumu ocakta ısıttığı bişeyle yakmıştı belki daha cok yakardida o gün bizde olan bi akrabamız beni almıştı elinin içinden

Baska bi arkadaşımda evle ilgili birseyi gidip komşunun evinde söylediği için annesi çay kaşığını kızdırıp poposunu yakmış

Başka bir arkadasimin annesinin çocukları dövmek için ayırdığı bir sopası vardi

Yani bizim evdede cevremdede maalesef çocuğun şiddet görmesi olağan bi durum hâline gelmişti hatırlıyorum annemin kızınca kolumu kanatincaya kadar ısirmasıni ablami ergenlik zamanlarında telefonla konuşurken gördüğü erkek arkadaşıyla konuştuģunu düşündüğü için ölümüne dövdüğünü bizimde o sahneye şahit oluşumuzu

Mesela Masumlar Apartmanındaki gibi öfkeli sevgisiz çocuklarına sevgi göstermeyen bir anne

Babam annem bizi döverdi diye kızardı anneme annem babam evdeyken bizi dövmezdi ama babamda sağolsun psikolojik şiddeti eksik etmezdi anneminki kadar sık olmasada fiziksel şiddeti de vardi 20 li yaslarindada babamın beni haksız yere dövdüğünü hic unutmadım

Okul deseniz oda farklı değildi okuldada çocuğun burnunu bir tokatla kanatan öğretmenler 1. Sınıf cağındaki çocukların kafalarından tutup sıraya masaya çakmaları ilk okul cağındaki kız çocuğun sırtına kalın sopayla defalarca kez çalmaları

Ilk onun da sırf Istiklal marşının mısrasını karistirdigim için kocaman kalın kitapla her defasında tekrarlayıp o kocaman kitapla defalarca kez kafama çalmasını

Daha bir sürü vakayı unutamıyorum.
Hani o dizilerde bu insanların ruh sağlığının normal olmadığı mesajı veriliyor ya dusunuyorum da benim çevremde bir tane mi normal birey yoktu.

Annem babam komşu teyzeler arkadaşlarımın anne babaları eğitimci öğretmenler.

Son bir örnekle kapatmak istiyorum ben kendi zorlayisimla güç bele okuyabilmiş biriyim yani baba aile desteğiyle degil birgün iyi bi okuldan mezun olmus arkadaşımla konuştuk eğitim konusunda her çocuğun aynı fırsata sahip olmayışı konusunda arkadaşım kesinlikle öyle dusunmuyorum okumak isteyen her turlu okur bizim cok durumumuz yoktu ama gerekirse babam ceketini satar yine bizi okutur destek olurdu dediğinde çok sasirmistim bu konuyla ilgili başka bir arkadaşımla konuşunca

Mesela bizim eve birsey lazım olsun ama bizim okulla ilgili bize bir materyal lazım olsun ortadaki para birine yetecekse öncelik çocukların okulu olurdu dediğinde resmen şok yaşamıştım uzun süre onların söylediklerini üstünden atamamistim

Halbuki babam benim ücretsiz dershaneye gideceğimi öğrenince neredeyse beni dövecekti.


Şuan bir takım sıkıntılarım var psikologa gidiyorum degersizlikten kaynaklı yaşanan sorunlar oldugunu söylüyor kendimi sevmemi kendime prenses gibi davranmami öyle hissetmem gerektiğini özetler tarzda önerilerde bulunuyor sizce mümkün mü?

Ben eskiden zannediyordum ki herkes bizim gibi şiddetle büyüyor
Hemen hemen aynı şeyleri yaşadım bende de özgüven ve öfke kontrolsüzlüğüne sebep oldu Yaşadıklarım ve bi yardım alsam bile atlatamayacağıma o kadar inanmış durumdayım ki hiç gitmedim bile :KK43:
 
Bir arkadasim dalga geçmek için "sen de babam gibisin, o da meyve,tatli aldıysa önce kendi yer. Doyunca kaldiysa 'meyve var çocuklar,yiyin' derdi " demişti.
Şok olmuştum çünkü benim bildiğim baba hep 'yemedik yedirdik' modunda olur, son tabak tatlı,meyve kesinlikle çocuğa ayırılır evde.
Gerçekten bazı aileler ne anneliği biliyorlar ne babaligi. Buna rağmen hayvani bir iç guduyle çoğalıp duruyorlar. Bu bahsettigim arkadaşım 5 kardeş mesela. Ailede dayak var, kardeş kıyaslaması var, ilgisizlik var, öğrenciyken beş parasız birakmisken eli ekmek tutunca zorla kredi çektirmek var...
:KK43: Benim bir gözlemim de şu, aile çocuğun ne kadar psikolojisini bozarsa çocuk o kadar aileye yaranma ihtiyacı hissediyor. Hastalıklarıyla en çok o ilgilenmeye çalışıyor, kendinde yokken mutfak yenilesinler diye maaşını gönderiyor, belki bir aferin alırım diye kendini aileye adiyor. Tam tersi eli ekmek tutmuşken yaptıklarını yüzüne vurup iletişimi minimuma indirmek yerine...
Benim babam en kötüsünü yapardı,meyveyi çerezi yer biz bakardık,baktığımız için de döver kızardı :KK43:
 
Güncelleme:Konuyu okuyanların üzüldügünu görünce inanın cok daha üzüldüm ama inanın yaşadığım siddet dayak vs aklima gelince sanki onlari yasayan ben degilmisim gibi hic canim acimiyor yedigim tokatlara sopalara vucudumun yakılmasina hiç üzülmüyorum yasayan ben değilmişim gibi yazıp geçtim ama bende biraktıgi hasarlari düsundükce aşamiyorum (özguvensizlik korkaklik degersizlik hissi vs )bu durumu bi türlü bıraktığı hasarlar daha çok acıtıyor canımı belkide bir iç döküş olarak paylasmak istedim.

Herkese iyi geceler gece gece kafana bu mu takıldı diyenler olacak mutlaka:) ama maalesef bu takıldı

Son zamanlarda ülkenin gündemindeki iki dizi iki birey çok fazla izleme fırsatı bulmuyordum buldukça bölük pörçük izliyordum bi arkadaşım geçen Kırmızı Odayı izledin mi Alyanın annesi ne piskopatmıs dedi merak ettim son piskopatlık sahnesine gelinceye kadar şiddet kısımlarında çokta yabancılık hissetmediğim sahneler

Çocukken annem beni çok döverdi babamda döverdi sudan sebepten cok fazla dayak yediğimi hatırlıyorum aynı şekilde çevremdeki okuldaki mahallesini arkadaşlarımda sudan sebeplerden şiddet gören çocuklardı bi yerde okumuştum çocuğun çok olduğu yerde evladinda kıymeti bilinmiyor diye ondanmıdır nedir doğu bölgesindeyim her ailenin istisnasiz 6-7 en az 5 çocuğu olur

Misal örnek vereyim arkadaşlarla piknik yapmaya karar verdik evdwn birseyler götürmek istedum annem izin vermeyince bende ısrar ettin annem kızgın demirle yakmakla tehdit etmişti ben ısrar edince de kolumu ocakta ısıttığı bişeyle yakmıştı belki daha cok yakardida o gün bizde olan bi akrabamız beni almıştı elinin içinden

Baska bi arkadaşımda evle ilgili birseyi gidip komşunun evinde söylediği için annesi çay kaşığını kızdırıp poposunu yakmış

Başka bir arkadasimin annesinin çocukları dövmek için ayırdığı bir sopası vardi

Yani bizim evdede cevremdede maalesef çocuğun şiddet görmesi olağan bi durum hâline gelmişti hatırlıyorum annemin kızınca kolumu kanatincaya kadar ısirmasıni ablami ergenlik zamanlarında telefonla konuşurken gördüğü erkek arkadaşıyla konuştuģunu düşündüğü için ölümüne dövdüğünü bizimde o sahneye şahit oluşumuzu

Mesela Masumlar Apartmanındaki gibi öfkeli sevgisiz çocuklarına sevgi göstermeyen bir anne

Babam annem bizi döverdi diye kızardı anneme annem babam evdeyken bizi dövmezdi ama babamda sağolsun psikolojik şiddeti eksik etmezdi anneminki kadar sık olmasada fiziksel şiddeti de vardi 20 li yaslarindada babamın beni haksız yere dövdüğünü hic unutmadım

Okul deseniz oda farklı değildi okuldada çocuğun burnunu bir tokatla kanatan öğretmenler 1. Sınıf cağındaki çocukların kafalarından tutup sıraya masaya çakmaları ilk okul cağındaki kız çocuğun sırtına kalın sopayla defalarca kez çalmaları

Ilk onun da sırf Istiklal marşının mısrasını karistirdigim için kocaman kalın kitapla her defasında tekrarlayıp o kocaman kitapla defalarca kez kafama çalmasını

Daha bir sürü vakayı unutamıyorum.
Hani o dizilerde bu insanların ruh sağlığının normal olmadığı mesajı veriliyor ya dusunuyorum da benim çevremde bir tane mi normal birey yoktu.

Annem babam komşu teyzeler arkadaşlarımın anne babaları eğitimci öğretmenler.

Son bir örnekle kapatmak istiyorum ben kendi zorlayisimla güç bele okuyabilmiş biriyim yani baba aile desteğiyle degil birgün iyi bi okuldan mezun olmus arkadaşımla konuştuk eğitim konusunda her çocuğun aynı fırsata sahip olmayışı konusunda arkadaşım kesinlikle öyle dusunmuyorum okumak isteyen her turlu okur bizim cok durumumuz yoktu ama gerekirse babam ceketini satar yine bizi okutur destek olurdu dediğinde çok sasirmistim bu konuyla ilgili başka bir arkadaşımla konuşunca

Mesela bizim eve birsey lazım olsun ama bizim okulla ilgili bize bir materyal lazım olsun ortadaki para birine yetecekse öncelik çocukların okulu olurdu dediğinde resmen şok yaşamıştım uzun süre onların söylediklerini üstünden atamamistim

Halbuki babam benim ücretsiz dershaneye gideceğimi öğrenince neredeyse beni dövecekti.


Şuan bir takım sıkıntılarım var psikologa gidiyorum degersizlikten kaynaklı yaşanan sorunlar oldugunu söylüyor kendimi sevmemi kendime prenses gibi davranmami öyle hissetmem gerektiğini özetler tarzda önerilerde bulunuyor sizce mümkün mü?

Ben eskiden zannediyordum ki herkes bizim gibi şiddetle büyüyor
Yazdıklarınızı üzülerek okudum, direkt psikologların görüşüne odaklanıp eğer isterseniz mümkün, öncelikle kendinizi sevebilmeyi öğrenmelisiniz, siz en değerlisiniz her şeyden çok... İster aileniz ister başka biri her kim olursa olsun istemediğiniz bir konuda hayır kelimesini rahatlıkla kullanmanızı, mutlu olmadığınız birileriyle aynı ortamda kalmanızı tavsiye ederim.
 
El artırmak gibi olmasın ama:/
Benim babam da kendine özel aldığı bir ekmeği yedim diye “b.kumu yeseydin onun yerine” demişti..ne kadar aşağılık, ayıp birşey şimdi düşününce..çocukken ezildikçe eziliyor tabi insan.

Kendisi öldü, o sayede üniversite okuyabildim. İş güç sahibi oldum. Yoksa kız okuyunca kötü yola düşer inancı sebebiyle, okutmayacaktı beni, masraf yapmak istemediğinden de tabi.

Önceden öldüğü için çok üzülürdüm ama son gittiğimde mezarına da gitmedim ve öldüğü için de hiç üzülmüyorum artık Allah affetsin, beni az üzmedi.
 
Bir sağlık çalışanı yıllar önce sağlık ocağına bir öğrencinin getirildiğini anlatmıştı. Öğretmeni tahta cetvelle kafasına vurmuş, çocuğun kafası yarilinca dikiş için sağlık ocağına getirmişler. Yarık derin olmasina rağmen ve hastaneye gitmesi lazım denmesine rağmen ört bas etmişler öğretmen ceza almasin diye. Çocuk beyin kanamasindan ölmüş. Bunu duyduktan sonra (ve tabii insan, hayvan vs tüm canlılara yapılan zulümleri...) insanın sasirmaya mecali kalmıyor. Yapmamız gereken şey, her türlü zulme itiraz etmek.
Ya çocukların kalplerini kırmamak, ilerde zihinlerinde kötü yer edinmemek, kötü öğretmen olarak anılmamak için onlara kızmayayım diye ellerimi sıktığımı bilirim. 1. Sınıf okuturken stresten kollarımı kaşımaktan kıpkırmızı yapmıştım, akşam yatarken merhem sürer öyle rahatlardım. Nasıl bir caniliktir bu, çocuğun kafasına cetvelle vurup ölümüne sebep olmak ne demek !!! Okurken bile tüylerim diken diken oldu...Anne baba sonra ne yapmış, umarım o öğretmen bozuntusu cezasını almıştır.
 
El artırmak gibi olmasın ama:/
Benim babam da kendine özel aldığı bir ekmeği yedim diye “b.kumu yeseydin onun yerine” demişti..ne kadar aşağılık, ayıp birşey şimdi düşününce..çocukken ezildikçe eziliyor tabi insan.

Kendisi öldü, o sayede üniversite okuyabildim. İş güç sahibi oldum. Yoksa kız okuyunca kötü yola düşer inancı sebebiyle, okutmayacaktı beni, masraf yapmak istemediğinden de tabi.

Önceden öldüğü için çok üzülürdüm ama son gittiğimde mezarına da gitmedim ve öldüğü için de hiç üzülmüyorum artık Allah affetsin, beni az üzmedi.
Gerçektende çok incitici yaralayıcı bir durum ama onunlada kalmadigina daha cok seyler yasadiginada eminim
Sizin hayatınızı kurtarmış olmanıza çok sevindim umarım
Benimkide okulu kazandım yollaması sonra ondan gizli derse gittiğini öğrendiği zaman öyle bi gece olmuştu ki hafızamdan bi anı silecek olsam kesinlikle o akşamı sildirirdim en buyuk şansım o akşam şehir dışında öğrenci olan kardeşimin supriz yapıp gelmesiydi yoksa o akşam dövüşe orda öldürecekti biliyorum kimsede elinden kurtaramazdı beni

Ne yalan soyleyeyim o gece korkudan ölmesini cok istemistim
 
Gerçektende çok incitici yaralayıcı bir durum ama onunlada kalmadigina daha cok seyler yasadiginada eminim
Sizin hayatınızı kurtarmış olmanıza çok sevindim umarım
Benimkide okulu kazandım yollaması sonra ondan gizli derse gittiğini öğrendiği zaman öyle bi gece olmuştu ki hafızamdan bi anı silecek olsam kesinlikle o akşamı sildirirdim en buyuk şansım o akşam şehir dışında öğrenci olan kardeşimin supriz yapıp gelmesiydi yoksa o akşam dövüşe orda öldürecekti biliyorum kimsede elinden kurtaramazdı beni

Ne yalan soyleyeyim o gece korkudan ölmesini cok istemistim
Çok üzücü gerçekten..benim de her anım neredeyse bir travmaya çıkıyor ama geçti diyorum kendi yuvamla, çocuklarımla, gelecek planlarımla meşgulüm daha çok.
O insanları anarken de “onlar da öyle” diye bahsedip bırakıyırum, konuşurken ya da iletişimdeyken içselleştirmiyorum onlarla muhabbetimi..ismen ve şeklen varlar yani hayatımda, duygusal bir anlamları pek yok. Ben silmiyorum, silmek de ayrı yorucu. Tabiri caizse affettim ve oldukları yerde bıraktım. İlişkimi de düzeyli bir seviyede yürütüyorum.
Benim de iki yavrum var. Hep diyorum, onlar benim “şu dünyada gördüğüm görebileceğim en güzel nimet”..o kadar kıymetliler ki..nasıl insanlar öldüresiye dövüyor da, yavrusunun canını yakabiliyor..ifade edecek cümle kuramıyorum gerçekten:/

Ama sen kendine yorma olup biteni..onların kalbi, içi sana böyle davranmayı kaldırıyorsa emin ol onların kötülüğü bu. Ordaki zorunlulukları, mecburiyetlerini de çok iyi anlıyorum. Allah bahtını güzelleştirsin bundan sonrası için.

Kürk Mantolu Madonna’yı okudun mu? Ordaki Raif efendinin hallerini ben kendime çok örnek almıştım.
 
İste buralar tam olarak arkadaşınız gibi çocukların çocuklukta olduguvyer bizdede belki o şekilde değildi ama babam kahvaltılık cok az alırdı bazen almazdı bile çünkü kendisi eve cok az gelirdi

Aldığı zamanda annem bize bir iki kere verir sonra babama saklardi çocuklara verme demezdi ama bitersede kıyametler kopardı çünkü.

Ama bu yaranma konunuzdaki düşuncenize gelecek olursak arkadaşınızı bilemem çünkü siz onunla daha cok yaşadığınız anlattıklarından dolayı az cok bilirsiniz ama kesinlikle yaranma düşüncesi degil mecburiyet zorunluluktan başka birşey degil.

Mesela ben kendim güç bela okudum gram emeği yoktur hatta yıllar once çalıştığım zamanlar iyi bi iş olmadığı için insanlar dedikodumu yapıyor diye babam isten çıkmam için baskı yaptı bende devam edince hic acimadan resmen elinin ayağının icin e alacak şekilde dövdü.

Şuan ki isim iyi kardeşimde çalışıyor babam biz çalışmaya başlar başlamaz annem iğne bile istese çocuklarına soyle alsınlar dedi her defasında annemde babama diretmek yerine bizden istedi boyle boyle tam olarak masraflar bizde kaldı.
Oda bir yana çivi 30 yıldır çivi çalmadığı eve bir dolu masraf yaptı bizden sonra mecburen veriyoruz çünkü vermesek evde sorun çıkaracak tatsızlık çıkaracak biliyoruz birak vermemek vermedigimizi hissettiren bile once tavır koyup o evi zindana çevirecek sonra bi şekilde yine o parayı alacak.

Eskiden yine iyi kötü idare ediyorduk enflasyon yükseldikçe kendimi o masrafların altında kalıyor gibi hissediyorum yetişemiyorum boğuluyorum kendime harcama falan yapamıyorum cok izahtım kusura bakmayın ama inanın bu yapılanlarda gram yaranma duygusu yok sadece bizim yüzümüzden evdekiler tatsızlık yaşamasın derdi var

Birak o ev rezil olsun. Senin bogulmani umursuyorlarmi? Hayir.

Ne halleri varsa görsünler. Onlara artik bir kurus harcama. Önceligini kendine ver. Tüm maasini verip, aç sefil yaşasan bile deger görmezsin onlardan. Yine söylenirler sen bisey yapmadin diye. Eh madem söylencekler, bare rahat yaşa.
 
Ya çocukların kalplerini kırmamak, ilerde zihinlerinde kötü yer edinmemek, kötü öğretmen olarak anılmamak için onlara kızmayayım diye ellerimi sıktığımı bilirim. 1. Sınıf okuturken stresten kollarımı kaşımaktan kıpkırmızı yapmıştım, akşam yatarken merhem sürer öyle rahatlardım. Nasıl bir caniliktir bu, çocuğun kafasına cetvelle vurup ölümüne sebep olmak ne demek !!! Okurken bile tüylerim diken diken oldu...Anne baba sonra ne yapmış, umarım o öğretmen bozuntusu cezasını almıştır.
Üstünü kapatmislar, okul müdürü doktora duyulmasın demiş. İnşallah ceza almıştır ama bu kadar duydum.
Benim de gözümün döndüğü bir gün olmuştu. Şartları olumsuz diye yumuşak davrandigin bir öğrenci, dersi dinle dedim diye bana cetvel firlatmisti. cetvel yere çarpıp ikiye bolunmustu. O kadar kızdım ki nerdeyse ben de gidip cetveli ona vuracağım. O an zaman durdu sanki, bir şey oldu, zaman durdu ve çocuğun hayatı gözümün önünden geçti. Babasız bir çocuk, konsomasyona çıkan annesi... Bir saniyede her şey akti gözümden. Kendime geldigimde kırık cetveli öyle sıkmısim ki elim kesilmiş. Sınıftan çıktım , elimi sardım, sakinlesince döndüm.
 
Son düzenleme:
X