• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Yarın İşe Başlıyorum

özgecim sesin cıkmıyor ne yaptın....gökçe ye yürekten katılıyorum ve anladığım kadarıyla mesleğini esnek hale getirmek senin elinde yani su saatte gel git sorunun yok hatta cokda bunaldıysan ara ver biraz dicem ama geri dönmek zorlasır bu sefer çünkü kızın büyüyecek ve büyüdükten sonra tekrar baslamak daha zor
 
Bana bir masal anlat anne; babaların işe giderken, anneleri yanında götürmediği zamanlarda geçsin. Çocuklar sabahları kızarmış ekmek kokusuna uyansın. Akşam olduğunda fırından yeni çıkmış ekmekle eve dönen babalarını pencerede beklesin. Yağmur yağarken anneler "Arap kızı" şarkısını mırıldansın çocuklarına. Arkadaşlığı kreşlerde değil, karşı komşunun evinde tanısın. Hani sen öyle büyümemiş miydin?
Biliyorum bunlar eskide kaldı. Kadın bağı reklamlarında verdikleri gazla uçurdular kadınları. 'Çalışın anneler, sen çalışmazsan o çalışmazsa kime satılır bu süt sağma makinaları; anne sütüne eşdeğerde hazır mamalar, bu yüzlerce oyuncak? Bir de, kozmetik masraflarını, marka giysileri hesaba katarsak'... Kimse filmin ikinci yarısından söz etmedi ama. Birileri kesesini doldururken çocuklar gündüzleri yetim bırakıldı ve anne diye ağladıklarında tutundukları hiçbir şey anne sıcaklığında değildi.
Çocuklara kauçuk bir dünya sunuldu anne. Yalancı memeler, yalancı sütle dolu biberonlar, sahte ana kucakları. Anneler işe giderken çocuklar çocukluğundan kaybetti.

Eksik kalan
Her çocuk bir gün büyür anne, böyle bakarsak çocuk büyütmeye; her anne de annedir. Oysa neler eksik kalmıştır hayatımızda kimse dönüp sormaz, bir de elimize kalan dünyanın bunca telaşa değip değmediğini. ışte kadınların özgürlüğü böyle bir şey anne. Siz kendi ayaklarınızın üstünde durdukça taşıdığınız yük gün be gün artar. Sizin mücadeleniz rüzgara karşı, anne olduktan sonra. Eteğini çekiştiren bir çocukla kaç kilometre hız yapılabilir sence, bir insan hangi birine yetebilir? Anneler adına kimse konuşmadı gerçekte. Bu yüzden sıra bana geldi.
Habire fısıldadılar önüne çıkan dergilerin gizli satırlarında, anne-bebek sitelerinin sözde psikolog yorumlarında, aldattılar seni anne; 'önemli olan nitelikli zaman'! Henüz konuşamadığım için sana 'inanma onlara' diyemedim anne. Bak şimdi yaşadığın hayata, işten eve evden işe koşturup dururken yaşamın ilk yarıdan ne kadar da nitelikli...
Daha tüyüm bitmeden beni gazeteden bulduğun bakıcıya emanet ederken "delirdim mi ben" diye dürtükleyen hormanlarını dinlemeliydin anne. Ama hayat ne getirir bilinmez dediler sana etrafındaki insanlar. Olabilecek kötü örneklerle seni korkuttular. Oysa bir bebeğin bakıcıyla büyümesi de yeterince korkutucu değil mi? Eve getirdiğin oyuncak, yeni giysi, maaşından artan para olmazsa, hayatımızda neler değişecek diye de sor kendine. Annesiz geçen zamanlarımı ve yorgun bir anne kucağını da hesaba katarsak asıl yoksulluk hangisi sence? Bir gün geriye baktığında telaş içinde yaşanmış gençliğin ve yarım yamalak bir annnelik yüzünden için acıyabilir. ışte o zaman duyduğun pişmanlık ikimizin işine de yaramaz anne.
Bir orta yol olmalı anne, bulunmalı... Ne annelik anneliğe, ne bebeklik bebekliğe benziyor şimdilerde. Bana aldığın bütün oyuncaklardan vazgeçebilirim senin için çünkü tek istediğim sahici bir anne. Sadece bir anne!..

(Alıntıdır...)

Kararımı verdim kızlar...
Sakın etkilenmeyin benden...
Ama Elif'in bi kez daha büyüdüğünü görme şansım hiç olmayacak.
Dün işe gelmedim, tüm gün evdeydim...
Anladım ki, geçen zamanın geri dönüşü yok, bebek kokusunun geri dönüşü yok...
Onun kokusunu doya doya içime çekerek yaşamak istiyorum bi süre...
Sonrası mı?
Hiç bilmiyorum, anlık yaşamayı sevdim hep... Sonra olunca düşünürüm onu da.
 
özgecim sesin cıkmıyor ne yaptın....gökçe ye yürekten katılıyorum ve anladığım kadarıyla mesleğini esnek hale getirmek senin elinde yani su saatte gel git sorunun yok hatta cokda bunaldıysan ara ver biraz dicem ama geri dönmek zorlasır bu sefer çünkü kızın büyüyecek ve büyüdükten sonra tekrar baslamak daha zor

Canım maalesef özel sektörde çalışıyprum bende.Kendi ofisim olsaydı Elif'İ de işe götürürürdüm :) HErşey daha kolay olurdu :)
Ama sabah 8,30 akşam 19.00. C.tesi de dahil olmak üzere çalışıyorum.
 
ozzge canım, acıkcası yazının iki satırını okuduktan sonra vazgectim okumaktan.. işi bırakamayacağımı bile bile okuyup da canımı acıtmak istemedim, bence sen de yapma... bu kadar zorlaştırma kendin için...
 
:delphin: ben okudum...hepsini satır satır ...ağlıyorum sağ kolumda meleğimi emziriyorum 2.dişi patlamış mutlu oldum pazarda emeklemeye basladı basladı da içim burkuldu yüreğim dağlandı bumu yani bu kadar zor mu hersey yok mu bir çaresi aman yarabbim kafam allakbullak oldu yoksa....doğru olan.....bir bebeğin düşünceleri olabnilir mi bunlar evet aglıyorum ve gitmek istemiyorum yarın işe....
 
calışma saatlerin kötü gercekten ben 9a doru cıkıyorum öğlen 30dk emziriyorum aksamda 5 e doğru evde oluyrm c.tresi pazar tatil.... :((( ama su an cok mutsuzum
 
Bana bir masal anlat anne; babaların işe giderken, anneleri yanında götürmediği zamanlarda geçsin. Çocuklar sabahları kızarmış ekmek kokusuna uyansın. Akşam olduğunda fırından yeni çıkmış ekmekle eve dönen babalarını pencerede beklesin. Yağmur yağarken anneler "Arap kızı" şarkısını mırıldansın çocuklarına. Arkadaşlığı kreşlerde değil, karşı komşunun evinde tanısın. Hani sen öyle büyümemiş miydin?
Biliyorum bunlar eskide kaldı. Kadın bağı reklamlarında verdikleri gazla uçurdular kadınları. 'Çalışın anneler, sen çalışmazsan o çalışmazsa kime satılır bu süt sağma makinaları; anne sütüne eşdeğerde hazır mamalar, bu yüzlerce oyuncak? Bir de, kozmetik masraflarını, marka giysileri hesaba katarsak'... Kimse filmin ikinci yarısından söz etmedi ama. Birileri kesesini doldururken çocuklar gündüzleri yetim bırakıldı ve anne diye ağladıklarında tutundukları hiçbir şey anne sıcaklığında değildi.
Çocuklara kauçuk bir dünya sunuldu anne. Yalancı memeler, yalancı sütle dolu biberonlar, sahte ana kucakları. Anneler işe giderken çocuklar çocukluğundan kaybetti.

Eksik kalan
Her çocuk bir gün büyür anne, böyle bakarsak çocuk büyütmeye; her anne de annedir. Oysa neler eksik kalmıştır hayatımızda kimse dönüp sormaz, bir de elimize kalan dünyanın bunca telaşa değip değmediğini. İşte kadınların özgürlüğü böyle bir şey anne. Siz kendi ayaklarınızın üstünde durdukça taşıdığınız yük gün be gün artar. Sizin mücadeleniz rüzgara karşı, anne olduktan sonra. Eteğini çekiştiren bir çocukla kaç kilometre hız yapılabilir sence, bir insan hangi birine yetebilir? Anneler adına kimse konuşmadı gerçekte. Bu yüzden sıra bana geldi.
Habire fısıldadılar önüne çıkan dergilerin gizli satırlarında, anne-bebek sitelerinin sözde psikolog yorumlarında, aldattılar seni anne; 'önemli olan nitelikli zaman'! Henüz konuşamadığım için sana 'inanma onlara' diyemedim anne. Bak şimdi yaşadığın hayata, işten eve evden işe koşturup dururken yaşamın ilk yarıdan ne kadar da nitelikli...
Daha tüyüm bitmeden beni gazeteden bulduğun bakıcıya emanet ederken "delirdim mi ben" diye dürtükleyen hormanlarını dinlemeliydin anne. Ama hayat ne getirir bilinmez dediler sana etrafındaki insanlar. Olabilecek kötü örneklerle seni korkuttular. Oysa bir bebeğin bakıcıyla büyümesi de yeterince korkutucu değil mi? Eve getirdiğin oyuncak, yeni giysi, maaşından artan para olmazsa, hayatımızda neler değişecek diye de sor kendine. Annesiz geçen zamanlarımı ve yorgun bir anne kucağını da hesaba katarsak asıl yoksulluk hangisi sence? Bir gün geriye baktığında telaş içinde yaşanmış gençliğin ve yarım yamalak bir annnelik yüzünden için acıyabilir. İşte o zaman duyduğun pişmanlık ikimizin işine de yaramaz anne.
Bir orta yol olmalı anne, bulunmalı... Ne annelik anneliğe, ne bebeklik bebekliğe benziyor şimdilerde. Bana aldığın bütün oyuncaklardan vazgeçebilirim senin için çünkü tek istediğim sahici bir anne. Sadece bir anne!..

(Alıntıdır...)

Kararımı verdim kızlar...
Sakın etkilenmeyin benden...
Ama Elif'in bi kez daha büyüdüğünü görme şansım hiç olmayacak.
Dün işe gelmedim, tüm gün evdeydim...
Anladım ki, geçen zamanın geri dönüşü yok, bebek kokusunun geri dönüşü yok...
Onun kokusunu doya doya içime çekerek yaşamak istiyorum bi süre...
Sonrası mı?
Hiç bilmiyorum, anlık yaşamayı sevdim hep... Sonra olunca düşünürüm onu da.

yazı acayip etkiledi beni benim bide ikinci çocuğum okadar az zaman kalıyorki birlikte vakit geçirmeye , işi bırakmak mümkün değil doğum iznindeyken çok iyiydi ikisiylede ilgilenebiliyordum şimdi eve gidince vakit nasıl geçmiş anlayamıyorum bide çok çok çok yorgunum .

Özgecim hayırlısı olsun bu kararı verebilmek çok zor , çokda iyi bilmiyorum ama mesleğin güzel bebeğin büyüdükten sonra tekrar başlayabilirsin .
 
Canlarım üzmek istemedim sizi...
Çok zor bi kararmış gerçekten.
Benim artı olarak kayınvalidem ve eşimle de sorunlarım var. Elif'in bakımıyla ilgili.
Normalde eşimle anlaşmıştık, annemin oturduğu semte taşınacaktık ve Elifi annem büyütecekti.Kışın bitmesini bekliyorduk taşınmak için. Bu süre içinde de annem sağolsun gelip bizde kalıcaktı hafta içi. Ama kayınvalidem çok fena karıştırdı ortalığı, evimin düzenini, eşimin düşüncelerini...
Şu anda işe başlarken yaptığım tüm planlar altüst olmuş durumda. Kızıma 3 gün ananesi, 2 gün babannesi, 1 gün babası ve bi gün de ben bakıyorum. Hal böyle olunca bebeğimde ne düzen kaldı ne de huzur. Açıkça ifade etmek gerekirse kayınvalideme bebek bakımında hiç güvenmiyorum zaten bir sürü sorun yaşıyoruz onun baktığı günlerde. Aklım, yüreğim hiç rahat değil. Eşime de laf anlatamıyorum filan filan....
Karışık ve saçma sapan sorunlar işte.
Oysa ki düzenimi kurmuştum kafamda.ışe başlarken ve başladıktan bir süre sonrasına kadar herşey güzeldi. Mutluydum, huzurluydum.
Ama anlattığım gibi kurduğum tüm düzen planları altüst oldu. Anlatmaya ihtiyacım vardı, kusura bakmayın kafanızı şişirdim biraz.

Bende durumlar böyle. Hayatı tekrar pause yapınca ben ne kadar mutlu olurum ve nasıl yaşarım eşimin umurunda olmadığı için karar vermek bana düştü.
Ama emin olun evde mutlu olacağımı hiç ama hiç sanmıyorum. Yıne pijamalar, yine dağınık saçlar yine işe yaramamazlık duygusu, yine asosyallik...Umarım kızımı mutlu edebilirim.
 
hakkında hayırlısı olsun canım... benim de simdi teyzem bakıyor ve cok rahatım ama o gidince napıcam bilmiyorum... eylülde 9 aylık olacak ve mecburen bakıcı bulucaz o zaman nasıl hissederim kestiremiyorum... zor cok zor bir karar...
 
hakkında hayırlısı olsun Özgecim baya karışıkmış durumlar pause moduna geçiyorum diye canını sıkma verdiğin kararın peşinde ol bence evde oturmanında güzel tarafları var havalar güzelleşiyor bebişini alıp çık dolaş ev gezmelerine git tabi bu benden naçizane öneriler
Ben bir aylığına annem gelemediği için babaannemizin yanına bakıcı tutttum şuan 2 si hatta 3 ü (dedemizde var ) kızıma bakıyorlar elden iyidir can sonuçta pek çok şeyi görmezden geliyorum olayları büyütmüyorum o zaman mutluyum.

Gökçeb canım bende Eskişehirliyim 3 yıldır Kastamonuda yaşıyorum kendi memeleketinse bakıcı konusunda insan biraz daha rahat olabiliyor. İşe başlamadan önce kafayı yiycektim annem gelemiycem fizik tedavim uzun sürcek dedi apar topar bakıcı aradım kayınvalidemlere haber verdim onlar Denizliden geldi şansıma bi arkadaşımın eski bakıcısını çağırdım sağolsun oda kırmadı beni öyle hallettik krizi.
 
gülay maalesef burası da benim memleketim değil hatta burda kimsemiz yok senağlamateyzem istanbuldan geldi sonra 1 ay annem 2 ay kayınvalidem gelecek... ama hepberaber bizde kaldığımızdan ızel hayat 0.. o yüzden esim bir dahaki döneme istemiyor... ben de bakıcı istemiyorum senağlamanapıcas bilmem
 
Canlarım üzmek istemedim sizi...
Çok zor bi kararmış gerçekten.
Benim artı olarak kayınvalidem ve eşimle de sorunlarım var. Elif'in bakımıyla ilgili.
Normalde eşimle anlaşmıştık, annemin oturduğu semte taşınacaktık ve Elifi annem büyütecekti.Kışın bitmesini bekliyorduk taşınmak için. Bu süre içinde de annem sağolsun gelip bizde kalıcaktı hafta içi. Ama kayınvalidem çok fena karıştırdı ortalığı, evimin düzenini, eşimin düşüncelerini...
Şu anda işe başlarken yaptığım tüm planlar altüst olmuş durumda. Kızıma 3 gün ananesi, 2 gün babannesi, 1 gün babası ve bi gün de ben bakıyorum. Hal böyle olunca bebeğimde ne düzen kaldı ne de huzur. Açıkça ifade etmek gerekirse kayınvalideme bebek bakımında hiç güvenmiyorum zaten bir sürü sorun yaşıyoruz onun baktığı günlerde. Aklım, yüreğim hiç rahat değil. Eşime de laf anlatamıyorum filan filan....
Karışık ve saçma sapan sorunlar işte.
Oysa ki düzenimi kurmuştum kafamda.İşe başlarken ve başladıktan bir süre sonrasına kadar herşey güzeldi. Mutluydum, huzurluydum.
Ama anlattığım gibi kurduğum tüm düzen planları altüst oldu. Anlatmaya ihtiyacım vardı, kusura bakmayın kafanızı şişirdim biraz.

Bende durumlar böyle. Hayatı tekrar pause yapınca ben ne kadar mutlu olurum ve nasıl yaşarım eşimin umurunda olmadığı için karar vermek bana düştü.
Ama emin olun evde mutlu olacağımı hiç ama hiç sanmıyorum. Yİne pijamalar, yine dağınık saçlar yine işe yaramamazlık duygusu, yine asosyallik...Umarım kızımı mutlu edebilirim.

Mutlu edersin merak etme. Yaz geliyor onunla park, bahçe gezersiniz . Sende sıkıntılarından ve asosyalliğinden kurtulmuş olursun. Benim bebeğimde 7 aylık. Nisan sonunda işe başlamam gerekiyor ama onu bu yaz denize sokmak,o park senin bu park benim dolaşmaktan başka birşey düşünemiyorum.İşimi sevsem de çok yoğunum, oğluma hiç vakit ayıramam gibi geliyor, o yüzden ben de hiç geri dönmek istemiyorum. Annem bakacak bebeğime ama onu ben büyütmek istiyorum. Yiğenime de annem bakmıştı ve o ilk olarak anneme anne demişti, anneme kendi annesinden daha düşkündü. Ben oğlum ilk bana anne desin istiyorum :(. Hamileliğim ve ilk aylar çok zor geçti. Tam ortaya çıkmışken ben de onun hayatından çıkacakmışım gibi hissediyorum. Şimdiden çok stresliyim anlayacağınız :(
 
Kızlar sıkıntı filan kalmadı bende.
Elifimle beraber olmak düşüncesi hepsine ağır basıyor düşündükçe.
Herşeyi pause yapıp, kuzumla yeni bi hayata play yapmaya karar verdim :)
Özgenin hayatı pause...
Özge&Elif play :)
 
...hangisi doğru hangisi yanlış bilmiyorum..kararın hayırlı olsun özgecim umarım sen ve bebeğin cok mutlu olursunuz..şimdilik benim bir sorunum yoksayılır yani kızım cok cabuk adapte oldu benden daha hızlı :) bazen demiyor değilim çalışan bir anne mi olmak yoksa evde kalıp mı anne ....bence tam bir muamma yani ben çözemedim kafamçokkarıştı
 
çalıştıgım sürece hep kafam karısık kalacak galiba....çalışmaya baslıyalı 4 ay oldu ama hala doğru mu yapıyorum diye sormadan edemiyorum..
 
herkese slm bende eylülde çalışmaya başlayacağım daha vaktim var doğum izninden sonra ücretsiz izin aldım kızım Duru 7 aylık doğdu o yüzden işe başlamayı hiç düşünmedim ama eylül de kime bırakıp başlayacam o bile belli değil tayin nedeni ile yer değiştireceğiz ailelerden uzağız tanıdık yok of ki ne of şimdiden başladım düşünmeye
 
tam yarama bastınız .Aylardır neyin doğru olduğunu düşünmekten bıktım.Ama inanın kızım hep ağır basıyor.Ben bakıcıya bırakmak zorundayım .Sanırım yapamıyıcam bilmiyorum.Onun annesi benim kaliteli vakit hepsi boş geliyor.Bence herkez kendini kandıyor öylede olmak zorunda çünkü bende yapıyorum.Bebeğin 3 yıl anneye ihtiyacı var bu kesin.Kafam çok ama çok karışık
 
4 aydır gerçekten dikkat ettim ki kaliteli zaman dedikleri şey bebeklerimizle güzel vakit geçirmek kızımla hafta sonları beraberiz işten geldikten sonra da o yatıncaya kadar onla meşguşüm evet biraz yorucu oluyor ama neyapalım hersey onlar için...çalışınca insan sanki daha bir umutlu daha bir umutlu ev hanımlarını görünce ___tamamen genelleme yapıyorum____ diyorum ki iii ki çalışıyorum cevremdeki bir kaç örneğe göre ben kızımla çok daha ilgiliyim..evet arada hala gel gitlerim olmuyor değil ama ne yapalım işte hayat böyle şu aslında mutluyum yorgunum ama mutlu bir daha bir kez bile kızıma bağımadım dediğim örnekler yavrusuna evde kalmanın vermiş olduğunu ruhsal çöküntü ile öyle rahat bağırıp kızabiliyorlar ki anlatamam...şevkat ve sevgi sanırım bunları yavrularımıza tam verebilir ve hissettirirsek mutlu kişiler olacaklar....

sevgiyle kalın
 
ben de işe başlayalı 4 ay oldu neredeyse... gecen hafta raporluydum evde oğlumla başbaşaydık ve dedim ki... keşke çalışmak zorunda olmasam... ama mecburum.. yani canınızı sıkmak istemem ama....
 
Back