Yaprak Dökümü oyuncuları, Milliyet'e anlattı...16.12.2010 10
11
Beş yıllık serüven 29 Aralık’ta sona eriyor. ‘Yaprak Dökümü’nde finale yaklaşırken oyuncular Halil Ergün, Güven Hokna, Deniz Çakır, Bennu Yıldırımlar ve Başak Sayan canlandırdıkları karakterleri, dizide sona yaklaşılırken neler hissettiklerini ve gelecekteki projelerini Milliyet'e anlattılar. Her biri finalde sürprizli bir son olacağını söylüyor
HALiL ERGÜN:
ALİ RIZA BEY BANA GERÇEK BABALIĞI TATTIRDI
* ‘Yaprak Dökümü’, bir başarı örneği. Türkiye dizi tarihi bir daha böyle bir şeyi çok tekrarlamaz. Başarılı dizi olur, çok yüksek reytingler alır ama beş sene en yüksek noktada kalmak çok önemli. Bir aktör olarak baktığınızda, ömrünüzün beş senesi sadece bir karakteri oynamakla geçti. O tarafıyla da biraz problemli bir şey. Diziye başladığım günden 35 kilo daha fazlayım.
* ‘Baba Evi’, ‘Büyük Yalan’ gibi farklı işlerde çok değişik babaları oynadım. Ama Ali Rıza Bey bana gerçek babalığı tattırdı. Ben beş sene evvelki Halil Ergün değilim artık.
* Felçli bir insanı oynamak çok acı bir şey. Bir sürü zor sahne çektim ama en çok bu son sahnelerde zorlandım. Hatta korktum, kapris bile yaptım. Ama götürdük, becerdim galiba.
* Biteceği için çok hüzünlüyüz.
* Teklifler var ama hem biz hem de seyirci biraz dinlensin. Maddi ve manevi büyük kazanımlar elde ettik ama bir taraftan da çok şey kaybettim. Şimdi onları tamir edeceğim. Kendime yatırım yapma gibi bir programım var sırada. Bir de kendime ait bir senaryo yazmaya çalışıyorum.
BAŞAK SAYAN:
Nefret mailleri alıyorum
* Böyle bir proje 5-10 yılda bir gelir Türk televizyonlarına. İçinde olduğum için çok mutluyum. Herkes için inanılmaz bir serüven oldu kendi kariyerlerinde. Ama her şeyin bir sonu var, bu masalın sonu da buraya kadar.
* Dizideki bütün karakterler salt kötü ya da salt iyi değil. Ceyda kimi zaman çok kötü olarak, kimi zaman sinir bozucu adlandırıldı. Kimi zamanda o bir anne sonuçta diye empati kuruldu. İlk iki sene çok ciddi tepkiler almıştım, son iki sene düzelmişti ama bu sezon nefret mailleri geliyor. Dizinin sonunda ben kazanmayayım diye dua edenler varmış.
* Duygusal bir final oldu.
GÜVEN HOKNA:
GÖZÜM HAFiF MEŞREP ROLLERDE
* Çok topa tutulduğumuz günler oldu, çok övgüler aldık. Ama doğru bir duyguyla, doğru bir senaryoyla, doğru bir kanalda ve doğru bir oyuncu kadrosuyla yola çıkınca bu izlenimler tamamen silindi. Seyircinin kalbinde taht kurduk adeta. Hiçbir zaman bir kurgu gibi görmedik, yaşadık ve yaşattık. Biz beş yıl sustuk, sadece işimiz yaptık. Asıl söz şimdi seyircide.
* Geri döndüğümüzde karakterler ne kadar genç ve tecrübesiz. Ama son dönemlerde çok daha farklı hepsi. Bu beş yıl onlara çok büyük değerler kattı.
* Haydarpaşa Garı’ndaki sahneleri çektik ama Haydarpaşa’yla uzun bir beraberlik yaşayamayacağız herhalde. Finali hep birlikte farklı bir yerde izleyeceğiz.
* Kitaba göre finalde bir melodram yaşanacak. Ama söylersem çok şartlı seyrederler. 29 Aralık’ta hep birlikte izleyeceğiz.
* Doğru bir proje olursa tabii ki yer almak isterim. Ben çalışmak istiyorum. Bugüne kadar hep dominant karakterler oynadım ekranda. Biraz daha yumuşak, daha hafif meşrep rollerde gözüm. Çünkü ekranda hiç öyle bir karakter olarak var olmadım. Güven Hokna’nın o tarafını da göstermek istiyorum.
DENiZ ÇAKIR:
FiNAL SENARYOSUNU AĞLAYARAK OKUDUM
* Bu kadar iyi bir işin içinde olmak çok önemli. Hem çok güzel dostlar edindim, çok güzel şeyler yaşadık, hem de kendi içimizde acılarımız oldu. Gerçek aile gibi olduk.
* Bu kadar uzun soluklu bir iş içinde iyi ki Ferhunde’yi oynamışım diyebiliyorum. Çünkü çok renkli ve sürprizli bir karakter, ondan hiç sıkılmadım. Belki size gerçekçi gelmeyecek ama bir taraftan da çok şey öğrendim ondan. Sanki birçok şeyi yaşamışım gibi bir olgunluk geldi üzerime. Bir de çocuktuk büyüdük. Diziye başladığımda 23-24 yaşlarındayım, şu an 28 yaşındaydım. Bir kadın için bu yaş aralığı çok önemli.
* Final senaryosunu ağlayarak okudum. Bu kadar sarsılacağımı düşünmemiştim. Sürprizli bir son olacak. Bütün aile bir şey yaşayacak ve o herkesin hayatında bir dönüm noktası olacak. Öyle bir olay olacak ve “Tüh!” diyeceğiz. Ajitasyon asla yok, her şey çok naif.
* Bu sezon yorulduğumu hissettim. Sadece dümdüz durmaya çok ihtiyacım var. Çok güzel projeler geldi, kabul etmedim. Çünkü seyirci seni beş yıl bir karakterde izledikten sonra, farklı bir rolde karşılarına çıkmak biraz dalga geçmek gibi olur diye düşünüyorum. Tiyatro devam diyor ama. ‘Cam’ adlı oyunumuz ocak ayının başlarında prömiyer yapacak.
BENNU YILDIRIMLAR:
ŞAŞIRACAĞINIZ BİR FİNAL OLACAK
* Çok güzel, iyi bir ekiple çalıştık.Senaristinden teknik ekibine, yönetmeninden oyuncularına kadar aile gibi olduk. Özel bir ekipti. Dizi tarihi açısından da bu kadar uyumlu çalışan bir ekip duymadım açıkçası.
* Fikret, Türk aile yapısında olması gereken bir karakter gibi görüldü. O yüzden de herkes sevdi. Her eve lazım durumu Fikret için geçerli.
* Hem üzüleceğiniz, hem sevineceğiniz, hem de şaşıracağınız bir final olacak.
* Teklifler var, değerlendiriyorum. Hemen olur mu, olmaz mı o bilinmez. Yeni projem şu an için şubat ayında çıkacak oyunumuz.
SENEM AYDIN