Yalnızlıktan gerçekten çok yoruldum

Justalittlebityourheart

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
13 Kasım 2020
1.912
3.039
İyi pazarlar

Uzun zamandır aklımda olan bir şeyi paylaşmak istiyorum aslında bir çözümü de yok ama içimi dökmek istedim.

Benim derdim çok uzun zamandır, yalnızlık ve sevilmemek.. özellikle duygusal anlamda. Güzel arkadaşlıklarım var uzun yıllara dayanan ama bu bir yerde o kadar yeterli gelmiyor ki yalnızlık hissini bastırmama.
Ne yapsam ne etsem hep o tarafım eksik kalıyor. Kendimle vakit geçirmekten çok keyif alıyorum. Tek başıma seyahatlere giderim, yürüyüşlere çıkarım, alışveriş yaparım yani aslında kendi kendime yetebiliyorum ve dediğim gibi kendimle olmayı da seviyorum. Ama 26 yaşından sonra gelen, gerçekten sevme sevilme duygusal bir ilişkide olma istediğini içimde bastıramıyorum. Bunun için hiç zorlamadım, olursa olur kafasındaydım hep ve olur diye inanıyordum bazen umutsuzluğa düşsem de ama şu an 31 yaşındayım asla ciddi bir ilişki içinde olmadım. Görüşmelerim 3 ayı hiç aşmadı. Aşık olduğum kişiler tarafından istenmedim hiç. Hep hayal kırıklığı oldu.
Ve bu beni artık o kadar üzüyor ki..
Çevremde çok güzel ilişkileri olan arkadaşlarım var, belki benim içinde olmak istemeyeceğim türden ilişkiler bazıları ama sonuçta herkes kendi dengiyle beraber, kendi istediği kişiyle..
Benimse ilişkilerim hep tutarsız, yorucu, kalp kırıcı oldu. Ve hep bir umutsuzluğa sürükledi. Bazen oturup düşünüyorum, yeterince güzel değilim diye mi? Yeterince başarılı değilim diye mi? Yeterli param yok diye mi? Sevilmek için sürekli bir koşul sebep arıyorum. Sebep yaratmaya çalışıyorum.

Ben de gerçekten hayatımda sevmenin sevilmenin en önemlisi istenmenin, kafanın uyduğu biriyle geçirdiğin o kaliteli zamanın keyfine varmak istiyorum.
Bu zamana kadar 3 kişiyi beğendim istedim diyebilirim 3 kişi tarafından da istenmedim.
Bu istenmemişlik olmamışlık hissi için terapi de gördüm. Ama bazen o bile bir şeyleri olsun diye zorluyormuşum gibi hissettirdi.
Çok temel bir ihtiyaç ve çok basit gibi görünen bir şey ama hiç o noktaya gelemeyeceğim gibi, bunu kabullenmem lazım gibi hissediyorum. Bazen olmaz ya hani, zorlayamazsın da..
Her yaş kendine özel ve güzel biliyorum ama yaşım da ciddileştikçe tahammülüm sabrım kalmıyor. Daha kolay kesiyorum ilişkileri yada hiç beğenmiyorum. Mesela kalbim hiç eskisi gibi çarpmıyor. Örneğin 20lerimde yakışıklı birileriyle aynı ortamda olduğumda bile heyecanlanırdım o hormonların da verdiği etkiyle, artık onu bile kaybettim. Zaten çevremdeki herkes benden küçük. Şimdi şu ben de küçük görünüyorum klişesine girmek istemiyorum ama , hemen hemen artık insanlar yaşını göstermediğinden, daha yaşımdan küçük göründüğüm için daha 20lerindeki erkeklerle tanışıyorum ee 20lerindeki erkekler daha o olgunlukta değiller daha kendilerini arıyorlar. Denemek denemeye çalışmak külfet geliyor. Kendi yaşıtlarım da zaten ya evli ya içi geçmiş benim gibi..
Sadece çok üzgünüm şu günlerde, bir şeylerin yoluna girmesini istiyorum.

O kadar istiyorum ki, beni anlayacak dinleyecek hayatı hayatımın aşkı diyebileceğim biriyle geçirmeyi. Onun huzurunu, problem yaşasak da beraber üstesinden gelebilmeyi.
Kimse hiçbir şey çözmeyi istemiyor emek vermek istemiyor. Kafan uymadı mı baybay kardeşim zaten çok insan var insagramda bir gezinsem 5 dakikada 5 kişiyle tanışırım kafasında herkes..
Dediğim gibi çözülebilecek bir dert değil, nasip, şans, kader nasıl adlandırırsanız artık. Öyle yani.


Neyse hanımlar öyle bir içimi dökmek istedim okuyanlara teşekkür ederim🌸💜
 
Canim cok guzel yazmissin bazen olmuyinca gercekten olmuyor. Bende ayni durumdayim hic ciddi bir iliskim olmadi kimseyle sevgili anlaminda bulusmadim. Insan gorunce ozeniyor gercekten de. Neden yasitlarindan kucuklerle biraradasin belki daha buyuklerin oldugu bir yerde calisabilirsin. Veya yas farki azsa cok takilma bence ben kucuklerden de hoslanabiliyorum :)
 
Ben de aynı durumdayım, bir ilişkinin verdiğini bir arkadaşlık ve ya başka hobiler vermiyor ama etraftan inatla aman hayatını yaşa diyorlar
Tamam ben hayatımı biraz da sevgilimle kocamla yaşamak istiyorum, çok üzüldüğüm söylenemez artık ama arıyorum o hissi
Şans ve kısmet sanırım
 
Ben de aynı durumdayım, bir ilişkinin verdiğini bir arkadaşlık ve ya başka hobiler vermiyor ama etraftan inatla aman hayatını yaşa diyorlar
Tamam ben hayatımı biraz da sevgilimle kocamla yaşamak istiyorum, çok üzüldüğüm söylenemez artık ama arıyorum o hissi
Şans ve kısmet sanırım
Ya ben böyle aman aman evleneyim kafasında değilim ama zaten mesela evlenen arkadaşlarım da eşiyle ve evli insanlarla vakit geçirmek istiyor. Ne biliyim sanki artık pencereden bakamaz oluyoruz. Benim sıkıntılarım küçümsemiyor offff bunlar dert mi sen evlen kaynana görümce derdi çek de göre geliyor muhabbet. Tamam da arkadaşım dert yarıştırmıyoruz.
O sebeple arkadaşlıklar da bir yere kadar galiba..
Aynen şans bir yerde artık zorlamanın alemi yok
 
Ya ben böyle aman aman evleneyim kafasında değilim ama zaten mesela evlenen arkadaşlarım da eşiyle ve evli insanlarla vakit geçirmek istiyor. Ne biliyim sanki artık pencereden bakamaz oluyoruz. Benim sıkıntılarım küçümsemiyor offff bunlar dert mi sen evlen kaynana görümce derdi çek de göre geliyor muhabbet. Tamam da arkadaşım dert yarıştırmıyoruz.
O sebeple arkadaşlıklar da bir yere kadar galiba..
Aynen şans bir yerde artık zorlamanın alemi yok
Evet benimde bir kaç evli arkadaşımla arama mesafe girdi
Birinin ikinci evliliği kendini paraladı adama kendi evlenme teklifi etti bana diyor ki ay çok şanslısın uğraşmak çok zor, iyi de sen niye zorladın bu kadar üstelik tecrüben de vardı, bir şey demedim sessizce uzaklaştım
 
E tabi yaş aldıkça daha ciddileşiyorsunuz, ne isteyip ne istemediğinizi biliyorsunuz daha seçici oluyorsunuz bu doğru ama bu 20li yaşlarda evlenip de sonra 30lu yaşlarda mutsuz olmaktan iyidir. Kendi kendinize yetmeniz ve kendinizle mutu olmanız çok olumlu bir şey. Geç diye bir şey yok, hormonlar menopoza kadar iyi idare eder. Biliyor musunuz ben de kendi başıma mutlu olabilen bir insandım ve hayatımda illa ki biri olacak düşüncesinden vazgeçtiğim an buldum, ironik bir şekilde. Yani geç olsun güç olmasın. İlla ki birisi olacak diye de kendinizi üzmeyin. Mutlu olun gerisi gelir. Tek başına mutlu olmak bir ilişkide mutsuz olmaktan iyidir.
 
İyi pazarlar

Uzun zamandır aklımda olan bir şeyi paylaşmak istiyorum aslında bir çözümü de yok ama içimi dökmek istedim.

Benim derdim çok uzun zamandır, yalnızlık ve sevilmemek.. özellikle duygusal anlamda. Güzel arkadaşlıklarım var uzun yıllara dayanan ama bu bir yerde o kadar yeterli gelmiyor ki yalnızlık hissini bastırmama.
Ne yapsam ne etsem hep o tarafım eksik kalıyor. Kendimle vakit geçirmekten çok keyif alıyorum. Tek başıma seyahatlere giderim, yürüyüşlere çıkarım, alışveriş yaparım yani aslında kendi kendime yetebiliyorum ve dediğim gibi kendimle olmayı da seviyorum. Ama 26 yaşından sonra gelen, gerçekten sevme sevilme duygusal bir ilişkide olma istediğini içimde bastıramıyorum. Bunun için hiç zorlamadım, olursa olur kafasındaydım hep ve olur diye inanıyordum bazen umutsuzluğa düşsem de ama şu an 31 yaşındayım asla ciddi bir ilişki içinde olmadım. Görüşmelerim 3 ayı hiç aşmadı. Aşık olduğum kişiler tarafından istenmedim hiç. Hep hayal kırıklığı oldu.
Ve bu beni artık o kadar üzüyor ki..
Çevremde çok güzel ilişkileri olan arkadaşlarım var, belki benim içinde olmak istemeyeceğim türden ilişkiler bazıları ama sonuçta herkes kendi dengiyle beraber, kendi istediği kişiyle..
Benimse ilişkilerim hep tutarsız, yorucu, kalp kırıcı oldu. Ve hep bir umutsuzluğa sürükledi. Bazen oturup düşünüyorum, yeterince güzel değilim diye mi? Yeterince başarılı değilim diye mi? Yeterli param yok diye mi? Sevilmek için sürekli bir koşul sebep arıyorum. Sebep yaratmaya çalışıyorum.

Ben de gerçekten hayatımda sevmenin sevilmenin en önemlisi istenmenin, kafanın uyduğu biriyle geçirdiğin o kaliteli zamanın keyfine varmak istiyorum.
Bu zamana kadar 3 kişiyi beğendim istedim diyebilirim 3 kişi tarafından da istenmedim.
Bu istenmemişlik olmamışlık hissi için terapi de gördüm. Ama bazen o bile bir şeyleri olsun diye zorluyormuşum gibi hissettirdi.
Çok temel bir ihtiyaç ve çok basit gibi görünen bir şey ama hiç o noktaya gelemeyeceğim gibi, bunu kabullenmem lazım gibi hissediyorum. Bazen olmaz ya hani, zorlayamazsın da..
Her yaş kendine özel ve güzel biliyorum ama yaşım da ciddileştikçe tahammülüm sabrım kalmıyor. Daha kolay kesiyorum ilişkileri yada hiç beğenmiyorum. Mesela kalbim hiç eskisi gibi çarpmıyor. Örneğin 20lerimde yakışıklı birileriyle aynı ortamda olduğumda bile heyecanlanırdım o hormonların da verdiği etkiyle, artık onu bile kaybettim. Zaten çevremdeki herkes benden küçük. Şimdi şu ben de küçük görünüyorum klişesine girmek istemiyorum ama , hemen hemen artık insanlar yaşını göstermediğinden, daha yaşımdan küçük göründüğüm için daha 20lerindeki erkeklerle tanışıyorum ee 20lerindeki erkekler daha o olgunlukta değiller daha kendilerini arıyorlar. Denemek denemeye çalışmak külfet geliyor. Kendi yaşıtlarım da zaten ya evli ya içi geçmiş benim gibi..
Sadece çok üzgünüm şu günlerde, bir şeylerin yoluna girmesini istiyorum.

O kadar istiyorum ki, beni anlayacak dinleyecek hayatı hayatımın aşkı diyebileceğim biriyle geçirmeyi. Onun huzurunu, problem yaşasak da beraber üstesinden gelebilmeyi.
Kimse hiçbir şey çözmeyi istemiyor emek vermek istemiyor. Kafan uymadı mı baybay kardeşim zaten çok insan var insagramda bir gezinsem 5 dakikada 5 kişiyle tanışırım kafasında herkes..
Dediğim gibi çözülebilecek bir dert değil, nasip, şans, kader nasıl adlandırırsanız artık. Öyle yani.


Neyse hanımlar öyle bir içimi dökmek istedim okuyanlara teşekkür ederim🌸💜
ilişkisi olan kadınlar güzel, başarılı car curt değil ki.hatta çoğu zaman tam tersi.çoluklu çocuklu gezen tiplerin yüzde 90 ı gösterişsiz ya da çirkin kadınlar.işleri de yok.egitimsizler.ne oluyor, ne bitiyor, nasıl oluyor benim de aklım almıyor valla.sen de diyorsun ki keşke kalitesiz bir tip olsaydım da bari kaderime razı gelseydim.nedenini bilseydim.birileri yukarıdan bizimle dalga geçiyormuş gibi.
 
İyi pazarlar

Uzun zamandır aklımda olan bir şeyi paylaşmak istiyorum aslında bir çözümü de yok ama içimi dökmek istedim.

Benim derdim çok uzun zamandır, yalnızlık ve sevilmemek.. özellikle duygusal anlamda. Güzel arkadaşlıklarım var uzun yıllara dayanan ama bu bir yerde o kadar yeterli gelmiyor ki yalnızlık hissini bastırmama.
Ne yapsam ne etsem hep o tarafım eksik kalıyor. Kendimle vakit geçirmekten çok keyif alıyorum. Tek başıma seyahatlere giderim, yürüyüşlere çıkarım, alışveriş yaparım yani aslında kendi kendime yetebiliyorum ve dediğim gibi kendimle olmayı da seviyorum. Ama 26 yaşından sonra gelen, gerçekten sevme sevilme duygusal bir ilişkide olma istediğini içimde bastıramıyorum. Bunun için hiç zorlamadım, olursa olur kafasındaydım hep ve olur diye inanıyordum bazen umutsuzluğa düşsem de ama şu an 31 yaşındayım asla ciddi bir ilişki içinde olmadım. Görüşmelerim 3 ayı hiç aşmadı. Aşık olduğum kişiler tarafından istenmedim hiç. Hep hayal kırıklığı oldu.
Ve bu beni artık o kadar üzüyor ki..
Çevremde çok güzel ilişkileri olan arkadaşlarım var, belki benim içinde olmak istemeyeceğim türden ilişkiler bazıları ama sonuçta herkes kendi dengiyle beraber, kendi istediği kişiyle..
Benimse ilişkilerim hep tutarsız, yorucu, kalp kırıcı oldu. Ve hep bir umutsuzluğa sürükledi. Bazen oturup düşünüyorum, yeterince güzel değilim diye mi? Yeterince başarılı değilim diye mi? Yeterli param yok diye mi? Sevilmek için sürekli bir koşul sebep arıyorum. Sebep yaratmaya çalışıyorum.

Ben de gerçekten hayatımda sevmenin sevilmenin en önemlisi istenmenin, kafanın uyduğu biriyle geçirdiğin o kaliteli zamanın keyfine varmak istiyorum.
Bu zamana kadar 3 kişiyi beğendim istedim diyebilirim 3 kişi tarafından da istenmedim.
Bu istenmemişlik olmamışlık hissi için terapi de gördüm. Ama bazen o bile bir şeyleri olsun diye zorluyormuşum gibi hissettirdi.
Çok temel bir ihtiyaç ve çok basit gibi görünen bir şey ama hiç o noktaya gelemeyeceğim gibi, bunu kabullenmem lazım gibi hissediyorum. Bazen olmaz ya hani, zorlayamazsın da..
Her yaş kendine özel ve güzel biliyorum ama yaşım da ciddileştikçe tahammülüm sabrım kalmıyor. Daha kolay kesiyorum ilişkileri yada hiç beğenmiyorum. Mesela kalbim hiç eskisi gibi çarpmıyor. Örneğin 20lerimde yakışıklı birileriyle aynı ortamda olduğumda bile heyecanlanırdım o hormonların da verdiği etkiyle, artık onu bile kaybettim. Zaten çevremdeki herkes benden küçük. Şimdi şu ben de küçük görünüyorum klişesine girmek istemiyorum ama , hemen hemen artık insanlar yaşını göstermediğinden, daha yaşımdan küçük göründüğüm için daha 20lerindeki erkeklerle tanışıyorum ee 20lerindeki erkekler daha o olgunlukta değiller daha kendilerini arıyorlar. Denemek denemeye çalışmak külfet geliyor. Kendi yaşıtlarım da zaten ya evli ya içi geçmiş benim gibi..
Sadece çok üzgünüm şu günlerde, bir şeylerin yoluna girmesini istiyorum.

O kadar istiyorum ki, beni anlayacak dinleyecek hayatı hayatımın aşkı diyebileceğim biriyle geçirmeyi. Onun huzurunu, problem yaşasak da beraber üstesinden gelebilmeyi.
Kimse hiçbir şey çözmeyi istemiyor emek vermek istemiyor. Kafan uymadı mı baybay kardeşim zaten çok insan var insagramda bir gezinsem 5 dakikada 5 kişiyle tanışırım kafasında herkes..
Dediğim gibi çözülebilecek bir dert değil, nasip, şans, kader nasıl adlandırırsanız artık. Öyle yani.


Neyse hanımlar öyle bir içimi dökmek istedim okuyanlara teşekkür ederim🌸💜
Eee hem diyorsun ki herkesin ilişkisi var, hem diyorsun ki instagramda gezinsem 5 dakikada 5 kişiyle tanışırım diyor herkes.eee her yaz evlenip duran kişiler kimler o zaman.sana denk gelmemiş ama ciddi ilişki de yapan çok evlenen de.bu kadar düğün nereden çıkıyor o zaman? Tespitiniz bence doğru değil.yazdıklarım gıcıklık gibi geliyordur ama gerçekler bunlar.diğer konuya gelirsek kader olduğunu düşünüyorum.ne çirkin ne eğitimsiz ne kilolu, ne aşırı zayıf kişiler evlenip duruyor.kabullenmekten başka şansımız olduğunu düşünmüyorum.sınavı yok ki kazanasın.sana gelirse gelecek yoksa yok.hayat zor.ben boşuna mı başkalarını getirmeyin tünelin ucu b.mb.k bir yere çıkıyor deyip duruyorum.hiç kafanız dağılmıyor ilaç yazdırın.ben de başka türlü tahammül edemiyorum hayata ve bu adaletsiz düzene.
 
Ya ben böyle aman aman evleneyim kafasında değilim ama zaten mesela evlenen arkadaşlarım da eşiyle ve evli insanlarla vakit geçirmek istiyor. Ne biliyim sanki artık pencereden bakamaz oluyoruz. Benim sıkıntılarım küçümsemiyor offff bunlar dert mi sen evlen kaynana görümce derdi çek de göre geliyor muhabbet. Tamam da arkadaşım dert yarıştırmıyoruz.
O sebeple arkadaşlıklar da bir yere kadar galiba..
Aynen şans bir yerde artık zorlamanın alemi yok
Onların dedikleri evlilik derdi, sizin dediğiniz sevme sevilme, ilişki yaşama ihtiyacı.her sevgili de evlenmek zorunda değil ki.evlenmeden ilişki yaşanamıyor mu?
 
İyi pazarlar

Uzun zamandır aklımda olan bir şeyi paylaşmak istiyorum aslında bir çözümü de yok ama içimi dökmek istedim.

Benim derdim çok uzun zamandır, yalnızlık ve sevilmemek.. özellikle duygusal anlamda. Güzel arkadaşlıklarım var uzun yıllara dayanan ama bu bir yerde o kadar yeterli gelmiyor ki yalnızlık hissini bastırmama.
Ne yapsam ne etsem hep o tarafım eksik kalıyor. Kendimle vakit geçirmekten çok keyif alıyorum. Tek başıma seyahatlere giderim, yürüyüşlere çıkarım, alışveriş yaparım yani aslında kendi kendime yetebiliyorum ve dediğim gibi kendimle olmayı da seviyorum. Ama 26 yaşından sonra gelen, gerçekten sevme sevilme duygusal bir ilişkide olma istediğini içimde bastıramıyorum. Bunun için hiç zorlamadım, olursa olur kafasındaydım hep ve olur diye inanıyordum bazen umutsuzluğa düşsem de ama şu an 31 yaşındayım asla ciddi bir ilişki içinde olmadım. Görüşmelerim 3 ayı hiç aşmadı. Aşık olduğum kişiler tarafından istenmedim hiç. Hep hayal kırıklığı oldu.
Ve bu beni artık o kadar üzüyor ki..
Çevremde çok güzel ilişkileri olan arkadaşlarım var, belki benim içinde olmak istemeyeceğim türden ilişkiler bazıları ama sonuçta herkes kendi dengiyle beraber, kendi istediği kişiyle..
Benimse ilişkilerim hep tutarsız, yorucu, kalp kırıcı oldu. Ve hep bir umutsuzluğa sürükledi. Bazen oturup düşünüyorum, yeterince güzel değilim diye mi? Yeterince başarılı değilim diye mi? Yeterli param yok diye mi? Sevilmek için sürekli bir koşul sebep arıyorum. Sebep yaratmaya çalışıyorum.

Ben de gerçekten hayatımda sevmenin sevilmenin en önemlisi istenmenin, kafanın uyduğu biriyle geçirdiğin o kaliteli zamanın keyfine varmak istiyorum.
Bu zamana kadar 3 kişiyi beğendim istedim diyebilirim 3 kişi tarafından da istenmedim.
Bu istenmemişlik olmamışlık hissi için terapi de gördüm. Ama bazen o bile bir şeyleri olsun diye zorluyormuşum gibi hissettirdi.
Çok temel bir ihtiyaç ve çok basit gibi görünen bir şey ama hiç o noktaya gelemeyeceğim gibi, bunu kabullenmem lazım gibi hissediyorum. Bazen olmaz ya hani, zorlayamazsın da..
Her yaş kendine özel ve güzel biliyorum ama yaşım da ciddileştikçe tahammülüm sabrım kalmıyor. Daha kolay kesiyorum ilişkileri yada hiç beğenmiyorum. Mesela kalbim hiç eskisi gibi çarpmıyor. Örneğin 20lerimde yakışıklı birileriyle aynı ortamda olduğumda bile heyecanlanırdım o hormonların da verdiği etkiyle, artık onu bile kaybettim. Zaten çevremdeki herkes benden küçük. Şimdi şu ben de küçük görünüyorum klişesine girmek istemiyorum ama , hemen hemen artık insanlar yaşını göstermediğinden, daha yaşımdan küçük göründüğüm için daha 20lerindeki erkeklerle tanışıyorum ee 20lerindeki erkekler daha o olgunlukta değiller daha kendilerini arıyorlar. Denemek denemeye çalışmak külfet geliyor. Kendi yaşıtlarım da zaten ya evli ya içi geçmiş benim gibi..
Sadece çok üzgünüm şu günlerde, bir şeylerin yoluna girmesini istiyorum.

O kadar istiyorum ki, beni anlayacak dinleyecek hayatı hayatımın aşkı diyebileceğim biriyle geçirmeyi. Onun huzurunu, problem yaşasak da beraber üstesinden gelebilmeyi.
Kimse hiçbir şey çözmeyi istemiyor emek vermek istemiyor. Kafan uymadı mı baybay kardeşim zaten çok insan var insagramda bir gezinsem 5 dakikada 5 kişiyle tanışırım kafasında herkes..
Dediğim gibi çözülebilecek bir dert değil, nasip, şans, kader nasıl adlandırırsanız artık. Öyle yani.


Neyse hanımlar öyle bir içimi dökmek istedim okuyanlara teşekkür ederim🌸💜
Hassas ve duygusal birisin. O yüzden yalnızlık daha çok etkiliyor seni. Yazdıkların öyle içten ki… kendini de iyi tanıyorsun bu çok belli.
Bende 20lerimde bekarken tam olarak böyle düşünüyordum. Yazdıkların çok tanıdık bir his olarak geldi bana. Ancak sonrasında kısmet oldu evlendim şimdi 30larımda da boşanıyorum. Yani yine yalnızlık ile cebelleşiyorum. Şarkıda da dediği gibi “hep yalnızlık var sonunda, yalnızlık ömür boyu”
O yüzden mutlu olmaya bak, kendimizi başkaları ile kıyaslarsak hep eksik bir şeyler buluruz. Sevmek ve sevilmek güzel şeyler elbette, kim istemez ki… ama boşanma derdiyle öğrendim ki kendi kendimize mutlu olmayı öğrenmek zorundayız. Bir eşimiz bir ailemiz bir evladımız olmasa da tüm hayatı yalnız da geçirecek olsak da mutlu olmayı öğrenmeliyiz. Kendi içimizde bir tam olmayı, sevgi açlığı ile başkasına bağımlı olmamayı öğrenmeliyiz.
Bunlar hayatımda edindiğim deneyimlerin özetiydi.
Yine de dileğin; iyi bir eş ve aile ise, umarım tez vakitte en iyisi ve güzeli sana nasip olsun🙏🏻
 
Hayatın tıkandığı yerlerde keskin değişiklikler yapmanın faydalı olduğunu düşünüyorum. Bir arkadaşım eşiyle "yok oraya da seyahat edilmez be" diyeceğiniz bir ülkeye seyahati sırasında tanıştı. Yine başka bir arkadaşım şuanki erkek arkadaşıyla at binme kursunda tanıştı ki kendisi hayvanlardan korkar :) Ben de eşimle alâkasiz bir meslekten daha da alâkasiz bir iş koluna geçiş yaptığım için tanıştım. Bazen matrix kodlarını zorlamak gerek 🙃
İyi pazarlar

Uzun zamandır aklımda olan bir şeyi paylaşmak istiyorum aslında bir çözümü de yok ama içimi dökmek istedim.

Benim derdim çok uzun zamandır, yalnızlık ve sevilmemek.. özellikle duygusal anlamda. Güzel arkadaşlıklarım var uzun yıllara dayanan ama bu bir yerde o kadar yeterli gelmiyor ki yalnızlık hissini bastırmama.
Ne yapsam ne etsem hep o tarafım eksik kalıyor. Kendimle vakit geçirmekten çok keyif alıyorum. Tek başıma seyahatlere giderim, yürüyüşlere çıkarım, alışveriş yaparım yani aslında kendi kendime yetebiliyorum ve dediğim gibi kendimle olmayı da seviyorum. Ama 26 yaşından sonra gelen, gerçekten sevme sevilme duygusal bir ilişkide olma istediğini içimde bastıramıyorum. Bunun için hiç zorlamadım, olursa olur kafasındaydım hep ve olur diye inanıyordum bazen umutsuzluğa düşsem de ama şu an 31 yaşındayım asla ciddi bir ilişki içinde olmadım. Görüşmelerim 3 ayı hiç aşmadı. Aşık olduğum kişiler tarafından istenmedim hiç. Hep hayal kırıklığı oldu.
Ve bu beni artık o kadar üzüyor ki..
Çevremde çok güzel ilişkileri olan arkadaşlarım var, belki benim içinde olmak istemeyeceğim türden ilişkiler bazıları ama sonuçta herkes kendi dengiyle beraber, kendi istediği kişiyle..
Benimse ilişkilerim hep tutarsız, yorucu, kalp kırıcı oldu. Ve hep bir umutsuzluğa sürükledi. Bazen oturup düşünüyorum, yeterince güzel değilim diye mi? Yeterince başarılı değilim diye mi? Yeterli param yok diye mi? Sevilmek için sürekli bir koşul sebep arıyorum. Sebep yaratmaya çalışıyorum.

Ben de gerçekten hayatımda sevmenin sevilmenin en önemlisi istenmenin, kafanın uyduğu biriyle geçirdiğin o kaliteli zamanın keyfine varmak istiyorum.
Bu zamana kadar 3 kişiyi beğendim istedim diyebilirim 3 kişi tarafından da istenmedim.
Bu istenmemişlik olmamışlık hissi için terapi de gördüm. Ama bazen o bile bir şeyleri olsun diye zorluyormuşum gibi hissettirdi.
Çok temel bir ihtiyaç ve çok basit gibi görünen bir şey ama hiç o noktaya gelemeyeceğim gibi, bunu kabullenmem lazım gibi hissediyorum. Bazen olmaz ya hani, zorlayamazsın da..
Her yaş kendine özel ve güzel biliyorum ama yaşım da ciddileştikçe tahammülüm sabrım kalmıyor. Daha kolay kesiyorum ilişkileri yada hiç beğenmiyorum. Mesela kalbim hiç eskisi gibi çarpmıyor. Örneğin 20lerimde yakışıklı birileriyle aynı ortamda olduğumda bile heyecanlanırdım o hormonların da verdiği etkiyle, artık onu bile kaybettim. Zaten çevremdeki herkes benden küçük. Şimdi şu ben de küçük görünüyorum klişesine girmek istemiyorum ama , hemen hemen artık insanlar yaşını göstermediğinden, daha yaşımdan küçük göründüğüm için daha 20lerindeki erkeklerle tanışıyorum ee 20lerindeki erkekler daha o olgunlukta değiller daha kendilerini arıyorlar. Denemek denemeye çalışmak külfet geliyor. Kendi yaşıtlarım da zaten ya evli ya içi geçmiş benim gibi..
Sadece çok üzgünüm şu günlerde, bir şeylerin yoluna girmesini istiyorum.

O kadar istiyorum ki, beni anlayacak dinleyecek hayatı hayatımın aşkı diyebileceğim biriyle geçirmeyi. Onun huzurunu, problem yaşasak da beraber üstesinden gelebilmeyi.
Kimse hiçbir şey çözmeyi istemiyor emek vermek istemiyor. Kafan uymadı mı baybay kardeşim zaten çok insan var insagramda bir gezinsem 5 dakikada 5 kişiyle tanışırım kafasında herkes..
Dediğim gibi çözülebilecek bir dert değil, nasip, şans, kader nasıl adlandırırsanız artık. Öyle yani.


Neyse hanımlar öyle bir içimi dökmek istedim okuyanlara teşekkür ederim🌸💜
 
E tabi yaş aldıkça daha ciddileşiyorsunuz, ne isteyip ne istemediğinizi biliyorsunuz daha seçici oluyorsunuz bu doğru ama bu 20li yaşlarda evlenip de sonra 30lu yaşlarda mutsuz olmaktan iyidir. Kendi kendinize yetmeniz ve kendinizle mutu olmanız çok olumlu bir şey. Geç diye bir şey yok, hormonlar menopoza kadar iyi idare eder. Biliyor musunuz ben de kendi başıma mutlu olabilen bir insandım ve hayatımda illa ki biri olacak düşüncesinden vazgeçtiğim an buldum, ironik bir şekilde. Yani geç olsun güç olmasın. İlla ki birisi olacak diye de kendinizi üzmeyin. Mutlu olun gerisi gelir. Tek başına mutlu olmak bir ilişkide mutsuz olmaktan iyidir.
Aslında diyorum ya asla evleneyim bir şeylere geç kaldım diye bakmıyorum ama yaş geçtikçe tamam ruh eşimi hayat arkadaşımı/yol arkadaşımı bulmak istiyorum ama tahammülüm de azalma oluyor. 20lerde de seçiciydim ama 30lar bambaşka vurdu. Tabi daha yolun başındayım ama hissettiklerim bunlar.
Bir de bu süreçte hiç sevilmemiş olmak koyuyor ya. Hani evlenmek falan değil derdim gerçekten güzel bir aşk yaşayamadım ona üzülüyorum
 
Eee hem diyorsun ki herkesin ilişkisi var, hem diyorsun ki instagramda gezinsem 5 dakikada 5 kişiyle tanışırım diyor herkes.eee her yaz evlenip duran kişiler kimler o zaman.sana denk gelmemiş ama ciddi ilişki de yapan çok evlenen de.bu kadar düğün nereden çıkıyor o zaman? Tespitiniz bence doğru değil.yazdıklarım gıcıklık gibi geliyordur ama gerçekler bunlar.diğer konuya gelirsek kader olduğunu düşünüyorum.ne çirkin ne eğitimsiz ne kilolu, ne aşırı zayıf kişiler evlenip duruyor.kabullenmekten başka şansımız olduğunu düşünmüyorum.sınavı yok ki kazanasın.sana gelirse gelecek yoksa yok.hayat zor.ben boşuna mı başkalarını getirmeyin tünelin ucu b.mb.k bir yere çıkıyor deyip duruyorum.hiç kafanız dağılmıyor ilaç yazdırın.ben de başka türlü tahammül edemiyorum hayata ve bu adaletsiz düzene.
Tamam işte kimse emek vermiyor uymadığı bir yönü olunca hadi baybay diyor yenisine geçiyor, yada bazısı çok dolandıktan sonra şak diye evleniyor. Bazıları evlenmek için evleniyor. Bundan bahsettim burada bir çelişki yok. İnsanlar ilişki yapmıyor demedim ben beceremiyorum dedim fark orda.
Ben de isyan ediyorum vs demedim ki kabul ediyorum şans bunlar dedim sizin gibi acaba yazdıklarımı gerçekten okudunuz mu bilemedim.
İlaç tavsiyenize de teşekkürler gerçekten çok yardımcı oldu sjdkd
 
İyi pazarlar

Uzun zamandır aklımda olan bir şeyi paylaşmak istiyorum aslında bir çözümü de yok ama içimi dökmek istedim.

Benim derdim çok uzun zamandır, yalnızlık ve sevilmemek.. özellikle duygusal anlamda. Güzel arkadaşlıklarım var uzun yıllara dayanan ama bu bir yerde o kadar yeterli gelmiyor ki yalnızlık hissini bastırmama.
Ne yapsam ne etsem hep o tarafım eksik kalıyor. Kendimle vakit geçirmekten çok keyif alıyorum. Tek başıma seyahatlere giderim, yürüyüşlere çıkarım, alışveriş yaparım yani aslında kendi kendime yetebiliyorum ve dediğim gibi kendimle olmayı da seviyorum. Ama 26 yaşından sonra gelen, gerçekten sevme sevilme duygusal bir ilişkide olma istediğini içimde bastıramıyorum. Bunun için hiç zorlamadım, olursa olur kafasındaydım hep ve olur diye inanıyordum bazen umutsuzluğa düşsem de ama şu an 31 yaşındayım asla ciddi bir ilişki içinde olmadım. Görüşmelerim 3 ayı hiç aşmadı. Aşık olduğum kişiler tarafından istenmedim hiç. Hep hayal kırıklığı oldu.
Ve bu beni artık o kadar üzüyor ki..
Çevremde çok güzel ilişkileri olan arkadaşlarım var, belki benim içinde olmak istemeyeceğim türden ilişkiler bazıları ama sonuçta herkes kendi dengiyle beraber, kendi istediği kişiyle..
Benimse ilişkilerim hep tutarsız, yorucu, kalp kırıcı oldu. Ve hep bir umutsuzluğa sürükledi. Bazen oturup düşünüyorum, yeterince güzel değilim diye mi? Yeterince başarılı değilim diye mi? Yeterli param yok diye mi? Sevilmek için sürekli bir koşul sebep arıyorum. Sebep yaratmaya çalışıyorum.

Ben de gerçekten hayatımda sevmenin sevilmenin en önemlisi istenmenin, kafanın uyduğu biriyle geçirdiğin o kaliteli zamanın keyfine varmak istiyorum.
Bu zamana kadar 3 kişiyi beğendim istedim diyebilirim 3 kişi tarafından da istenmedim.
Bu istenmemişlik olmamışlık hissi için terapi de gördüm. Ama bazen o bile bir şeyleri olsun diye zorluyormuşum gibi hissettirdi.
Çok temel bir ihtiyaç ve çok basit gibi görünen bir şey ama hiç o noktaya gelemeyeceğim gibi, bunu kabullenmem lazım gibi hissediyorum. Bazen olmaz ya hani, zorlayamazsın da..
Her yaş kendine özel ve güzel biliyorum ama yaşım da ciddileştikçe tahammülüm sabrım kalmıyor. Daha kolay kesiyorum ilişkileri yada hiç beğenmiyorum. Mesela kalbim hiç eskisi gibi çarpmıyor. Örneğin 20lerimde yakışıklı birileriyle aynı ortamda olduğumda bile heyecanlanırdım o hormonların da verdiği etkiyle, artık onu bile kaybettim. Zaten çevremdeki herkes benden küçük. Şimdi şu ben de küçük görünüyorum klişesine girmek istemiyorum ama , hemen hemen artık insanlar yaşını göstermediğinden, daha yaşımdan küçük göründüğüm için daha 20lerindeki erkeklerle tanışıyorum ee 20lerindeki erkekler daha o olgunlukta değiller daha kendilerini arıyorlar. Denemek denemeye çalışmak külfet geliyor. Kendi yaşıtlarım da zaten ya evli ya içi geçmiş benim gibi..
Sadece çok üzgünüm şu günlerde, bir şeylerin yoluna girmesini istiyorum.

O kadar istiyorum ki, beni anlayacak dinleyecek hayatı hayatımın aşkı diyebileceğim biriyle geçirmeyi. Onun huzurunu, problem yaşasak da beraber üstesinden gelebilmeyi.
Kimse hiçbir şey çözmeyi istemiyor emek vermek istemiyor. Kafan uymadı mı baybay kardeşim zaten çok insan var insagramda bir gezinsem 5 dakikada 5 kişiyle tanışırım kafasında herkes..
Dediğim gibi çözülebilecek bir dert değil, nasip, şans, kader nasıl adlandırırsanız artık. Öyle yani.


Neyse hanımlar öyle bir içimi dökmek istedim okuyanlara teşekkür ederim🌸💜
İlişkilerin hangi noktada tıkandı ona göz geçirerek başla istersen. 3 ayı geçmedi hiç demişsin ne oluyorda bitiyor neden devamı gelmiyor nasıl olsa devamı gelebilirdi gibi. Bu şekilde belki ilişkiler hakkında farklı bir bakış açısı kazanırsın
 
Hassas ve duygusal birisin. O yüzden yalnızlık daha çok etkiliyor seni. Yazdıkların öyle içten ki… kendini de iyi tanıyorsun bu çok belli.
Bende 20lerimde bekarken tam olarak böyle düşünüyordum. Yazdıkların çok tanıdık bir his olarak geldi bana. Ancak sonrasında kısmet oldu evlendim şimdi 30larımda da boşanıyorum. Yani yine yalnızlık ile cebelleşiyorum. Şarkıda da dediği gibi “hep yalnızlık var sonunda, yalnızlık ömür boyu”
O yüzden mutlu olmaya bak, kendimizi başkaları ile kıyaslarsak hep eksik bir şeyler buluruz. Sevmek ve sevilmek güzel şeyler elbette, kim istemez ki… ama boşanma derdiyle öğrendim ki kendi kendimize mutlu olmayı öğrenmek zorundayız. Bir eşimiz bir ailemiz bir evladımız olmasa da tüm hayatı yalnız da geçirecek olsak da mutlu olmayı öğrenmeliyiz. Kendi içimizde bir tam olmayı, sevgi açlığı ile başkasına bağımlı olmamayı öğrenmeliyiz.
Bunlar hayatımda edindiğim deneyimlerin özetiydi.
Yine de dileğin; iyi bir eş ve aile ise, umarım tez vakitte en iyisi ve güzeli sana nasip olsun🙏🏻
Yani haklısınız yalnızlık ömür boyu.
Herkes bambaşka yollardan bambaşka şekilde tecrübe ediyor hayatı. Benim sıkıntı duyduğum şey ise, gerçekten 31 yaşıma kadar düzgün bir ilişki yaşayamamış olmam, bunu tecrübe etmeyi çok isterdim ya. Bu evliliğe gider gitmez, dediğiniz gibi sonu yalnızlık da olabilir hiçbir şeyin garantisi yok. Tabi ki isterim sonu mutlu olsun.. Ama mesela en başında bahsettiğim gibi 3 kişiyle olmak istedim son 10 senedir, hep bir olmamışlık hep bir yarım kalmışlık, ilişkiye dönmeyen durumlar falan olunca dedim ki hmm galiba aşk bana göre değil.
Bu biraz da yordu beni umudumu kaybettirdi.
Ne kadar birbirimizi hiç tanımasak da, Umarım hepimiz düşlediğimiz hayallere kavuşuruz.
 
Hayatın tıkandığı yerlerde keskin değişiklikler yapmanın faydalı olduğunu düşünüyorum. Bir arkadaşım eşiyle "yok oraya da seyahat edilmez be" diyeceğiniz bir ülkeye seyahati sırasında tanıştı. Yine başka bir arkadaşım şuanki erkek arkadaşıyla at binme kursunda tanıştı ki kendisi hayvanlardan korkar :) Ben de eşimle alâkasiz bir meslekten daha da alâkasiz bir iş koluna geçiş yaptığım için tanıştım. Bazen matrix kodlarını zorlamak gerek 🙃
Ben 2022de 10 ülke gezdim ajskdkd dediğim gibi hep şans hep kader
 
İlişkilerin hangi noktada tıkandı ona göz geçirerek başla istersen. 3 ayı geçmedi hiç demişsin ne oluyorda bitiyor neden devamı gelmiyor nasıl olsa devamı gelebilirdi gibi. Bu şekilde belki ilişkiler hakkında farklı bir bakış açısı kazanırsın
Mesela biri platonik olarak kaldı okay dedim. Diğeri kendi isteğiyle tanıştı, 6 ay boyunca her gün görüşmeler vakit geçirmeler, hediye almalar özledim mesajları… sonuç; aa biz flörtleşmiyorduk sen beni yanlış anladın
Diğeri ise çok güzel giderken bir anda soğudum şeklinde bitti
O sebeple ortak nokta ne bilmiyorum demek ki birbirimizin hayatları için uygun değildik
 
ama boşanma derdiyle öğrendim ki kendi kendimize mutlu olmayı öğrenmek zorundayız. Bir eşimiz bir ailemiz bir evladımız olmasa da tüm hayatı yalnız da geçirecek olsak da mutlu olmayı öğrenmeliyiz. Kendi içimizde bir tam olmayı, sevgi açlığı ile başkasına bağımlı olmamayı öğrenmeliyiz.
İmzamı atıyorum bu cümlelere
 
Ben de aynı durumdayım, bir ilişkinin verdiğini bir arkadaşlık ve ya başka hobiler vermiyor ama etraftan inatla aman hayatını yaşa diyorlar
Tamam ben hayatımı biraz da sevgilimle kocamla yaşamak istiyorum, çok üzüldüğüm söylenemez artık ama arıyorum o hissi
Şans ve kısmet sanırım
Herkesin ilişkisi varken onları izlemek heveslenmek hiç sevilmemiş olmak…
 
X