Lorentz internette gezinirken şöyle bir yazı buldum. Faydası olabilir.
Kronik Yorgunluk Günde 8 saat uyuyor olmanıza rağmen yataktan bitkin kalkıyorsunuz veya bazen gözünüze uyku girmediği için yatakta kıvranıyorsunuz. Gün içinde bazen gözünüzü bile açacak haliniz olmuyor. Dikkatiniz dağılıyor ve neredeyse her zaman dinlenme ihtiyacı güdüyorsunuz.
Gün içinde hiçbir yorucu fiziksel aktiviteye katılmamanıza rağmen akşam eve geldiğinizde üzerinizden tır geçmiş gibi hissediyorsunuz… Bir an evvel kendinizi yatağa atıp dinlenmek istemenize rağmen uyuyamıyorsunuz (kısır döngü). Günler bu şekilde işkence gibi geçiyor değil mi? Tebrikler! Kronik yorgunlar kulübüne hoş geldiniz.
Bu yazıda modern çağın en büyük problemlerinden birisi olan kronik yorgunluğa çare olacak 5 temel tavsiyeyi okuyacaksınız:
Problemin kökeni: Neredeyse her modern hastalık gibi uykusuzluk da modern yaşam tarzının, şehirde yaşıyor olmanın sonucudur. Şöyle bir yaşadığımız ortamdan dışarı çıkıp onbinlerce yıl öncesine gidelim ve bir mağara’da yaşadığımızı varsayalım.
Mağarada yaşarken temiz hava ve yetersiz oksijen bizi karşılayacaktır en başta… Daha da derinlere gittiğimizde ışığın azaldığı ve etrafın karardığını göreceğiz… Dar bir yer olduğu için hareket alanımız kısıtlanacak ve çok fazla enerji harcamayacağız… Yiyecek bulmakta güçlük çekeceğiz ve su bulmak bir mucize halini alacak.
Bu şartlar altında vücudumuzun alacağı ilk önlem enerji seviyesini düşürmektir. Metobolizma’yı yavaşlatarak enerji ihtiyacını azaltacaktır vücut. Daha sonra daha az nefes almaya başlayacağız… Yediklerimiz yetersiz olduğundan protein sentezleyemeyeceğiz ve suyumuz az olduğu için vücuttaki su oranı git gide azalacak. Hareket etmediğimiz için kas kütlemiz git gide azalacak ve eklemlerimiz susuzluğun da etkisiyle zarar görecek… Gün ışığı almadığımız için vücut her daim yarı uyur halde duracak… Vücut kriz yönetimine geçecek ve bu sebeple yarı uyur halde duracağız.
Bu hikayeyi anlatmamım bir sebebi var; modern insan farkında olmadan tam olarak kendisine bir mağara ortamı yaratmış durumda! Vücut ise buna otomatik tepki verip mağaradaki şartlara kendisini adapte etmekte ve kriz durumuna geçmektedir.
Modern insan kendi yarattığı mağarasında yaşıyor: 1) Temiz hava eksikliği: Doğru nefes almamak ve kirli hava sebebiyle yeteri kadar oksijen alamıyoruz
2) Karanlık: Sabah gün ışımadan arabayla ofise gidiyoruz, ofiste florasan lambalarla neredeyse karanlık ortamda çalışıyoruz, akşam hava kararınca evimize geliyoruz… Gün içinde neredeyse hiç ışık almıyoruz! (Bir ofis ortamında göze giren ışık 30 lüks şiddetindeyken, dışarda binlerce lüks ışık gözümüze girer. İnsan gözü güneşten gelen ışığın şiddetine alışkın olduğundan ofisteki ışığı karanlık olarak algılar)
3) Yetersiz yiyecek: Yediğimiz besinler yapay, beslenme değeri düşük ve sağlıksız.
4) Susuzluk: Gün içinde içmemiz gereken suyun yarısını bile içmiyoruz.
5) Hareketsizlik: Arabayla seyahat ediyoruz, ofiste oturuyoruz, eve gelince asansöre biniyoruz ve kanepeye uzanıyoruz… Vücut için bu kadar hareketsizlik mağaradaki hareketsizliğe eşit seviyededir.
Bu modern mağara’da insanın bitkin olması gayet normal.
Bitkinliği yenmek için yapılması gerekenler: - Oksijen Alın: Diyaframdan derin nefes alarak daha fazla havayı ciğerlerinize doldurmaya çalışın. Trafikte giderken egzos gazlarının içeri girmesini engelleyin. Haftada en az 2 gün bir parka veya ormana gidip temiz hava alın.
- Sağlıklı yiyecekler yiyin: Bulabiliyorsanız organik gıdalarla beslenin. Mutlaka yeşil sebzelerden oluşan salatayı öğününüze dahil edin ve bol bol lifli meyvelerden yiyin.
- Su için: Asla kendinizi susuz bırakmayın ve günde en az 6 bardak su için. Kola, enerji içecekleri gibi yapay içeceklerden uzak durun. Vücudun su tutmasını engelleyen içecekleri bırakın (kahve, çay vs.)
- Güneşe çıkın: Uzmanlar günde en az 2 saat gün ışığı alınmadığı durumda vücudun dengesinin bozulduğu ve kronik yorgunluk ve uykusuzluğa davet çıkartıldığını belirtmektedir. Gün ışığı almak için fırsat yaratın; ofisteki masanızı cam kenarına çıkartın, öğle yemeklerini açık havada yemeğe çalışın, haftasonları muhakkak dışarda gezinin. Bunların hiçbirisini yapamıyorsanız kendinize bir yapay güneş ışığı üreticisi almayı düşünebilirsiniz.
- Egzersiz yapın: Haftada en az 3 gün kardiyo egzersizi yapın. Bulabildiğiniz her fırsatta yürüyün… Asansör veya yürüyen merdiven kullanmak yerine merdivenle çıkın. Bisiklete binin veya basket, futbol gibi bir spor yapın.
Uzun süre kronik yorgunluk yaşamış, ama yukarda anlattığım 5 basit tavsiyeyi uygulayarak bundan kurtulmuş birisi olarak sizlere de sağlıklı ve dinç bir yaşam dilerim.