- 3 Haziran 2009
- 7.450
- 29.210
- 1.073
- 41
Keşke yaşatmasa ancak belgesele göre 10 yıl içerisinde 100 milyon insanın kansere yakalanması bekleniyor.
-
Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Popüler Konu Verimli Rutin
- Konu Sahibi elecda
- Başlangıç Tarihi
- 3 Haziran 2009
- 7.450
- 29.210
- 1.073
- 41
Çok teşekkür ederim. Dün aklımdan geçtin, nerelerde diye.elecda yazın çok hoşuma gitti, her satırını birkaç defa okudum.
Tespitlerin çok yerinde ve paylaştığın için teşekkürler.
Farkında olmadan yaptığım bir kaç şeyi farkettim.
- 3 Haziran 2009
- 7.450
- 29.210
- 1.073
- 41
Çamaşır deterjanını kendim yapıyorum. Yapamadım ve bitti ise Frosh alıyorum. Bulaşık makinesi tableti olarak da Fosch Yeşil Limon olanı kullanıyorum. Onu da bir ara kendim yapacağım.
Yüz yıkama jeli olarak Homemade Aromaterapi'nin Sıvı Kastil Sabununu kullanıyorum. Nemlendirici olarak da serumunu kullanıyorum. Ben homemade'in ürünlerinden çok memnunum. Bir ara web sayfasını incelemeni tavsiye ederim. Kuzguncuk ve Nişantaşı'nda dükkanları da var.
- 3 Haziran 2009
- 7.450
- 29.210
- 1.073
- 41
Abur cubur ve fast food da zorlanman çok normal. Bu yiyeceklerin bağımlılık yaratması için son 30 yıldır çok sistematik bir çaba var ve ürünleri bu konuda sürekli geliştiriyorlar. Regl dönemim her yaklaştığında gözüm cipslere kayıyor ve canım istiyor. Diğer zamanlarda böyle bir istek duymuyorum ancak regl döneminde kendimi kontrol etmekte zorlanıyorum. Ben kendime, bu insanların tuzağına düşmeyeceğim diyor ve o reyondan yavaşça uzaklaşıyorum.
- 9 Temmuz 2012
- 2.625
- 5.065
- 358
Merhaba, son bir yılın birikim muhasebesini yılbaşında yapamamıştım, ocak ve şubat ayında işler cok yogundu gercekten. Sabah fırsat bulmuşken kontrol ettim bi hesapları, gayet iyi durumda olduğumuzu gördüm. Eşim ve ben ücretli calışanlarız, gelirlerimiz ortalamanın bir tık üstü diyelim. Fakat giderimiz de ortamanın fazlaca üstünde. Ben 2 yıl ücretsiz izin kullandım, kabaca 14ay once tekrar tam zamanlı olarak ise dondum. İki kızımız kreşe devam ediyor, evimiz kira ve gezip keyif yapmaya düşkünüz.
Elde olan birikmişimizi ve heray maaslardan artırdıgımız tutarları gecen yıl boyunca borsa, altın ve döviz çeşitlemesinde değerlendirdik. Bir yıllık donemde; yaklasık olarak bist100 endeksi %9, uero&dolar %13-15, gram altın %40’ın üzerinde bir değerleme kaydetmiş. Benim birikimimin içerisinde maasdan yaptıgım birikimde olduğu için net yüzde vermem yanıltıcı olur. Fakat özellikle borsada endeks getirisinin oldukça üzerinde bir getiri elde ettim. Piyasanın durumuna gore bazen mevduatı kendi içerisinde ondan alıp ona ekledim( orneğin borsadan cekip altın almak, altın satıp dovize cevirmek gibi) bu hareketlerden kimi zaman kayba ugrasam da totalde kazançlı çıktım.
Benim birikimimin bir amacı var aslında, biz eşimle dugunumuzde dahil herseyi tek basınıza yaptık, bından da hep gururla bahsettik. Gecen yıla kadar Ev almak için koşullar hiç oluşmamıştı. Gecen yıl şubat ayında ilk kez ciddi olarak ev alma kararı vermiş hatta bir evden pazarlıktaki ufak farklar dolayısıyla vazgecmiştik. Ozamanki birikimimizle evin %32sini birikimden %68ini borçla( %15i ailemden borç kalanı banka kredisi) ile karşılıyorduk ve elde de hiç birikim kalmıyordu. Begendiğimiz evde anlasamayınca eşimle ev işini biraz erteleyip paramızı çeşitli yatırım araçlarında değerlendirmeye karar verdik. Şuan 1 yıl sonraki geldiğimiz noktada çok doğru bir karar verdiğimizi gördük. Şuan yeniden ev alma fikrini düşünüyoruz. Gecen yıla gore avantajlarımız;
-begendiğimiz evin muadili evlerin fiyatı 1 yılda neredeyse hiç artmadı, bu süreçde biz birikimimizi artırdık şuan ev almak istediğimizde evin %55ini birikimden karsılsyabiliriz. Fakat biz birikimin bir kısmını kenara ayırıp borsa ve altında değerlendirmeyi düşünüyoruz. Oranın bize eminim aylık sabit bi getirisi olacaktır.
-bir diğer avantaj gecen yıl faiz oranları %1.20 iken bugun ikinciel evlerde %0,87 düzeyinde. Bu da kredinin maliyetini ciddi şekilde düşürüyor
-gecen yıl evin maliyetinin %68 ini borçlandığımız halde elde 5 kuruş kalmıyordu. Bugün kenara bir guvenlik parası ayıracak esnekliğe sahibim, üstelik bu miktardan aylık %3-4 dolayında bir getiri bekliyorum:)
-son olarak ev işini rafa kaldırınca gecen yıl cok kupon bi araç düştü elimize ve 37bin verip aracımızı yeniledik. Aldığımızda piyasa fiyatından yaklaşık %20 ucuza almıştık, ikinci el araç piyasasının uçması ile aracımız şuan %60 değer kazanmış durumda.
Finansal durumum hakkında fazlaca hesap kitap yapmışken detayları sizinle de paylaşmak istedim.
Buarada, ben evi işine tamamen dünyada mekan ahirette iman mantıgında bakıyorum:) yani tamamen barınma ihtiyacımı garanti altına almak için, yoksa bir yatırım çeşidi olarak gayrimenkul alımı bana göre onemini/cezbediciliğini kaybetti artık.
Elde olan birikmişimizi ve heray maaslardan artırdıgımız tutarları gecen yıl boyunca borsa, altın ve döviz çeşitlemesinde değerlendirdik. Bir yıllık donemde; yaklasık olarak bist100 endeksi %9, uero&dolar %13-15, gram altın %40’ın üzerinde bir değerleme kaydetmiş. Benim birikimimin içerisinde maasdan yaptıgım birikimde olduğu için net yüzde vermem yanıltıcı olur. Fakat özellikle borsada endeks getirisinin oldukça üzerinde bir getiri elde ettim. Piyasanın durumuna gore bazen mevduatı kendi içerisinde ondan alıp ona ekledim( orneğin borsadan cekip altın almak, altın satıp dovize cevirmek gibi) bu hareketlerden kimi zaman kayba ugrasam da totalde kazançlı çıktım.
Benim birikimimin bir amacı var aslında, biz eşimle dugunumuzde dahil herseyi tek basınıza yaptık, bından da hep gururla bahsettik. Gecen yıla kadar Ev almak için koşullar hiç oluşmamıştı. Gecen yıl şubat ayında ilk kez ciddi olarak ev alma kararı vermiş hatta bir evden pazarlıktaki ufak farklar dolayısıyla vazgecmiştik. Ozamanki birikimimizle evin %32sini birikimden %68ini borçla( %15i ailemden borç kalanı banka kredisi) ile karşılıyorduk ve elde de hiç birikim kalmıyordu. Begendiğimiz evde anlasamayınca eşimle ev işini biraz erteleyip paramızı çeşitli yatırım araçlarında değerlendirmeye karar verdik. Şuan 1 yıl sonraki geldiğimiz noktada çok doğru bir karar verdiğimizi gördük. Şuan yeniden ev alma fikrini düşünüyoruz. Gecen yıla gore avantajlarımız;
-begendiğimiz evin muadili evlerin fiyatı 1 yılda neredeyse hiç artmadı, bu süreçde biz birikimimizi artırdık şuan ev almak istediğimizde evin %55ini birikimden karsılsyabiliriz. Fakat biz birikimin bir kısmını kenara ayırıp borsa ve altında değerlendirmeyi düşünüyoruz. Oranın bize eminim aylık sabit bi getirisi olacaktır.
-bir diğer avantaj gecen yıl faiz oranları %1.20 iken bugun ikinciel evlerde %0,87 düzeyinde. Bu da kredinin maliyetini ciddi şekilde düşürüyor
-gecen yıl evin maliyetinin %68 ini borçlandığımız halde elde 5 kuruş kalmıyordu. Bugün kenara bir guvenlik parası ayıracak esnekliğe sahibim, üstelik bu miktardan aylık %3-4 dolayında bir getiri bekliyorum:)
-son olarak ev işini rafa kaldırınca gecen yıl cok kupon bi araç düştü elimize ve 37bin verip aracımızı yeniledik. Aldığımızda piyasa fiyatından yaklaşık %20 ucuza almıştık, ikinci el araç piyasasının uçması ile aracımız şuan %60 değer kazanmış durumda.
Finansal durumum hakkında fazlaca hesap kitap yapmışken detayları sizinle de paylaşmak istedim.
Buarada, ben evi işine tamamen dünyada mekan ahirette iman mantıgında bakıyorum:) yani tamamen barınma ihtiyacımı garanti altına almak için, yoksa bir yatırım çeşidi olarak gayrimenkul alımı bana göre onemini/cezbediciliğini kaybetti artık.
- 18 Mayıs 2011
- 5.816
- 18.679
- 448
Çok teşekkür ederimGüzel mesajlarınız için çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız
elecda
almanyada biraz daha dikkatliler galiba bu konuda türkiye gibi çok kuvvetli temizlik maddeleri yok burda yinede dikkat etmek lazım tekrar tesekkurler
- 3 Haziran 2009
- 7.450
- 29.210
- 1.073
- 41
Vakit ayırıp ayrıntılı yazdığın için çok teşekkür ederim. Parayı gerçekten iyi yönettiğini düşünüyorum. Biz ev almaya kara verdiğimizde elimizde bankaya vermemiz gerek peşinatın 2/3'ü kadar paramız vardı. Kalanı elden borç aldık. 2014'te 0,89'dan kredi çektik. Proje aşamasında girdiğimiz için iki yıl boyunca hem kredi hem kira ödedik ve yine bu süreçte elden aldığımız borcu kapattık. Maddi açıdan oldukça zorlayıcı bir dönemdi. Sonrasında evimize taşındık, kiradan kurtulduk. Benim maaşım dolar kuruna bağlı olduğu için epey yükseldi. Kredi tutarı rahat ödenebilir bir noktaya geldi. Evimiz bu süre içerisinde %50 değer kazandı. Bu yıl kalan borcu kapatabilirsek kendimi çok rahatlamış hissedeceğim. Dediğin gibi ben de sadece oturacağım eve sahip olmak istiyorum. Yatırım olarak proje aşamasında alıp sonra satmak dışında yatırımlık ev sahibi olmak istemiyorum.
- 3 Haziran 2009
- 7.450
- 29.210
- 1.073
- 41
II. dünya savaşı sırasında Almanların geliştirdiği kimyasallar savaş sonunda tarım alanına yönlendiriliyor ve kanser hikayemiz aslında böyle başlıyor. Bu nedenle Almanlara güven olmaz, sen yine de etiketleri okuyarak malzemeleri al derim.Çok teşekkür ederim
- 3 Haziran 2009
- 7.450
- 29.210
- 1.073
- 41
Un ile Sınavım
30 günlük unsuz beslenme denememin 4. günündeyim. 2 Martta eşimle beraber başladık, 31 Martta sona erdireceğiz. Bu dört gün boyunca, yürüyüş yaparken, unlu gıdalara yatkınlığım ve tetiklendiğim durumlar üzerine düşündüm. Vardığım sonuçları paylaşmak istiyorum.
Tetikleyen Durum-1: Hafta İçi sabahları evde kahvaltı yapamamak
Davranış Biçimim: İşe giderken simit, sandviç veya poğaça alıyorum. Yedikten iki saat sonra acıkıyorum. İşyerinde öğle yemeği yiyorum. İşyeri yemekleri de epey un içerdiği için yine acıkıyorum. Tekrar bir ara öğün yapıyorum. Akşam yemeğinde de zaten bütün gün kötü beslendim diyerek abartılı besleniyorum veya ekmek yiyorum.
Sebep: İpek’in sık uyandığı gecelerin sabahında yataktan kalkmakta zorlanıyorum ve servisin gelme saatine kadar anca hazırlanıyorum.
Çözüm: Gece nasıl geçerse geçsin 06:30’da kalkmam lazım. Kalkamazsam kahvaltıda yiyeceklerimi hemen bir saklama kabına koyup, işe götürmem ve işte kahvaltı yapmam gerekiyor.
Tetikleyen Durum-2: Haftasonu unlu yiyeceklerle kahvaltı yapma alışkanlığı
Davranış Biçimim: Haftasonu kahvaltısına simit, börek, poğaça alıyoruz veya evde tost yapıyoruz. Öyle olunca hafta içi olan kısır döngünün aynısını yaşıyorum.
Sebep: Çocukluğımdan beri süregelen alışkanlık paterni. Annem çalışan bir anne olduğu için her Cumartesi ve Pazar bizi fırında yeni pişirdiği börek veya poğaça ile uyandırırdı. Bu durum hepimize keyif verirdi. Ben de çalışan bir anne olduğum için aynı davranışı kopyalamışım. Sadece kendim hazırlamak zor geldiği için dışarıdan alıyorum. Aynı keyfi kendime ve aileme sağlama isteğim olduğunu fark ettim.
Çözüm: Bu ay haftasonu kahvaltılarını da Karatay kahvaltısı olarak yapacağım. Daha sonra ayda bir kahvaltıyı hamurlu yapmak niyetindeyim. Hafta sonu kahvaltılarını kendim için özel kılmak istiyorum. Bu nedenle hafta içi yapmaya fırsatım olmayan mantarlı omlet ve sucuklu yumurtayı, hafta sonu kendim için yapacağım, evde benden başka kimse sevmiyor zatenJ Kızlara da krep yaparım diye düşünüyorum. Çocuklarımda beslenme ile ilgili yanlış davranış paternleri oluşturmamaya özen göstereceğim. Çünkü çocuklukta yerleşen beslenme alışkanlıklarını değişitirmek gerçekten çok zor.
30 günlük unsuz beslenme denememin 4. günündeyim. 2 Martta eşimle beraber başladık, 31 Martta sona erdireceğiz. Bu dört gün boyunca, yürüyüş yaparken, unlu gıdalara yatkınlığım ve tetiklendiğim durumlar üzerine düşündüm. Vardığım sonuçları paylaşmak istiyorum.
Tetikleyen Durum-1: Hafta İçi sabahları evde kahvaltı yapamamak
Davranış Biçimim: İşe giderken simit, sandviç veya poğaça alıyorum. Yedikten iki saat sonra acıkıyorum. İşyerinde öğle yemeği yiyorum. İşyeri yemekleri de epey un içerdiği için yine acıkıyorum. Tekrar bir ara öğün yapıyorum. Akşam yemeğinde de zaten bütün gün kötü beslendim diyerek abartılı besleniyorum veya ekmek yiyorum.
Sebep: İpek’in sık uyandığı gecelerin sabahında yataktan kalkmakta zorlanıyorum ve servisin gelme saatine kadar anca hazırlanıyorum.
Çözüm: Gece nasıl geçerse geçsin 06:30’da kalkmam lazım. Kalkamazsam kahvaltıda yiyeceklerimi hemen bir saklama kabına koyup, işe götürmem ve işte kahvaltı yapmam gerekiyor.
Tetikleyen Durum-2: Haftasonu unlu yiyeceklerle kahvaltı yapma alışkanlığı
Davranış Biçimim: Haftasonu kahvaltısına simit, börek, poğaça alıyoruz veya evde tost yapıyoruz. Öyle olunca hafta içi olan kısır döngünün aynısını yaşıyorum.
Sebep: Çocukluğımdan beri süregelen alışkanlık paterni. Annem çalışan bir anne olduğu için her Cumartesi ve Pazar bizi fırında yeni pişirdiği börek veya poğaça ile uyandırırdı. Bu durum hepimize keyif verirdi. Ben de çalışan bir anne olduğum için aynı davranışı kopyalamışım. Sadece kendim hazırlamak zor geldiği için dışarıdan alıyorum. Aynı keyfi kendime ve aileme sağlama isteğim olduğunu fark ettim.
Çözüm: Bu ay haftasonu kahvaltılarını da Karatay kahvaltısı olarak yapacağım. Daha sonra ayda bir kahvaltıyı hamurlu yapmak niyetindeyim. Hafta sonu kahvaltılarını kendim için özel kılmak istiyorum. Bu nedenle hafta içi yapmaya fırsatım olmayan mantarlı omlet ve sucuklu yumurtayı, hafta sonu kendim için yapacağım, evde benden başka kimse sevmiyor zatenJ Kızlara da krep yaparım diye düşünüyorum. Çocuklarımda beslenme ile ilgili yanlış davranış paternleri oluşturmamaya özen göstereceğim. Çünkü çocuklukta yerleşen beslenme alışkanlıklarını değişitirmek gerçekten çok zor.
- 9 Temmuz 2012
- 2.625
- 5.065
- 358
Ben de odemede zorlanmayacagız bir plan secme taraftarıyım. Benim alacagım evin %50 değer kazanması ihtimal dışı görünüyor
inşaat asamasındaki bi eve girmediğimiz için ve oturduğu semt tercih edilen temiz bir semt olduğu için fiyatlar almış yürümüş durumda zaten. Borcun kapanınca eminim cok rahatlayacaksın
- 9 Temmuz 2012
- 2.625
- 5.065
- 358
Bu aylık etkinlik planımız da şekillenmiş durumda. Akşam için bir tiyatro bileti aldım, 2 hafta sonrası içinde göbeklitepe operasına bilet aldım. Şanlıurfa gezimiz sıradında Göbeklitepe maalesef ziyarete kapalı idi, bir daha gitmek de fırsat olmadı, en azından bu konuda bir etkinliğe katılmak istedim. Martın son haftası için 2 günlük mini bir gezi düşüncem var ancak henuz rota netleşmedi.
Bu haftasonu gunubirlik eskişehir gezisi planladım. Eskişehire Daha once gitmiştim, büyük bir kısmını gezdim hemen hemen tüm müzelerine girdim diyebilirim. Lületaşı müzesini ve özellikle cam sanatlarını müzesini oldukça beğenmiştim. Bu hafta cocuklara yonelik bir gezi planladım; programa sazova parkını, akvaryum ve hayvanat bahcesini aldım.
elecda
bu konu da yardımına ihtiyacım var, kayınvalidenin orada yasadığını biliyorum. Belki bilgi sahibisindir; hayvanat bahcesi ziyareti çok içime sinen bir durum değil aslında ama yine sormak istiyorum alan büyük mü? Yoksa küçücük kafeslerde mi hayvanlar? İnternette Fotoğraflarda ferah bir ortammış gibi gozukuyor ama yanılmak da istemem. Bu arada eskişehir hakkında ozel onerilerinde varsa alayım
Bu haftasonu gunubirlik eskişehir gezisi planladım. Eskişehire Daha once gitmiştim, büyük bir kısmını gezdim hemen hemen tüm müzelerine girdim diyebilirim. Lületaşı müzesini ve özellikle cam sanatlarını müzesini oldukça beğenmiştim. Bu hafta cocuklara yonelik bir gezi planladım; programa sazova parkını, akvaryum ve hayvanat bahcesini aldım.
elecda
bu konu da yardımına ihtiyacım var, kayınvalidenin orada yasadığını biliyorum. Belki bilgi sahibisindir; hayvanat bahcesi ziyareti çok içime sinen bir durum değil aslında ama yine sormak istiyorum alan büyük mü? Yoksa küçücük kafeslerde mi hayvanlar? İnternette Fotoğraflarda ferah bir ortammış gibi gozukuyor ama yanılmak da istemem. Bu arada eskişehir hakkında ozel onerilerinde varsa alayım
- 3 Haziran 2009
- 7.450
- 29.210
- 1.073
- 41
Canım ben de Eskişehirliyim:)Bu aylık etkinlik planımız da şekillenmiş durumda. Akşam için bir tiyatro bileti aldım, 2 hafta sonrası içinde göbeklitepe operasına bilet aldım. Şanlıurfa gezimiz sıradında Göbeklitepe maalesef ziyarete kapalı idi, bir daha gitmek de fırsat olmadı, en azından bu konuda bir etkinliğe katılmak istedim. Martın son haftası için 2 günlük mini bir gezi düşüncem var ancak henuz rota netleşmedi.
Bu haftasonu gunubirlik eskişehir gezisi planladım. Eskişehire Daha once gitmiştim, büyük bir kısmını gezdim hemen hemen tüm müzelerine girdim diyebilirim. Lületaşı müzesini ve özellikle cam sanatlarını müzesini oldukça beğenmiştim. Bu hafta cocuklara yonelik bir gezi planladım; programa sazova parkını, akvaryum ve hayvanat bahcesini aldım.
Trenden sabah inecekseniz ve kahvaltı yapmayı düşünüyorsanız tren istasyonuna yakın “Acıktım” diye bir kafe var. Kahvaltıları oldukça lezzetlidir. Taksiyle “Ayten Usta” ya da gidebilirsiniz, Anadolu Üniversitesi yakınlarında olması lazım. Çok tavsiye ettiler kahvaltısınınama ben henüz gitmedim.
Çocuklar için Sazova parkı muhteşem bir yer. Masal şatosu, korsan gemisi, bilim merkezi, akvaryum ve hayvanat bahçesi var. Hayvanat bahçesi gayet ferah ve güzel. Hayvanların kendi yaşam alanları var. Kafeslerde değiller. Bir de japon bahçesi var, bir göz atmanızı tavsiye ederim. Çok büyük bir park olduğu için yanınızda su ve arıştırmalık bulundursanız iyi olur. Masal şatosunun üst katında kafeterya ve tuvalet de var gerçi.
Odunpazarında Cam müzesinin orda Erol Tabanca’nın Modern Müzesi açıldı. Enteresan bir yapı ve ben müzedeki eserleri çok beğendim.
Porsuk nehrinde çocukları gondolla gezin
Doktorlar caddesindeki Pino’da hamburger yemeyi, İstasyon caddesindeki Koca Usta’da köfte ekmek yemeyi severim:) Çi börek için biz eski otogarın orada Has Kırım Çi Börek var. Orayı tercih ediyoruz, pek turistik sayılmaz ama bence Eskişehir’deki en iyi çi böreği orası yapıyor.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar:)
- 3 Haziran 2009
- 7.450
- 29.210
- 1.073
- 41
Ay inşallah ya, nedense işsiz kalırım da krediyi ödeyemeden evden çıkmak zorunda kalırız diye bir korkum var. Kendisinden bu sene kurtulmayı çok istiyorum.Ben de odemede zorlanmayacagız bir plan secme taraftarıyım. Benim alacagım evin %50 değer kazanması ihtimal dışı görünüyor
- 3 Haziran 2009
- 7.450
- 29.210
- 1.073
- 41
Selamlar Hanımlar,
Kızlar yeni uyudu ve ben de nihayet oturdum.
Gece emzirmesini kestiğimden beri İpek, sabaha karşı 03:00 ve 05:00’te uyanıp “Memiii memiii” diye ağlıyor. Bir aydan fazla oldu hala kabullenmedi durumu
Uykusuz ile sınavım bitmedi yahu. Ben napayım, emzirmeyi komple mi keseyim? Tavsiyesi olan var mı?
Kızlar yeni uyudu ve ben de nihayet oturdum.
Gece emzirmesini kestiğimden beri İpek, sabaha karşı 03:00 ve 05:00’te uyanıp “Memiii memiii” diye ağlıyor. Bir aydan fazla oldu hala kabullenmedi durumu Uykusuz ile sınavım bitmedi yahu. Ben napayım, emzirmeyi komple mi keseyim? Tavsiyesi olan var mı?
SelamSelamlar Hanımlar,
Kızlar yeni uyudu ve ben de nihayet oturdum.
İpek kaç aylık oldu?
- 9 Temmuz 2012
- 2.625
- 5.065
- 358
Değerli tavsiyelerin için çok tesekkur ederim, sanırım kahvaktıyı seyir halinde iken hallederiz, acıkırız mutlaka
çi börek için mekan onerisi onemliydi zira şimdiden canım istedi:) gondol turu da aklımda hava guzel olacak gibi
- 9 Temmuz 2012
- 2.625
- 5.065
- 358
Gece emzirmesini mi kestin suanda, gündüz kaç kez emiyor? Kaç aylık bilmiyorum ama ben 18 aylık iken kemdi istediğim ile kestim, uykuda yalancı emzik aldıkları için 1-2 gun dışında sorun yasamadım. Memeden keserken gece gunduz 1-2 seans azalta azalta sonlandurmanın dogru oldugunu dusunuyorum. Gunduz kesip gece emmesi veya tam tersi durumlarda çocuk için karmasa oluyor gibi. Yani neden emmediğini, memenin artık olmadıgını kabullenmesi için tutarlı davranıs olmalı. Benim şahsi görüşüm tabi her çocuk ve annenin dinamiği farklıSelamlar Hanımlar,
Kızlar yeni uyudu ve ben de nihayet oturdum.
- 3 Haziran 2009
- 7.450
- 29.210
- 1.073
- 41
20 aylık oldu canım
- 3 Haziran 2009
- 7.450
- 29.210
- 1.073
- 41
Genelde turistler hep Papağana gidiyor, bu dedğim yer daha çok yerli halkın gittiği bir yer. Turistik alanın dışında kalıyor ama bence çok lezzetli.Değerli tavsiyelerin için çok tesekkur ederim, sanırım kahvaktıyı seyir halinde iken hallederiz, acıkırız mutlaka
- 3 Haziran 2009
- 7.450
- 29.210
- 1.073
- 41
Evet sadece gece emzirmesini kestim. Sabah ben işe giderken emiyor. İşten geldikten sonra yatana kadar sürekli emiyor. Gece hiç durmadan emmek istediği için önce geceyi keseyim dedim. Emzik de hiç almadı.
