Popüler Konu Verimli Rutin

Eşin önce gitse, birkaç aylığına eşyalı kiralık bir ev tutsa, sen de fırsat buldukça gidip, evleri ve okulları gezsen nasıl olur?
 
Eşin önce gitse, birkaç aylığına eşyalı kiralık bir ev tutsa, sen de fırsat buldukça gidip, evleri ve okulları gezsen nasıl olur?
Canım bugün temmuz 1 e kadar ertelendiğ netleşti.
Şimdi önümde 3,5 ay gibi bi süre var

sence okul isimlerine netten mi araştırma yapayım? Sonra ziyaret edeyim mi. Nasl yapayım
 

eşya konusunda hemfikiriz seninle
Okul konusunda önerin var mı
Bizim ilde tam gün okullar 1500tl civarı: oğlum şu an yarım gün gidiyor ben de yarım gün çalışıyorum
İşimin transferi olacak mı net değil ki olsa bile yarım gün çalışmamı kabul edecekler mi belli değil.
ilkokuldan önce tam güne geçmek istemiyorum normalde
İşi bırakmayı bile düşünebilirim o derece kaygılıyım
Ki burda yarım günde orda çat diye bambaşka şehir ev semt nasıl tam güne adepte olacak bilemiyorum
 
Yerleşmeye karar verdiğiniz semt netleşince okul işine bakalım olur mu?
Bir de okul seçerken önceliğin/ana kriterlerin nelerdir? Yazarsan daha iyi yardımcı olurum.
 
Yerleşmeye karar verdiğiniz semt netleşince okul işine bakalım olur mu?
Bir de okul seçerken önceliğin/ana kriterlerin nelerdir? Yazarsan daha iyi yardımcı olurum.
ah semt durumu var de mi
ilçeye bile karar vermeedik iş durumuma bağlı benim
Okul
Mümkünse aktif olarak dışarda eğitim veren
Deneyimli öğretmenlerin olduğu ve öğrrtmenlerin kurumda en az 2 yıldır çalışıyor olması ve ücret yönünden memnum olması(bunu her okul ziyaretimde sorarım)
Tv izletilmemesi(sinevizyonda izleyilecek sınırlı videolar hariç/süre gün önemli)
Paketli ürün kullanılmasın-yemekte kullanılan ürünleri kaliteli olsun
Mahremiyete özen gösterilsin
Sabit kişi çocuğı okula kabul etsin ve veliden teslim alsın.
Psikologu olsun- veli bilgilendirmeleri olsun
Yıl sonu gösterisi olmasın
Güne sporla başlasınlar gibi gbii aklıma gelenler
Cadılar bayramı gibi kültürümüzle ilişkisi olmayan kutlamalar yapılmasın
Ve eğitim


oğlum çok hareketlidir; yerinde sabit duramaz: ki aslında baskılanmamış hemen her çocul öyledir- okulda bedensel ve zihinsel rahatlasın istiyorum

Çok şey istiyorum farkındayım: ama normalde olması gerekenler bunlar değil mi?
Devlet okulunda bunların en azından çoğunu sağlayan bir okul var mıdır varsa neresidir bilmiyorum
 
Baş Harfi K

Dün seyretmeye başladığım bu belgeseli, bugün öğle arasında bitirdim. En çok etkilendiğim belgesellerden biri oldu. Etkilenmemin ana sebeplerinden biri, belgeseli çeken kişinin de, belgeselin ana karakteri olan doktorun da kansere yakalanmış kişiler olması.

Kanser benim hayatıma 2002 yılında anneme meme kanseri teşhisi konması ile girdi. O dönem üniversitedeydim ve annem uzun bir süre bunu bizden saklamıştı. Teşhis, radyoterapi ve kemoterapi süreçlerini kendi başına atlatmıştı. Herşey bittikten sonra haberim oldu. Kendince bizi üzmek istemediği için bunu bizden saklamıştı ancak ben onu bu konuda hiç affetmedim. Kötü günde birbirimizin yanında olmayacaksak ne zaman olacaktık?

Yaklaşık 10 yıl düzenli kontrole gitti ancak bu kontrollerden önce hep nüksetti mi tedirginliği yaşadı. Bana her yıl, kontrollerden önce babamı ve kardeşimi emanet etti, vasiyetini anlattı. Bu dönemde herhangi birşey yaşamadı. 2012’de daha fazla kontrole gitmek istemediğini söyledi. Ne kadar konuşsak da fayda etmedi.

2013 yılı Ağustos ayında doğum yaptım. Lohusalığımda bana bakacağı için doğumdan 10 gün önce öksürüğü nedeniyle doktora gitti. Doğumdan 10 gün sonra Lenfoma teşhisi ile birlikte kendimizi Hacettepe Onkolojide bulduk. 6 aylık tedavi sürecinden sonra 4.kür kemoterapi aldığı gün vefat etti.

6 ay boyunca hastane sürecinde yanındaydım. Hastane sürecinden önce, belirli yaşın üstündekilerin kanser olduğunu sanıyordum. En yoğun hasta grubunun kendi yaşıtlarım olduğunu görünce epey şaşırdığımı hatırlıyorum. Bir sürü hasta ve hasta yakını tanıdım. Kanseri yenenler oldu, yenemeyenler oldu. Çok ölüm gördüm. Çok çaresizlik gördüm. Onkolojiden, hayata bakışı komple değişmiş bir insan olarak çıktım.

Belgeselde beyin tümörünü atlattıktan sonra kendini kanserin önlenmesi konusunda halkı bilgilendirmeye adayan doktorun şöyle bir cümlesi var. “Kanser olmadan önce kibirli bir insandım. Öümle burun buruna gelmek beni mütevazi bir insana dönüştürdü ve kendimi bu konuda insanları bilinçlendirmeye adadım. Aslında kanser hayatımı kurtardı.”

Sanırım kansere tanık olmak benim de hayatımı kurtardı. “Ben kanser olma riskimi nasıl azaltırım” sorusunu sormaya başladım. Çünkü gördüm ki bir kere kansere yakalandığınızda, bir daha hayatınızdan çıkmıyor.

Belgeselde, vücudumuzda kanser hücrelerinin zaten var olduğu ve bağışıklık sistemizin sürekli bu hücreler ile savaştığı, kanserin %70’nin bizim hayat tarzımız ve yaşam şeklimiz ile ilgili olduğu söyleniyor. Yine etkilendiğim bir cümle “Nasıl yaşadığınız nasıl öleceğinizi belirler.” oldu.

Aslında kanser riskini önemli bir ölçüde azaltabiliriz. Ne kadar çaba sarf edersek edelim %30’luk kısım içinde de olmamız mümkün. Bu konuda yaklaşımım “Tadbir-Tevekkül-Takdir” ilkesi çerçevesinde. Yani biz elimizden geleni, üstümüze düşeni yapalım, gerisi Takdir-i İlahi.



Belgeselde kanseri önlemek için 4 ana faaliyet öngörülüyor.

Beslenme: Ne kadar sebze-meyve ağırlıklı beslenirsek o kadar iyi. Fast food, gazlı içecekler ve paketli gıdaların sigaradan bir farkı yok. Hepsi kanser riskini önemli derecede arttırıyor. Canan Karatay’ın söylediği gibi “Reklamı yapılan hiçbir şeyi yemeyin”. Şeker içeren gıdaları özel günlerle sınırlamak, günlük beslenmemizin içine sokmamak uzun vadede hayati bir öneme sahip.



Benim bu konuda aldığım aksiyonlar şu şekilde: Şu an iki öğün besleniyorum. Evimizde gazlı içecek yok. Fast food tüketmiyorum. Canım hamburger istediğinde, hamburgeri ev usulü hazırlayan çok sevdiğim küçücük bir dükkan var. Orada yiyorum. Evde ketçap, mayonez ve diğer soslar yok. Hiç bir abur cubur yok. Tatlı istediğine karşılık hurma, kayısı, incir ve bazen bitter çikolata bulunduruyorum.

Evin bütün yiyecek alışverişini çiftilikten sağlıyorum. Marketten sadece maden suyu, çay ve kahve alıyorum. Ela kek kurabiye istediğinde de çiftlikten alıyorum. Evde yemek yemeye özen gösteriyorum. Dışarıda yiyeceksek de düzgün işletmeleri tercih etmeye özen gösteriyorum.

Egzersiz: Belgeselde günlük 30 dakika egzersizin kanser riskini %50 azalttığı söylendi. Bu konuda genel eğilimimiz mükemmel yapamıyorsam hiç yapmayayım şeklinde. Aslında spor salonlarında saatler harcamamıza gerek yok, gün içerisinde 10’ar dakikadan 3 sefer yürüyüş fırsatı yaratmak, 10-15 dakika kültür fizik hareketleri yapmak çok zor değil.

Dün sabah işyerinin girişinde indim ve yaklaşık 10 dakika hangar yürüdüm. Yine servisen erken indim ve 15 dakika yürüdüm. Yürüyüş bana çok iyi geliyor. Hem bedensel hem zihinsel bir yatırım.

Kimyasallar: Evde ne kadar çok kimyasal kullandığımızı yine hastanede fark ettim. Kendim kimya mezunu olduğum için o dönem evde kullandığım bütün kimyasalların etiketlerini okuyup dehşete düştüm. Hepsini toplayıp çöpe attım.

Şu an evdeki bütün yüzeyleri kekikli sirke ile siliyoruz. Yerleri gerçek arap sabunu ile siliyoruz. Çamaşır deterjanımı ve cifi kendim yapıyorum. Yumuşatıcı, parlatıcı vs kullanmıyorum. Oda spreyi olarak Homemade’in spreyini kullanıyorum ama çok rahat bir şekilde evde de yapılabilir.

Ruj kullanmıyorum. O kadar çok kimyasalı yemek, benim için şu aşamada oldukça rahatsız edici bir durum. Bitkiterapimin renkli dudak balmlarını kullanıyorum. Yakında rimel ve göz kalemi de kullanmayı bırakacağım.

Stres Yönetimi: Çok basit olarak stres seviyesinin yüksek olması, bağışıklığımızı düşürüyor, vücut kanser hücreleri ile etkin savaşamıyor ve kanser riski artıyor.

Strese neden olan faktörleri engellemek pek mümkün değil ancak, stresi yönetmek mümkün. Örnek olarak, trafik bir stres faktörüdür. Trafik herkeste stres yaratır ve ne zaman trafikte kalacağınızı öngöremez ya da bunu engelleyemezsiniz. Ancak trafikte kalmış olma durumunun sizde yaratacağı etkiyi yönetebilirsiniz. Bu kısım sizin seçiminizdir. İnsanlara bağırıp çağırabilir veya güzel bir müzik açarak, trafiğin açılmasını bekleyebilirsiniz. Birinci davranış şeklide bolbol kortizol ve adrenalin salgılar, bağışıklık sisteminize zara verir; ikincide ise kendinizi stresin zaralı etkilerine karşı koruma altına almış olursunuz.

Stres hayatımızda en görünmeyen ancak en çok etkisi olan etmen diye düşünüyorum. Annem kronik derecede mutsuz, dramdan beslenen ve sürekli şikayet eden bir insandı. Kemoretapi seansları boyunca ağlayıp şikayet etti. Annemin hayata bakış şeklinin kanser olmasına çok ciddi etkisi olduğunu düşünüyorum.

Hastaneden iki tip yetişkin hasta profili gözlemledim. “Yaşayacağım ve savaşacağım” modunda olanlar ve “Allahım al canımı, niye ben” modunda olanlar. 1. Şıkkı seçenlerin bazıları kendi savaşını kazandı, bazıları kaybetti ancak 2.şıkkı seçenler arasında hayatta kalan görmedim. Ben onkolojiden önce çok şikayet eden bir insandım, sonrasında ise şikayet etmeyen, rahatsız olduğu durumu değiştirmek için harekete geçen, olmazsa kabullenen bir insana dönüştüm. Bu hal, vücudumuz ve ruhumuz için en sağlıklı haldir. Bu yazıyı da.yolunuz onkolojiye düşmeden farkındalığınıza katkı sağlayabilmek amacıyla yazdım.

Faydalı olabilmesi dileğiyle....
 
Sana hayran olmamak mümkün değil
 
Nasıl iyi bir insansıneşin, kızların, geniş ailen ve çevren için varlığın koca bir armağan!
Senin vesilen ile tedavisi devam eden tüm hastalara acil şifalar diliyorum. Annen için de başın sağolsun, Allah rahmet eğlesin
 

Biz arsamızı aldık

Allah size de nasip etsin hayırlısıyla.
 
Annem tedavi görüyor ankara onkolojide haklisin herşeyi kendine dert eder hep kötü tarafından bakar hep mutsuzdur ama hasta olunca değişti biraz yani öyle umut ediyorum ben yurtdışında yaşıyorum hep yanında değilim umarım yener annemde tum kanser hastalarıda seninde basın sağolsun kimyager olarak seni dehşete düşüren nedir tamizleyicilerde
 
canım benim senden bir isteğim var. lütfen hep yaz ne zaman motivasyonumu kaybetsem senin yazılarınla kendime geliyorum. iyi ki varsın
 
Çok duygulandım, Allah kimseye yaşatmasın.... Tedbir bizden takdir Allahtan.
 
elecda yazın çok hoşuma gitti, her satırını birkaç defa okudum.

Tespitlerin çok yerinde ve paylaştığın için teşekkürler.

Farkında olmadan yaptığım bir kaç şeyi farkettim.
 
Çamaşır deterjanı ve bulaşık deterjanı için ne önerirsin, yazdın da kaçırdım ise özür.

Bir de yüz yıkama jeli, nemlendirici ve 40 yaş sonrası için bir krem arayışındayım. Nerelere baksam?
 

Hayatımıza serpiştirdiğin güzelliklere, layıkıyla adapte olabilmeyi diliyorum.

En zorlandığım kısım, tatlı, abur cubur, fast food vb. O kadar moralim bozuluyor ki bu duruma,
Umarım bu konuyu yazdıklarını hatırlayarak aşabilirim.

Teşekkür ederim.
 
Sana hayran olmamak mümkün değil
canım benim senden bir isteğim var. lütfen hep yaz ne zaman motivasyonumu kaybetsem senin yazılarınla kendime geliyorum. iyi ki varsın
Güzel mesajlarınız için çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız
 
Annene acil şifalar diliyorum. Umarım bir an önce sağlığına kavuşur. Çok sevdiğim bir kitabın temizlik malzemelerinde kullanılan kimyasallar ile ilgili sayfalarının fotoğraflarını çektim. Eke yüklüyorum.
 

Eklentiler

  • C0220C60-03A7-4160-938A-F940234F027A.jpeg
    124,8 KB · Görüntüleme: 118
  • 6DD652A4-8804-44F4-B54A-DF199D7DECBD.jpeg
    142,1 KB · Görüntüleme: 106
  • 0D82EB70-C989-42E6-AB98-1D1BA7C64FD7.jpeg
    127,4 KB · Görüntüleme: 103
  • 158050A8-E648-443B-9B56-4AADF838BEE2.jpeg
    165,6 KB · Görüntüleme: 96
  • 99547DD2-CDE6-45F5-97A1-33FF6D0CA2B2.jpeg
    97,2 KB · Görüntüleme: 93
elecda
Karamsarlığa kapılıp isyana düşmeden çabaya emeğe harekete geçmeye bu denli değer verdiğin ve başarabildiğin için tebrik ederim seni
...

Allah ım annene rahmet eylesin inşaallah...
İnsan hastalıklar hep başkalarının başına gelirmiş gibi düşünüyor. Hastanede fark ettim ki, ben de her an orada olabilirim. "Neden ben" diyerek isyan etmenin çok mantıksız bir hal olduğunu düşünüyorum. Hiçbirimizin diğerinden farkı yok, hayattaki bütün güzel ve kötü şeyler hepimiz için. İnsanın iyi şeylerden ve başardıklarından ziyade başına gelen kötü şeylerden ve başarısızlıklarından öğrenip geliştiğini düşünecek olursak; bu tür durumlar hepimiz için bir gelişim fırsatıdır aslında.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…