Popüler Konu Verimli Rutin

Peki bütün süreci değerlendirdiğinde taşınmış olmak iyi mü kötü mü oldu senin için?
Beni de iç içe olmak ve eşimin bir sürü işe dahil edilmesi ihtimali düşündürüyor. Eşimin ailesi ile şimdiye kadar hiç problem yaşamadım ancak mesafenin bu duruma katkısı eminim ki çok büyüktür.

Çayyolu tarafında yeme içme de çok pahalı. Bu tür organizasyon yapan yerler de öyle. 5-6 bin tutan doğum günlerine, genelde 30 çocuk ve anneleri davetli. Annelere ayrı çocuklara ayrı etli yemek veriliyor. Çocukları oynatan birileri var falan derken fiyatlar çok yükseliyor ancak çok gereksiz buluyorum. Kızımın da böyle şeyleri normalleştirmesini istemiyorum.
 
Eskişehir enteresan bir yer. Hem büyük şehir imkanları var, eğitim, tiyatro, opera gibi hem de küçük bir şehir.

Maaşımın daha düşük olma olasılığı var tabi ancak bakıcı ablaya ödediğim para sigortası ile birlikte 2850, bu para yanımıza kalacak. Bizim evin kira bedeli 3000 lira şu an. Krediye 4500 ödüyoruz. Ara ödeme yapıp, aylık kredi miktarını 3000’e çeksem, kredisini kira ile ödeyebiliriz. Şu an kazandığımdan daha az bile kazansam daha fazla para kalacaktır diye düşünüyorum.
 
Eşimin ailesi bu şekilde olsaydı, Ankara’da aç oturur yine de yanlarına taşınmazdım. Benim kayınvalidem çok iyidir. Beni kendi kızından ayırmaz, hizmet beklemez. Sen kızınla oyna ben hallederim der. Eskişehir’e her gittiğimizde sabah İpek uyanınca gelip hemen yanımdan alır, sen uyu dinlen kızım der. Ben 1-2 saat daha uyurum. Kalktığımda İpek’in bezi ve üstü değişmiş, karnı doyrulmuş olur ve kahvaltı sofrası hazır olur. Allah ondan razı olsun.
 
EYLÜL AYI DEĞERLENDİRMESİ VE EKİM AYI PLANLAMALARI

Sağlıklı Yaşam

Aralıklı oruç beslenme düzeni oturdu. Öğlenleri birşey yeme ihtiyacı hissetmiyorum. Geçen hafta Netflix’de “What The Health” adlı belgeseli seyrettim. Et ve süt ürünleri konusunda beni derin düşünce ve endişelere sevk etti. Seyreden olursa, konu ile ilgili konuşmayı çok isterim.

Et yemek oldum olası çok sevdiğim bir şey değil zaten, belgeseli de seyrettikten sonra et yemeği kessem mi diye düşünür oldum. Tavuk ve balık zaten tüketmiyorum. Tavuğun nedenini yazmıştım daha önce, balığı da oldum olası sevemedim. Onun yerine omega-3 tavsiyesi kullanıyorum.

Süt içen biri hiç olmadım. Tadı beni hep rahatsız etmiştir. Ancak peynir ve yoğurt severim. Yumurtayı da severim. Ekim ayında, bu üçlünin miktarlarını azaltarak, daha sebze, meyve ağırlıklı bir beslenme düzenine geçip, vücudumun verdiği tepkiyi gözlemleyeceğim.

Dün sabah kahvaltıda, kırmızı kapya biber, yeşil biber, domates, salatalık, armut, kuru kayısı, ceviz, az ekmek ile zeytin ezmesi yedim. Akşama kadar açlık hissetmedim. Akşam yemeklerini de sebze-baklagil ve kıymasız dolma üçgenine döndürüp bir duruma bakayım.

Takviye kullanmaya devam ediyorum. Vücudum olumlu veya olumsuz anlamda, takviye kullanımına bir reaksiyon vermedi. Ocak ayında kan tahlili yaptıracağım.

Bu ay en sıkıntı yaşadığım konu sabah egzersizleri oldu. İpek son iki haftadır 05:30’da uyanmaya başladı. Bu nedenle sabah rutinim epey sekteye uğradı. Bu durum beni ruhsal olarak zorluyor. Sabahları “sessizlik zamanı” ma çok ihtiyaç duyuyorum. Umarım kısa zamanda, kızımın erken uyanma işini çözebilirim.

Mümkün Olduğunca İyi Annelik
Ela ilkokula alışmakta zorlanıyor. Haklı da. Anasınıfından ilkokula geçiş sürecini çok sert buldum. Daha oyun çocuğu olan çocukların birden 40 dakika ders dinlemek zorunda olması son derece sıkıntılı. Dersler 08:10’da başlıyor. Akşam 16:00’da bitiyor. Oldukça yoğun bir program var. Akşam da ödev işi var. Çocuğa doğru düzgün vakit kalmıyor.

Bu ara babasına ve bana bağırmaya başladı. Her konuda tölerans gösterebilirim ancak saygısızlığa gösteremem. Nasıl tepki vermem gerektiğini kestiremiyorum. Bu konuda pedegog ile görüşmem gerekiyor.

İpek ile sabahın köründe kalkması haricinde bir sıkıntımız yok çok şükürJ

Düzenli ve Sade Bir Ev
28-29 Ekim’den istifade 4 gün Eskişehir’e gideceğiz. Ela’nın 3 yaş kutu oyunları var. Onlar için büyük bir kutu alıp Eskişehir’e götüreceğim. Ela için küçük, İpek için büyük olan oyuncaklar evden bir çıksın bakalımJ Ayrıca İpek’in küçülenleri ile Ela’dan İpek’e saklayacaklarım da birikti. Onları da Eskişehirdeki depoya kaldıracağım.

İyi Görünmek
Insagram’da “homemadearomaterapi” diye bir sayfa keşfettim. Makyaj temizleme yağı ile yüz temizleyicisini denemeyi düşünüyorum.

Kendime 2 tane gömlek aldım. İkisini de Eylül ayı başında görmüştüm. Fotoğraflarını çektim, üzerine epey düşünüp taşındıktn sonra, dolabımdaki bir sürü parça ile giyilebileceğine kanaat getirip aldım. Sonbahar dönemi için toplam 8 parça üst kıyafetim olmuş oldu. 6 tane de pantolonum var.

Verimli İs Hayatı
Ekim ayı itibariyle işler yoğunlaştı. Evden de çalışmaya başladım. Yıl sonu benim işimde yoğun bir dönem.

Para Yönetimi
Eylül ayında kenardaki paradan kullanmak zorunda kaldığım için Ekim ayı için hesapta daha fazla para bıraktım. Kasım ayında Ela’nın okul taksidi bitecek. Bir sonraki yıl için ödemeler Nisan’da başlıyor. Aralık-Ocak-Şubat ve Mart aylarında, okul taksidi olarak ödediğim parayı, sanki taksit devam ediyormuş gibi kenara atmayı düşünüyorum.

Şu an birikimdeki nihai hedefim, işyerim kapandığında, düşünüp taşınıp iş seçeneklerini değerlendirebileceğim bir zaman dilimi yaratabilmek. Dolayısıyla 6 ay, mevcut standardımızda değişikliğe gitmeden geçenebileceğimiz miktarı biriktirmeye çalışıyorum.

Toplumsal Fayda
Kızımın kreş öğretmeni sayesinde Hasan bey ile tanıştım. Kendisi bir şirkette şöfor olarak çalışıyor. İşten geri kalan zamanlarda da hayır işlerine koşturuyor. Kreş öğretmenimiz bir whatsapp grubu oluşturdu. Orada ihtiyaç sahibi kişileri paylaşıyor. Yardım etmek istediğimizde bu bey gelip evden eşyayı, gıdayı vs. alıp ilgili aileye teslim ediyor.

Bu ay, grupta inşaatlarda çalışan ve kaza geçirip yürüyemediği için ailesi zor duruma düşmüş bir aileyi paylaştı. 3 çocukları var. Öncelikle gıda yardımına ihtiyaçları vardı. Bir veli gıda alışverişi yapıp, aldıklarını Hasan Bey’e gönderdi. Ben de Hasan Bey’in hesabına bir miktar para eft yaptım. Aileye elden teslim edecek. Kendisi bu yardım işini inanılmaz kolaylaştırdı. Yardıma ihtiyacı olanlar ile yardım etmek isteyenlerin arasında köprü vazifesi görüyor. Allah işini rast getirsin.
 
Eşinle paylaştın mı bu konuyu? O ne düşünüyor ?
 
Aynı fikirdeyiz ama henüz kafamızda netleştirmedik.
Eşine açık açık içiçe olmaktan korktuğunu ve ordan ondan iş beklenen ihtimalleri olduğunu falan söyleyebiliyor musun? Eşin bunlara empati yapabiliyor mu? Erkekler genelde benim ailem onlar seni seviyorlar ama sana yaranamıyorlar tarzı ailesini savunup içiçe olmak istememeyi ablayamayabiliyor ya ondan sordum
 
İş bekleme ihtimalleri benim aklıma gelmemişti. Eşim söyledi, böyle bir durum yaşanabilir ama dengelemeye çalışırım diye:)

Mesafenin iyi olduğu, iç içe ilişkilerin sıkıntı yaratacağı konusunda evliliğin başından beri hemfikiriz.
 
Ekim Ayı Okunacak Kitaplar
- Minimalizm- Geriye Kalan Herşey
- Aşk ve Gurur
- Kanlı Düğün

İzlenecekler
- Çingeneler Zamanı
- Forks Over Knives (belgesel)
 


Zor bir soru. Benim için kötü oldu diyebilirim. Ablamdan, kardeşimden ve çok yakın arkadaşlarımdan ayrıldım. Uzun süre, 2-3 yıl kendimi güçsüz ve kırılgan hissettim. Eşime karşı çok hırçındım. Kolay duygusal gelgitler yaşıyordum. Son 1 yıldır psikolojik olarak düzeldim. Tabii süreci yaşarken bunların farkında değildim. Şimdi analiz edebiliyorum.

Ama ailem için çok iyi oldu. Kızım kuzenleriyle büyüyor. Bu çok güzel bir şey. Bu akşam bir kuzeni bizde hatta. Odasında yatak muhabbetleri bir türlü bitmedi. Fıs fıs konuşmaları geliyor yan odadan.

Eşim tabii ki anne babasının ve 5 kardeşinin bir sürü işine koşan bir insan. İlla her hafta bir iş çıkıyor. Ama dengeyi bilen biri. Bana da vakit ayırması gerektiğini biliyor. Sadece O daha çok yoruluyor. Ben bu sebeple problem yapmıyorum.

Benim de kayınvalidem iyidir. Ne zaman sıkışsam yardım eder ve hiç lafını etmez. Benim huysuzluklarımı da tolere ederler kayınpederle çok şükür. Tabii ben de onları içten bir şekilde seviyorum. Saygılı ve ilgiliyim, hassasiyetlerine önem veriyorum, söylediklerine alınmıyorum, küçük şeyleri problem yapmıyorum. Geçinip gidiyoruz Allah bozmasın.
 
Merhaba hanımlar size danışmak istediğim bir konu var bu topikteki herkesin fikirleri çok değerli benim için , gelelim konuya oğlum bu sene 1.sınıfa başladı her anne gibi benimde tedirgin olduğum noktalar var. elecda Ela da bu sene başladı sizin okul nasıl gidiyor merak ediyorum aslında okul sonrasında ödevlerin haricinde ek olarak birşeyler yapıyor musunuz.asıl mevzu ise oğlum yazı yazarken sol elle başlıyor daha sonra sağ ele geçiyor. Mesela E yazıyor dik çizgiyi sol yan çizgileri sağ yapıyordu ilk başlarda sürekli kalem değiştiriyordu şimdi en azından o kadar değiştirmiyor.Öğretmeni yönlendirmeyin istediği şekilde yazsın dedi ancak çevremden hep sağa alıştırmalısın gibi sözler işitmekten çok sıkıldım.gerçekten solak mi yoksa küçük çocuklarda bu normal mi anlayamıyorum. Kreş öğretmeni ikisinide eşit kullandığını sorun yaşamayacağını söylemişti tabi o zamanlar daha küçüktü sola daha eğimliydi. Yemek yerken müdahale ediyordum doğru mu yaptım yanlış mi bilmiyorum ama şimdi kaşığı sağla tutuyor ,makası da sağla kullanıyor arada sola geçiriyor ,topa vururken sağa yelteniyor ama düz atamıyor, düğüm atmayı beceremiyor çok ayrıntı yazdım ama anlaşılması açısından kızlar.iki elini de güzel kullanması için yardımcı mi olmalıyım sizce neler yapabilirim
 
Slm elecda bu tür organizasyonları çok çirkin buluyorum, bu tip organizasyonları teşvik edenlerle asla aynı yerde olmak istemem.
Çocuklara kv bakma fikri benden uzak. Aramız gayet iyidir ama ilişkiler yakına düştükçe cıvıklaşır genelde. İki taraf da saygılı ve yapıcı ise şansın olabilir elbet. Sanırım herkesten uzak iki bebek büyütmek fikriyle hareket eden ben bunun bir takım zorluklarını yaşadıkça görmeye başladım. Ama tabi burada kreşler hem kaliteli hem herkese bedava, doğum günü kutlaması için asla bir yere para vermezsin, bunun için hem mekan çok hem park. Zaten hayat çocuklara göre düzenlenmiş, aslında tüm herkesin refahına göre desem daha doğru olur. Herkesten uzaktayım ama kafam rahat. Demem o ki herkesin kişisel tercihi bu iş. Eskişehirde yaşamak güzel fikir. Nedense seni hiç bir zaman Ankaraya oturtamamıştım, tuhaf.
 
Son düzenleme:
elecda Canim Bir Aile Hikayesi dizisi esliginde son sayfalari okudum.Cocuklar kalabalik ailede daha mutlu, daha guvenli hissediyor. Biz ailelerden uzak buyuduk. Yaz tatilinde koye giderdik, cok iyi gelirdi.
Senin durumunda olsam Eskisehir ' e giderdim. Esinle bastan beri anlasiyorsunuz zaten. Mesafe koymak istersen ayni sehirde de mesafeli davranabilirsin. Ama sizin ailede cok buyuk sikintilar cikacagini dusunmuyorum. Tatillerdeki tavirlarindan belli. Dengeyi esinin saglamasi lazim. O da sagliyor bence.
Bakici abla konusunda onceden imrenirdim ilk kez sikayet ediyorsun. Bende evimde yabanci birini istemem. Filmlerde yatili yardimcilar olur , nadil yadiyorlar diye hayret ederim. Senin durumunda olsam 1 sn. Bile dusunmem ama hakkinizda hayirlisi olsun.
 
Çocuklarla çalışan bir uzman olarak bu duruma hiç müdahale edilmemesini daha doğru buluyorum.
Zaman içinde çocuğunuz hangi elini kullanacağını netleştirecektir.
 

Elecda merhaba kırmızı et konusunda neden tereddüt ettiğini tam anlayamadım. Çevre duyarlılığı mı yoksa sağlık sebebiyle mi... Ama benim bu konuda anlatacaklarım var. Bu topicte de yazmıştım migren ağrılarım son iki yıldır hayatımı çok zorluyordu. Bir kitap okudum ve orda migreni tetikleyen bir şey olduğunu, herkesin tetikleyicisinin farklı olduğunu, ve bunların da bazen tetiklediği bazen ise tetiklemediği için tespitinin zor olabileceği yazıyordu. gıdalar, uyku alışkanlıkları, kokular, hava durumu, ortam havasızlığı, ortamda bulunan bir küfün sporu gibi çok çeşitli şeyler tetikleyici olabilirmiş. Tabii bunu okuyunca iyice paranoyak oldum, her gün düşünür oldum “neden, neden” diye. Aylarca gıda intolaransımı test ettim. Gluteni, kahveyi (kafeini), süt ve süt ürünlerini, yumurtayı kestim. Gözle görülür bir etki maalesef bulamadım. Migren ağrım olmasa bile kafamdaki o ağırlık ve tepemdeki ağrı hiç geçmiyordu. Tansiyon ve kolesterol yüksekliği de yoktu üstelik. Neyse çok uzattım aylar süren gözlmlerim sonucu beni hasta eden şeyin kırmızı et ve sakatat olduğunu anladım.
Ben çok et ve sakatat tüketen bir insandım ve çok severdim. Tam bir etçiyimdir yani. Tabii insan sevdiğine toz kondurmuyor ya benim aklımın ucuna bile gelmiyordu bu süreçte. Kemik suyuna çorbaları, işkembe, kelle paça, kokoreç, ciğer ne bulsam yiyordum. Kebap, çöp şiş ve döner... haftada en az iki öğünüm bu şekilde idi.
Tabii artık hiçbirini yemiyorum. Yaklaşık 6 aydır evde yaptığım köfte dışında kırmızı et ürünü tüketmiyorum. Ve kafamdaki o ağırlık tamamen geçti. Baş ağrılarımın sıklığı azaldı, ilaçsız veya sadece ağrı kesici ile geçer oldu. Psikolojim düzeldi. Canım hala dönerdir, kebaptır çok çekiyor. Ama vücudu iyice bi dinlendireyim gebelikten sonra abartmadan tekrar yerim diye düşünüyorum. Çünkü hala etsiz bir hayat hayal edemiyorum
 
Merhaba, oğlunuzun eğitim hayatı hayırlı olsun. Benim kızım da bu sene birinci sınıfa başladı. Okuma yazma konusunda öğretmenleri ne diyorsa bence onları dinlemek en doğrusu. Siz çevrenize bu endişenizi aktardıkça konunun uzmanı olmayan insanlar yorum yapabilir. Bence böyle bir şeye izin vermeyin. Biraz akışına bırakın.
İlk sene çok önemli tabii ki. Ama ben her çocuğun illa ki okuma yazma öğreneceğinden eminim. Benim kızım da öğrenecek. O yüzden bu sene odaklandığım konu akademik başarısından ziyade okula iyi bir başlangıç yapmasını, okul algısının iyi olmasını sağlamak, derslerin ve okulun bir stres kaynağı değil mutluluk kaynağı olduğunu hissettirmek.
Sizin bu endişeli durumunuz oğlunuza da yansır. Bence bazı şeyleri akışına bırakın ve vermek istediğiniz disiplini ona hissettirmeden verin.
 
Beynin 2 lobunu da aktif şekilde kullanıyor anladgm kadariyla. Kesinlikle müdahale etmeyin baskilamis olursunuz. Çevrenizde pedagog olanlar diyordur eminim sağla kullansn diye!!!
Çevreyi dinlemyn belki de zeka yönünden farklı bir cocugnz var 2 lobu aktif kullanyrsa bu üstün zeka özelliğidir ama siz baskilarsnz bocalar ve düğüm bile atamaz.
 
bende farklı bi boyutta bakacağım ama kan gruplarına göre beslenme üzerinde okumalarım devam ediyor.kan grubunuz nedir?eti çok severim ama bana da yaramadığını fark ettim.
 
bende farklı bi boyutta bakacağım ama kan gruplarına göre beslenme üzerinde okumalarım devam ediyor.kan grubunuz nedir?eti çok severim ama bana da yaramadığını fark ettim.
A rh pozitif. Pek iyi değil bizim kan grubu için diye okumuştum ama inanmak istememiştim öyle mi gerçekten??
 
A rh pozitif. Pek iyi değil bizim kan grubu için diye okumuştum ama inanmak istememiştim öyle mi gerçekten??
maalesef.a kan grubuna kırmızı et gelmiyormuş.çok severim yediğimde üzerimde ağırlık hissediyorum meğersem sebze ağırlıklı beslenmem gerekiyormuş.deniyorum ara ara
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…