• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Popüler Konu Verimli Rutin

Benim maalesef birbirinden farklı üç çocuğum var. Yemek konusu büyük sıkıntı bizde. Çorba, ana yemek, pilav, salata hepsi oluyor:KK43:
Anladım canım. Ben kızımın, benim ve eşimin ortak sevdiği yemekleri planlamaya gayret ediyorum ama sen de çocuk sayısı fazla, dolayısıyla işin zor gerçekten.
 
elecda elecda sohbet izle demişsiniz nerden izliyorsunuz nasıl aratıyorsunuz ben de yapmak istiyorum ama bu konuda çok fazla bilgim yok nerden nasıl başlamalıyım bilemiyorum
Hangi konuda sohbet izle dediğimi tam hatırlayamadım. Biraz ayrıntı vermeniz mümkün mü?
 
Geçen sene D&R dan yıllık ajanda almıştım
Bu sene düzenli olarak kullanmaya çalıştım
Aylık planladığım etkinlik ve planlar
Bütçe
Okuduğum kitap
İzlediğim film
Hedeflerim
Yazarak ,günleri not ederek plan yapmak hem hoşuma gidiyor hem de motive oluyorum
Çizimime güvenemiyorum yoksa evde dolu ajanda defter oluyor
 
Geçen sene D&R dan yıllık ajanda almıştım
Bu sene düzenli olarak kullanmaya çalıştım
Aylık planladığım etkinlik ve planlar
Bütçe
Okuduğum kitap
İzlediğim film
Hedeflerim
Yazarak ,günleri not ederek plan yapmak hem hoşuma gidiyor hem de motive oluyorum
Çizimime güvenemiyorum yoksa evde dolu ajanda defter oluyor
Ajanda kullanmayı ben de seviyorum ancak bu zamana kadar hep işle ilgili konularda düzgün tutup, kişisel ajanda kısmını sürdürmeyi başaramadım. Ben de hem iş hem de kişisel işleri tek ajanda da birleştirmeye çalışıyorum şimdi. Eğer bu bullet journal sistemini yürütebilirsem videodaki noktalı ajandadan 2019 başında bir tane alacağım.
 
Günaydın Hanımlar,

Evdeki hayat işe göre çok daha yoğun geçiyor yahu:) Ne ara Ela’yı okuldan alma saati geliyor anlamıyorum.

Benim günüm 06;30’da başlıyor. Eşime ve Ela’ya kahvaltı hazırlayıp kızımı uyandırma faslına geçiş yapıyorum ki en az 20 dk sürüyor :işsiz: Sonrasında çiş, diş, kıyafet, saç işleri yaklaşık 40dk:ruh:

08:00’de evden çıkıyorlar. Abla 09:00’da geliyor. Ben kahvaltımı abla ile birlikte yapıyorum. Sonrasında abla mutfağı toplarken ben de evi topluyorum. Akşam toplayıp yatmamıza rağmen sabah 1 saatlik hazırlanma sürecinde epey dağılıyor. Bu dağınıklıkta kıyafet ve toka beğenmeyen kızımın payı büyük tabi:). Duş falan derken öğlen oluyor.

Toplama işinden sonra bilgisayar başına geçiyorum. Benim yaptığım iş doğum izni falan sallamadığı için her gün 2-3 saat civarı çalışıyorum. Tabi bu süre blok olarak işlemiyor. Emzir, alt değiştir vs. ile epey bölünüyor. Evden çalışmayı verimli hale getirmek, işte çalışmaktan daha zor olacak sanırım.

Saat 15:15’de evden çıkıyorum. Ela’nın okuluna yürüyorum. Evimize 4 km uzaklıkta okul. Yaklaşık 35-40 dk civarı sürüyor. Ela’yı okuldan aldıktan sonra biraz oradaki parkta takılıyoruz. Sonrasında eve geliyoruz. Evde gelince meyvesini yiyor ve İpek’i de alıp parka iniyoruz. Her gün en az 1 saat parktayız.

18:30 gibi eve çıkıyoruz. 15 dakika kadar sonra eşim geliyor. Akşam yemeği, bulaşık falan derken daat 20:00 oluyor.

Ela Hanım’ın akşam yemeğinden sonra 30 dk tablet seyretme hakkı var. Evde internet olmadığı için benim yüklediklerimi seyrediyor. 20:30 gibi uyku hazırlıklarına başlıyoruz. 21:30’da anca uyumuş oluyor. Sonrasında da İpek uyuyor ve biz eşimle yorgunluktan bitap halde birbirimize boş boş bakıyoruz:))

Saat 22:30 gibi de biz uykuya geçiyoruz, zaten 00:30’dan itibaren benim İpek ile gece mesaim başlıyor:))
 
Selamlar,

Severek okuduğum, Sade kitabının yazarlarından Ege Erim’in bloğu “Japon Kedi’de bağırmayan annelik ile ilgili yazının linkini aşağıya kopyalıyorum. Ben yazıyı çok beğendim ve yazdıklarına katılıyorum. Bakalım siz ne düşüneceksiniz?
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Benzer insanlar er geç birbirini buluyor:)

Evet birbirimize seninle benzediğimiz çok nokta var. Hayat akışlarımız da bayağı paralel. Okudukça bayağı şaşırdım ben. Tespit ettiklerim. Hatam olabilir.

  • 83 doğumluyuz
  • İkizler burcuyuz
  • 30 yaşında anne olmuşuz
  • Üniversite için İstanbul’a gitmiş, okulu bitirmiş ve bir süre orda çalıştıktan sonra İstanbul’dan ayrılmışız.
  • Ekim ayında evlenmişiz. (Ben 2010da)
  • İstanbul’da yaşayan Benim bekar bir ablam senin de kızkardeşin var.

Ben İstanbul üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. Ama lisedeki hedefim İtü Kimya bölümü idi. Kısmet olmadı. Senin mezun olduğun okul oydu değil mi?


Fark olarak senin yaşadığın acı hayat tecrübelerini yaşamadım. Bunlar seni fazlasıyla olgunlaştırmış. Olumsuz süreçleri olumlu kazanımlarla atlatmışsın gibi hissediyorum.


Benim ikinci çocuğum yok. Çok istiyordum ama kısmet olmadı. Kötü tecrübeler yaşadım. Şimdi 3 kişilik ailemle mutlu olmayı öğrenmeye çalışıyorum. Geçen seneye göre yol kattetim.
 
Ben karıştırdım o zaman :)
Sohbet izle hedefi bende vardı.

Ben kendi ilgi alanım olan Kuran meali videosu izlemeyi planladım. Ara ara izliyorum ama kopuk kopuk oluyordu.

Amerikada yaşayan bir vaiz var. Nouman Ali Khan. Onun açıklamalarını oldukça beğeniyorum. Her hafta onu izleme hedefi koydum kendime.
 
Gayet güzel olmuş, eline sağlık. Bu Barış Özcan’nın zincirleri kırma metodu ile aynı değil mi?
Amaç aynı aslında: alışkanlık kazanmak. Ama zinciri kırma oldukça katı ve sadece bir alışkanlık var ve o alışkanlığı bir yıl boyunca-zinciri kırmadan- yapman gerekiyor.
Bu liste daha esnek. Hedeflediklerinin farklı günleri olabiliyor. Mesela 6.55’te kalkmak benim için sadece haftaiçleri için bir hedef. Bir de yıllık değil de aylık yaparım galiba. Küçük planlamalar benim için daha çok motive edici oluyor.
 
Güzel anlatıyordu kızcağız yahu:))

“Ben freelance (böyle yazılıyor galiba. Anlamını da bilmiyorum) çalıştığım için bu sayfayı hazırlıyorum, sizin hazırlamanıza gerek olmayabilir” dediği noktada samimiyetsiz buldum.
Sen çok dolusun biz boş muyuz yaaaa dedim içimden.:sinirli:

Bilmiyorum öyle gıcık oldum nedense:KK33:
 
Selamlar,

Severek okuduğum, Sade kitabının yazarlarından Ege Erim’in bloğu “Japon Kedi’de bağırmayan annelik ile ilgili yazının linkini aşağıya kopyalıyorum. Ben yazıyı çok beğendim ve yazdıklarına katılıyorum. Bakalım siz ne düşüneceksiniz?

http://japonkedi.com/bagirmayan-anne-olmak/

Bu blogu takip ediyorum
Kendi anne olmamasına rağmen güzel tespitleri var
Ben bağırmıyorum dersem yalan olur
Bağırdığım zamanlar var
Ama çoğu kez sakin ve göz hizasına gelerek konuşmayı , incindiğimi , kırıldığımı, anlatmaya çalışıyorum
Anne olmak çok güzel ve bir o kadar da topluma yeni bir birey kazandırma kısmı büyük sorumluluk
Bugün bizim el bebek gül bebek büyüttüğümüz çocuklarımız yarın büyüyecek ve hayata atılacak
umarım mutlu sağlıklı huzurlu kendini doğru ifade edebilen nesiller yetiştiririz
 
minimalist yaşamla ilgili birçok yerde tavsiye ediliyor. amaç yemek listesine göre alışveriş yapıp israfı önlemek. buzdolabını doldurmamak falan.

yemek listesi denilince çorba, ara sıcak,ana yemek,salata,tatlı... geliyordu aklıma :olamaz: elecdanın az ve öz listesi benim uyanmamı sağladı:KK200:

Minimalizmi son 3-4 ay öncesine kadar sadece tanım olarak biliyordum. Sonrasında YouTube’da hafiflet hayatını kanalı çıktı önüme. Ordan ve biraz internetten baktım. Hakkında henüz bir kitap okumadım. Ama halihazırda yaptığım şeylerin bir felsefesinin olduğunu görmek beni mutlu etti. Kıyafet ayıklamayı düzenli olarak yapmak, yeni bir şey alıyorsam eskisini evden göndermek, yemek planı yapmak, az ve öz alışveriş yapmak, bütçe tutmak gibi şeyleri kendi çapımda, içimden öyle geldiği için uyguluyordum. Minimalizm elbette ki sadece bu yazdıklarım değildir ama benim hamuruma uygun olduğunu anladım.

Son 3-4 aylık süreçte öğrendiklerimle sade olan hayatımı daha sade hale getirmeye çalışıyorum. Bu konuda elecdanın bu topiği çok yardımcı oldu. Kendisine tekrar çooook teşekkür ederim.
 
Minimalizmi son 3-4 ay öncesine kadar sadece tanım olarak biliyordum. Sonrasında YouTube’da hafiflet hayatını kanalı çıktı önüme. Ordan ve biraz internetten baktım. Hakkında henüz bir kitap okumadım. Ama halihazırda yaptığım şeylerin bir felsefesinin olduğunu görmek beni mutlu etti. Kıyafet ayıklamayı düzenli olarak yapmak, yeni bir şey alıyorsam eskisini evden göndermek, yemek planı yapmak, az ve öz alışveriş yapmak, bütçe tutmak gibi şeyleri kendi çapımda, içimden öyle geldiği için uyguluyordum. Minimalizm elbette ki sadece bu yazdıklarım değildir ama benim hamuruma uygun olduğunu anladım.

Son 3-4 aylık süreçte öğrendiklerimle sade olan hayatımı daha sade hale getirmeye çalışıyorum. Bu konuda elecdanın bu topiği çok yardımcı oldu. Kendisine tekrar çooook teşekkür ederim.
benim kafamın içi de evimde hayatımda hep dağınık hep karmaşıktı. sadeleşmeye önce kendimden başladım. düşüncelerimi sadeleştirdim.
sonra bedenimi hafiflettim (şimdi hamilelikten ağırlaşıyorum ama olsun mazeretim var).
oğlum doğunca mecburen yavaşladım ve sayesinde kendimi yeniden büyütme fırsatı buldum.
ortaokulda moda olan bahçıvan pantolonum dolaplardan çıkınca kendime bir dur dedim ve tüm giymediğim geçmişten gelen ne varsa elden çıkardım.
o zamanki şartlarda çılgınlar gibi çeyiz alacak durumum yoktu şimdi iyi ki diyorum. evimde eşyalarım az ve öz.
elecda sayesinde iki çocuklu hayata geçmeden rutinler oluşturmayı başardım. evimin kontrolünü elime aldım bir teşekkür de benden elecdaya:KK68:
 
Evet birbirimize seninle benzediğimiz çok nokta var. Hayat akışlarımız da bayağı paralel. Okudukça bayağı şaşırdım ben. Tespit ettiklerim. Hatam olabilir.

  • 83 doğumluyuz
  • İkizler burcuyuz
  • 30 yaşında anne olmuşuz
  • Üniversite için İstanbul’a gitmiş, okulu bitirmiş ve bir süre orda çalıştıktan sonra İstanbul’dan ayrılmışız.
  • Ekim ayında evlenmişiz. (Ben 2010da)
  • İstanbul’da yaşayan Benim bekar bir ablam senin de kızkardeşin var.

Ben İstanbul üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. Ama lisedeki hedefim İtü Kimya bölümü idi. Kısmet olmadı. Senin mezun olduğun okul oydu değil mi?


Fark olarak senin yaşadığın acı hayat tecrübelerini yaşamadım. Bunlar seni fazlasıyla olgunlaştırmış. Olumsuz süreçleri olumlu kazanımlarla atlatmışsın gibi hissediyorum.


Benim ikinci çocuğum yok. Çok istiyordum ama kısmet olmadı. Kötü tecrübeler yaşadım. Şimdi 3 kişilik ailemle mutlu olmayı öğrenmeye çalışıyorum. Geçen seneye göre yol kattetim.
Böyle madde madde sıralayınca hakikaten ne kadar çok ortak noktamız varmış:)

İTÜ Kimya mezunuyum ancak işimi 1 sene yaptıktan sonra koşarak uzaklaştım kimya sektöründen:)

Yaşadıklarımdan çok şey öğrendim evet. Zaten olumsuzlukların başımıza gelme sebebinin, onlardan gereken şeyleri öğrenelim ve kendimizin daha gelişmiş bir versiyonu olarak hayata devam edelim diye geldiğini düşünüyorum. Zaten sen gereken dersi almazsan, alana kadar aynı konular ile sınanıyorsun.

2. çocuk meselesine gelince ben toplumun zorladığı gibi mutlaka kardeş sahibi olunması gerektiğini düşünmüyorum. 3 kişilik bir aile de pekala çok mutlu olabilir ve bir insan kardeşsiz de çok mutlu huzurlu bir hayat geçirebilir. 2.ye karar verdiğimizde eğer olmasaydı, bizim için en iyisi buymuş der yola devam ederdim ben de.
 
“Ben freelance (böyle yazılıyor galiba. Anlamını da bilmiyorum) çalıştığım için bu sayfayı hazırlıyorum, sizin hazırlamanıza gerek olmayabilir” dediği noktada samimiyetsiz buldum.
Sen çok dolusun biz boş muyuz yaaaa dedim içimden.:sinirli:

Bilmiyorum öyle gıcık oldum nedense:KK33:
Danışmalık, eğitim gibi hizmetler veren insanlar genelde kullanıyor freelance kelimesini. Evden çalışıyor ancak birden fazla şirkete hizmet veriyor gibi.

Ben bullet journal videosundan sonra telefon uygulamaları ile ilgili bir videosunu daha seyrettim. Faydalı buldum ama sana tavsiye etsem mi bilemedim şu an:)
 
Bu blogu takip ediyorum
Kendi anne olmamasına rağmen güzel tespitleri var
Ben bağırmıyorum dersem yalan olur
Bağırdığım zamanlar var
Ama çoğu kez sakin ve göz hizasına gelerek konuşmayı , incindiğimi , kırıldığımı, anlatmaya çalışıyorum
Anne olmak çok güzel ve bir o kadar da topluma yeni bir birey kazandırma kısmı büyük sorumluluk
Bugün bizim el bebek gül bebek büyüttüğümüz çocuklarımız yarın büyüyecek ve hayata atılacak
umarım mutlu sağlıklı huzurlu kendini doğru ifade edebilen nesiller yetiştiririz
Ben de dediğin gibi davranmaya çalışıyorum ama Hande Birsay’ın videosunda bir cümle vardı “Göz hizasına inemediğim anları da sahiplenmek istiyorum” diye. Bence de tam olarak bu. Bazen sabrımı çok zorladığında ve kendimi “Yeter” diye bağırırken bulduğumda kendimi suçlamayı bıraktım artık. Ben de insanım, bir canım var bir sabrımı görsün küçük mendebur:)) (bu küçük mendebur lafına da bayıldım bazen kızımı tam anlamıyla tanımlıyor kendisi)
 
Minimalizmi son 3-4 ay öncesine kadar sadece tanım olarak biliyordum. Sonrasında YouTube’da hafiflet hayatını kanalı çıktı önüme. Ordan ve biraz internetten baktım. Hakkında henüz bir kitap okumadım. Ama halihazırda yaptığım şeylerin bir felsefesinin olduğunu görmek beni mutlu etti. Kıyafet ayıklamayı düzenli olarak yapmak, yeni bir şey alıyorsam eskisini evden göndermek, yemek planı yapmak, az ve öz alışveriş yapmak, bütçe tutmak gibi şeyleri kendi çapımda, içimden öyle geldiği için uyguluyordum. Minimalizm elbette ki sadece bu yazdıklarım değildir ama benim hamuruma uygun olduğunu anladım.

Son 3-4 aylık süreçte öğrendiklerimle sade olan hayatımı daha sade hale getirmeye çalışıyorum. Bu konuda elecdanın bu topiği çok yardımcı oldu. Kendisine tekrar çooook teşekkür ederim.
Rica ederim, faydam olduysa ne mutlu bana:KK200:
Ben şu kitapları da okumanı tavsiye ederim.
Derle Topla Rahatla-Marie Kondo
Sade- Ege Erim & Begüm Başoğlu
Az ile Mutlu Olmak- Francine Jay
Minimalist-Anlamlı Bir Yaşam
 
Back