Vajinusmusu birlikte yeneceğiz

Yine ölmek istediğim bir gece daha ... 2 ay once serce parmağı egzersiziyle ayrıldığım doktoruma esimin egzersizlere duyarsız davranması ile erteleye erteleye bugünlere geldik.. Sen beni oksamazsan oksama dedim kendi kendime işaret parmağına kdr geldim.. Simdi senin parmağın gerekli diyorum YOK EVE GELMİHOR ADAM !!!! Ben bu kadar hevesliyken bu kdr cesaret ve azimle dolmuşken 20 ayın sonunda Can'ıma tak demişken !!! Hep bi bahane uyuyakalma savsaklama..Cem keçe nin kitabını aldım hafi birlikte okuyalım dedim.. Ben 2 günde bitirdim tek sayfa okumadı ...

Biraz once hepsini saydım süpürdüm ağladım.. Durdu durdu yan odaya geçip bağıra bağıra ağladı... Yaktı cigerimi.. Ben hep sabrettim bu bir sınav dedim senin sözlerini haketmedim diye ağlıyor.. Bir erkeğin ağlamasına şahit olmak kdr dehset verici kahredici bsy yok heralde ... Onu avuttum ama simdi beni kim avutsun ..

Ne zor sınavmış .. Ne boşmuş hayat.. Tıkandım.. Bir Arabanın önüne atlayıp herşeyi bitiresim var ...
 
Kizlar ya neden bu kadar umutsuz bakiyorsunuz valla okudukca icim daraldi bir kere ayni seyleri bizde yaşadık ama inanin bu isin sırrı pes etmemekte ve yapacagina inanmakta bende cok agladim sizladim yapamadigim icin esimin yuzune bakmak istemedim kendimce utandim ama yapamayacagima asla inanmadim bu kadar da acıdan uzak durmayin ya insanlar ne acilara dayaniyorlar küçücük bir acı icin bu kadar psikolojinizi bozdugunuza degmez kararli olun ben karar verdim kendi kendimi o gune hazirladim bir daha aglayip yapamamak istemedim iki hafta falan kendim cabaladim esime tm ben hazirim dedim yapacagim dedim ne olursa olsun dedim ve inandigim gün başardım korkuyla değil inancla yaklasin esinize de kendinize de yazik etmeyin valla üzülüyorum adınıza umutsuz olmanıza
 
Boyle dusunmen cok uzucu, sonucta burdaki bircok insan ayni dertten muzdarip (buna ben de dahil olmak uzere). Benim de esim bu konuda cok duyarsiz ki seninki duygusal bir patlama yasamis sonunda. Sanirim onlara da hak vermek ve cok ustlerine gitmemek lazim. Burda onemli olan bizim kendimize olan guvenimiz ve bu isi eninde sonunda becerebilecegimize (basarabilecegimize:) inanmak... Sen doktora da gidip belirli bi asama kaydetmissin, bence bundan sonra herseyi biraz zamana birakip kendinizi cok zorlamadan denemelere devam edin ve inancinizi hic kaybetmeyin.
 
C ceylan00 D dertli gelincik lütfen arkadaşlar kimse icin degil kendiniz icin çabalayin ben normal siradan buldugum kremle yaptim ki hemen kayip gitsin diye sizinki uyusturuyormus niye korkuyorsunuz esinizle mutlu olmaya bakın lutfen ayrıca öyle haddinden fazla acı yok gercekten yok sadece biz oyle saniyoruz ve inanin benimkisi cok dardi olmayacak diye cok korktum ama bir defa basarinca üstüne gittim ki her defasinda zorlanmiyim diye cocuk bile doğuyor ordan cok garip degil mi ama
 
Allah sabır versin
Yine ölmek istediğim bir gece daha ... 2 ay once serce parmağı egzersiziyle ayrıldığım doktoruma esimin egzersizlere duyarsız davranması ile erteleye erteleye bugünlere geldik.. Sen beni oksamazsan oksama dedim kendi kendime işaret parmağına kdr geldim.. Simdi senin parmağın gerekli diyorum YOK EVE GELMİHOR ADAM !!!! Ben bu kadar hevesliyken bu kdr cesaret ve azimle dolmuşken 20 ayın sonunda Can'ıma tak demişken !!! Hep bi bahane uyuyakalma savsaklama..Cem keçe nin kitabını aldım hafi birlikte okuyalım dedim.. Ben 2 günde bitirdim tek sayfa okumadı ...

Biraz once hepsini saydım süpürdüm ağladım.. Durdu durdu yan odaya geçip bağıra bağıra ağladı... Yaktı cigerimi.. Ben hep sabrettim bu bir sınav dedim senin sözlerini haketmedim diye ağlıyor.. Bir erkeğin ağlamasına şahit olmak kdr dehset verici kahredici bsy yok heralde ... Onu avuttum ama simdi beni kim avutsun ..

Ne zor sınavmış .. Ne boşmuş hayat.. Tıkandım.. Bir Arabanın önüne atlayıp herşeyi bitiresim var ...
 
C ceylan00 D dertli gelincik lütfen arkadaşlar kimse icin degil kendiniz icin çabalayin ben normal siradan buldugum kremle yaptim ki hemen kayip gitsin diye sizinki uyusturuyormus niye korkuyorsunuz esinizle mutlu olmaya bakın lutfen ayrıca öyle haddinden fazla acı yok gercekten yok sadece biz oyle saniyoruz ve inanin benimkisi cok dardi olmayacak diye cok korktum ama bir defa basarinca üstüne gittim ki her defasinda zorlanmiyim diye cocuk bile doğuyor ordan cok garip degil mi ama
Evet cok haklisiniz. Dun aksam emla ile deniyim dedim uyustugunu hissettigim halde yine korktum. Ama bugun yine denicem
 
Haklısın cnm böyle hergün eziyet çekmekten iyidir
C ceylan00 D dertli gelincik lütfen arkadaşlar kimse icin degil kendiniz icin çabalayin ben normal siradan buldugum kremle yaptim ki hemen kayip gitsin diye sizinki uyusturuyormus niye korkuyorsunuz esinizle mutlu olmaya bakın lutfen ayrıca öyle haddinden fazla acı yok gercekten yok sadece biz oyle saniyoruz ve inanin benimkisi cok dardi olmayacak diye cok korktum ama bir defa basarinca üstüne gittim ki her defasinda zorlanmiyim diye cocuk bile doğuyor ordan cok garip degil mi ama
 
Buraya sonunda olduuuu demeyi çoOok isterdim ama herzmnki gibi korkum yine ağır bastı doktorumun verdiği ilaçlarda uyuttu dahada kötüye gittim sanırım şaştım kaldım afalladım yani kızlar....:/
 
sevgili arkadaşlarım
görüyorum ki bir çoğunuz karamsarlık içindesiniz.
bunu normal karşılıyorum.
ama bizim sorunumuzu bunlar çözmeyecek.
eşiyle kavga edenler..
eşinden kötü sözler işitenler..
eşiyle arasına buz dağları ekleyenler..
hemen bugün olsun diyenler..
bugün olmadı diye üzülüp kendi kendini mahvedenler..
olmuyor ve hiç bir zaman olmayacak diye üzülenler..

gelin hep birlikte bir sakinleşelim
siz hiç kolu bacağı kopmuş birinin acısını yaşadınız mı??
siz hiç dün gece beraber uyuduğu eşinin ertesi gün ölüm haberini alan eşin acısını yaşadınız mı??
siz hiç karnınında 9 ay taşıdığı bebeğin ölü doğduğunu gören anneyle tanıştınız mı??
siz hiç anne babasını gözü önünde öldürülmüş çocuklar gördünüz mü??
siz hiç düğününe iki gün kala ölmüş bi erkeğin nişanlısı oldunuz mu??

bu örnekleri o kadar çok artırabilirim ki..
sizlerinde aklına şimdi farklı senaryolar geliyordur..
kendinizi onların yerine bi koysanıza
size bir FARKINDALIK HİKAYESİ anlatacağım.


Eşimle 5 yıldan fazla beraberlikten sonra çok severek muhteşem bir nikahla evlendik.
Balayını yurtdışında sanki kimsenin olmadığı bir sahil kıyısında çok lüks bir otelde geçirdik.
Herşey bizim için hazırlanmıştı sanki. Rüya gibiydi.
Balayı bittiğinde rüya da bitmişti.
Kendi halimizde bir çift olmuştuk.
O işe gider gelir ben yemek yapar evi toparlardım.
O kadar sıkılıyordum ki bu evlilik oyunundan 3 ayın içinde pes etmeye başladım.
Ailesi arkadaşları gözüme görünen her şey batmaya başladı.
Yemek yerken ki kabalığı, çoraplarını çıkarıp oraya buraya atması kıllarının her yere dökülmesi uyurken horlaması...
Tam üç ay sonra bağıra bağıra ben boşanmak istiyorum dedim.
2 saatten fazla yüksek sesle kavga ettik.
Meğer o da benim her akşam söylenmemden dırdır etmemden eşyalarının yerini sürekli değiştirmemden yemeklerimdeki özensizlikten saçımın başımın dağınıklığından çok para harcamamdan bıkmış.
Adeta birbirimizi şiddetli geçimsizlikle suçluyorduk.
Deyim yerindeyse kin kusuyorduk..
Ben daha fazla dayanamayıp mahkemeye başvuracağım dedim çok iyi olur dedi.
Ertesi gün o işe gitti bende eşyalarımı toparlamaya başladım. Boşanınca her şey çok güzel olacaktı.
İçim ferahladı bir anda ona her şeyi söyleyince hatta az bile yapmıştım daha fazlasını hakediyordu ama bu bile yetmişti.
Dilekçemi yazdım avukat aramaya başladım sonunda kendimi daha özgür hissedecektim.
Akşam eve gelmesini ve gidişimi izlemesini istedim. Ona son bir acı yaşatmak istedim.
TV'yi açıp gelmesini bekledim. Beklerken bile inat olsun diye köşeye attığı çorapları sinirlerimi bozuyordu.
Saatler geçtikçe sabırsızlanıyor daha da sinirleniyor pislik herif gel bakalım diyordum.
Sinirden zaping yapa yapa aynı kanalları bin kez turlamıştım. Bir anda son dakika alt yazısı çarptı gözüme.
Ankara'da patlama! Terör saldırısı! Bomba yüklü araç! Çok sayıda ölü ve yaralı var. Yayın yasağı getirildi. Eşimin iş çıkışı saati ve yeri yazıyordu. Bir anda şoke oldum. Kafamın içinde bir ses "Noldu çoraplarını köşeye atan adam öldü mü? Kurtuldun mu ondan? deyip duruyordu. Susturmaya çalıştıkça daha da yüksek sesle "nefret ediyordun zaten pisliğin tekiydi" diyordu. Sanki o sesten kaçmak istercesine oda oda geziyor kendime napacağımı sormak istiyordum ama ne mümkün!
"Dün akşam kavga eden bendim sanki"
"Sen değil miydin ondan kurtulmak isteyen!"
"Şimdi tv'lerde 3 aylık evli yazacaklar"
"Sizin o musmutlu balayı fotoğraflarınızı paylaşacaklar"
"İnkar mı edeceksin!"
"Mutlu değil miydin?"
"İyi günde kötü günde dememiş miydin"
Sus sus sus...
Sonunda telefonu elime alabildim.
Aradım... Aradım... Aradım... Açan yok...
Telefonu kapanmıştı.
5 yıllık sevgilime kocama ulaşamıyordum.
Gözümün önünden film şeridi gibi geçiyordu tanışmamız sözümüz nişanımız nikahımız balayımız...
Arayan arayana. Herkese açıklama yapıyordum. Duramıyordum evde. Çıkmak istedim.
Tam kapıya gidiyordum ki eşim içeri girdi.
Üzerinde kan lekeleri vardı.
Önce ne olduğunu anlamadan bakakaldık.
Sarılmak istedim beni durdurdu. Duş almam gerekiyor dedi.
O duştayken ben çoktan şükürlerimi etmiştim.
Eşim içeri girdi bana doğru geldi ve sarıldı çok korktum dedi.
Çok korktum seni bir daha göremeyeceğim diye
Ben de dedim...
Bir akşam öncesini unuttuk gitti.


Bu yazıyı okuduktan sonra her gece kocam uyurken ona sarılıyorum
Seni çok seviyorum canım diyorum.
Bi gün ona böyle sarılamazsam bi gün o yatakta tek kalırsam diye aklım çıkıyor.
Evet bazen çekilmez oluyor ama onsuz yatmaktan daha acı değil hiçbir şey.
Kendinize en acımasız senaryoyu seçin. haberlerde gördüğümüzün başına geldiğini düşünün.
Her şeyi boşverin. Öyle bi zamandayız ki kimin başına ne gelecek bilmiyoruz.
O yüzden daha sabırlı daha sakin davranın. Ölümlü dünya diyerek bakın herşeye...
ELİNİZDEKİLERİN FARKINDA OLUN.
 
Sadece eslerimize degil butun sevdiklerimize sarilalim sukredelim bugun de yanimizda olduklari icin.Ölüm var arkadaslar bugün gordüğünü yarin gorememk var . ÖZLEDIGINI,sevdigini,affettigini söulemeyi düşundugunde bunlari soyleuememk var.Bizim eslerimiz bizleri cok seviyor arkadaslar :KK200: Bende yapamadim ama hergun biseuler okuuorum bu konu yla olgili videolar izliyorum vajina halkinda butun bilgileri resimleri inceliyorummm orasi koskocaman bir bosluk..BASaRiCazzz
 
Ne kadar anlamli bir yazi.. Hayatimizi mutsuzluga cevirmekte uzerimze yok. Bu kadar anlayisli eslerimizin kiymetini bilip biz de onlari mutlu edelim kizlaarr
 
sevgili arkadaşlarım
görüyorum ki bir çoğunuz karamsarlık içindesiniz.
bunu normal karşılıyorum.
ama bizim sorunumuzu bunlar çözmeyecek.
eşiyle kavga edenler..
eşinden kötü sözler işitenler..
eşiyle arasına buz dağları ekleyenler..
hemen bugün olsun diyenler..
bugün olmadı diye üzülüp kendi kendini mahvedenler..
olmuyor ve hiç bir zaman olmayacak diye üzülenler..

gelin hep birlikte bir sakinleşelim
siz hiç kolu bacağı kopmuş birinin acısını yaşadınız mı??
siz hiç dün gece beraber uyuduğu eşinin ertesi gün ölüm haberini alan eşin acısını yaşadınız mı??
siz hiç karnınında 9 ay taşıdığı bebeğin ölü doğduğunu gören anneyle tanıştınız mı??
siz hiç anne babasını gözü önünde öldürülmüş çocuklar gördünüz mü??
siz hiç düğününe iki gün kala ölmüş bi erkeğin nişanlısı oldunuz mu??

bu örnekleri o kadar çok artırabilirim ki..
sizlerinde aklına şimdi farklı senaryolar geliyordur..
kendinizi onların yerine bi koysanıza
size bir FARKINDALIK HİKAYESİ anlatacağım.


Eşimle 5 yıldan fazla beraberlikten sonra çok severek muhteşem bir nikahla evlendik.
Balayını yurtdışında sanki kimsenin olmadığı bir sahil kıyısında çok lüks bir otelde geçirdik.
Herşey bizim için hazırlanmıştı sanki. Rüya gibiydi.
Balayı bittiğinde rüya da bitmişti.
Kendi halimizde bir çift olmuştuk.
O işe gider gelir ben yemek yapar evi toparlardım.
O kadar sıkılıyordum ki bu evlilik oyunundan 3 ayın içinde pes etmeye başladım.
Ailesi arkadaşları gözüme görünen her şey batmaya başladı.
Yemek yerken ki kabalığı, çoraplarını çıkarıp oraya buraya atması kıllarının her yere dökülmesi uyurken horlaması...
Tam üç ay sonra bağıra bağıra ben boşanmak istiyorum dedim.
2 saatten fazla yüksek sesle kavga ettik.
Meğer o da benim her akşam söylenmemden dırdır etmemden eşyalarının yerini sürekli değiştirmemden yemeklerimdeki özensizlikten saçımın başımın dağınıklığından çok para harcamamdan bıkmış.
Adeta birbirimizi şiddetli geçimsizlikle suçluyorduk.
Deyim yerindeyse kin kusuyorduk..
Ben daha fazla dayanamayıp mahkemeye başvuracağım dedim çok iyi olur dedi.
Ertesi gün o işe gitti bende eşyalarımı toparlamaya başladım. Boşanınca her şey çok güzel olacaktı.
İçim ferahladı bir anda ona her şeyi söyleyince hatta az bile yapmıştım daha fazlasını hakediyordu ama bu bile yetmişti.
Dilekçemi yazdım avukat aramaya başladım sonunda kendimi daha özgür hissedecektim.
Akşam eve gelmesini ve gidişimi izlemesini istedim. Ona son bir acı yaşatmak istedim.
TV'yi açıp gelmesini bekledim. Beklerken bile inat olsun diye köşeye attığı çorapları sinirlerimi bozuyordu.
Saatler geçtikçe sabırsızlanıyor daha da sinirleniyor pislik herif gel bakalım diyordum.
Sinirden zaping yapa yapa aynı kanalları bin kez turlamıştım. Bir anda son dakika alt yazısı çarptı gözüme.
Ankara'da patlama! Terör saldırısı! Bomba yüklü araç! Çok sayıda ölü ve yaralı var. Yayın yasağı getirildi. Eşimin iş çıkışı saati ve yeri yazıyordu. Bir anda şoke oldum. Kafamın içinde bir ses "Noldu çoraplarını köşeye atan adam öldü mü? Kurtuldun mu ondan? deyip duruyordu. Susturmaya çalıştıkça daha da yüksek sesle "nefret ediyordun zaten pisliğin tekiydi" diyordu. Sanki o sesten kaçmak istercesine oda oda geziyor kendime napacağımı sormak istiyordum ama ne mümkün!
"Dün akşam kavga eden bendim sanki"
"Sen değil miydin ondan kurtulmak isteyen!"
"Şimdi tv'lerde 3 aylık evli yazacaklar"
"Sizin o musmutlu balayı fotoğraflarınızı paylaşacaklar"
"İnkar mı edeceksin!"
"Mutlu değil miydin?"
"İyi günde kötü günde dememiş miydin"
Sus sus sus...
Sonunda telefonu elime alabildim.
Aradım... Aradım... Aradım... Açan yok...
Telefonu kapanmıştı.
5 yıllık sevgilime kocama ulaşamıyordum.
Gözümün önünden film şeridi gibi geçiyordu tanışmamız sözümüz nişanımız nikahımız balayımız...
Arayan arayana. Herkese açıklama yapıyordum. Duramıyordum evde. Çıkmak istedim.
Tam kapıya gidiyordum ki eşim içeri girdi.
Üzerinde kan lekeleri vardı.
Önce ne olduğunu anlamadan bakakaldık.
Sarılmak istedim beni durdurdu. Duş almam gerekiyor dedi.
O duştayken ben çoktan şükürlerimi etmiştim.
Eşim içeri girdi bana doğru geldi ve sarıldı çok korktum dedi.
Çok korktum seni bir daha göremeyeceğim diye
Ben de dedim...
Bir akşam öncesini unuttuk gitti.


Bu yazıyı okuduktan sonra her gece kocam uyurken ona sarılıyorum
Seni çok seviyorum canım diyorum.
Bi gün ona böyle sarılamazsam bi gün o yatakta tek kalırsam diye aklım çıkıyor.
Evet bazen çekilmez oluyor ama onsuz yatmaktan daha acı değil hiçbir şey.
Kendinize en acımasız senaryoyu seçin. haberlerde gördüğümüzün başına geldiğini düşünün.
Her şeyi boşverin. Öyle bi zamandayız ki kimin başına ne gelecek bilmiyoruz.
O yüzden daha sabırlı daha sakin davranın. Ölümlü dünya diyerek bakın herşeye...
ELİNİZDEKİLERİN FARKINDA OLUN.
Çok güzel bir nasihat oldu bana .Biraz önce ben de esimle tartışıtım ve yeni evli olduğum için bu bana çok ağır geldi nasıl bana böyle der nasıl beni takmaz diyordum kendime ..uzun süre küs de kalamıyorum ama bu sefer kalacaktım taa ki bu yazıyı okuyana kadar tsk ederim :)
 
sevgili arkadaşlarım
görüyorum ki bir çoğunuz karamsarlık içindesiniz.
bunu normal karşılıyorum.
ama bizim sorunumuzu bunlar çözmeyecek.
eşiyle kavga edenler..
eşinden kötü sözler işitenler..
eşiyle arasına buz dağları ekleyenler..
hemen bugün olsun diyenler..
bugün olmadı diye üzülüp kendi kendini mahvedenler..
olmuyor ve hiç bir zaman olmayacak diye üzülenler..

gelin hep birlikte bir sakinleşelim
siz hiç kolu bacağı kopmuş birinin acısını yaşadınız mı??
siz hiç dün gece beraber uyuduğu eşinin ertesi gün ölüm haberini alan eşin acısını yaşadınız mı??
siz hiç karnınında 9 ay taşıdığı bebeğin ölü doğduğunu gören anneyle tanıştınız mı??
siz hiç anne babasını gözü önünde öldürülmüş çocuklar gördünüz mü??
siz hiç düğününe iki gün kala ölmüş bi erkeğin nişanlısı oldunuz mu??

bu örnekleri o kadar çok artırabilirim ki..
sizlerinde aklına şimdi farklı senaryolar geliyordur..
kendinizi onların yerine bi koysanıza
size bir FARKINDALIK HİKAYESİ anlatacağım.


Eşimle 5 yıldan fazla beraberlikten sonra çok severek muhteşem bir nikahla evlendik.
Balayını yurtdışında sanki kimsenin olmadığı bir sahil kıyısında çok lüks bir otelde geçirdik.
Herşey bizim için hazırlanmıştı sanki. Rüya gibiydi.
Balayı bittiğinde rüya da bitmişti.
Kendi halimizde bir çift olmuştuk.
O işe gider gelir ben yemek yapar evi toparlardım.
O kadar sıkılıyordum ki bu evlilik oyunundan 3 ayın içinde pes etmeye başladım.
Ailesi arkadaşları gözüme görünen her şey batmaya başladı.
Yemek yerken ki kabalığı, çoraplarını çıkarıp oraya buraya atması kıllarının her yere dökülmesi uyurken horlaması...
Tam üç ay sonra bağıra bağıra ben boşanmak istiyorum dedim.
2 saatten fazla yüksek sesle kavga ettik.
Meğer o da benim her akşam söylenmemden dırdır etmemden eşyalarının yerini sürekli değiştirmemden yemeklerimdeki özensizlikten saçımın başımın dağınıklığından çok para harcamamdan bıkmış.
Adeta birbirimizi şiddetli geçimsizlikle suçluyorduk.
Deyim yerindeyse kin kusuyorduk..
Ben daha fazla dayanamayıp mahkemeye başvuracağım dedim çok iyi olur dedi.
Ertesi gün o işe gitti bende eşyalarımı toparlamaya başladım. Boşanınca her şey çok güzel olacaktı.
İçim ferahladı bir anda ona her şeyi söyleyince hatta az bile yapmıştım daha fazlasını hakediyordu ama bu bile yetmişti.
Dilekçemi yazdım avukat aramaya başladım sonunda kendimi daha özgür hissedecektim.
Akşam eve gelmesini ve gidişimi izlemesini istedim. Ona son bir acı yaşatmak istedim.
TV'yi açıp gelmesini bekledim. Beklerken bile inat olsun diye köşeye attığı çorapları sinirlerimi bozuyordu.
Saatler geçtikçe sabırsızlanıyor daha da sinirleniyor pislik herif gel bakalım diyordum.
Sinirden zaping yapa yapa aynı kanalları bin kez turlamıştım. Bir anda son dakika alt yazısı çarptı gözüme.
Ankara'da patlama! Terör saldırısı! Bomba yüklü araç! Çok sayıda ölü ve yaralı var. Yayın yasağı getirildi. Eşimin iş çıkışı saati ve yeri yazıyordu. Bir anda şoke oldum. Kafamın içinde bir ses "Noldu çoraplarını köşeye atan adam öldü mü? Kurtuldun mu ondan? deyip duruyordu. Susturmaya çalıştıkça daha da yüksek sesle "nefret ediyordun zaten pisliğin tekiydi" diyordu. Sanki o sesten kaçmak istercesine oda oda geziyor kendime napacağımı sormak istiyordum ama ne mümkün!
"Dün akşam kavga eden bendim sanki"
"Sen değil miydin ondan kurtulmak isteyen!"
"Şimdi tv'lerde 3 aylık evli yazacaklar"
"Sizin o musmutlu balayı fotoğraflarınızı paylaşacaklar"
"İnkar mı edeceksin!"
"Mutlu değil miydin?"
"İyi günde kötü günde dememiş miydin"
Sus sus sus...
Sonunda telefonu elime alabildim.
Aradım... Aradım... Aradım... Açan yok...
Telefonu kapanmıştı.
5 yıllık sevgilime kocama ulaşamıyordum.
Gözümün önünden film şeridi gibi geçiyordu tanışmamız sözümüz nişanımız nikahımız balayımız...
Arayan arayana. Herkese açıklama yapıyordum. Duramıyordum evde. Çıkmak istedim.
Tam kapıya gidiyordum ki eşim içeri girdi.
Üzerinde kan lekeleri vardı.
Önce ne olduğunu anlamadan bakakaldık.
Sarılmak istedim beni durdurdu. Duş almam gerekiyor dedi.
O duştayken ben çoktan şükürlerimi etmiştim.
Eşim içeri girdi bana doğru geldi ve sarıldı çok korktum dedi.
Çok korktum seni bir daha göremeyeceğim diye
Ben de dedim...
Bir akşam öncesini unuttuk gitti.


Bu yazıyı okuduktan sonra her gece kocam uyurken ona sarılıyorum
Seni çok seviyorum canım diyorum.
Bi gün ona böyle sarılamazsam bi gün o yatakta tek kalırsam diye aklım çıkıyor.
Evet bazen çekilmez oluyor ama onsuz yatmaktan daha acı değil hiçbir şey.
Kendinize en acımasız senaryoyu seçin. haberlerde gördüğümüzün başına geldiğini düşünün.
Her şeyi boşverin. Öyle bi zamandayız ki kimin başına ne gelecek bilmiyoruz.
O yüzden daha sabırlı daha sakin davranın. Ölümlü dünya diyerek bakın herşeye...
ELİNİZDEKİLERİN FARKINDA OLUN.
Gerçekten çok güzel anlatmışsın canım. Gözlerim doolu dolu okudum.hatta ağladım. Bu aralar benim aklıma da hep bu geliyo. Biz eşimle bi iki ay önce büyük bi trafik kazası geçirdik. O kazada ona ya da bana bişey olabilirdi bi daha hiç yanımda olmayabilirdi o yüzden hep şükrediyorum. Daha büyük acılar var daha büyük zorluklar. Bizimki çok şükür atlatılır bişey. Sakin olmakta fayda var. Karamsarlık bu işi çözmeyecek.
 
Merhaba arkadaşlar. İnsan derttaşlarını görünce biraz rahatlıyor. Yalnız değilim hissi gerçekten ne kıymetliymiş..
Ben 4 aylık evliyim, hala olmadı. Bir arkadaşın krem isimleri filan verdiği eski bir foruma rastladım, ama krem olayından da biraz çekiniyorum, uyuşturan anestezik kremler filan ya sonuçta. Psikologlar 2000 liradan aşağı fiyat vermiyor. Bu işin bu kadar pahalıya malolması fikri de bana pek sıcak gelmiyor. Bu konuda aşama kaydetmiş arkadaşlarımın yorumlarına çok ihtiyacım var. Gerçekten psikolojik açıdan insanı çok zorlayan bir süreç..
 
sevgili arkadaşlarım
görüyorum ki bir çoğunuz karamsarlık içindesiniz.
bunu normal karşılıyorum.
ama bizim sorunumuzu bunlar çözmeyecek.
eşiyle kavga edenler..
eşinden kötü sözler işitenler..
eşiyle arasına buz dağları ekleyenler..
hemen bugün olsun diyenler..
bugün olmadı diye üzülüp kendi kendini mahvedenler..
olmuyor ve hiç bir zaman olmayacak diye üzülenler..

gelin hep birlikte bir sakinleşelim
siz hiç kolu bacağı kopmuş birinin acısını yaşadınız mı??
siz hiç dün gece beraber uyuduğu eşinin ertesi gün ölüm haberini alan eşin acısını yaşadınız mı??
siz hiç karnınında 9 ay taşıdığı bebeğin ölü doğduğunu gören anneyle tanıştınız mı??
siz hiç anne babasını gözü önünde öldürülmüş çocuklar gördünüz mü??
siz hiç düğününe iki gün kala ölmüş bi erkeğin nişanlısı oldunuz mu??

bu örnekleri o kadar çok artırabilirim ki..
sizlerinde aklına şimdi farklı senaryolar geliyordur..
kendinizi onların yerine bi koysanıza
size bir FARKINDALIK HİKAYESİ anlatacağım.


Eşimle 5 yıldan fazla beraberlikten sonra çok severek muhteşem bir nikahla evlendik.
Balayını yurtdışında sanki kimsenin olmadığı bir sahil kıyısında çok lüks bir otelde geçirdik.
Herşey bizim için hazırlanmıştı sanki. Rüya gibiydi.
Balayı bittiğinde rüya da bitmişti.
Kendi halimizde bir çift olmuştuk.
O işe gider gelir ben yemek yapar evi toparlardım.
O kadar sıkılıyordum ki bu evlilik oyunundan 3 ayın içinde pes etmeye başladım.
Ailesi arkadaşları gözüme görünen her şey batmaya başladı.
Yemek yerken ki kabalığı, çoraplarını çıkarıp oraya buraya atması kıllarının her yere dökülmesi uyurken horlaması...
Tam üç ay sonra bağıra bağıra ben boşanmak istiyorum dedim.
2 saatten fazla yüksek sesle kavga ettik.
Meğer o da benim her akşam söylenmemden dırdır etmemden eşyalarının yerini sürekli değiştirmemden yemeklerimdeki özensizlikten saçımın başımın dağınıklığından çok para harcamamdan bıkmış.
Adeta birbirimizi şiddetli geçimsizlikle suçluyorduk.
Deyim yerindeyse kin kusuyorduk..
Ben daha fazla dayanamayıp mahkemeye başvuracağım dedim çok iyi olur dedi.
Ertesi gün o işe gitti bende eşyalarımı toparlamaya başladım. Boşanınca her şey çok güzel olacaktı.
İçim ferahladı bir anda ona her şeyi söyleyince hatta az bile yapmıştım daha fazlasını hakediyordu ama bu bile yetmişti.
Dilekçemi yazdım avukat aramaya başladım sonunda kendimi daha özgür hissedecektim.
Akşam eve gelmesini ve gidişimi izlemesini istedim. Ona son bir acı yaşatmak istedim.
TV'yi açıp gelmesini bekledim. Beklerken bile inat olsun diye köşeye attığı çorapları sinirlerimi bozuyordu.
Saatler geçtikçe sabırsızlanıyor daha da sinirleniyor pislik herif gel bakalım diyordum.
Sinirden zaping yapa yapa aynı kanalları bin kez turlamıştım. Bir anda son dakika alt yazısı çarptı gözüme.
Ankara'da patlama! Terör saldırısı! Bomba yüklü araç! Çok sayıda ölü ve yaralı var. Yayın yasağı getirildi. Eşimin iş çıkışı saati ve yeri yazıyordu. Bir anda şoke oldum. Kafamın içinde bir ses "Noldu çoraplarını köşeye atan adam öldü mü? Kurtuldun mu ondan? deyip duruyordu. Susturmaya çalıştıkça daha da yüksek sesle "nefret ediyordun zaten pisliğin tekiydi" diyordu. Sanki o sesten kaçmak istercesine oda oda geziyor kendime napacağımı sormak istiyordum ama ne mümkün!
"Dün akşam kavga eden bendim sanki"
"Sen değil miydin ondan kurtulmak isteyen!"
"Şimdi tv'lerde 3 aylık evli yazacaklar"
"Sizin o musmutlu balayı fotoğraflarınızı paylaşacaklar"
"İnkar mı edeceksin!"
"Mutlu değil miydin?"
"İyi günde kötü günde dememiş miydin"
Sus sus sus...
Sonunda telefonu elime alabildim.
Aradım... Aradım... Aradım... Açan yok...
Telefonu kapanmıştı.
5 yıllık sevgilime kocama ulaşamıyordum.
Gözümün önünden film şeridi gibi geçiyordu tanışmamız sözümüz nişanımız nikahımız balayımız...
Arayan arayana. Herkese açıklama yapıyordum. Duramıyordum evde. Çıkmak istedim.
Tam kapıya gidiyordum ki eşim içeri girdi.
Üzerinde kan lekeleri vardı.
Önce ne olduğunu anlamadan bakakaldık.
Sarılmak istedim beni durdurdu. Duş almam gerekiyor dedi.
O duştayken ben çoktan şükürlerimi etmiştim.
Eşim içeri girdi bana doğru geldi ve sarıldı çok korktum dedi.
Çok korktum seni bir daha göremeyeceğim diye
Ben de dedim...
Bir akşam öncesini unuttuk gitti.


Bu yazıyı okuduktan sonra her gece kocam uyurken ona sarılıyorum
Seni çok seviyorum canım diyorum.
Bi gün ona böyle sarılamazsam bi gün o yatakta tek kalırsam diye aklım çıkıyor.
Evet bazen çekilmez oluyor ama onsuz yatmaktan daha acı değil hiçbir şey.
Kendinize en acımasız senaryoyu seçin. haberlerde gördüğümüzün başına geldiğini düşünün.
Her şeyi boşverin. Öyle bi zamandayız ki kimin başına ne gelecek bilmiyoruz.
O yüzden daha sabırlı daha sakin davranın. Ölümlü dünya diyerek bakın herşeye...
ELİNİZDEKİLERİN FARKINDA OLUN.
Gözlerim doldu ınan hanya..
Eşim astsubay.ankaraya tayin çıkmadi iyi ki dedim cunki çalışacağı yerde patlama oldu..Allah beterinden korusun geçmiş olsun size
.ben her gece onu kaybedeceğimi onsuz ne yaparım diye düşünerek uyurm.
her yeni gün umut dolu olmali.
kaybedince tüm yaptıkları özlenir.
şükür sıkıntımız yok olumlu bir çiftiz seviyoruz 5+4 senedir ilk gün ki gibi..
güzeller güzeli kızımız var.mutluyuz yaşıyoruz daha ne isteyebilirizki tüm sorunlar aşılır Allah büyük dert vermesin arkadaşlar... hanya çok sağol arkadaşları teşvik edici güzel şeyler yazıyorsun..ınşallah yenmeyen kalmaz.biz de şahit oluruz..
 
Günaydın kızlar..
Hadi biraz gülümseyin bu sabah..
Müzik açın dans edin..
Güzel bir kahvaltı yapın..
Hiçbir olumsuzluğu düşünmeden egzersizlerinizi yapın...


Kızlar egzersizlerde atlamamanız gerekenler
Ayna karşısında rahat bi pozisyon
Doğru nefes alıp verme
Kegel egzersizi
Vajinayı dokunarak uyarmak
Bacakları acabilmek
Sakinlesmek için vücudu serbest bırakmak
Sakız çiğnemek
Kayganlaştırıcı kullanmak
Acı hissediyorsanız uyusturucu krem kullanmak
Ileriye doğru değil popoya doğru ilerlemek
 
Selam kızlar daha önce de yazmıştım. Son gelişmeleri yazayım dedim. Buradan okuduklarım ve kadiningucu kadiningucu nün mesajları ile cesaretlenip deneme yaptık eşimle. Ben de paylaşayım belki okuyup benim gibi cesareti gelenler olur okuduklariyla.

Ben aparat ya da kendi parmagimla başaramadım ama ilk denemede eşimin işaret sonra da orta parmağıyla denedik ve oldu. En azından korkumu biraz olsun yenmiş oldum. İlk denemede çok kastım ama dün yine denedik orta parmakla ve o kadar da korkacak bir şey yokmuş onu anladım. Sadece parmağın ucunun olduğu yerde hafif bi sızlama var o kadar. Açık açık yazacağım için kusura bakmayin ama belki böyle denemek isteyen olur diye yazıyorum.
Eşimin de telkinleriyle parmağı içerdeyken kegel egzersizlerini yaptım. Kastım ve gevsettim. Sonra baktım rahatlamaya başlıyorum. İnanın çok faydası oluyor içerdeyken. Biraz o şekilde çalıştıktan sonra baya kasilmamin gittiğini fark ettim. Sonra parmağıyla git gel yaptı eşim. Evet benim için hala garip bi duygu içeride yabancı bi şey olması ama acı yoktu yani. O yüzden baya rahatladim. Sonraki hedefimiz iki parmakla denemek. Bence sabırlı olun. Parmak içerdeyken rahatlayıp derin nefes alın verin. Kegel yapin. Kasın bırakın. Alistiginizi goreceksiniz.

Benim için gelişmeler böyle. Bakalım gerisini başarabilecek miyim:/
 
Merhaba arkadaşlar, ben de sizler gibi vajinismus hastasıydım. ( Aslında buna hastalık denilmeli mi bilmiyorum. ) On aydır evliyim. Eşimle severek evlendik aramızda hiçbir problem yoktu. İlk gece olmadı.Eşimin dokunmasına dahi izin vermiyordum.:KK43: Evlenmeden önce deselerdi ki vajinismus diye bir rahatsızlık varmış diye hiç önemsemezdim olur mu öyle şey derdim ama insan başına gelmeden anlamıyor. İlk aylar ne yapacağımı bilemedim. Eşime karşı kendimi çok kötü hissediyordum. O bana ne kadar anlayışlı davranırsa davransın sanki bir şeyler ima ediyor gibi davranıyor bu durumu yüzüme vurduğunu düşünüyordum. Paranoyak olmuştum açıkçası :KK48: Sonra bir kadın hastalıkları doktoruna gittim. Doktor ilişkiye girmemde herhangi bir fiziksel engelimin olmadığını söyledi. İçim biraz rahatlamıştı. Sonra bu siteyi keşfettim. Bir kaç kez yazdım sadece. Ama bütün yazılanları okudum. H hanya , M monalazo , M Maya61 , S Sweetdreams08 ve daha ismini sayamadığım birçok arkadaşın yazdıklarını okuyup okuyup onlar sayesinde egzersiz yapmaya başladım ve dün akşam yendim. :) :halay:Hepinize çok çok çok teşekkür ediyorum.:KK200: İyiki varsınız. Allah sizi ailenizle hep mutlu etsin. Buraya hem bu dileklerimi iletmek hem de yardım isteyen arkadaşlarıma yardımcı olmak için yazdım. Bana özelden de sorularınız olursa yazabilirsiniz. Allah hepinizin yardımcısı olsun. Unutmayın sizler çok güçlü kadınlarsınız. :KK200:
 
Back