• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Vajinusmus nedir,nedenleri ve tedavi yöntemleri!

Kelebek Etkisi
Fizikte bir kural var. Ve buna kelebek etkisi diyorlar. Kelebek Etkisi'ni 1963 yılında Edward N.Lorenz bilgisayarıyla hava durumuyla ilgili hesaplar yaparken bulmuş.Kelebek etkisi şöyle açıklanıyor."Bugün Çin'de kanatlarını çırpan bir kelebeğin havada oluşturduğu dalgalar gelecek ay Amerika'da fırtına sistemlerine dönüşebilir."deniyor.Yani çok basit bir şey büyüyerek bir felakete yol açabilir. Peki bu olay fizik için geçerli de psikoloji de geçersiz mi?

Tabi ki geçerli!

Yaşadığımız ve bilinçaltına atıp, bastırdığımız basit olumsuz bir duygu yıllar sonra bir hastalık olarak ortaya çıkabilir. Bunu neden yazdım? Aşağıdaki hikayeleri okurken bu bakış açısı ile olaylara bakmanızı istedim. Çocuğunuza, kardeşinize söyleyeceğiniz bir acı söz onun bilinçaltında fırtına şekline dönüşebilir yıllar sonra. Aşağıdaki hikayelerde kişilerin gerçek isimleri kullanılmamıştır. İsimler takmadır ama olaylar gerçek? Ayrıca olay kahramanlarından bu hikayelerin yazılması için izin alınmıştır.

Anahtar Sesi
Ayşe hanım iş yerimize geldiğinde tedirgin bir şekilde içeriye girmişti. Tanışma faslından sonra sorununu anlatmaya başlamıştı. Onun en büyük sıkıntısı vajinismus idi. Ve metalik seslerden nefret ediyordu. Anahtar ve bozuk para sesi? Anahtar yada bozuk para sesi duyduğumda kalbim atmaya başlıyor. Terliyorum. Sinirlerim boşalıyor. O anda elimde bir silah olsa o sesi çıkaran kişiyi öldürebilirim diyordu.

29 yaşında iki üniversite bitirmiş kültürlü, bakımlı bir bayandı. Öğretmenlik yapıyor. Devam eden birkaç seansta Ayşe hanım başından geçenleri şöyle anlatmıştı.

Annem üzerimde çok dururdu. Genç kızlık zamanımda sürekli erkeklerden uzak durmamı, namusumu, şerefimi korumamı tavsiye ederdi. Güzel ve çekici bir kızdım. Erkeklerle hiç ilgilenmezdim. Lisedeyken sınıftaki erkek arkadaşlarım beni elde etmek için iddiaya bile girerlerdi. Lise 2 de sınıf arkadaşımın yanında ders çalışacaktık. Kızlarda gelecekti. Evine gideceğimiz erkek arkadaş, gelecek kızları telefon ile arayıp işinin olduğunu söylemiş. Ben evine gittiğimde kızların geleceğini söyledi. İçeri girdim. Kimse yoktu. Bir süre sonra bana saldırdı. Yerde boğuşmaya başladık. Ben avazım çıktığı kadar bağırıyordum. Bu sırada kapı çaldı. Başka bir sınıf arkadaşımız gelmişti. Kapıda sesimi duymuş. Hemen içeri daldı. Beni kurtardı. Bu olaydan sonra erkeklerden daha da uzaklaşmaya başladım. Lise son sınıfa gelince kendimi tamamen derslere vermiştim.

Bir gün dersimiz boştu. Sınıfta birkaç kişi vardı. Oturmuş ders çalışıyordum. Sınıfın arkasında oturan ve benimle çıkmak için iddiaya giren bir erkek arkadaş vardı. Boyu uzun, tipsiz?. Hiç hoşlanmadığım bir tip. Ben ders çalışıyorum, o arkadan sürekli bana laf atıyor. Elinde bir tomar anahtar ve sürekli onları sallıyor.

"Kız Ayşe, seni çok seviyorum"
."Sus be aptal".
"Benimle çıkar mısın?".
"Saçmalama tipsiz".
Anahtarları sallamaya devam ediyor.
"Çok tatlısın ya ne olur bana evet de"..
"Defol git başımdan".

Bu şekilde 10-15 dakika atıştık. Sonra bu olayı unuttum. 10-15 yıl sonra metalik seslerden rahatsız olmaya başladım. Son yıllarda rahatsızlığım daha da şiddetlendi.
- Peki, bayanlar anahtar salladığında aynı şekilde olumsuz etkileniyor musun?
- Hayır. Eğer anahtar bir kişinin kemerine takılıysa yine etkilenmiyorum. Sevdiğim biri anahtar sallasa yine tepki göstermiyorum. Ama tanımadığım yabancı erkekler sallarsa bitiyorum o zaman. Ter boşalıyor üzerimden?

Ayşe hanımın seanslarının sonucunda şöyle bir sonuç ortaya çıkmıştı. Namus kavramı çok önemliydi kendisi için. Pavlov'un meşhur köpek deneyinde olduğu gibi anahtar sesine şartlanmıştı. Onu rahatsız eden şey aslında anahtar sesi değildi. Anahtar sesinin çağrıştırdığı anlamdı. Anahtar bir uyarıcı idi. Asıl problem erkekler tarafından cinsel obje olarak algılanması idi. Eşi de kendisini cinsel obje olarak gördüğü için ona tepki gösteriyordu. Psikoterapilerle Ayşe Hanımın düşünce yapısı yeniden yapılandırıldı, farkındalık oluşturuldu ve sorun çözüldü.

Öpüşmek
Ayla hanım 25 yaşında 3 yıllık bir vajinismus vakasıydı. Onun hikayesi de şöyleydi. 3 yaşında iken ailesi ile birlikte Hollanda'ya göçmen olarak gitmişler. Ailesi gayet modern bir aile. Cinsel konularla ilgili hiçbir zaman baskı görmemiş. Hikayenin kalanını ayla hanımın ağzından dinleyelim.

7-8 yaşlarına gelince nasıl dünyaya geldiğini merak etmiştim ve anneme sordum?
- Anne, ben nasıl dünyaya geldim? Annem gülerek ;
-Kızım seni leylekler getirdi, dedi.

Aradan birkaç yıl geçmişti. Seyrettiğim filmlerden bu işin leylek işi olmadığını anladım. Bayanla erkek öpüşüyordu. Tam o anda kafamda şimşekler çaktı.

" Çocuğun dünyaya gelmesi için bayan ile erkeğin dudaktan "muck" öpüşmesi gerekiyormuş " diye düşünmeye başladım. Ve bu çok hoşuma gitti. O çocukluk aklımla kendi kendime hep hayaller kuruyordum. Evleniyor, eşimle öpüşüyor, hamile kalıp çocuk doğuyordum. Bu düşüncem 14 yaşıma kadar devam etti. 14 yaşındayken Hollandalı bir kız arkadaşımın evine gitmiştim. Konuşmalarımız esnasında kız arkadaşım annesine;

- Anne biz nasıl dünyaya geldik? Diye, sordu. Annesi;

- Gelin kızlar size anlatayım, dedi. Bizi bir odaya götürdü. Orada penis ve vajen resimleri vardı. Kadın tek tek açıkladı. Çocuğun nasıl dünyaya geldiğini anlatıyordu. Dünyam yıkıldı. Sanki kafama bir kova sıcak su döktüler. Soğuk soğuk terliyordum. Benim kaç yıldan beri kurduğum hipotez yerle bir olmuştu. Bu cinsel ilişki nereden çıkmıştı? Öpüşmek gibi masum bir davranış varken?.. Cinsel ilişkiyi bir türlü kabullenemedim. Şimdi eşimle ön sevişmelerimiz harika gidiyor ama tam birleşme olacağı zaman o bilinmez el devreye giriyor ve anında kapanıyorum, kasılıyorum. Ayla hanım 2 seanslık terapimizden sonra bu sorunundan kurtuldu ve o da artık çocuğun olması için cinsel ilişkiye girmesinin farkına vardı. Mutlu bir evliliği var.

Tombiş Vajinismus
Serpil hanım 35 yaşında ve 5 yıllık evli. Öğretmen. 1,75 metre boyunda. Sarışın, mavi gözlü, çok güzel bir bayan.110 kilo? Vajinismus? Bize eşiyle birlikte geldi. 5 yıldan beri bir çok uzmana gittiklerini ve sonuca ulaşamadıklarını söylediler. Kazandığım bütün paramı vajinismus ve kilo problemim için harcıyorum ama maalesef ikisinde de bir sonuca ulaşamadık, diyordu. Kilo vermek için gitmediğim doktor, diyetisyen kalmadı. En fazla 10 kilo verebiliyorum. Sonra yeniden alıyorum. Çünkü yemek yemeyi çok seviyorum. Yemek yemek beni rahatlatıyor, demişti. Vajinismus için verilen parmak egzersizlerinden nefret ediyorum.

Ayrıca eşi ile arası iyi değildi. Pek geçinemiyorlar. Serpil Hanım ve eşi bunu vajinismusa bağlıyorlardı. Bu sorunları çözülürse hiçbir sorunlarının kalmayacağına inanıyorlardı. Aldığımız seansta ilginç sonuçlara ulaştık. Serpil Hanımın babası çok otoriter ve eleştirel bir kişiymiş. Çocukluğunda küçük Serpil'i hep azarlarmış. Sürekli ona başarısız, aptal ve geri zekalı olduğunu ifade edermiş. Küçük serpil önce babasından nefret etmiş. Sonra genelleme yaparak bütün erkeklerden nefret etmeye başlamış. Eşi cinsel ilişkiye giremeyince çok kızıyor, öfkeleniyormuş.

Ama Serpil Hanım her başarısız ilişkiden sonra kendini sebebini bilmediği bir mutluluğun sardığını söyledi.

Erkeklere güvenmiyor.Hatta yalnız aldığım seansta bana;

- Hocam, size bile güvenmiyorum, çünkü siz de erkeksiniz, demişti.

Kilo, vajinismus bunlar birer sonuçtur. Öncelikle bunların sebebine bakmak lazım. Serpil Hanımda da şöyle ilginç bir sonuç ortaya çıktı. Serpil hanım babasının kötü örnek olmasından dolayı erkekleri sevmiyor ve onlara güvenmiyordu. Çünkü çok güzel bir bayandı. Türk erkeklerinin idolu olan bir güzelliğe sahipti. Sarı saç, mavi göz, beyaz ten? Erkeklerin bakışları kendisini hep rahatsız ediyordu. Bundan kurtulmanın en kısa yolu bu güzelliği bozmak idi. Yemek yedikçe kilo alıyor, kilo aldıkça erkekler kendisine pek bakmıyorlardı. Vücudunu deforme ediyordu. Böylelikle kendini güvende hissediyordu. Aslında yediği yiyeceklerle karnını doyurmuyordu. Duygularını tatmin ediyordu. Kilo onun için kendini güvende hissettiği bir limandı. Erkeklerin bakışından kurtuluyordu. Ve bu limandan ayrılmak istemiyordu. Eşini sevmemesinin nedeni ise, eşi aynı babasına benziyordu. Eleştiren ve negatif bir adam... Eşiyle cinsel ilişkiye girmeyerek eşinin gıyabında babasını ve bütün erkekleri cezalandırıyor, onlardan intikam alıyordu.

Serpil Hanım ve eşini terapilere de aldık. Sorunları çözüldü. Şimdi 2 yaşındaki kızları ile büyük bir mutluluk yaşıyorlar.

Dayak
24 yaşında bir bayan ve 26 yaşında erkek terapilerimize katıldı. Aysel Hanım lise mezunu bir bayandı. Ev Hanımı idi. 2 yıllık evliydi. Onlarda vajinismusun pençesine düşmüş bir aileydi. Ön sevişme harika başlıyor ama iş birleşmeye gelince sonuç hüsran? Aysel Hanım hüsranı yaşar yaşamaz ağlama krizlerine tutuluyordu. Eşinin sakinleştirmeleri hiç bir işe yaramıyordu. Evlendiklerinden beri bir çok yere gitmişlerdi. Hatta komşularının;

- Kızım size büyü yapılmış, siz gidip bunu bozdurun, demesi üzerine cinciye bile gitmişlerdi. Artık yemekten içmekten kesilmişlerdi. Bu ümitsizlik içinde yanımıza geldiler. Gözlerinden ümitsizlik okunuyordu. Bitmiş ve tükenmiş iki insan? Halbuki severek evlenmişlerdi. Her şey mükemmel olmuştu. Tanışmaları? Aşkları? Nişanları, düğünleri mükemmel olmuştu. Ta ki ilk geceye kadar? İlk gece hain bir el bu mutluluk tablosunu bozmuştu. Onun adı ?vajinismus? idi. Hayatlarında ilk defa duydular kadın doğum uzmanına gidince bu kelimeyi. İnternette araştırınca işin iç yüzünü öğrendiler. Maalesef onlarda Türkiye'deki binlerce vajinismus vakasından biriydiler. Aysel Hanım da hayat hikayesini anlattı.

- Ailemde cinsellik hiç konuşulmazdı. Erkeklere mesafeli olarak yetiştirildik hep. Hatta ilkokulda okurken bile annem erkek çocuklarla oturmamıza bile kızardı.
- Ayak ayak üstüne atma.
- Kız dediğin ağır olur.
- Bir yerden atlarken dikkat et kızlığına zarar gelebilir.
- Yüksek sesle gülme, ağır başlı ol.
- Yolda yürürken ayaklarının ucuna bak.
Hep bu ve bunun gibi sözlerle büyütüldük.

Benden bir yaş büyük ablam vardı. Ben 13 yaşındaydım. Ablam 14 yaşında. Ablamın konuştuğu bir delikanlı vardı. Ablam gizlice onunla mektuplaşıyordu. Bir gün babam ablamın mektubunu yakaladı. O gün ablam ile beni öldüresiye dövdü. Halbuki ben bir şey yapmamıştım. Babam;

- Seni de ablanla beraber döveyim ki şimdiden ders alasın. Erkeklere yaklaşmazsın belki. Benim namusumu beş paralık etmenize izin vermem. Bir hafta hasta yattık ablam ile. O günden sonra erkeklere dönüp bakmadık. Çocuksu bir duygumuzun yaşanmasına izin verilmemişti. Sevgili babamın namusunu koruduk. Hatta öylesine koruduk ki evlendik hala koruyoruz. Ablam da bu sorunu 2 yıl yaşadı. Şimdi de ben yaşıyorum. Aysel hanımda mutlu sona ulaştı. Namus bekçisinin işi bitti. Emekli oldu artık. Çünkü bekçi şaşırmıştı. İşi öyle abartmıştı ki meşru eşine bile izin vermiyordu. İki çocuk annesi olarak Aysel hanım hayatına mutlu bir şekilde devam ediyor.

Tükürük
Gönül Hanım terapiye ilk önce yalnız geldi. 30 yaşında vajinismustan daha çok depresyon yaşayan bir bayandı. Liseyi bitirmiş üniversite eğitimini yarım bırakmış ve en sonunda da evlenmişti. Çok baskıcı ve otoriter bir ailenin kızıydı. Eşi kendisine dokunamıyordu bile. Evleneli 4 yıl olmuş, artık birleşme ümitlerini tamamen yitirmişlerdi. Son bir umutla uzmana başvurmaya karar vermişlerdi.
Gönül Hanımın hikayesi ise şöyleydi?

- Küçük yaşlardan itibaren ailede hep geri planda kaldım. 8 kardeşiz. Ben 4 numarayım. 5 kız 3 erkek. Babam çok sinirli ve öfkeli, agresif birisi idi. Hep kızar, bağırır, döverdi. 7 yaşındaydım. O zaman evimiz çok dardı. Küçük kardeşim ile ben annemle babamın yatak odasında yatıyorduk. Gece yarısı çişim gelmişti. Uyandım. Annemle babamın yatağından sesler geliyordu. Gözümü açtığımda annem değişik sesler çıkarıyordu. Acımasız babam anneme işkence ediyor sandım. İkisi de çıplaktı. Cinsel ilişkiye giriyorlarmış. Ama ben annem acı çekiyor diye düşündüm. Babama olan kızgınlığım daha da arttı. Kadın altta inliyordu. Biraz onları seyrettim. Sonra korkudan gözlerimi kapattım. Sabah kalktığımda yatağımı ıslatmıştım. O günden sonra babamdan daha çok nefret ettim. Onu hiç sevemedim. Erkeklerden nefret eder olmuştum. Genç kızlık dönemim gelip çatmıştı. İlk defa regl olmuştum.

Gittim annemin yanına.
- Anne...
- Ne var kız?
- Şey...
- Ne var dedik ya?
- Şey anne? Benden kan geldi.
- Neeeee!.
- Benden kan geldi.Annem boğazındaki bütün tükürükleri topladı ve suratıma okkalı bir tükürük fırlattı.
- Tuuu senin yüzüne.Demek sende genç kız oldun ha!. Başımın belası, dedi. O günden sonra kendi cinselliğimden de nefret ettim. Bekarlığımda hiç cinsel organıma dokunmadım. Orgazm nedir bilmiyorum. Sonunda da aileden kurtulmak için evlendim. Eşim iyi bir insan. İnsan olarak onu seviyorum. Ne olur beni bu dertten kurtarın...

Gönül Hanım yaşadıklarından dolayı direnç geliştirmişti terapiye karşı. Terapilerimiz sonucunda bütün bu sorunlarından kurtuldu. Hayatından memnun ve anne olmanın keyfini yaşıyor. Sağ olsun her zaman işyerimize ziyarete gelir.

Doğum Uzmanı
Zuhal Hanım 23 yaşında 8 aylık evli bir bayandı. Üniversite mezunu. İlk gece ilişkiye girdiğini söyledi. 10-15 gün ara vermişler. Bu süreçte yaşadığı başka bir sorundan dolayı kadın doğum uzmanına gitmişler. Bayan kadın doğum uzmanı Zuhal Hanımı alttan muayene etmiş. Bu sırada kullandığı aletler çok canını acıtmış.
Zuhal Hanım tepki gösterince, uzman;

- Sen ne biçim üniversite mezunusun? Korkma? Bir şey olmaz. Canın ne kadar kıymetli? gibi laflar etmiş. O günden sonra da ilişkiye ?acıyacak' korkusuyla girememişler. Bazen bir uzmanın yanlış bir yaklaşımı da vajinismusa sebep olabiliyor. İnsana yaklaşım çok önemli?

Aman Kola İçme
Sinem Hanım 24, eşi 25 yaşında? İkisi de üniversite mezunu? 5 yıllık evliler? İkisi de doğu da bir ilimizde büyümüşler. Aileler cinselliğe kapalı. Anadolu'nun her yanında olduğu gibi cinsel konular hep es geçilmiş. Sinem Hanım daha ilkokula gitmeye başlarken annesi de telkinlerine başlamış.

- Aman kızım dikkat et.Erkek çocuklardan uzak dur.
- Onlarla birlikte oturma.
- Erkeklerle konuşma.Sinem Hanım büyüdükçe telkinlerin dozu artmış ve şekli biraz değişmiş.
- Sana çay ikram ederlerse içme.
- Sakın erkeklerin verdiği kola veya meyve suyunu içme. İçine ilaç koyup sana kötülük yapabilirler. Sinem Hanımda hep ayaklarının ucuna bakmış yürümüş. Aileden, çevreden hep takdir görmüş.
- Ne terbiyeli bir kız ya? Kafasını kaldırıp bakmaz.
- Erkeklerle ilgilenmez. Helal olsun.
- Kız dediğin böyle olmalı.
- Bu zamanda böyle namuslu bir kız bulmak çok zor, gibi sözleri hep duymuş. Namusunu koruduğu için çevreden hep takdir görmüş. Sinem Hanım şunu itiraf etti.
- İlişkiye gireceğim kişi eşim dahi olsa ben bekaretimi kaybetmekten korkuyorum galiba. Bekaretim giderse kendimi sanki çıplak gibi hissedeceğim.

Doğruydu. Sinem Hanım kendisine toplum içinde bir değer kazandıran bekaretini kaybetmek istemiyordu. Tahttan indirilmiş kraliçe gibi hissedecekti kendini. Ve o bunu kaybetmek istemiyordu. Onun için bilinçaltı direnç gösteriyordu cinsel ilişkiye. Sinem Hanım şimdi kraliçe olmanın ayrıcalığını yaşıyor.

Tiksinti
Ayfer Hanım ve eşi merak, korku, şüphe içinde büromuza gelmişlerdi. Ayfer Hanım 26 yaşında bir öğretmendi. Eşi de 29 yaşında subaydı. 4 yıllık evliydiler. Ayfer Hanımın şikayeti eşinin cinsel organından tiksinmesi idi. Eşini çok seviyor ama onunla cinsel birlikteliği düşünemiyordu bile.

- Eşimle birlikte olacağım zaman midem ağzıma geliyor. Kusmak için lavaboya koşuyorum. Eşimin penisinden tiksiniyorum. Ayfer Hanımın hayat hikayesini dinlediğimizde ilginç bir durum ortaya çıktı. Ayfer Hanım 12 yaşlarında ilkokul 5.sınıfa devam ediyor. Bir gün okuldan çıkmış dalgın dalgın evine gidiyor. Artık okulun son günleri? Havalar sıcak? Dondurmacıdan dondurma almış. Dondurmasını yiyor ve yürüyor. Evlerine dar bir sokaktan gidiliyor. Sokak tenha.. Tam sokağın başında karşına 35-40 yaşlarında kirli sakallı bir adam çıkmış. Adam sapık? Fermuarını açmış, cinsel organını küçük kıza göstermiş. Kız neye uğradığını şaşırmış bir halde bağırmış, elindeki dondurmayı yere fırlatmış ve koşarak evine gitmiş. Günlerce tek başına sokağa çıkamamış. O günden beri dondurma yiyemez olmuş. Erkeklerin önüne bakamaz olmuş.

Ayfer hanımın çocukluğunda yaşamış olduğu bu olumsuz olay onun hayatını karartmıştı. Sorunu çözüldü. Şimdi mutlu cinsel yaşantısı ile eski günlerin acısını çıkarıyor.

Babasının Cici Kızı
Songül Hanım ise 24 yaşında lise mezunu biriydi. Gayet çekingen bir kişilik yapısı vardı. 3 kardeşin ortancasıydı. Songül Hanımın ailesi birbirine çok düşkünmüş. Anne ve baba aşırı koruyucu davranmışlar. El bebek gül bebek yetiştirmişler onu. Bir dediği iki edilmemiş. 17 yaşındayken bile suyunu annesi babası verirmiş. Evde hiç bir iş yaptırmamışlar. Gece canı bir şey istese babası gidip marketi açtırır ve onu getirirmiş. Songül Hanım ailesine çok bağlı bir insandı. Evlendikten sonra da ailesinin yanındaki apartmandan ev tutmuşlar. Gününün yarısını yine anne ve babasıyla geçiriyor.

Songül Hanım şöyle demişti.

- Ben eşimi de ailemi de çok seviyorum. Şimdi eşimle birleşirsem kızlığım gidecek ve ben kadın olacağım. Ama ben babamın "cici kızı" olmayı seviyorum ve babamın "cici kızı" olarak kalmak istiyorum. Ben kadın olmayı düşünemiyorum bile? Songül Hanım da bağımlı kişilik yapısı vardı. Bir türlü ailesinden kopamıyordu. Aldığımız terapilerle bu sorunundan kurtuldu. Hala babasının cici kızı. Ama orun gelince pabucu dama atıldı. Ama anne olarak halinden çok memnun?

Taciz
Kerime hanım ilkokul eşi ise lise mezunu idi. 3 yıllık bir evliliğin sonunda çevrenin çocuk baskısı üzerine karar verip bize gelmişlerdi. İkisi de 24 yaşındaydılar. Kerime hanım eşini yanına yaklaştırmıyordu. Daha eşi yanına geleceği sırada çığlık atıp yan odaya kaçıyormuş. Cinsellikle ilgi bir şeyin konuşulması bile onu kasmaya yetiyormuş. Kerime hanım 8 yaşlarında iken annesi onu markete göndermiş. Markete gidip annesinin siparişlerini almış. Apartmandan tam içeriye girerken komşularının 17 yaşındaki oğlu onu kucaklayıp merdiven altına indirmiş. Cinsel tacize başlamış. Çok korkmuş, kaskatı kesilmiş. Bağırmaya başlayınca delikanlı korkup kendisini bırakmış ve kaçmış. Kerime ağlayarak eve gitmiş. Ama korkusundan annesine de bir şey söylememiş. Sadece düştüğünü ifade etmiş. 8 yaşında olmasına rağmen yıllarca hamile kaldığını düşünmüş. O günden sonra erkeklerden ve cinsellikten hep uzak durmuş. Eşiyle evlenmeye karar vermiş. Nişanlanmışlar. Nişanlılık döneminde nişanlısının yeni evlenen bir arkadaşının evine gitmişler. Evin hanımıyla konuşan kerime ilk gecenin nasıl geçtiğini sormuş. Kadın çok acıdığını, korkunç bir ağrı hissettiğini söylemiş. İşin ilginç tarafı bu kadında vajinismus imiş ama Kerimeye rol yapmış.

Başaramadığı halde başardım diye kandırmış Kerime'yi. Kerime evlendikten sonra öğrenmiş bu olayı. Ama iş işten geçmiş. Çünkü kerime ilk gece eşini odasında bile yatırmamış. Sonraki günlerde ufak tefek sürtünmelerle cinselliği yaşamaya başlamışlar. Kerime hanım kendi vajenine dahi dokunamıyordu. Hatta ilk seansta cinsel konulardan bahsetmeye başlayınca Kerime hanımın tansiyonu düştü ve bayıldı. Uyguladığımız terapilerle kerime hanım ve eşi mutlu sona ulaştılar.
 


Vajinismus Tedavisini Nasıl Yapıyorsunuz?
Merkezimizde bütüncül, kombine terapi uygulaması yapılmaktadır (Bilişsel-Davranışçı terapiler,Davranışçı terapi,Analitik yaklaşım,hipnoz,eft,emdr,bazı enerji teknikleri vb.) Öncelikle bize gelen danışanın jinekolojik muayeneden geçmiş olmasını istiyoruz. Yani biyolojik bir bozukluğun olmaması gerekiyor. Vajinismus teşhisi konulmuş olmasını istiyoruz. Standart bir terapi uygulamıyoruz. Kişinin mevcut durumuna en uygun teknikleri belirliyoruz. Sorunu parçalara bölüyoruz. ılk adım iki basamaktan oluşuyor.
1- Cinsel birleşmenin sağlanması
2- Sağlıklı bir cinsel uyumun, ilişkinin geliştirilmesi

1- Cinsel birleşmenin sağlanması:
ılk adımı cinsel birleşmenin gerçekleşmesi oluşturuyor. Vajinismus sorunu yaşayan bayanların bilinçaltındaki en büyük direnç genelde ?vajen içine bir şeyin girmeyeceği,acıyacağı,yırtılacağı,kanayacağı, vajenin kapalı olduğu? şeklindedir. Var gücümüzle bu direnci yıkmak için uğraşıyoruz. Zaten bütün vajinismus vakaları bir defa penisle vajenin birleştiğini gördüklerinde bilinçaltlarında bu direncin yaklaşık % 90?ı yıkılır. Bu direnci yıkarken genelde davranışçı terapilerden faydalanıyoruz. Terapinin mantığını birkaç örnekle açıklayalım. Diyelim ki çocuğunuz yeni yemek yemeyi öğreniyor. Ne yaparsınız? Yemek tabağını, kaşığı önüne koyup,nasıl yiyeceğini gösterip,hadi yemeğini ye mi dersiniz? Aslında bu alanda çalışan bir çok uzmanın yaptığı da bundan pek farklı değil. Örneğin; parmak egzersizleri veriliyor. Eve git uygula, deniyor. Ama bayan uygulayamıyor. Diretiliyor? ılla uygulayacaksın? Uygulamazsan seansa gelme? Uygulamazsan çözemezsin?Aslında terapist kendi açısından haklı?Ama sorun yaşayan bayanda haklı?Yapamıyor ya?Egzersizi yapmak olumsuz,vajinismus ile yaşamak olumsuz?Bayan bir ikilem,kaçınma-kaçıma davranışını yaşıyor ve kendini çıkmazda hissediyor.Öncelikle biz bayanın böyle bir ikilem yaşamasına izin vermiyoruz. Eğer çocuk yemek yiyemiyorsa kaşıkla biz yediriyoruz. Başka bir örnek: Çocuk yeni yürümeye çalışıyor. Merdiven çıkacak? Ama çıkamıyor. Zorlanıyor? Çocuğu kendi haline bırakmıyoruz. Ona omuz veriyoruz yada elinden tutup merdivenleri çıkmasını sağlıyoruz. Aşı olmaya giden bir çocuk iğneden korkuyor diye hiçbir hekim yada hemşire çocuğa aşı yapmaktan vaz geçmiyor değil mi? Normal dozdaki korkuyu her insan tabiî ki yaşamalıdır. Biz aşırı düzeyde yaşanılan korkuya müdahale ediyoruz. Bilinçaltı direncini yıkmanın en kolay yolu danışana şok terapi uygulamaktır. Bizde şok terapi uyguluyoruz. Bir çok vakamız penisle vajen buluştuğu zaman olayın gerçekleştiğine bir türlü inanamaz. Penisin vajenle buluşması susuz çölün suya kavuşması gibidir.ışte bu olay 2 saat gibi kısa bir sürede gerçekleştiriliyor merkezimizde?

2- Sağlıklı bir cinsel uyumun, ilişkinin geliştirilmesi:
ıkinci adım terapinin psikolojik destek yönünü kapsıyor. Psikolojik destek uzun sürer. Vajinismus sorunu yaşamayan çiftlerin dahi cinsel uyumu 3 ay,6 ay hatta birkaç yıl sürebilir. ıki farklı bedenin uyum içinde cinsel ilişki yaşaması tabiî ki zaman alacaktır.Cinsellik bir uyum halidir.Bedensel uyum,zihinsel uyum,duygusal uyum? Sağlıklı bir ilişki için bütün bunların sağlanması gerekir. Bu süreci zamana bırakmak gerekiyor.Bir insan nasıl mükemmel sevişeceğini bir günde öğrenemez.Öğrense dahi deneme yapmadan hayata uyarlayamaz.Bu bir süreç işidir ve zamanla olgunlaşır. Çalıştığımız vajinismus ailelerine psikolojik desteği, cinsel ilişkileri istedikleri standarta ulaşıncaya kadar veriyoruz. Şu anda uygulanan bütün terapilerin ortak amacı ?önce korkuyu ortadan kaldırmak, sonra cinsel birleşmenin gerçekleşmesini sağlamaktır?.Bu şekilde vajinismus tabiî ki çözülür, çözülüyor. Biz bu sistemi tersten işletiyoruz. Ailelerin çocuk özlemi,sosyal baskılar,biran önce cinsel ilişkinin gerçekleşmesi gibi beklentilerine cevap vermek için ?önce cinsel birleşmenin gerçekleşmesini sağlıyoruz,sonra olumsuz duygularını temizliyoruz?. Bu mantığı bir öykü ile süsleyelim.
Vaktiyle bir kral askerleri ile birlikte deniz yolcuğuna çıkmış. Askerlerin arasında birde erkek köle varmış. Köle gemiye bindiği andan itibaren ağlamaya, zırlamaya başlamış? Deniz korkusu varmış zavallının. Sürekli;
Gemi battı, batacak, boğulacağız, öleceğiz, diye bağırıyormuş. Kral dahil herkes bu kölenin ağlamasından usanmış. Ne kadar tehdit etmişlerse, dövmüşlerse, sövmüşlerse de köle bir türlü susmuyormuş. En sonunda kral:
Bu köleyi kim susturabilir, diye sormuş.Kralın komutanlarından akıllı biri:
Kralım bu köleyi ben sustururum, demiş. Kral:
Sustur o zaman ne duruyorsun, demiş. Komutan adamlarına emretmiş.
Atın şu köleyi denize? Askerler köleyi denize atmışlar. Köle biraz denizde kalmış. Epey su yutmuş. Komutan köleyi geri çıkarmalarını söylemiş. Gemiye alınan köle bir köşeye çekilmiş ve hiç sesini çıkarmamış. Kral komutanı çağırmış ve:
Bu köleyi nasıl susturdun, demiş. Komutan:
Kralım köle geminin ne kadar güvenli bir yer olduğunu bilmiyordu. Çünkü daha önce hiç suya girmemişti. Onu suya atarak korkusuyla yüzleştirdim. Şimdi geminin çok güvenli bir yer olduğunu anladı ve ondan dolayı sustu. Kral bu akıllı komutanını ödüllendirmiş.

Şok terapilerle kişi olumsuz duyguları ile yüzleştiğinde çok kısa bir süre sonra cinsel birliktelik sağlanıyor. Terapi sürecimiz şöyle çalışıyor?

Jinekolojik destek + psikolojik Destek = Garantili Çözüm
Yalnızca 2 saatinizi ayırmanız cinsel birleşmeniz için yeterli oluyor. Terapilerimiz toplumumuzun gelenek ve göreneklerine saygılı, uygun bir şekilde yapılmaktadır. Klinikte cinsel birleşme gerçekleştirme olayını biz uygulamıyoruz.

Vajinismus Tedavisinin Süresi Ne Kadar?
Her vajinismus sorunu yaşayan bayanın sorunu tektir, biriciktir, aynısı yoktur. Uygulanan terapi teknikerine,uygulayan terapistlerin tutumlarına,çifterin uygulama durumlarına bağlı olarak tedavi süresi de değişiklik gösterebilir.Bir bayana davranışçı terapi uygularsınız.Bir haftada sorunu çözer.Başka bir bayana hipnoz uygularsınız bir günde sorununu aşar.Aslında hangi kişiye hangi tekniğin uygulanacağı önem kazanmaktadır.4-5 yıldan beri tedavi gören çiftler görüyorum.Türkiye?de gitmedikleri terapist,hekim,uzman,merkez kalmamış.Bu durumda çiftlere de çok büyük görevler düşüyor.Tedavide sebat etmek önemli?Sonuca ulaşıncaya kadar sabırla çalışmak gerekebilir.Sürekli merkez ve terapist değiştiren çiftlerin beklentileri çok farklı olabiliyor. Genelde sihirli bir değnek dokunsun ve sorun bitsin istiyorlar. Ama öyle sihirli bir değnek dünyada yok maalesef? Her işin zorluğu, zahmeti, meşakkati var? Yemek yiyeyim ama hiç çiğnemeyeyim? Olmaz ki? Yemekten tatmak istiyorsak çiğneme zahmetine katlanacağız.

Bizim uyguladığımız terapilerle çözüme ulaşmak kaç gün sürüyor?

Biz çalışmalarımızı 3 zaman dilimine ayırıyoruz.
A- 2 saat süren ?Direnç yıkma terapisi? yada ?Şok terapi? :
Bu 2 saatlik terapiye genellikle sorunu kronikleşmiş, hiçbir tedavinin cevap vermediği, zamanı olmayan, uzak yerden gelen çiftleri alıyoruz. Yani çok vahim vakaları alıyoruz.10 yıl,15 yıl,20 yıl evli olan çiftler gibi?Bu 2 saatlik terapilerde-isteğe bağlı olarak- bayan hekimimiz jinekolojik destek sağlıyor çiftimize?

B- 2 günlük terapiler:
2 günlük terapilere ise zamanı sınırlı olan, sorunun kökenlerinin derinlerde olmadığı, çözüme daha yakın çiftleri alıyoruz.

C- Bir haftalık terapiler:
Zaman konusunda sorunu olmayan? ışi müsait olan? Acelesi olmayan? Vakaları alıyoruz. Bir hafta içinde bedensel-zihinsel-bilinçaltı bütünlüğünü, beraberliğini sağlayacak terapiler uygulayıp misafirlerimizi uğurluyoruz. Bu üç terapi şeklinden hangisini uygulayacağımıza beraber karar veriyoruz. Vajinismusun çözümünde merkez olarak biz yardımcı oluyoruz. Çalışma şeklimiz bu? Sonuca ulaşmadan bırakmıyoruz. Ama bu işi tek biz yapmıyoruz. Bu işi bizden başka yapan arkadaşlarımızda var. Onlarda çözüme ulaşmada başarılılar? ışini güzel yapan herkesi de alkışlıyoruz, tebrik ediyoruz. ısteyene kısa süreli, isteyene uzun süreli terapi de uyguluyoruz.

Siz Kısa Süreli Terapi Uyguluyorsunuz Ama Kısa Süreli Terapiler Neden Tavsiye Edilmiyor?
Biz terapilerimizde cinsel birleşme ve cinsel uyum sürecini birbirinden ayırdık. Cinsel birleşme çok kısa sürede sağlanırken cinsel uyum süreci zaman almaktadır. Çok kısa bir sürede cinsel uyum sürecini tamamlamak şimdiki terapi teknikleri ile mümkün değildir.

- Kısa süreli terapilere karşı çıkan arkadaşlar bu süreçleri birbirinden ayırmıyorlar. Biz kalkıp da 2 saat içinde kişinin bütün psikolojik düşünce süreçlerini değiştirdiğimizi zaten iddia etmiyoruz. Birincil amacımız cinsel birleşmenin gerçekleşmesi, ikincil amacımız olumsuz psikolojik süreçlerin zamanla değiştirilmesi.

Normal şartlarda vajinismus sorunu olmayan bir çift kaç dakikada cinsel birleşmeyi gerçekleştirir?

2 dakika diyelim? Eğer biz 2 dakikada olan bir ilişkiyi aylara yıllara yayıyorsak yolunda gitmeyen bir şeyler var ve biz terapistler boşa kürek çekiyoruz demektir. Şimdi biz kalkıp da ??tek seansta çözülemeyecek kadar büyük bir sorun olan vajinismus?.? diye nara atarsak,punto çakarsak acaba gelen danışanlarımıza iyilik mi yapmış oluyoruz, yoksa onlara kötülük mü yapıyoruz? ??..Vajinismus o kadar büyük bir sorundur ki?? Şimdi bu sözü okuyan bayanın bilinçaltı nasıl bir mesaj alıyor?? Bu da terapistlerin, danışanlarını olumsuz yönde şarlandırması değil mi? Bu sözün ?sen 1 ay sonra öleceksin? demekten ne farkı var? Zaten çiftler sorun yaşıyor. ılla terapistimizin dediği gibi sorun çok uzun zaman diliminde çözülecek?
Öyle mi?
Normal şartlarda 2 dakikada olan cinsel birleşme, 2 saatte de gerçekleşir,2 günde de? Yeter ki çiftler hazır olsunlar.Lütfen yazılan çizilen her şeye inanmayınız.

ışin bir başka boyutu ise; bilmediğin, sana uymayan, aklına yatmayan her şeye karşı çıkacaksın? ınsan bilmediğinin düşmanıdır. Şimdi siz klasik bir yöntemi uygulamaya alışmışsınız. Bir başkası başka bir teknik uyguluyor. Sizde yok? Bu seferde kıskançlık duygusu ortaya çıkıyor. Başlıyorsunuz onun aleyhinde yazıp çizmeye? Maalesef kıskançlık duygusu mesleki çalışmaların önüne geçtiği için karalama kampanyalarına maruz kalıyorsunuz.Muhakkak her tekniğin dezavantajları vardır. Ama dezavantajının olması o tekniği tukaka yapmaz ki. Mantığınıza uymaz uygulamazsınız.

Tek seanslık tedavi uygulamasını Türkiye?de Haydar hoca başlattı. Haydar hoca medyatik bir insan... Onu seversiniz ya da sevmezsiniz. O sizin bileceğiniz bir şey? Adam 70 küsür yaşında ve 50 yıldan beri bu işin içinde? Şimdi bakıyorum da 2 yıldan beri vajinismus tedavisi yapan bir arkadaş isim vermeden Haydar Hocayı yerin dibine geçiriyor. Yahu ayıp? Adamın 50 yıllık mesleki birikimi var ve bu senin yaşından daha fazla? En azından usta konumunda? Ona saygı duy derim. Şimdi 50 yıllık mesleki tecrübesi olan bu zat bir şey bilmiyor bizim yeni yetme terapist biliyor? Ben Haydar Hocanın bana uymayan tutum davranışlarını tasvip etmiyorum ama iyi yönleri varsa da onları da alıyorum. Yine bunun temelinde rant çekişmesi var.Bu sektörde epey büyük bir rant var. Ücretler genel itibari ile fahiş... Ayrıca Haydar hoca başarılı olmuştur ya da olmamıştır o bizim sorunumuz değil ki? Giden çiftler kendi davranışlarından sorumludur.

Maalesef bazı terapistler egolarının, enaniyetlerinin peşine takılmış? ?En iyisi benim? Benden daha büyük yok? Bu işi en iyi ben yaparım, başka kimse yapamaz?? Gibi egosunu tatmin etmeye çalışanlar? Efendim ne münasebet? Bu işin eğitimini alan her terapist sorunun çözümüne yardımcı olabilir. Bu sorunu çözerken terapistin yaptığı teknik öğretmek ve rehberlik etmektir. Sorunu çiftler çözer? Piyasada da hemen hemen aynı teknikler uygulanıyor? Yoğurt aynı yoğurt ama her terapistin yoğurt yeme şekli farklı... Her terapistin danışana yaklaşımı tarzı çok farklı? Şimdi aynı malzemeyle çok değişik yemekler yapabilirsiniz. Örneğin;Tavuk yemekleri?Yüzlerce değişik çeşidi var. Kimi baharatını bol koyar, kimi sebzesini? Oranları değiştirdiğinizde değişik tat,koku veren tavuk yemekleri elde edersiniz.Terapilerde aynı?Kimi davranışçı terapiye ağırlık verir,kimi hipnoza?Sonuç olarak kendi yaptığını en iyi gören terapist başkalarının yaptığını kötüleyebiliyor. Ya da başkalarının sırtına basarak yükselmeye çalışabiliyor. Bu sorunun çözümü için daha çok saygı ve empatiye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.

Ayrıca hastaları yönlendiren arkadaşlara şunu sormak lazım: Tavsiye etme yada etmeme yetkisini size kim verdi? Hangi hak yada yetkiyle bazı terapi türlerini yasaklıyorsunuz. Serbest Pazar ekonomisinde piyasayı arz-talep dengesi düzenler. Başarılı olanlar hayatına devam ederken başarısız olanlar elenir. Bir çok terapistin sitesinde ? hangi tedavi tekniklerini tavsiye etmiyoruz? gibi linklere rastlıyoruz. Bizler tasdik ya da onay makamı değiliz ki. Uyarı amaçlı yapılıyorsa çok çok teknikler hakkında bilgi verilir. Avantaj yada dezavantajları anlatılır. En doğru yol bizim bildiğimiz yoldur. Bu bize göredir ama bu başka doğru yollar olmayacağı anlamına gelmez.

Siz Hangi Teknik ya da Yöntemleri Tavsiye Etmiyorsunuz?

Biz böyle bir yaklaşımı hastaya/danışana saygısızlık olarak kabul ediyoruz. Danışanın iyiyi kötüden, kötüyü iyiden ayıracak aklı mantığı yok mu? Şimdi benim kendimi padişah yerine koyup:

- Sakın şuna gitmeyesuz?Şu uzmana uğramayasuz? O tekniğin kötü olduğunu unutmayasuz? demeye ne hakkım var ne de yetkim?. Danışanlarımız, hastalarımız aklı başında insanlardır ve kendi kararlarını kendileri verebilirler. Efendim hangi uzman, hangi teknik ya da yöntem kafanıza yatıyorsa gidersiniz, mantığınıza uymazsa gitmezsiniz. ısterseniz gider uzmanın kliniğinde, onun gözetiminde cinsel ilişkiye girersiniz, isterseniz kabul etmezsiniz. En doğru kararı kendiniz verirsiniz. Buyurun karar sizin.

En ıyi Teknik Hangisidir, En iyi uzman kimdir?
En iyi teknik, en kötü teknik diye bir ayrımı yapmak pek doğru olmasa gerek? Ama kabaca şöyle diyebilirim. Sorununuzun çözüme ulaşmasına yarayan teknik en iyi tekniktir. Sorun çözümünde size destek olan uzmanda en iyi uzmandır. Bu benim görüşüm. Bazen size büyü yapılmış derler? Büyü bozdurmak için büyücüye gidersiniz? Plasebo etkisi olur, eve gelirsiniz ve sorununuz çözülür. Sizin için en iyi teknik budur. Büyü vardır? yoktur? olur? olmaz? Bunları tartışırsınız ama sorununuz çözüldü? Ya da botoks yaptırırsınız? Diyelim sorun çözüldü? ışte sizin için en iyi teknik? ışinize yarayan, sorununuzu çözen teknik en iyi teknik, size yardımcı olan uzman ise en iyi uzmandır gözünüzde?

Terapiye Alma Şartlarınız Neler?
Şimdi sorabilirsiniz? Terapiye belli şartlar altında mı alıyorsunuz diye? ? Evet? Terapi bir birlikte çalışma, kolektif iş yapma faaliyetidir. Şimdi futbol maçı yapacaksınız? Tabiî ki beraber çalışabileceğiniz uyumlu kişileri ekibinize alırsınız. ış yerinde de aynı şey geçerlidir. Uyumlu çalışacak arkadaşları seçmek. Nasıl ki danışanın/hastanın terapisti seçme hakkı varsa terapistinde danışanı seçme hakkı var diyoruz. Ama Türkiye?de böyle bir mantık var mı? Maalesef yok. Her şeye ?para? gözüyle bakıldığı için yok? Hayatımızı devam ettirmek, bir çok insana yardımcı olmak için tabiî ki ücret alacağız. Ama bizim için paradan daha ziyade iş doyumu önemli? Yaptığımız işi severek yapmalıyız. Kendimi kötü hissettiğim işi yapmak istemem doğrusu? Uyumsuz terapist ya da çiftlerle çalışmak tam bir işkence halini alır zamanla?

Bize gelen çiftlerle aramızda pozitif bir iletişimin oluşması önemli? Ben çiftlerden pozitif elektrik almalıyım onlarda benden? Efendim,ısınamadığınız,sevemediğiniz,pozitif elektrik alamadığınız bir insanla rahat çalışamazsınız. Bir vakamız anlatıyor?
Hocam filanca uzmana gittik. Adamın yüzünü görünce tiksindim. Verdiği şeyleri uyguladık ama olmadı sorun devam ediyor? Sevmediğiniz birinin verdiği hediyeyi kabul eder misiniz? Eğer terapistinize ısınmadıysanız lütfen seansa katılmayınız. Bu benim görüşüm tabi. Beni bağlar. Bende ısınamadığım, pozitif elektrik alamadığım çiftleri terapiye almıyorum. Başka terapistlerle çalışmalarını tavsiye ediyorum. Bu danışanım ve benim için önemli? Çünkü olumsuzluk çözümü zorlaştırır. Neden iki taraf hüsran yaşasın?. Yani terapide benimle danışanlarım arasındaki UYUM önemli...

Eşler arasındaki uyum ikinci kuralımız. Eşlerle beraber ve ayrı ayrı görüşüyoruz. Eğer çiftler uyumsuz ise, aralarında huzursuzluk varsa, ayrılmayı düşünüyorlarsa yine terapiye almıyoruz.

Genellikle çiftleri beraber alıyoruz. Karı-kocanın seanslara beraber katılmasını arzu ediyoruz.

Eşin haricinde birinci dereceden de olsa anne, baba gibi yakınları seansa almıyoruz. Bekleme salonunda bekletiyoruz.

Çiftlerin terapiyi birlikte istemeleri bizim için önemli? Bazen erkek ister bayan istemez, bazen de bayan ister erkek istemez?

-alıntı-
.
 

KEGEL EGZERSıZLERı

kegels&


Vajina girişinin etrafındaki çok güçlü kaslara, aşk kasları, vajina kasları, pubococcygeal kaslar, pelvik taban kasları ya da PC kaslar denir. ılk defa Dr. Arnold Kegel ve takipçileri tarafından tanımlanan bu kaslar üreme sistemi ve üriner sistem için kilit rol üstlenmişlerdir, idrar tutmaya, dışkılamaya, cinsel birleşmeye, orgazma, bağırsak hareketlerine ve doğum sırasında bebeğin çıkmasına yardımcı olurlar. Bu kaslar üriner açıklığı, vajinayı ve anüsü bir çember gibi çevrelerler ve iskelet sistemine tutunarak, pelvic organları destekleyip tutarlar. Yani PC kasları 8 rakamı şeklindedir, bir halka vajinal bölgeyi diğer halka da anal bölgeyi çevrelemiştir. Her bir halkanın ucu iskelet sistemine bağlıdır, karını ve leğen kemiği organlarını korumak ve tutmak için bir ağ gibi çevreler. Genellikle genç bayanlarda pubik kasların gücü muhteşemdir, sadece kontrol etmeyi öğrenmeye ihtiyaçları vardır. Bunun için seçici kontrolün öğrenilmesi gerekir. Bu kaslar genellikle gevşek değildir. Bu kasların sıkılması cinsel birleşmeye engel olabilir. Uyguladığımız yönteme göre cinsel terapide amaç; bu kaslar üzerindeki bilinçli kontrolün öğrenilmesi ve koşullanmış refleksin sistematik olarak değiştirilmesidir.

woman_kegel%5B1%5D.gif


Az kullanmak, güçsüz düşme, doğum eylemi esnasında yıpranma, menopoz dönemine girildiğinde olan gevşeme PC kaslarının kasılma yeteneklerini azaltarak sınırlayabilmektedir. PC kaslarının zayıflığı ve kullanılmaması kadınlarda ve erkeklerde cinsel işlev bozukluklarında önemli bir rol oynamaktadır. Çünkü kadının orgazmı ischio cavernosi, bulbo cavernosi ve puboccygeus kaslarının kasılmasından meydana gelmektedir. Ve perivajinal kaslardan alınan proprioseptif tepkiler cinsel haz veren erotik vajinal hissin önemli bir kaynağıdır. Bu nedenle PC kaslarının egzersizler ile güçlendirilmesi daha çok cinsel haz veren orgazmların yaşanmasına yardımcı olacaktır. Gevşek veya atrofik aşk kaslarının güçlendirilmesi için yapılan, Dr. Arnold Kegel ve takipçileri tarafından ilk defa tarif edilen PC kaslarının egzersizlerine Kegel egzersizleri adı verilmiştir.

kegel22.jpg


Kegel egzersizleri hastalara tarif edilirken, pek çok kadının PC kaslarını bulmakta güçlük çektiklerinden bahsedilmelidir. Egzersizler esnasında PC kaslarının yerine karın ya da uyluk kaslarını çalıştırılabilir. Hastalar PC kaslarından haberdar değilse, karın ve kalça kaslarının gevşek olmasına dikkat etmek kaydıyla, kendisine sık sık idrar yapmaya başlaması ve hemen ardından durdurması söylenir. ıdrar akışını durdururken kasılan kaslar PC kaslarıdır. Bu şekilde hastalar bu kas grubundan haberdar olmayı öğrenirler. Yine de doğru kas grubunu çalıştırdığından emin olamayan hastalar için elektrik stimulasyon tekniği uygulanabilir. Kaslara yerleştirilen elektrodlar yardımı ile hangi kas gruplarının kasıldığı veya gevşediği anlaşılabilir. Kegel egzersizleri halter kaldırmaya benzer. Yani ağırlık kaldırdıkça kol ve omuz kasları nasıl güçlenirse Kegel egzersizleri uygulandıkça PC kasları da güçlenir. Kegel egzersizlerinde başarı, uygun teknik kullanmaya ve düzenli egzersiz programına uymayla doğru orantılıdır. Kegel egzersizlerinde her birim egzersiz için kasların 5 - 10 saniye kasılması ve bu kadar bir sürede ara verilmesi gerekir. Kasılma ve bekleme arka arkaya 5 - 10 kez uygulanmalıdır. Egzersizler esnasında normal nefes alıp verme ve yalnızca PC kaslarının çalışıyor olmasına dikkat edilmelidir. Bu birim egzersizin günde en az 5 -10 kez yapılması gerekmektedir. Bazı uzmanlar egzersizlerde aşırıya kaçmanın ve idrar yaparken bu egzersizleri uygulamanın kişilere sıkıntı verebileceğini iddia etse de yeterlilikte kriter kasıklarda ağrı hissedilmesidir. Kegel egzersizleri iş yerlerinde, yolda, evde vb. yerlerde kolaylıkla uygulanabilir ve dışarıdan bir göz bu egzersizleri uyguladığını anlamaz. Bu egzersizleri her gün düzenli olarak uygulamalıdır.

kegel44.gif


Genç kızların ya da kadınların vajeni sıkıdır. Ama bunun nedeni kasların güçlülüğü değil aksine zayıf olmasıdır. Gelişmemiş kasların esneme yeteneği azdır. Bu nedenle gergin kalırlar. Esneme yeteneği az kaslar içine bir cisim girince ağrılı bir şekilde gerilir ve ilişkiyi ağrılı hale getirebilir. Bu nedenle ilk ilişkiden önce vajen etrafındaki kasları çalıştırmak çok yararlı sonuçlar verecektir. Kegel egzersizleri denen bu egzersizleri yapmayı alışkanlık edinecek bir kadın sadece cinsel yaşamında değil, doğumda ve doğum sonrasında da birçok sorundan uzak kalır. Kegel egzersizi öğrenmek isteyen bir kadın idrar yaparken idrarını tutmaya çalışır. Her idrarda birkaç kez idrarı tutup salmaya çalışır. Zamanla bu kolay hale gelir. Bu işlem kadına kaslarını tanıtır. Hangi kasları kasıp gevşeteceğini öğrenir. Bundan sonra her pozisyonda kasları kasıp gevşetebilir. Otururken, yolculukta, TV seyrederken, sırada beklerken birkaç saniye kasılı tutup gevşetir. Her seferinde 10 kez yapmak yeterlidir. Her gün birkaç kez yapılması çok kısa sürede vajen kaslarını güçlendirir. Kegel egzersizlerinin esnetme egzersizlerinden önce yapılması tavsiye edilir. Güçlü vajen kasları sayesinde esnetme işi çok daha kolaylaşır. Çünkü kadın atıl ve kullanılmamış kaslarını tanır. Kasılı ve gevşek olma halini birbirinden ayırır. Esnetme sırasında kaslarını gevşek tutabilir. Parmağı sokmadan önce kasları önce kasar, sonra gevşetir. Böylece gevşek tutmanın nasıl bir şey olduğunu deneyimlemiş olur. Parmak ucu vajen girişindeyken parmağı kasarak tutar ve gevşetir. Böylece parmağın ilerleyişini daha da kontrollü hale getirir. Aynı şekilde erkekle çalışırken de daha kontrollü olabilir. Güçlü kaslar güçlü ve uzun süreli orgazm olmayı da sağlar.

kegel66.jpg


Sağlıklı ve mutlu bir cinsel birlikteliğin yolu, öncelikle kişinin kendine duyduğu özgüvenden ve bedeniyle barışık olmasından geçer. Vajinanın geniş ve sıkılığında azalma olması kadının yapısından kaynaklanabildiği gibi sık ve yoğun kurulan cinsel ilişkilere, ilerleyen yaşa, normal doğuma, iri bebek doğurmaya, doğumda yırtılma olmasına ve usulüne uygun dikilmemesine bağlı olabilir. Yaklaşık 8-10 cm arası uzunluğunda cinsel ilişki sırasında kasılabilen ve gevşeyebilen bir organ olan vajina ile penis arasındaki uyumsuzluk, her iki partnerde orgazm konusunda sorun yaratabilir ancak zevk almayı öncesine göre biraz farklılaştırsa bile engellemez. Bu durumu en aza indirgeyebilmek ve vajinanızı eski sıkılığına kavuşturabilmek için kegel egzersizleri adını verdiğimiz bir takım özel çalışmaları yapabilirsiniz.

Bir Gün Değil Hergün Kegel Egzersizi

Kegel Egzersizleri Nasıl Yapılır?

Öncelikle pelvik taban kaslarının fark edilmesi gerekir. Pelvik kaslarını tespit etmek için idrar yaparken akışı durdurmak gerekir. ıdrar akışı pelvik taban kasları kasılarak durdurulur. Pelvik taban kasları gevşetilerek idrar akışı devam ettirilir. Kegel egzersizleri bu kasların kasılıp gevşetilmesi ile yapılır. Egzersizlerin tekrar edilmesi gerekir. Bazı teknikler şöyle sıralanabilir:

• 15 kez kasları hızlı hızlı sıkmak arada 30 saniye dinlenip tekrar edilir. 15 tekrar ile başlanır 100 tekrara çıkılır ve günde 2 kez yinelenir.
• Kaslar yavaşça kasılarak 5 saniye tutulur ve sonra yavaşça serbest bırakılır. Günde 2 kez 25 defa tekrarlanır.
• Önce kaslar 1/3 güçte kasılır, beklenir, 2/3 güçte kasılır, beklenir, tüm güçle kasılır ve beklenir. Günde 2 kez 10 tekrar yapılır.

BıR GÜN DEĞıL HER GÜNE KEGEL EGZERSıZı

Mesane kontrolünden tutun da ileri yaşlardan ya da gebelikten kaynaklı organ sarkmalarını önleyici hatta doyurucu cinsel ilişkiye kadar birçok konuda kendi kendimizi tedavi edici basit bir yolun olduğunu biliyor muydunuz? Bahsettiğimiz, pelvik taban kaslarının kasılıp gevşetilmesi anlamına gelen Kegel egzersizleri… Gelin, basit gibi görünen bu konunun biz kadınlar açısından ne denli önemli olduğunu ve egzersizi nasıl yapmamız gerektiğini Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aytuğ Kolankaya’dan öğrenelim.

Kegel egzersizi nedir?

Pelvik taban kaslarının (pubococcygeus kaslarının) güçlendirilmesi amacıyla bu kasların kasılması ve gevşetilmesiyle yapılan, Dr. Arnold Kegel tarafından 1948’de geliştirilmiş egzersizlerdir.

Neden yapılması gerekir?

Gebelik, normal doğum, aşırı kilo almak, karın ameliyatları gibi durumlar pelvik taban kaslarının zayıflamasına neden olur. Kegel egzersizleri böyle durumlarda pelvik taban kasların güçlenmesine yardım eder.

Hangi rahatsızlıklar için önerilir?

Kegel egzersizleri pelvik taban kaslarının gebeliğin ilerleyen dönemlerinde güçlenmesi ve hamilenin normal doğuma hazırlanması için önerilir. Ayrıca rahim ve vajina sarkmasının önlenmesinde, bazı tür idrar kaçırma problemlerinin tedavi edilmesinde ve seksüel memnuniyetin arttırılmasında önerilmektedir.

Cinsel fonksiyonlara faydalı mıdır?

Kegel egzersizlerinin vajinayı saran kasları sıkılaştırdığı düşünülmektedir. Normal doğum sonrasında Kegel egzersizleri vajinanın sıkılaşmasına ve cinsel memnuniyetin her iki kişi açısından da artmasına yardımcı olabilmektedir. Yeni doğum yapmış bir kadın sıkıştırma egzersizleri yaparak gebelik öncesi vajinal sıkılığa ulaşabilir. Aynı zamanda vajinismus ve vajinal kasların aşırı kasılmasına bağlı gelişen ağrılı cinsel ilişki olarak tanımlanan disparauni durumlarında pubucocsigeus kaslarının gevşetilmesine yardımcı olur.

Pelvis kaslarının kadın cinselliğindeki önemi nedir?

Pelvik kasların güçsüzleşmesi ve vajinanın gereğinden fazla genişlemesi, cinsel ilişki sırasında her iki partnerin birbirini hissetmesini engelleyebilir ve cinsel zevkin daha az olmasını ve orgazmın her iki partner için de zorlaşmasına sebep olabilir. Bunun yanında vajinismus durumunda pelvik taban kaslarının aşırı istemsiz kasılması söz konusudur ve bu durum cinsel birleşmeyi imkânsız kılabilir. Bu nedenle vajinal kasların hem aşırı kasılması hem de aşırı gevşek olması cinselliği önemli ölçüde etkiler.

Pelvis kaslarınızın yeterince çalışmadığını düşünüyorsanız

Pelvis kaslarının zayıf olduğunu düşünen kadın basitçe 2 ya da 3 parmağını vaginaya yerleştirerek sıkıştırmaya çalışmalı. Eğer basınç hissetmiyorsa doktora başvurması gerekir. Vajinal muayene (digital muayene) çoğunlukla yeterli olur, nadiren perinoemetre testine ihtiyaç olur. ıdrar kaçırma şikayeti varsa ürodinami testi hastalığın tipini belirlemede ve tedavi yöntemini seçmede faydalı olur.



Organ sarkmalarını engellemek amacıyla da yapılabilir

Vajina, rahim ve idrar torbası sarkmalarını engellemek için Kegel egzersizleri faydalı olabilmektedir. Kısmi olarak da dışkı kaçırma durumunda yardımcı tedavi olarak kullanılmaktadır. Vajinismus ve disparaunide pubooccygeus kaslarının istemli olarak gevşetilmesi öğrenilerek tedaviye yardımcı olarak kullanılabilir.

Kegel egzersizlerinin sıklığı ne olmalıdır?

Kegel egzersizleri düzenli olarak uygulanmalı. Başlangıçta belli bir fayda sağlanıncaya kadar günde iki kez artan setler halinde yapılmalı, daha sonra etkiyi devamlı kılacak şekilde ömür boyu devam ettirilmeli.

Hangi durumlarda kegel egzersizi yapılmaz?

Kegel egzersizini herkes her durumda uygulayabilir. Önemli olan aşırıya kaçmadan yalnız pelvik taban kaslarının kullanıldığından emin olunarak uygulanmasıdır.





drcemkece-vajinismus.com sitesinden alıntıdır
 
Son düzenleme:
Bir merdiven basamağının veya alçak ve dengeli bir oturak önünde ayakta durarak.

Bir kraliçe gibi büyük kalabilmeniz ve vücudunuzun ön kısmının ileri geri sallanmaması için yastığınızı tekrar başınızın üzerine koyunuz. Sağ ayağınızı merdiven basamağına koyunuz.

6.egzersiz.bmp


Soluk verirken pelvis tabanınızı karsak sol ayağınız zemine parmak uçlarıyla temas edene kadar ağırlığınızı yavaşça ve tamamen sağ bacağınıza veriniz. Bunun için pelvisiniz ziyadesiyle güç alarak , tekrar biraz daha büyüyünüz.
Soluk alırken ağırlığınızı tekrar sol ayağınızın üzerine vererek ayağınızı indiriniz.

6.egzersizdevam&


Egzersiz önerisi

5 defa , 5 defa sola 3 kez tekraralayınız. Egzersizi bir merdivende yaptığınız takdirde , merdiveni yavaş yavaş ve tüm dikkatinizi vererek çıkınız.

RAHATLAMA

Rahatlama belki düşündüğünüzden daha önemlidir. Kasların çalıştıktan sonra vücut tarafından yapılandırılması için , kuvvetli bir kan dolaşımına ve besin maddeleriyle beslenmeye ihtiyacı vardır. Bunun en etkili yolu rahatlamadır. Kendinizi bundan mahrum bırakmayınız.





Cone taşıma ile ilgili bir ipucu : Cone taşırken ne kadar çok hareket ederseniz, o kadar rahat olursunuz. Çünkü ayakta dururken ve otururken pelvis tabanı kas sistemi maalesef gevşemeye meyillidir. Kas sistemi , Cone taşırken dışarı kaymasını engellemek için bir refleks olarak kasılsa da , bu sürekli kasılma yüzünden hafif kramplar meydana gelebilmektedir. Cone taşıyan bazı kadınların kendilerini rahat hissetmemelerinin başlıca nedenlerinden birisi budur. Buna karşılık hareket ettiğiniz takdirde , Cone taşımak bir iç masaj etkisi yaratacaktır.



drcemkece-vajinismus.com sitesinden alıntıdır
 
Son düzenleme:
Oturak yüzeyi düz ve çok yumuşak olmayan bir taburede veya bir sandalyenin üzerinde oturarak.

Başınızın üzerine bir yastık koyunuz. Bu yastık torbası egzersiz sırasında dik kalmanızı ve vücudunuzun üst kısmının sallanmamasını sağlayacaktır.
Soluk verirken pelvis tabanınızı kasarak sağ bacağınızı zeminden yavaşça biraz yukarı kaldırınız. Bacağınızı vücudunuzun üst kısmını sola doğru eğerek ağırlık merkezini kaydırmak suretiyle kaldırmanız daha kolaydır. Ancak bu kolaylığın cazibesine kapılmayarak , bacağınızı kaldırmak için gerekli kuvveti pelvisinizden alınız. Sol ayağınızı hafifçe zemine bastırarak sol omzunuzu biraz öne doğru çevirmeniz buna yardımcı olacaktır.

5.egzersiz.bmp


Pelvis tabanınızı kasarak ayağınızı kaldırdığınızda her zaman biraz daha büyüdüğünüzü hayalinizde canlandırınız.
Soluk alırken ayağınızı yavaşça ve dikkatinizi tamamen bu harekete vererek tekrar indiriniz.

Egzersiz önerisi

5 defa sağ ve 5 defa sola. Bu egzersizlerin tümünü sırasıyla 3 defa tekrarlayınız. Daha sonra dönüşümlü olarak 20 defa sağa ve sola.



drcemkece-vajinismus.com sitesinden alıntıdır
 
Son düzenleme:
Derin ve rahat soluk alınız. Soluk verirken pelvis tabanınızı kasarak ayaklarınızın ön yarısısyla aşağıya doğru bastırınız.Bu sırada topuklar ve pelvis hafifçe yukarı kalkmalıdır.

4.egzersiz.bmp


Belinizi çukurlaştırmamanız önemlidir. Popo biraz birlikte çalışabilir , fakat karın mümkün olduğunca hareketsiz kalmalıdır. Beklide Coneyi vajinanızla ve oturak kemiklerinizle iyice kavradığınızı hissedeceksiniz.. Bu durumda egzersiz doğru yapılmış demektir.

Soluk alırken kaslarınızı tekrar gevşetiniz , pelvis başlangıçtaki konumuna geri dönecektir. Bu hareketi soluk alıp verme ritminizde 10 kez tekrarlayınız.

EGZERSİZ ÖNERİSİ

Güçlendirme egzersizleri programınızı daima hafif pelvis kaldırma ile başlatarak yine aynı hareketle bitiriniz. Kuvvetli pelvis kaldırma egzersiz ile taban basma egzersizini 10 ar defa yaparken bunların arasında 10 defa hafif pelvis kaldırma egzersizini çalışınız. Güçlü kasılma ve hafif sallanma hareketlerinin dönüşümlü olarak tekrarlanması kas yapısı için elverişlidir.


GÜNLÜK YAŞAMA ENTEGRASYON

Güçlendirme egzersizlerini pelvis tabanı için yapılan bir tür “halter antremanı” olarak algılayabilirsinzi, aşağıdaki egzersizlerde ise daha çok vücut koordinasyonu söz konusudur. Kendinizi çok fazla kasmamalısınız. , burada önemli olan iyi bir ritimdir. Coneler egzersizlerin etkisini güçlendirmektedir.
Bu egzersizleri düzenli olarak yaptığınız takdirde , örneğin merdiven çıkma gibi günlük yaşamınızdaki olağan hareketleri pelvis tabanınızı daha çok kullanarak gerçekleştirebilirsiniz.Bu hareketleri bir egzersiz fırsatı olarak değerlendirip pelvis tabanınızı Coneler olmadan da çalıştırarak daha gergin ve daha canlı kaslara sahip olabilirsiniz. Çünkü pelvis tabanı vücudun enerji merkezidir; bu merkezi doğru hareketlerle ne kadar aktif tutarsanız , o kadar güçlü ve keyifli olursunuz.
 
Pantolonunuzun ağındaki kumaşı kavrayınız.Derin ve rahat soluk alınız. Soluk verirken pelvisinizi yukarıya doğru kaldırınız. Sırtınızı sanki aşağıya topuklara doğru kaymak istiyormuş gibiuzatırken pelvisinizi pantolonunuzdan usulca kendinize doğru çekiniz. Soluk almanızla birlikte pelvisiniz başlangıçtaki pozisyonuna geri kaymaktadır. Bu tartma hareketini soluk alıp verme ritminizde ve kaslarınızı hiç germeden 10 kez tekrarlayınız.

3.egzersiz.bmp


Sırtınız bu egzersizden oldukça hoşnut kalacaktır.Kaydırma sırasında sırtınızın gerçekten de “uzamasına” dikkat ediniz. Kısa tutmayınız.! Ayrıca yatarken yaptığınız egzersizlerle de Coneleri hemen hiç hissetmeyeceksiniz.

PELVıS KAYDIRMA (KUVVETLı)

Derin ve rahat soluk alınız. Soluk verirken pelvis tabanınızı kasıp, pelvisinizi yukarı doğru kaldırırken aynı zamanda topuklarınızı aşağıya bastırınız. Lütfen sırtınızı uzatmayı unutmayınız.

3.egzersizdevam&


Soluk alırken kaslarınızı tekrar gevşetiniz, pelvis başlangıçtaki konuma geri dönecektir. Bu hareketi soluk alıp verme ritminizde 10 kez tekrarlayınız.


drcemkece-vajinismus.com sitesinden alıntıdır
 
Son düzenleme:
Bu egzersizi rahat sırt üstü pozisyonunda , gövdenin üst kısmı hafif kalkık durumda , biraz sert bir yastık ile veya çok yumuşak olmaması ve uygun bir kolçağa sahip olması şartıyla divanınızın üstünde yapabilirsiniz.bacaklar kalça genişliğinde açık ve kalkık durumda olmalıdır.

2.egzersiz.bmp


Koniyi normal taşımanız durumunda grafikte gösterildiği gibi onu artık hissedemeyeceğiniz kadar içeriye itmeniz gerekecektir.Bu algılama egzersizinde kasıtlı olarak başka bir yol izlenmektedir. Koniyi sadece kaybolacak kadar içeri itiniz ve şeridi tutunuz . Şimdi vajina kaslarınızı hafifçe sıktığınızda koniyi bariz bir şekilde hissedebilmelisiniz.Çünkü koni tam olarak bu kas tabakasının seviyesinde bulunmaktadır
2.egzersizdevam&


Kaslarınızı biraz kuvvetlice gerdiğiniz takdirde , koni , kas hareketi ile birlikte hareket ederek dışarı kayacak veya daha derine inecektir.Koniyi mümkün olduğunca tamamen sarmaya ve hareket ettirmeye çalışınız. Kaslarınızı bazen biraz sert, bazende hafifçe şekilde büzerek koniyle oynayınız. Popo , uyluk ve karın tamamen hareketsiz olmalıdır. Karın kaslarıyla baskı yapmamaya özellikle dikkat ediniz. Doğru hareket çok küçük ve ustaca yapılmış olandır.

Gizli kas sisteminizi tam anlamıyla tanıdıktan sonra , koniyi vajinanızın hissedemeyeceğiniz bir derinliğine kadar itiniz ve kuvvet egzersizlerine geçiniz.

Egzersiz önerisi

Algılama egzersizlerine başlangıçta yeterli zaman ayrımanız yaralı olacaktır. Huzurlu , uyanık , rahat ve tüm dikkatinizi pelvis tabanınıza verebilecek durumda olmanız gereklidir.güç merkeziniz konusunda iyi bir his kazandığınız zaman bu ilk egzersiz aşamasını kısaltabilirsiniz.

GÜÇLENDıRME

Konilerin normal taşınması öncelikle tutmayı ve dolayısıyla da daha ziyade kas sisteminin statik yapılanmasını sağlamaktadır. Bu broşürdeki egzersizler düzenli olarak yapıldığı takdirde ayrıca güçlü gerilme ve rahatlatıcı bırakma hissi veren pulsasyonlu bir nitelikte kazanacaktır. Böylece daha bütünsel bir etkiye ve daha kapsamlı bir kas yapılanmasına ulaşabileceksiniz.


Algılama eğitiminde kas kontraksiyon egzersizlerini öğrenerek eğlendiniz..-aşağıdaki kuvvet egzersizlerinde ise biraz daha fazla çalışmanız gerekecek. Bu egzersizler için solunum desteğine ihtiyaç duyacaksınız. En iyisi , kasların soluk verirken kasılması ve soluk alırken gevşetilmesidir. Bu ritmi hemen yakalayamazsınız, her durumda nefesinizi tutmamaya ve kendinizi kasmamaya dikkat etmelisiniz. Ayrıca , kaslarınızı aniden germeniz , aksine bir dalganın gelip gitmesi gibi kuvveti gittikçe artırdıktan sonra tekrar yavaş yavaş gevşetmeniz daha uygun olacaktır.

Egzersizlerden rahatsız olup yoruluyor ve kaslarınızı gererken “ her şeyin aşağıya doğru kaydığı” hissine kapılıyorsanız , karın kaslarınıza çok fazla yükleniyorsunuz demektir. Bu size hiçbir fayda sağlamayacaktır.

Daha az , hatta elinizden gelenin sadece yarısı kadar efor sarf etmeyi deneyerek , kuvvetli “pelvisten yukarı doğru taşımaya” çabalayınız. Güçlü ve aynı zamanda rahatlık veren hafif “bir şeyin yukarıya doru çektiğini “ ve kandinizi daha büyük hissediyorsanız, egzersizi doğru yapıyorsunuz demektir.



drcemkece-vajinismus.com sitesinden alıntıdır
 
Son düzenleme:
1.egzersiz.bmp


Sandalyenin yüzeyi düz ve çok yumuşak olmayacak. Sandalyenin ön yarısında bir kraliçe gibi dik ve rahat oturunuz. (lütfen belinizi çukurlaştırmayınız) ayaklarınızı kalça genişliğinde açınız.Oturak kemiklerinizi sandalyenin üzerinde iyice hissetmeniz gerekmektedir.

1.egzersizdevam.bmp


Şimdi grafikte gösterilen pozisyonlarda giysinizin dışında duracak şekilde Cone nin üzerine oturunuz. Coneyi önce vajina altına itiniz.(1). Basıncı hissediniz ve koniyi küçük bir kas hareketiyle birkaç defa sıkınız.Hareketin dışarıdan görülmemesi gerekmektedir.Egzersiz, tutma hissi verdiği takdirde, doğru yapılmış demektir.

Şimdi Coneyi apış arasının (2) altına gelecek şekilde biraz daha arkaya itiniz.. Oturak kemiklerini Coneye doğru çok
az hareket ettirerek birbirine doğru çekmeye çalışınız. Burada da hareketin dışarıdan fark edilmemesi önem taşımaktadır.

Son olarak Coneyi anüsün (3) altına gelecek şekilde biraz daha arkaya iterek , tekrar kasmaya ve dikkatlice tutmaya çalışınız.

Ellerinizle popo kaslarınızı konrol ediniz. Bu kaslarınızı hareketsiz tutabiliyorsanız ve Conenin etrafında bir şeyler bariz bir şekilde içeriye doğru hareket ediyorsa, pelvis tabanınızı artık çok iyi çalıştırabiliyorsunuz demektir.



drcemkece-vajinismus.com sitesinden alıntıdır
 
Son düzenleme:
benim sorum ilk geceden sonra normalde 2.ilişkide ilk gece kadar acı hissedermiyim vajinusmusdan korkuyorum.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
merhaba arkadaşlar benim vajinamın içinde küçük bir et parçası var üzerinde 2 tane çok minik açıklık var bazen bu deri küçülüyor yukarı çıkıyor kayıp oluyor gibi oluyor. benim gibi olan varmı bu bir hastalıkmıdır?
 
yurt dışında yasıyorum cok iii dil bilmediim için doktorada gidemiyorumm.8 aylık evliyim eşimde zaman la olur dio ama ben artık bu sorundan kurtulmak isyiyorumm.nolur bi çözüm yolu gösteriiiinnn
 
arkadaşlar kesinlikle başkalarının düşüncelerini boş verin bende ilk evlendiğimde 3 ay ilişkiye giremedim çok kötü bi duygu çok sıkıldım bunladım Allahtan eşim çok anlayışlıydı herkez bişe dedi ama en sonunda bi pisikologa gittim söyledim 2 tane hap verdi korku hapı dedi adına ilişkiye girmeden 20 dakika önce yut dedi bende yuttum sonradaaa olan oldu inanın sanki hapkar beni uyuşturdu hiç gıkım bile çıkmadı okadar kaçan ben kedi gibi oldum acayip gevşedim ve oldu sonrada halime güldüm bumuymuş dedim sakın korkmayın hemen bi pisikologa gidin hemen halledin zaten bi kere kullandım o hapı sonra baktım hiç bişi yok pisikolojikmen beyn,m kabullendi ve hapı kullanmadan ilişkiye girdik sonra hemen bi uzmana görünün.....
 
arkadaşlar kesinlikle başkalarının düşüncelerini boş verin bende ilk evlendiğimde 3 ay ilişkiye giremedim çok kötü bi duygu çok sıkıldım bunladım Allahtan eşim çok anlayışlıydı herkez bişe dedi ama en sonunda bi pisikologa gittim söyledim 2 tane hap verdi korku hapı dedi adına ilişkiye girmeden 20 dakika önce yut dedi bende yuttum sonradaaa olan oldu inanın sanki hapkar beni uyuşturdu hiç gıkım bile çıkmadı okadar kaçan ben kedi gibi oldum acayip gevşedim ve oldu sonrada halime güldüm bumuymuş dedim sakın korkmayın hemen bi pisikologa gidin hemen halledin zaten bi kere kullandım o hapı sonra baktım hiç bişi yok pisikolojikmen beyn,m kabullendi ve hapı kullanmadan ilişkiye girdik sonra hemen bi uzmana görünün.....

ben dekendi aklımca kas gevşetici içmiştim belki işe yarar diye tutmadı tabi :)) özelden ilacın adını yazabilir misin?
 
merhaba arkadaşlar benim vajinamın içinde küçük bir et parçası var üzerinde 2 tane çok minik açıklık var bazen bu deri küçülüyor yukarı çıkıyor kayıp oluyor gibi oluyor. benim gibi olan varmı bu bir hastalıkmıdır?

ya canımmmmm bu bendede var neymiş bu lttfn cvpppp
 
ArkadaŞlarrrrrrrrrrrrrrr yarın

(tÜp bebek fıyatlarında ındırım ıstıyoruz )

topıĞınde maıl gÜnÜ lÜtfen topıĞe uĞrayıp hazırlanan dılekÇeyı gereklı yerlere maıl olarak atarmısınız

lÜtfen herkese haber verelım
 
bizdede aynı sorun vardı.doktora gitmemiz gerektiğini eşime söyledim ama zamanla geçeceğini,kendimi üzmemem gerektiğini söyledi.sonra bigün çok üzüldüm.eşime bira alalım dedim.gittik aldık.kör kütük olana kadar içtim ve o gece gerdeğe girdik :)...şimdi nur topu gibi bi oğlum var.ay sonunda 5 aylık olacak...herkese geçmiş olsun diyorum ben.çok kötü bi durum biliyorum:(((
 
Back