- 31 Mayıs 2010
- 169
- 0
- Konu Sahibi Tiniminimavihanim
- #19.721
kızlar bu yazıyı paylaşmak istedim. benim içim biraz rahatladı belki sizede iyi gelir
Vaginismus Hakkında Bilinmeyenler
*Vajinismus bir hastalık değil ailesel yani evli çifte ait bir problemdir. Kadının ve erkeğin ortak bir sorunudur. Bu nedenle cinsel terapide bir tarafın diğerini suçlamaması veya anlayışlı olması öğütlenir.
*Kişinin istediği kişiyle evlenememesi vajinismusa neden olmaz. “Başkasıyla evlenseydim yine de olur muydu?” sorusu hep akla gelir. Ama bu sorunun eşlerle bir ilgisi yoktur. Hatta evlenmeden önce uzun yıllar flört eden çiftlerde evlenince bu sorunu yaşayabilir.
*Cinsel terapide başarı şansını arttıran en önemli faktör eşlerin seanslar sırasında kendilerine verilen ev ödevlerini uygun bir şekilde uygulaması ve sonuna kadar tedaviye inançlarını yitirmemeleridir.
*Genel anestezi altında ilişkiye girilmesi, alkol alıp sarhoş olup cinsel ilişkiye girmesi, sakinleştirici, kas gevşetici ve antidepresan ilaçlar da tedavi edici değildir. Aksine bu tip ilaçlar cinsel isteği azaltabilir.
*Kızlık zarlarının çok kalın olması, bilinenin aksine, vajinismusa yol açmaz.
*Bu rahatsızlık ilk cinsel ilişki de ortaya çıkabileceği gibi uzun yıllar normal bir işlevsellikten sonra da ortaya çıkabilir.
*Vajinismus sosyokültürel ve ekonomik düzeyi yüksek, daha çok okuyan veya üniversite mezunu çitlerde daha sık olarak görülmektedir.
*10-15 yıldır evli olup halen ilişkiye giremedikleri için boşanan veya evliliklerini bu şekilde kabullenip “aseksüel” olarak yaşayan çiftlerin sayısı az değildir.
*Ülkemizde cinsel sorunla başvuran kadınların en büyük grubunu oluşturmaktadır.
*Vajinismus problemi yaşayan kadınların yüzde 80’i ve eşlerinin yüzde 90’ı evliliklerinden yeterince doyum aldıklarını ifade etmektedirler.
*Vajinismuslu kadınların yüzde 57’si kocalarını bu konuda düşünceli ve kendilerine yardımcı, yüzde 15’i öfkeli ve saldırgan, yüzde 28’i tepkisiz olarak değerlendirmektedir.
*Vajinismuslu kadınlar genellikle giriş dışındaki cinsel aktivitelerden oldukça zevk alırlar ve ön sevişmeyle orgazm olabilirler.
*Vajinismuslu çiftleri bu problemin yalnızca kendilerinde var olan garip bir sorun olduğunu düşünüp hekime başvurmazlar. Öncelikle çözümü büyü yapılmasıyla bağlandıklarını düşünerek tıp dışı alanlarda ararlar, sonuç başarısızdır.
*Vajinismus sadece cinsel ilişkiye değil, muayene ve tampon gibi bazı durumlara da müsaade etmez.
*Hemen bütün yaş grubundaki kadınları etkileyebilir.
*Görülme sıklığı her 100 kadından ikisinde bu duruma rastlanıldığıdır.
*Vajinismusda yeterli istek veya ıslaklığın sağlanamaması söz konusu değildir.
*Vajinismuslu hastalar ailelerden gelen "neden hala çocuk yapmıyorsunuz?" şeklindeki eleştiriler ile boğuşmaktan sıkıldıkları için bir cinsel terapiste baş vururlar.
*Bazen vajinismus bir koruma davranışı olarak ortaya çıkabilir. Daha önceki deneyimlerinde incitilmiş kadınlarda, cinsel ilişkiden kaçmak amacı ile vajina kaslarının kasılması ortaya çıkabilir.
Son olarak; vajinismus hastalarına önerim: “Yalnızca tedaviye başlamayı isteyin. Bir cinsel tedavi merkezine başvurmakla tedavideki çok önemli bir basamağı aşmış olacaksınız.”
Vaginismus Hakkında Bilinmeyenler
*Vajinismus bir hastalık değil ailesel yani evli çifte ait bir problemdir. Kadının ve erkeğin ortak bir sorunudur. Bu nedenle cinsel terapide bir tarafın diğerini suçlamaması veya anlayışlı olması öğütlenir.
*Kişinin istediği kişiyle evlenememesi vajinismusa neden olmaz. “Başkasıyla evlenseydim yine de olur muydu?” sorusu hep akla gelir. Ama bu sorunun eşlerle bir ilgisi yoktur. Hatta evlenmeden önce uzun yıllar flört eden çiftlerde evlenince bu sorunu yaşayabilir.
*Cinsel terapide başarı şansını arttıran en önemli faktör eşlerin seanslar sırasında kendilerine verilen ev ödevlerini uygun bir şekilde uygulaması ve sonuna kadar tedaviye inançlarını yitirmemeleridir.
*Genel anestezi altında ilişkiye girilmesi, alkol alıp sarhoş olup cinsel ilişkiye girmesi, sakinleştirici, kas gevşetici ve antidepresan ilaçlar da tedavi edici değildir. Aksine bu tip ilaçlar cinsel isteği azaltabilir.
*Kızlık zarlarının çok kalın olması, bilinenin aksine, vajinismusa yol açmaz.
*Bu rahatsızlık ilk cinsel ilişki de ortaya çıkabileceği gibi uzun yıllar normal bir işlevsellikten sonra da ortaya çıkabilir.
*Vajinismus sosyokültürel ve ekonomik düzeyi yüksek, daha çok okuyan veya üniversite mezunu çitlerde daha sık olarak görülmektedir.
*10-15 yıldır evli olup halen ilişkiye giremedikleri için boşanan veya evliliklerini bu şekilde kabullenip “aseksüel” olarak yaşayan çiftlerin sayısı az değildir.
*Ülkemizde cinsel sorunla başvuran kadınların en büyük grubunu oluşturmaktadır.
*Vajinismus problemi yaşayan kadınların yüzde 80’i ve eşlerinin yüzde 90’ı evliliklerinden yeterince doyum aldıklarını ifade etmektedirler.
*Vajinismuslu kadınların yüzde 57’si kocalarını bu konuda düşünceli ve kendilerine yardımcı, yüzde 15’i öfkeli ve saldırgan, yüzde 28’i tepkisiz olarak değerlendirmektedir.
*Vajinismuslu kadınlar genellikle giriş dışındaki cinsel aktivitelerden oldukça zevk alırlar ve ön sevişmeyle orgazm olabilirler.
*Vajinismuslu çiftleri bu problemin yalnızca kendilerinde var olan garip bir sorun olduğunu düşünüp hekime başvurmazlar. Öncelikle çözümü büyü yapılmasıyla bağlandıklarını düşünerek tıp dışı alanlarda ararlar, sonuç başarısızdır.
*Vajinismus sadece cinsel ilişkiye değil, muayene ve tampon gibi bazı durumlara da müsaade etmez.
*Hemen bütün yaş grubundaki kadınları etkileyebilir.
*Görülme sıklığı her 100 kadından ikisinde bu duruma rastlanıldığıdır.
*Vajinismusda yeterli istek veya ıslaklığın sağlanamaması söz konusu değildir.
*Vajinismuslu hastalar ailelerden gelen "neden hala çocuk yapmıyorsunuz?" şeklindeki eleştiriler ile boğuşmaktan sıkıldıkları için bir cinsel terapiste baş vururlar.
*Bazen vajinismus bir koruma davranışı olarak ortaya çıkabilir. Daha önceki deneyimlerinde incitilmiş kadınlarda, cinsel ilişkiden kaçmak amacı ile vajina kaslarının kasılması ortaya çıkabilir.
Son olarak; vajinismus hastalarına önerim: “Yalnızca tedaviye başlamayı isteyin. Bir cinsel tedavi merkezine başvurmakla tedavideki çok önemli bir basamağı aşmış olacaksınız.”