- 9 Ağustos 2018
- 219
- 510
Selamlar. Bu konuyu açıp açmamakta çok kararsız kaldım çünkü içten içe bir karara vardığımı hissedebiliyorum sadece farklı düşünceler duymak istedim. Konu çok uzun baştan uyarayım, okuyanlara şimdiden teşekkür ederim.
Ben 25 yaşındayım, yaklaşık 7 yıllık bir ilişkim var. Kendisi ilk aşkım hatta hoşlandığım ilk kişi. Yapı gereği duygusal fakat şüpheciyimdir. Onunla tanışana kadar erkekler çok çocuksu gelirdi, sevgilimin yaşıtlarına göre olgun ve mantıklı bir insan olmasından dolayı duygularım oluştu ve böylece birlikte yıllarımız geçti. Kısacası çok aşık oldum ve bağlandım, birkaç yılın ardından o aşkın heyecanı dindi ve yerini yoğun bir sevgiye bıraktı fakat birkaç gündür kendimi sorguluyorum çünkü hem sevgimin hem de tahammülümün azaldığını hatta bittiğini hissediyorum. Aslında kopuş noktası diyeceğim iki olay/süreç yaşandı.
İlki ekim ayında oldu. Sevgilimin boşanmayı kaldıramayan narsist babası intihar girişiminde bulundu daha doğrusu adeta bir tiyatro düzenledi. Bundan öncesinde tacizler, eve zorla girmeler vs. yaşansa da sevgilim babasıyla iletişimini hiç kesmedi çünkü kendisi psikolog ve içten içe babasını iyi edeceğini umuyordu. Ben adamdan bu olayların öncesinde de hoşlanmıyordum açıkçası (aşırı bencil, kibirli biri ve çok negatif) ama saygıda asla kusur etmedim. Neyse bu sözde intihar olayı sevgilimi aşırı streslendirdi ve biraz bunun da sebep olduğunu düşündüğüm bir konuşma yaptı bana. Bende olan ama onun bir partnerde istemediği şeyler olduğunu söyledi. Bunları bana ilk kez belirtmiyordu ama bu seferki hâli tavrı "ya değiş ya da bitsin" der gibiydi. Saçma olan kısım ise istediği şeylere hakkının olmaması. Örneğin en az beş kilo almamı istiyordu çünkü sürekli hastalanıyormuşum (her kış bir kere grip olmamı kastediyor). Ya da işte alanımla alakalı hırslı olmamamdan hoşlanmıyormuş (onun üzerine vazife değil). Hani bu tarz şeyler. Ben de isteklerinin mantıksızlığını belirtip tepkimi koydum. Daha sonra özür dileyip hatasını telafi etti ama ben o dönem resmen istenmediğimi ve onun için yetersiz olduğumu derinden hissettim, affetsem de içimde bir şey kaldı.
Yılbaşında evlilik teklifi etti çünkü atanmıştı. Teklif asla tatmin etmedi beni, hatta bazı noktaları ona açtım haklı olduğumu telafi edeceğini söyledi. İkinci süreçten bahsedeyim yani esas olaydan. Ocak sonu babası tekrar bir barışma girişiminde bulundu, reddedilince önce eski eşini sonra çocukları ve kendini vurmakla tehdit etti. Biz de daha yeni sevgilimin atandığı 2 saatlik mesafede bir şehre taşınmıştık. Sonra kendisi silahını alıp eski çalıştığı yerin orada intihar edeceğini mesajla sevgilime söyledi. O da bunları ss alıp polise ihbar etti. Silahına el koyup babasını bir geceliğine nezarete attılar. Bundan sonra iki hafta hiç iletişimimiz olmadı.
İki haftanın sonunda hiçbir şey olmamış gibi telefon açıp havadan sudan konuştu ve hafta sonu günü birlik sevgilimin kardeşiyle, bizim yaşadığımız eve geleceğini söyledi. Sevgilim benim fikrimi bile almadı ve babasını reddetmedi. Sonrasında ona bize bu kadar büyük stres yaşatan kişiyi babası bile olsa evimde istemediğimi söyledim. Bana ailemin evine gidip hava almamı önerdi, hem babası geldiğinde evde olmazmışım (o gün evde olmamayı ondan önce ben önermek zorunda kaldım çünkü babasına tepki göstermedi ve ben o adamla asla kapalı bir alanda vakit geçirmek istemiyorum). Ben de eşyalarımı toplayıp çıktım.
Ben bu konuda taviz vermek istemiyorum. Bana sorması gerekirdi, kendimi çok değersiz hissettim. Bu iki olay haricinde bir süredir kafamı kurcalayan bir de şu vardı: Kendisi benim istediğimden daha çok cinsel birliktelik yaşamak isteyen biri ve ben bazen reddetmek zorunda kalıyorum (örneğin haftada 1-2 sefer harici aramam fakat ona kalsa her gün seks yapabiliriz). Böyle olduğunda yani seks yapmak istemediğim zamanlarda asla temasta bulunmuyor, öpme sarılma gibi ya da herhangi bir sıcaklık göstermiyor. Genel olarak bu seks olmazsa takındığı ilgisizliği, empatiden yoksun oluşu, hiç sosyalleşme ihtiyacının olmayışı vs. bana acaba yirmi yıl sonra babasına dönüşür mü korkusu yaşatıyor ve ben yıllardır hevesle evlilik düşlerken artık asla evlenmek istemiyorum. İlişkimi bitirmek istiyorum ama pişman olur muyum, özler miyim diye endişeleniyorum. Bir de bu cinsellik sorununu yakın arkadaşlarıma bahsettiğimde erkeklerin geneli böyle diyorlar; yani şu anki ilişkim bitse bile, diyelim ki tekrar aşık oldum, ben bu cinsellik sorununu yine yaşarım ki. Daha anlatacak çok şeyim var da bu hâliyle bile okumak zor kusuruma bakmayın. Yorumlarınızı bekliyorum.
Ben 25 yaşındayım, yaklaşık 7 yıllık bir ilişkim var. Kendisi ilk aşkım hatta hoşlandığım ilk kişi. Yapı gereği duygusal fakat şüpheciyimdir. Onunla tanışana kadar erkekler çok çocuksu gelirdi, sevgilimin yaşıtlarına göre olgun ve mantıklı bir insan olmasından dolayı duygularım oluştu ve böylece birlikte yıllarımız geçti. Kısacası çok aşık oldum ve bağlandım, birkaç yılın ardından o aşkın heyecanı dindi ve yerini yoğun bir sevgiye bıraktı fakat birkaç gündür kendimi sorguluyorum çünkü hem sevgimin hem de tahammülümün azaldığını hatta bittiğini hissediyorum. Aslında kopuş noktası diyeceğim iki olay/süreç yaşandı.
İlki ekim ayında oldu. Sevgilimin boşanmayı kaldıramayan narsist babası intihar girişiminde bulundu daha doğrusu adeta bir tiyatro düzenledi. Bundan öncesinde tacizler, eve zorla girmeler vs. yaşansa da sevgilim babasıyla iletişimini hiç kesmedi çünkü kendisi psikolog ve içten içe babasını iyi edeceğini umuyordu. Ben adamdan bu olayların öncesinde de hoşlanmıyordum açıkçası (aşırı bencil, kibirli biri ve çok negatif) ama saygıda asla kusur etmedim. Neyse bu sözde intihar olayı sevgilimi aşırı streslendirdi ve biraz bunun da sebep olduğunu düşündüğüm bir konuşma yaptı bana. Bende olan ama onun bir partnerde istemediği şeyler olduğunu söyledi. Bunları bana ilk kez belirtmiyordu ama bu seferki hâli tavrı "ya değiş ya da bitsin" der gibiydi. Saçma olan kısım ise istediği şeylere hakkının olmaması. Örneğin en az beş kilo almamı istiyordu çünkü sürekli hastalanıyormuşum (her kış bir kere grip olmamı kastediyor). Ya da işte alanımla alakalı hırslı olmamamdan hoşlanmıyormuş (onun üzerine vazife değil). Hani bu tarz şeyler. Ben de isteklerinin mantıksızlığını belirtip tepkimi koydum. Daha sonra özür dileyip hatasını telafi etti ama ben o dönem resmen istenmediğimi ve onun için yetersiz olduğumu derinden hissettim, affetsem de içimde bir şey kaldı.
Yılbaşında evlilik teklifi etti çünkü atanmıştı. Teklif asla tatmin etmedi beni, hatta bazı noktaları ona açtım haklı olduğumu telafi edeceğini söyledi. İkinci süreçten bahsedeyim yani esas olaydan. Ocak sonu babası tekrar bir barışma girişiminde bulundu, reddedilince önce eski eşini sonra çocukları ve kendini vurmakla tehdit etti. Biz de daha yeni sevgilimin atandığı 2 saatlik mesafede bir şehre taşınmıştık. Sonra kendisi silahını alıp eski çalıştığı yerin orada intihar edeceğini mesajla sevgilime söyledi. O da bunları ss alıp polise ihbar etti. Silahına el koyup babasını bir geceliğine nezarete attılar. Bundan sonra iki hafta hiç iletişimimiz olmadı.
İki haftanın sonunda hiçbir şey olmamış gibi telefon açıp havadan sudan konuştu ve hafta sonu günü birlik sevgilimin kardeşiyle, bizim yaşadığımız eve geleceğini söyledi. Sevgilim benim fikrimi bile almadı ve babasını reddetmedi. Sonrasında ona bize bu kadar büyük stres yaşatan kişiyi babası bile olsa evimde istemediğimi söyledim. Bana ailemin evine gidip hava almamı önerdi, hem babası geldiğinde evde olmazmışım (o gün evde olmamayı ondan önce ben önermek zorunda kaldım çünkü babasına tepki göstermedi ve ben o adamla asla kapalı bir alanda vakit geçirmek istemiyorum). Ben de eşyalarımı toplayıp çıktım.
Ben bu konuda taviz vermek istemiyorum. Bana sorması gerekirdi, kendimi çok değersiz hissettim. Bu iki olay haricinde bir süredir kafamı kurcalayan bir de şu vardı: Kendisi benim istediğimden daha çok cinsel birliktelik yaşamak isteyen biri ve ben bazen reddetmek zorunda kalıyorum (örneğin haftada 1-2 sefer harici aramam fakat ona kalsa her gün seks yapabiliriz). Böyle olduğunda yani seks yapmak istemediğim zamanlarda asla temasta bulunmuyor, öpme sarılma gibi ya da herhangi bir sıcaklık göstermiyor. Genel olarak bu seks olmazsa takındığı ilgisizliği, empatiden yoksun oluşu, hiç sosyalleşme ihtiyacının olmayışı vs. bana acaba yirmi yıl sonra babasına dönüşür mü korkusu yaşatıyor ve ben yıllardır hevesle evlilik düşlerken artık asla evlenmek istemiyorum. İlişkimi bitirmek istiyorum ama pişman olur muyum, özler miyim diye endişeleniyorum. Bir de bu cinsellik sorununu yakın arkadaşlarıma bahsettiğimde erkeklerin geneli böyle diyorlar; yani şu anki ilişkim bitse bile, diyelim ki tekrar aşık oldum, ben bu cinsellik sorununu yine yaşarım ki. Daha anlatacak çok şeyim var da bu hâliyle bile okumak zor kusuruma bakmayın. Yorumlarınızı bekliyorum.