- 6 Mart 2007
- 2.549
- 115
- 323
- Konu Sahibi Revolucion
- #1
çok canım sıtkın bir haftadır en sonunda dökeyimde rahatlayayım bari dedim.bir süredir biraz yaşımdan birazda başka sebeplerden ötürü iş değiştirme derdindeyim. asıl mesleğim halk dansları eğitmenliği, ama artık bünye kaldırmamaya başladı o tempoyu farklı sektörlerde iş aramaya başladım. derken cv mi belediye ve iş bulma kuruuna bıraktım. beledielerden birinden haber geldi geçtiğimiz günlerde bir firma sahibi benim şartlarımda birini arıyormuş musaitseniz nuaranızı vericez dediler tabi dedim. önce telde görüştük adamla sonrada yüz yüze.adam tam bir beyefendi, centilmen, kibar. tek sorun mesai saatleri gibi görünüyo oda olsun artık dedim. ve geçen pazartesi Besmele çekip başladım. fakat olaylar daha ilk günden başladı. görüşmeyi yaparken yemek + araç (yönetici asistanı olarak girdim ve sürekli görüşmelerde dışarıda olucam ) + noter tastikli sözleşme olarak anlaştık. öğlende yemek yerine ne olduğu belirsiz su içinde yüzen bir kaç kuru fasulye tanesi çıktı. (beyefendi soğan ve salça kullanmıyormuş) akkşam üstüne doğru bazı evrakları almak için gittiğimde çay servisini yapan kadına fısır fısır bu gün kaç çay içti bunlar dediğini duydum. önemsemedim aslında. ama asıl bombalar ertesi sabah başladı. ilk gittiğimde aracın büronun önünde olmadığını gördüm (üstelik o gün biri Bursa'nın bir ucu diğeri öbür ucu görüşmeler var ve randevu saatleri çok yakın ) yukarı çıktığımda ben daha bişey sormadan kendisi araç serviste bi kaç gün kalıcak dedi. peki dedim. ama kadere bakınki aradan on dakka geçmeden gelen telefonla aracın satıldığı çıktı ortaya (aklınızda soru iareti kalmasın, sekreterimiz lavobaya gittiği için teli ben açtım karşı taraftaki kişi ....... Bey'e iletirmisiniz aracın satış işlemleri için öğleden sonra ...... noterde olucam dedi ) gülümseyerek alaycı bir yüz ifadesiyle durumu aktardım. suratı değişerek yaa aslında sorun çıkarıyordu eski şey yenisi lazımdı artık dedi
neyse öğlene özellikle yemeğe yetiştim acaba ne var yemekte diye bilin bakalım ne vardı.aynı çorba :))) onada amenna diyerek sesimi çıkarmadım ancak öğleden sonraki bir görüşmeyi bir sonraki güne kaydırdım yetişme ihtimali olmadığı için. ve yaklaşık 2 saatim boş kaldı ondada büroda bir sonraki günün evraklarını hazırlarken. birileri geldi. beyefendinin eski arkadaşlarıymış. büro tamamen açık herkes birbirini görüyor. neyse ben masamda evraklarla boğuşurken bir konuşma ilgimi çekti ve kulak kabarttım.beyefendi anlaşma yapmak için çıktığı bir yemekten bahsediyor ve şunları söylüyordu " ben size yemek ısmarlıyım dedim tatlı demedimki tabi buldular ya beleşi ne bulurlarsa istiyolar " ne yalan söyliiyim o an sinirlendim. ama oralı olmadım. aradan dakikalar geçmeden eşi aradı ve misafirlerin yanında başka bir cümle " kıt akıllı karı naparsan yap " teli kapadıktan sonraysa " kadın değilmi a.... s..... madan laftan anlamaz zaten bunlara vercen sopayı " (orda çaycımız kadın, sekretermiz kadın, ben varım ) tırnaklarımı masaya geçirerek sustum.neyse işlerimi halledip görüşmeler için çıktım. akşam üzeri ertesi günü evraklarını hazırlamak için geri döndüm. ve aşağıdan daha beyefendinin sesi duyuluyor kapıdan girerken işaret ettim çaycımıza hayırdır diye. yüzünü yere eğdi. olay bitince sessizce sekretere yaklaşıp sordum noldu diye gözleri dolu dolu elinde bir tane A4 yanlış çıktı almışım dedi şaşırdım eeee dedim. kağıt zayi olmuş dedi. sen git bi hava al dedim içim dayanmadı kızcağızı öyle görünce. aradan beş dakka geçmediki bu kezde çaycıyı azarlıyor sebepse o günkü çay bitmemiş niye dökücekmiş ertesi gün ısıtılıp içilirmiş. bir sabır daha çektim. o arada başka bir yere döndü konu ve azar olayı büyüdü o gün öğlende gelen misaifrlere edilen ikram (sadece çay var işin içinde yanlış anlamayın sakın) neden iki tane verilmiş orası kafemiymiş.artık dişlerimi sıkmaya başladım ki son damla ertesi damladı. saat daha sabahın 8'i bürodan alıcaklarımı alıp görüşmeye gidicem. kapının önündeyim. kapı çalınca ben açtım. kucağın da 4-5 aylık bir bebekle bir kadın kapıda beyefendide kapının karşısında kadın daha cümleyi bitirmeden (iş arıyormuş orda ne işi var temizlik sektöründe hizmet veriyor bu mekan ) defol sakın içeri girme diye bir feryat. bakakaldım.sakın olaki benim misafirim bile olsa çocuklu kimse buraya alınmıycak aklınızda olsun dedi. işte o an benim bütün ecinniler çıktı tepeme. ( 20 aylık bir oğlum var ve aklıma o geldi eşimle beni almaya gelseler ve işim uzasa demek kapıda kalıcaklar dedim ) ve ya Allah diyerek ağzıma geleni saydım herife.
ama hala canım sıtkın aklıma gedikçe deliriyorum. diyceksinizki neden bu kadar kızdın şimdi iç yüzlerini açıklıyım eşiyle konuşmasına kızdım çünkü heleki eşe saygı benim en önem verdiğim şeydir.başka heriflerin yanında onunla konuşma tarzı beni deli etti. sekretere yaptıklarına kızdım. çünkü o kağıdın arka yüzü müsfette olarak kullanılabilirdi. (kız sabah 7:30 da iş başı yapıyor akşam 8:30 da işten çıkıyor saat 8:00 de yaşandı bu olay yani düşünün kafasını o kzıın ) en çokta kadına yaptığına kızdım çünkü muhtaç olmasa sabahın o saatinde üstelik kucağında bebeğiyle bir lokma ekmeğin peşine düşmezdi.Allah biliyor ya çokta dindar olduğum söylenemez ama muhtaca sırt çeviren birinin sırtınıda sıvazlayamam doğrusu.
![KK53 :53: :53:](/styles/default/xenforo/icons/kk/xenforo-smilies-kk53.gif)
ama hala canım sıtkın aklıma gedikçe deliriyorum. diyceksinizki neden bu kadar kızdın şimdi iç yüzlerini açıklıyım eşiyle konuşmasına kızdım çünkü heleki eşe saygı benim en önem verdiğim şeydir.başka heriflerin yanında onunla konuşma tarzı beni deli etti. sekretere yaptıklarına kızdım. çünkü o kağıdın arka yüzü müsfette olarak kullanılabilirdi. (kız sabah 7:30 da iş başı yapıyor akşam 8:30 da işten çıkıyor saat 8:00 de yaşandı bu olay yani düşünün kafasını o kzıın ) en çokta kadına yaptığına kızdım çünkü muhtaç olmasa sabahın o saatinde üstelik kucağında bebeğiyle bir lokma ekmeğin peşine düşmezdi.Allah biliyor ya çokta dindar olduğum söylenemez ama muhtaca sırt çeviren birinin sırtınıda sıvazlayamam doğrusu.