5 Nisan 2011 / 23.39
Bugün test sonucumuzu aldım, doktorun yanına çıkana kadar kalbim duracak sandım ama durmadı. Doktorumuzun ağzından cümleler döküldükçe kalbimin atışları normale dönüyor, ellerim titremesi geçiyor, dizlerimi hissetmeye başlıyordum.
Sıra seni göremeye gelince yine geçen hafta olduğu gibi hareket halinde göreceğimi sanıyordum ama uyuyordun. Sersem, şaşkın ve derin derin… Sanki ben gibi…
Her hafta biraz daha büyüyorsun ve sen büyüdükçe daha çok korkmaya başlıyorum. Her santimde endişelerim, meraklarım, sabırsızlığım biraz daha artıyor. Böyle olacağını hiç tahmin etmezdim. Seni istiyordum sadece istiyordum; düşünmeden, ileriye bakmadan, körü körüne.
Cidden korkuyorum ufaklık. Sana bakabilecek miyim, ne kadar anne ne kadar dost olabileceğim, kaç gece kollarımda uyursun, seni ne kadar sevebilirim ya da sen beni …
Sevdiğim aklıma kazınmış kaç şarkıyı dinletebilirim sana, vicdan sahibi olmanı ben sağlayabilir miyim, hasta olduğunda bakabilir miyim ?
Yaşanmışlıklarımın olduğu kaç semt, kaç mekan kalır sen büyüyene kadar ?
Çorba yapmayı, paylaşmanın muhteşem bir şey olduğunu, yaşlı birinin alışveriş torbasını taşımayı, teşekkür etmeyi, ellerini yıkamayı, baba demeyi, önemli değil demeyi, kötü şeylerin üstüne toprak atmayı, şükür etmeyi, ayakkabılarını giymeyi, tanımadığın insanlara bile “günaydın” demeyi… Bunların bile ne kadarını yapabilirim?
Kokularıma rağmen,”hoş geldin” demek istiyorum sana!