- Konu Sahibi pembe dusler
-
- #21
ha ben remisyonda olmayı şöyle biliyordum,ilacı kesince bi şikayetin yoksa eger o zaman remisyon diye bılıyordum.ee ilacı kullanınca şikayetlerin durması zaten normal degıl mı.yanı arada bu ilaclara ara vermıcezmı acaba.sebze meyveyı napıyosun yıyomusun.
kortizon kullanıyomusun peki.benım ılk gıttıgım doktor kortızon verdı ama henuz kullanmadım yurt dısından getırılmesı gereken bı ılacmıs bu.bıde bı lagman bı vıtamın ve ıkı tanede yanı bunlar farklı ılaclar kanamayı durdurması için ilac verdi.ama ikinci gittiğim doktorda kortizon ve dıger ilacları fazla buldu hastalıgın basındasın ve kolonun bi bölümümü kaplamıs daha yenıyken bu kadar ialaca yüklenmenın anlamı yok dedi.ben olsaydım sadece lagmanı verırdım dedı.banada mantıklı geldı. hamileliğin ilk 3 ayındadamı kullanabılırız.yaa ben oğluma yenı hamıleydım ve cook feci hastalandım grıp olmuştum.kadın dogum doktorumu aradım hanı hastayım ilac olurmu dıye malesef demişti.ilac vermedi tavuk suyu corba portakal falan sık ic dedı. 2,3 gün hic ilac almadan o hastalıgın gecmesını bekledım öldüm resmen.yanı of 9 ay ilac almak bnı korkutuyo napım bılemedım.sen napıcan guvencenmı doktoruna
(alıntıdır)
ÜK li hastalarda hastalığın şiddeti:
-hafif (sistemik toksisite belirtileri olmayan, kanlı-kansız günde 4 dışkılamadan az)
-orta (sistemik toksisite belirtileri minimal ve günde 4 dışkılamadan fazla)
-ciddi (sistemik toksisite belirtileri, ateş, taşikardi, anemi, yüksek sedimi olan ve günde 6 dışkılamadan az)
-hastalarda inflamatuvar semptomlar kaybolduğunda (mukoza rejenere olmuş ve krşpt abseleri kaybolmuştur) remisyonda kabul edilir.
yani ilaca değil bağırsağı fizyolojik durumuna bağlı bnm anladıgım.
(alıntıdır)
ÜK li hastalarda hastalığın şiddeti:
-hafif (sistemik toksisite belirtileri olmayan, kanlı-kansız günde 4 dışkılamadan az)
-orta (sistemik toksisite belirtileri minimal ve günde 4 dışkılamadan fazla)
-ciddi (sistemik toksisite belirtileri, ateş, taşikardi, anemi, yüksek sedimi olan ve günde 6 dışkılamadan az)
-hastalarda inflamatuvar semptomlar kaybolduğunda (mukoza rejenere olmuş ve krşpt abseleri kaybolmuştur) remisyonda kabul edilir.
yani ilaca değil bağırsağı fizyolojik durumuna bağlı bnm anladıgım.
(alıntıdır)
ÜK li hastalarda hastalığın şiddeti:
-hafif (sistemik toksisite belirtileri olmayan, kanlı-kansız günde 4 dışkılamadan az)
-orta (sistemik toksisite belirtileri minimal ve günde 4 dışkılamadan fazla)
-ciddi (sistemik toksisite belirtileri, ateş, taşikardi, anemi, yüksek sedimi olan ve günde 6 dışkılamadan az)
-hastalarda inflamatuvar semptomlar kaybolduğunda (mukoza rejenere olmuş ve krşpt abseleri kaybolmuştur) remisyonda kabul edilir.
yani ilaca değil bağırsağı fizyolojik durumuna bağlı bnm anladıgım.
ben ü.k öncesınde cok sık tuvalete cıkan bırı degıldım ama kabızda degıldım 3,4 günde bır gıderdım tuvalete.ü.k olunca e malum ne kadar sık gıdıldıgını anlatmama gerek yok heralde.ilacları kullandıgım gunun sonrası kanama durdu ishalde durdu.ben lavmanı gece yatmadan önce yapıyorum ve yatıyorum.sabah kalkınca ilaç cıkıyo.tek sabah tuvalete gıdıyorum bazen ishal bazen normal ama kanamam yok.sızdede boylemı gunde 1 kerede olsa ishal seklındemı oluyo.kızlar siz günde kaç kez giriyorsunuz wc ye.ben ük.öncesi kabızdım yıllarca.3-4 günde bir giriyordum.bu lavman sayesinde günde 1 kez giriyorum artık (bikaç kez lavmanı yapmadım kabız oldum yine günlerce giremedim)lavman olayı bana iyi geldi yani.bide sizin başka sıkıntılarınız var mı?mesela benim arada hafif şekilde eklem yerlerim ağrıo(özellikle ayak bileğim ve dizim)bunlar maalesef bazen ü.k da oluyormuş.
ben ÜK teşhisi koyulmadan önce kabız olduğumu pek hatırlamam. çok ender belki 1-2 kere olmuşumdur ömrümde (28 yaşındayım) ishal senede 1 bazen 2 kere olurdum. o da köye filan gittiğimizde yemekte yağlar filan değiştiğinden. yoksa kendi evim ve düzenim olsa kolay kolay hiç birşey olmazdım.
ÜK semptomları bende ramazanda başladı kanlı dışkı ve gaz şikayeti ile başladı. ishal oldum günlerce sürdü. ardından da kabız. ama buna kabız denmez aslında oruç tutuyordum artı ishalde olunca zaten tuvalete çıkacak bişey kalmıyordu ki
ÜK insanın kendi hücrelerine (burada bağırsak hücresi oluyo tabi) verdiği bir tepki. bağışıklık sistemimiz dıştan gelen şeyler yerine kendi kendimizle uğraşıyor stres vs de tetikleyici olabiliyor ataklara.. ben bu kendi hücrelerine tepsi olyını pek çok farklı türde yaşadım eklem ağrısı, gözde inflamatuar nedeni bilinmeyen ve kendiliğinden olan bi hastalık geçirdim ciltte geçirdim. hepsinde de baskılayıcı ilaç kullandım geçti. gözdekinde kortizon da kullandım.kör bile olabilirsiniz demişlerdi heyy be ne günlerdi...
bnm bu vücudumun kendisiyle derdi ne diyecem ama diyemiyorum ben yapı olarak sürekli kendini sorgulayan sürekli stres bir insanım demek ki içim neyse dışım da o
merhaba kızlar yazdıklarınızı okudum ve bu hastalığı 5 yıl boyunca yaşamış birisi olarak size bilgi verebileceğimi düşündüm. öncelikle şunu söyleyeyim verdiğim bilgilerin kaynağı kendi yaşadıklarım ve bunca zamandır edindiğim tecrübelerdir. ben şu an 23 yaşındayım 5 sene önce ü.k. teşhisi kondu. bu hastalık ms, sedef vs. türünde olan oto immün hastalık denilen türden bir hastalıktır. yani vücut sebebi bilinmeyen bir şekilde kendi kalın bağırsağını yabancı bir madde gibi algılayıp onu yok etmeye çalışır, iltihap üretir. bu hastalığın genetik mi, yiyeceklerden mi, mikrobik mi yoksa stres kaynaklı mı olduğu bilinmemektedir. fakat bütün bu etkenlerin birleşmesiyle oluştuğu düşünülmektedir. bu hastalık kroniktir yani hayat boyu sürer. fakat bu gözünüzü korkutmasın, hastalık atak (ağrı vs.) ve remisyon (iyilik hali) denilen süreçlerle yaşam boyu varlığını belli eder. bu tamamen sizin bağırsağınızın durumuna ve ilaçlara verdiğiniz tepkilere bağlıdır. örneğin bir kişi içtiği ilaçlarla tedavi altına girip senelerce remisyonda olup arada atak geçirebilir. bu durumda atrak başladığında ilaçların dozu artırılıp yiyeceklere dikkat edildiğinde hastalık çabucak kontrol altına alınabilir ve gayet güzel bir hayat yaşayabilirsiniz. kimileri de vardır ki ne kadar dikkat etse de ilaçlar da fayda etmez ve sık sık ataklara yakalanabilir, hatta remisyona girmesi çok uzun sürebilir. bu hastalıkta ilaçlar en hafiften ağıra doğru gidecek şekilde basamak halinde uygulanır. ilk basamak salofalk tablet ve lavman- fitil vs. dir. eğer bunlarla kontrol altına alınıyorsa şanslı kesimdesiniz demektir. bu durumda bazı doktorlar kronik bir hastalık olduğundan tedaviyi ömür boyu sürdürme veya 2-3 yıl sürdürüp öyle kesme taraftarı olmakta, bazı doktorlar ise iyi olduğunuz an ilaç kesmekte sakınca görmemektedir. ben kesinlikle bir üniversite hastanesinde tedavi olmanızı öneririm. çünkü o hastanelerde her yerde olmayan gastro enteroloji bölümü var ve ü.k ile ilgilenen birim budur. ilaçlardan bahsetmeye devam edeyim. salofalk ilk basamaktır ve ondan sonra kortizon (steroid) ilaçlar gelmektedir. bu ilaçların etkisi çok hızlı görülür, vücutta hemen iyileşme sağlar ancak uzun vadede yan etkileri çok fazla olduğundan (yüzde şişme, psikolojik durumda bozulma, iştah artışı, kemik erimesi vs.) uzun süre kullanılmamalıdır. kortizonu genelde durum kötüye gitmeye başladığında salofalk yetersiz kaldığında kısa süreli verirler. bende şöyle bir durum vardı, salofalkla tedavi olamıyordum, kortizonla hemen düzeliyordum ancak kortizonu kestiğimde tekrar hastalık aktifleşiyordu. bu nedenle bağışıklık sistemini baskılayan ve vücudun iltihap tepkisi vermesini engelleyen imuran adlı ilacı kullandım. imuranın da hem iyi hem kötü tarafları vardır. ve hastalık eğer bütün bu ilaç tedavisine net bir yanıt veremezse ve kişi için dayanılmaz bir hal alırsa, hekimin de onayıyla ameliyat uygulanır. Ameliyatla hastalığın görüldüğü kalın bağırsak alınır ve ince bağırsak anüse bağlanır bu şekilde hatsa tekrardan normal dışkılama fonksiyonu kazanır. Benim durumumda da yoğun ilaç kullanımıma rağmen kendimi kötü hissediyordum, ishal devam ediyordu (mukuslu, kanlı şekilde). bu durumda yan etkilere maruz kalmaktansa doktorum ve kendi kararım sonucunda 1.5 ay önce ameliyat oldum. kalın bağırsağım alındı, karnımda ileostomi denilen açıklık oluşturuldu. şu an geçici bir süre için bununla yaşıyorum. yani karnımda sürekli torba taşıyorum. fakat daha sonra yapılacak ameliyatlarda ileostomim içeri alınacak ve ince bağırsak makata bağlanacak. ameliyat seçeneği gözünüzü korkutmasın bu artık hiçbir seçenek kalmadığında uygulanıyor. ancak çok zor bir süreç ve geri dönüşü olmayan bir karar. fakat en azından ü.k ten ve ilaçlardan kurtulmuş oluyorsunuz. zaten araştırırsanız sertab erenerin de seneler önce abd.de ameliyat olduğunu ve şu an kalın bağırsağının olmadığını görürsünüz. fakat kadın şu an gayet iyi görünüyoryani demek istediğim şu kızlar, bu hastalığa stres iyi gelmez. kendinizi stresten uzaklaşıp rahatlatacak şeyler bulun, birçok hastaya antidepresanların iyi geldiği de biliniyor. bir psikiyatriste gidip gerekirse destek almanız gerekebilir. sakın utanmayın sindirim sistemi hastalıkları zordur, belki hayati riski yoktur ama sosyal konforu çok etkiler. ben çok genç yaşta yakalandığım için sizlerin sorulanızı, kafanızdakileri anlayabiliyorum. benim durumuma düşeceksiniz diye de korkmayın benimkisi nadir görülen bir durum, yaygın tutulumluydu ve tedaviye yanıt vermiyordum. ama şunu unutmayın o veya bu şekilde çaresi var. hayat boyu sürmesi demek de şu. siz kendinize bakarsanız, doktorun önerilerine harfyen uyarsanız eğer, o zaman ataklar da çok görülmüyor. atak olduğunda da hemen kontrol altına alınabiliyor. ingilterede 120.000 kişi bu hastalıktan muzdarip. biz zannediyoruz ki sadece bizim başımıza geliyor. ama insanlar bilinçsiz oldukları için doktora gitmiyorlar, ya da bilseler de utandıkları için anlatmıyorlar bu yüzden biz de kimse hasta değil zannediyoruz, ama aslında öyle değil bunu bilin. benim için de dua etmeyi nolur unutmayın ben eğer sorunuz olursa özel mesajdan veya buradan cevaplamaya hazırım. moralleri yüksek tutun kızlari yazdıklarınızdan okuduğum kadarıyla hepiniz de hafif geçiriyorsunuz Allaha şükür
bu karısım iyimi geliyo sana canım onerirmisin yani babamada yapıyım.. babamda ishal mevcuttu bı ara cok kotuydu hergun karın agrısı ıshal vardı bu aralar daha iyi çok sukur lavman kullanacak 1 ay sonra tekrar kontrolu var.. Allahım hepımıze saglık sıhhat versinÜK hastalarında normal kişilere göre kanser olma riski artıyor. çok büyük bir artış değilse de dikkat etmek lazım tabi.
bunun için hastalıkta 8-10 sene geçtiyse her 2 yılda bir mutlaka kolonoskopi yapılması öneriliyor
yemek olarak ben büyük bir diyet yapmıyorum
meyveleri birden çok miktarda yemiyorum gaz yapacak şeylerden fazla tüketmiyorum misal kuru fasülye nohut gibi bakliyatları yemiyorum. gece yemek yemiyorum.
süt içmiyorum zaten içmezdim
bizim durumumuz biraz tuhaf aslında bağırsaklarımız normal çalışıyor sadece bağırsak dokumuza vücut nedense (nedeni bilinmiyor) yabancı bir şeymiş gibi taarruz ediyor :) bu nedenle öyle aman aman bi diyet önermiyorlar. eğer babanda ishal ya da kabız durumu varsa buna göre dikkat etsin. onun dişında sadece gaz yapan şeylerden uzak dursun yeterli.
ben kendi adıma çok yormadıkça -misal çok yüklenmezsem yemeğe ve kırmızı et çok tüketmezsem ya da aşırı acı vs- hiç bi sıkıntı yaşamıyorum
ben şu sıra toz haline getirdiğim zerdeçal ve tarçını karıştırıp demleyip içiyorum -kahve ve çay alışkanlığım yok- ofiste bu karışımı içiyorum misal 2 kupa filan. bu tarz alternatif yöntemle kullanan çok olmuş .ama ben birden her türlü otu çöpü de denemek istemiyorum. bunu bitki çayı niyetine içiyorum sadece.
geçmiş olsun
bu karısım iyimi geliyo sana canım onerirmisin yani babamada yapıyım.. babamda ishal mevcuttu bı ara cok kotuydu hergun karın agrısı ıshal vardı bu aralar daha iyi çok sukur lavman kullanacak 1 ay sonra tekrar kontrolu var.. Allahım hepımıze saglık sıhhat versin
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?