Türkiye'de Korona Virüs COVID-19

bugün itibari ile modunuz ....


  • Ankete Katılan
    1.185
Şuan keske oglum karnimda olsaydi diye dua ediyordum konunuzu gördüm. En guvenli yer onun icin orasi ve ben oglum icin cok korkuyorum. Lutfen sizde sakin olun bebeginizi dusunun ve kendinize dikkat edin
 
Ve ben bunu söyledim diye suçlu oldum bugün.. sanane millet ne yaparsa yapsın diyorlar en yakınlarım bile...
Annem benim takıntılı olduğumu düşünüyor, sırf eve gelince kıyafetlerimi odamın dışında çıkardığım ve evde cep telefonuna elimi sürmediğim için. Anlatamıyorum dışarıda kullanılan cep telefonunun ne kadar mikrop dolu olduğunu. Anlatmaktan da vazgeçtim zaten.
 
Cok merak.ettim neler oluyor?

Konudan bağımsız olacak, konu sahibinden özür dileyerek; aslında anlatılacak çok şey var ama şöyle özetleyeyim;
Herşey ortalama 1,5 ay önce ilk vakanın açıklanmasıyla başladı. Ortalık sakindi. Her geçen gün vaka sayısı artıyor ancak ölüm olmuyordu. İlk ölüm çinli bir turistti. Arkasından bir fransız geldi ancak ölüm sayısı da vaka sayısı da azdı. ‘Biz de bir şey olmaz yaa’ cılardandık :)
Bu şekilde 2 hafta sakin geçti. Vakalar yavaşça arttı. 2 hafta önce ailemle telefonda konuşurken (ailem türkiye de ben iş sebebiyle avrupadayım) insanlar abartıyor burada hiçbir şey yok diyordum. Tabi televizyonlar sürekli kamu spotu gibi elinizi yıkayın, önlem alın, maske takın gibi uyarılar yapıyordu. Metro ve tramvay durakalrında bilinçlendirici anonslar yapılıyordu. Tek tük maske takan insanlar görmeye başladık. İtalya da durumlar kötüydü ancak hergün 350 ölüm yoktu henüz. Fransa daha yolun başındaydı 19 ölüm vardı.
Aradan 1 hafta geçti.
Haftanın başında hem vaka hem ölüm sayıları hızla artmaya başladı. En büyük sebeplerinden birinin taşıyıcı olan çocuklar olduğu düşünülüp perşembe akşamı okulların cuma gününden sonra süresiz bir şekilde kapanacağı bildirildi.
Cuma hepimiz pazartesi işe döneceğimizi sanarak ofislerimizden çıktık. Sokaklarda sık sık ambulans sesleri duyuluyordu artık.
Cumartesi günü önce barlar, restorantlar, kafeler, avmler kapandı, etkinlikler iptal edildi. Sadece eczane, market ve bankalar açık kaldığından sokaklarda in cin top oynamaya başladı. İnsanlarla kaldırımda denk gelirseniz kaldırım değiştirmeye başladılar. Sokağa çıkanların %90 ı maske ve eldivenliydi. Uçuşlar iptal edildi. Muhtemelen doğuma da ailemden kimse gelemeyecek.
Pazar akşamı iş yerlerinden mailler geldi. İşe ikinci bir talimat gelene kadar dönmeyeceğimiz bildirildi. Evden çalışma sistemine dönüldü.
Bugün Pazartesi saat 20:00 de Macron ulusal karantinayı ilan etti. Şimdilik 15 gün sürecek karantina ancak ucu açık. Kendisi açık açık şu an bir savaşın içindeyiz, savaş tedbirleri alacağız dedi. Yani yaşanan şey sadece bir grip virüsü değil.

Market ve eczanelerde yaşanan izdahama değinmiyorum bile. Zaten raflar artık bomboş. İnsanlara da kızamıyorum. Çoluk çocuk eş evde olmak demek en az 3 öğün evde yemek pişmesi demek. Bu da ciddi bir erzak alışverişi gerektiriyor en az 15-20 günlük. Kronik hasta olanlar da ilaç depolamak zorunda çünkü sürecin ne zaman biteceği belirsiz. Mama bez stoğu da yaptı tabi insanlar.

Demek istediğim 1 günde çok şey değişiyor. 2 hafta önce hiçbir şey yok gibi gelirken dün uzun zaman sürecek karantinadan önce son kez sokağa çıktık. Maalesef insanlar hala bilincinde değil bazı şeylerin ne kadar hızlı değişebileceğinin. Türk nüfusunun yarısı şeker diyabet hastası. Bir o kadar kalp, tansiyon hastası var ülkemizde. Bunların hepsi riskli grup.

Üstelik maalesef türkiye nin vaka ve ölüm konusunda şeffaf olacağına inancım da pek yok. Şu an adını unuttum ama çok gezenti programının sunucusu da koronaya yakalanmış 5 gün kendisinden gizlemişler hastanede. Ne zaman sosyal medya da sonucumu söylemiyorlar diye video koydu hemen corona pozitif teşhisi kondu. Ayrıca yurt dışından gelip 15 gün ev karantinasına uymayan o kadar insan var ki.. Umarım insnalar kendine gelir. Çünkü bu rahatlık italyanın sonunu getirdi.

Türkiye erken tedbir aldı ancak devletin yapabilecekleri çok sınırlı. Herkesi tek tek denetlemesi imkansız. Önemli olan halkın bilinçlenmesi. Hala komşuculuk oynuyor insanlar. Hala aile büyükleriyle çocukları gençleri bir araya getirecek organizasyonlar yapıyorlar. Sosyal medyada kendi çevremde görüyorum herkes geziyor hala. Toplu taşıma kullanıyor.
Avrupa da diğer semptomları göstermese de biraz ateşi çıkan herkes ambulansla soluğu hastanede alıyor. Umarım türkiyede de en kısa zamanda bu bilinç oluşur, insanlar evde hastalık geçirmeye çalışmaz, karantinadan kaçmayı bırakırlar ve hiçbir zaman hiçbiriniz bu günleri görmezsiniz.
 
Ülke de yine enteresan şeyler olmaya başladı.Ahmet Çakar 2 ölü var demiş programında.Buraya kadar normal garip olan bunun bir spor programı olması ve bu açıklamanın Ahmet Çakar’ın üstüne vazife olmaması.
 
Bizim burda bugün bir cafe sahibi tutuklandi , cafesini acip hizmet verdi diye
Resmen Hollywood yapimi bir bilim kurgu filmi icerisinde gibi hissediyorum kendimi , her an karsima zombiler de cikabilir modundayim sabahtan beri
Ne berbat birseymis bu karantina 😭😭
 
Konudan bağımsız olacak, konu sahibinden özür dileyerek; aslında anlatılacak çok şey var ama şöyle özetleyeyim;
Herşey ortalama 1,5 ay önce ilk vakanın açıklanmasıyla başladı. Ortalık sakindi. Her geçen gün vaka sayısı artıyor ancak ölüm olmuyordu. İlk ölüm çinli bir turistti. Arkasından bir fransız geldi ancak ölüm sayısı da vaka sayısı da azdı. ‘Biz de bir şey olmaz yaa’ cılardandık :)
Bu şekilde 2 hafta sakin geçti. Vakalar yavaşça arttı. 2 hafta önce ailemle telefonda konuşurken (ailem türkiye de ben iş sebebiyle avrupadayım) insanlar abartıyor burada hiçbir şey yok diyordum. Tabi televizyonlar sürekli kamu spotu gibi elinizi yıkayın, önlem alın, maske takın gibi uyarılar yapıyordu. Metro ve tramvay durakalrında bilinçlendirici anonslar yapılıyordu. Tek tük maske takan insanlar görmeye başladık. İtalya da durumlar kötüydü ancak hergün 350 ölüm yoktu henüz. Fransa daha yolun başındaydı 19 ölüm vardı.
Aradan 1 hafta geçti.
Haftanın başında hem vaka hem ölüm sayıları hızla artmaya başladı. En büyük sebeplerinden birinin taşıyıcı olan çocuklar olduğu düşünülüp perşembe akşamı okulların cuma gününden sonra süresiz bir şekilde kapanacağı bildirildi.
Cuma hepimiz pazartesi işe döneceğimizi sanarak ofislerimizden çıktık. Sokaklarda sık sık ambulans sesleri duyuluyordu artık.
Cumartesi günü önce barlar, restorantlar, kafeler, avmler kapandı, etkinlikler iptal edildi. Sadece eczane, market ve bankalar açık kaldığından sokaklarda in cin top oynamaya başladı. İnsanlarla kaldırımda denk gelirseniz kaldırım değiştirmeye başladılar. Sokağa çıkanların %90 ı maske ve eldivenliydi. Uçuşlar iptal edildi. Muhtemelen doğuma da ailemden kimse gelemeyecek.
Pazar akşamı iş yerlerinden mailler geldi. İşe ikinci bir talimat gelene kadar dönmeyeceğimiz bildirildi. Evden çalışma sistemine dönüldü.
Bugün Pazartesi saat 20:00 de Macron ulusal karantinayı ilan etti. Şimdilik 15 gün sürecek karantina ancak ucu açık. Kendisi açık açık şu an bir savaşın içindeyiz, savaş tedbirleri alacağız dedi. Yani yaşanan şey sadece bir grip virüsü değil.

Market ve eczanelerde yaşanan izdahama değinmiyorum bile. Zaten raflar artık bomboş. İnsanlara da kızamıyorum. Çoluk çocuk eş evde olmak demek en az 3 öğün evde yemek pişmesi demek. Bu da ciddi bir erzak alışverişi gerektiriyor en az 15-20 günlük. Kronik hasta olanlar da ilaç depolamak zorunda çünkü sürecin ne zaman biteceği belirsiz. Mama bez stoğu da yaptı tabi insanlar.

Demek istediğim 1 günde çok şey değişiyor. 2 hafta önce hiçbir şey yok gibi gelirken dün uzun zaman sürecek karantinadan önce son kez sokağa çıktık. Maalesef insanlar hala bilincinde değil bazı şeylerin ne kadar hızlı değişebileceğinin. Türk nüfusunun yarısı şeker diyabet hastası. Bir o kadar kalp, tansiyon hastası var ülkemizde. Bunların hepsi riskli grup.

Üstelik maalesef türkiye nin vaka ve ölüm konusunda şeffaf olacağına inancım da pek yok. Şu an adını unuttum ama çok gezenti programının sunucusu da koronaya yakalanmış 5 gün kendisinden gizlemişler hastanede. Ne zaman sosyal medya da sonucumu söylemiyorlar diye video koydu hemen corona pozitif teşhisi kondu. Ayrıca yurt dışından gelip 15 gün ev karantinasına uymayan o kadar insan var ki.. Umarım insnalar kendine gelir. Çünkü bu rahatlık italyanın sonunu getirdi.

Türkiye erken tedbir aldı ancak devletin yapabilecekleri çok sınırlı. Herkesi tek tek denetlemesi imkansız. Önemli olan halkın bilinçlenmesi. Hala komşuculuk oynuyor insanlar. Hala aile büyükleriyle çocukları gençleri bir araya getirecek organizasyonlar yapıyorlar. Sosyal medyada kendi çevremde görüyorum herkes geziyor hala. Toplu taşıma kullanıyor.
Avrupa da diğer semptomları göstermese de biraz ateşi çıkan herkes ambulansla soluğu hastanede alıyor. Umarım türkiyede de en kısa zamanda bu bilinç oluşur, insanlar evde hastalık geçirmeye çalışmaz, karantinadan kaçmayı bırakırlar ve hiçbir zaman hiçbiriniz bu günleri görmezsiniz.

Okudum da şunu farkettim fransada görece geç alınan önlemler burda çok daha erken alınmaya çalışıldı aslında, ve bakanımız inanın çok şeffaf şuan. Olduğu gibi bilgilendiriyor insanları. Ortalığı karıştırmaya çalışanlar sağdan soldan bir şeyler uyduruyor işte.

Umarım bu insanlar şu evinde kalma işine sadık kalır ve türkiye çooook az hasarla atlatır.. gezen tozan insanları görünce sinirim hopluyor bugün 15 e yakın liseli gördüm sigara içen gülen eğlenen.. anaları babaları sahip çıksa keşke

Kendinize çok çok dikkat edin.. bi anda hızla arttığı gibi azalır umarım. Sağlıcakla doğurun
 
Annem benim takıntılı olduğumu düşünüyor, sırf eve gelince kıyafetlerimi odamın dışında çıkardığım ve evde cep telefonuna elimi sürmediğim için. Anlatamıyorum dışarıda kullanılan cep telefonunun ne kadar mikrop dolu olduğunu. Anlatmaktan da vazgeçtim zaten.
Nasıl yani, evde cep telefonunuzu kullanmıyor musunuz dışarıda kullandığınız için?
 
Tuvalet kağıdı kullaniyorlar miydi ki ?
Arkadaşlar çok komiksiniz:) insanlar ne halde sizin takıldığınız şeye bakın. Merak etmeyin o çok pis sandığınız insanların sokakları da, kıyafetleri de, dişleri de, kendileri de oldukça temiz. Ortaçağ avrupasında yaşamıyoruz :) kimse afedersiniz totosunda b.kuyla gezmiyor :) taharet musluğu kültürel olarak yok evet ama duş başlığı gibi minik bir aparatları var tuvalete takılan. Ayrıca tuvalete atılabilen sabunlu temizlenme mendilleri ve sadece özel bölgeleri için yapılmış şampuanları var :)) temizleniyorlar üzülmeyin yani :))
 
Ülke de yine enteresan şeyler olmaya başladı.Ahmet Çakar 2 ölü var demiş programında.Buraya kadar normal garip olan bunun bir spor programı olması ve bu açıklamanın Ahmet Çakar’ın üstüne vazife olmaması.


Bu gerçekse neden yetkili kişiler bunun açıklamasını yapmadı? Neden üstüne vazife olmadığı halde "doktorluk ve devlet bağlantıları" arkasına sığınıp tvde böyle bir şey söyledi? Halkı paniğe sevk etmek değil mi yaptığı?
Eğer yarın bu 2 ölüm doğrulanırsa da süreçle ilgili güven azalacak mı bilemiyorum.
 
Okudum da şunu farkettim fransada görece geç alınan önlemler burda çok daha erken alınmaya çalışıldı aslında, ve bakanımız inanın çok şeffaf şuan. Olduğu gibi bilgilendiriyor insanları. Ortalığı karıştırmaya çalışanlar sağdan soldan bir şeyler uyduruyor işte.

Umarım bu insanlar şu evinde kalma işine sadık kalır ve türkiye çooook az hasarla atlatır.. gezen tozan insanları görünce sinirim hopluyor bugün 15 e yakın liseli gördüm sigara içen gülen eğlenen.. anaları babaları sahip çıksa keşke

Kendinize çok çok dikkat edin.. bi anda hızla arttığı gibi azalır umarım. Sağlıcakla doğurun

Umarım öyledir 🙏🏻 özellikle çok gezenti programının sunucusunun olayı beni çok üzdü 5 gündür hastalığını saklamışlar kendisinden bile. Sosyal medyaya video koymasa belki hala saklanacaktı. Maalesef çin de yüzde yüz şeffaf olmayan ülkelerden biri..
Bugün bakanımız ölü yok ancak her an olabilir de demiş. Yakında ölü vakası açıklayacak sanıyorum. Corona için de şu an yok ama olmayacağı anlamına gelmez dedikten bir gün sonra vaka açıklamıştı.
Zaten şeffaf olsa da olmasa da devletin yapabileceği şeyler sınırlı. Yapabileceği en büyük şey sağlık hizmeti ve denetim. Gerisi bizlere kalmış. Umarım halkımız önlemini alır. İtalya da okullar tatil olduktan sonra vaka arttı insanlar grup halinde toplandığından, tatil yaptığından. Biz de malum italyanlar gibi sosyal bir milletiz oturamıyorız yerimizde. Herkes biraz sabırlı olup şeker, kalp, tansiyon hastalarını, yaşlıları düşünsün. Ülkemiz en az hasarla atlatsın bu günleri inş 🙏🏻
 
Benim de haziranda düğünüm var inşallah ama ben bu kadar düşünmedim.
Düğün doğumdan daha tehlikeli, malum kalabalık ortam.
 
Doktorlar açık alana çıkın, bol bol güneş alın demiyor. Lütfen herkes bu süreçte mecbur olmadıkça evinde kalsın. İran örneği var, İtalya örneği var, Fransa cb daha yeni halkı azarladı, söz dinlemiyorsunuz hala dışarlara çıkıp kendinizi ve başkalarını tehlikeye atıyorsunuz diyor. Uzmanlar lütfen yayılma hızını yavaşlatırin ki bize ilaç ve tedavi için zaman verin diyor. İnanamıyorum hala, biraz sıkıcaz dişimizi, bu bir savaş, sağlık savaşı. Dışarı çıkmazsak ölmeyiz, ama çıkarsak hastalığın yayılmasına yardımcı oluruz.yok efendim stres olunurmuş, olun efendim olun, azcık stres olun, etrafımızda savaşlar var, kıtlıklar var, bir sürü felaket var, toplum sağlığı için az da stres olalım lütfen. Evde oturup stres olucak ne var onu da anlamak mümkün değil.dağda, bayırda değilseniz çıkmayın dışarı, yazık günah. Doktorlara günah, sağlık personeline günah,acil müdahale gereken kanser hastalarına, kazalar sonucu ağır yaralanan insanlara günah, kaybedilen zamana günah...
 
Ülke de yine enteresan şeyler olmaya başladı.Ahmet Çakar 2 ölü var demiş programında.Buraya kadar normal garip olan bunun bir spor programı olması ve bu açıklamanın Ahmet Çakar’ın üstüne vazife olmaması.

Solunum sikintisi olan hastalarin oldugunu söylemişlerdi. Bu dogru mu bilinmez ama ölüm haberleri gelecek diger ulkeler gibi. Kendimizi yirttik burada tedbir alin diye. Millet stok yapiyor ama gezmelerden cikmiyor.

Yaptırım sart. Baska turlu adam olmayiz ve maalesef kurunun yaninda yas da yanacak. Yasamaktan nefret eder hale geldim .
 
Arkadaşlar çok komiksiniz:) insanlar ne halde sizin takıldığınız şeye bakın. Merak etmeyin o çok pis sandığınız insanların sokakları da, kıyafetleri de, dişleri de, kendileri de oldukça temiz. Ortaçağ avrupasında yaşamıyoruz :) kimse afedersiniz totosunda b.kuyla gezmiyor :) taharet musluğu kültürel olarak yok evet ama duş başlığı gibi minik bir aparatları var tuvalete takılan. Ayrıca tuvalete atılabilen sabunlu temizlenme mendilleri ve sadece özel bölgeleri için yapılmış şampuanları var :)) temizleniyorlar üzülmeyin yani :))
Gittin gördün yaşadın yani sıkıntı yok o zaman .. ben gttigim için yorum. Yaptım .. anlattiklarin her yerde yok malesf ayrıca domuz kokusundan gezilmiyor kafe restoran larda avmlerde
 
X