- 12 Temmuz 2006
- 56.172
- 215.914
- 1.223
- 52
- Konu Sahibi jeanneCdarc
-
- #21
Uzun boylu, uzun beyaz simalı, düz veya kemerli ince burunlu, muntazam dudaklı, çok kere mavi gözlü ve göz kapakları çekik değil, badem gözlü bir ırk” Dr. Reşit Galip, Türk Irk ve Medeniyet Tarihine Umumi Bir Bakış-I. Türk Tarih Kongresi. Konferanslar ve Müzakere zabıtları (Ankara, 1933)
Bugüne kadar yapılan antropolojik incelemeler Türkler'in 'Beyaz Irk'tan olduğunu göstermiştir. Türkler Beyaz Irkın (Ari Irk'ta denir) 4 büyük kolundan biri olan 'Alpin Irkına' aittir.*
Türk ulusunun temeli Andronova kültürüdür. Bu kurganda bulunan iskeletler üzerinde yapılan incelemeler, bu kültürün Beyaz Irktan insanlar tarafından oluşturulduğunu ortaya koymuştur.
Eski Çin'de, Çin'in kuzeyinde yerleşmiş bulunan topluluklar Çinliler tarafından Ti-li boyları olarak adlandırılırlardı ve Sarıbaşlar’ın torunlarıydılar. Ti-liler sarışın ve mavi gözlü bir halktı -ki bunlar Türkler'in atalarıdır. Sarışın ve mavi gözlü Hun savaşçılarından bahseden çok sayıda Çin şiiri mevcuttur.
Çinliler M.Ö 10. yy. da bu kavimleri yaşadıkları bölgelere göre üç kısma ayırdılar: Kırmızı Tiler, Ak Tiler ve Yeşil Tiler (o dönemde eski Türkler ve Çinliler yönleri renklere göre ayırırlardı).
Bunlardan Ak Tilerin torunları, daha sonra Eftalitler olarak da bilinen Ak Hun devletinin kurucularıdır.
Daha sonraları ise bazı Çin kaynaklarında, Türklerle birlikte Moğol tipi de göze çarpmaya başlar. Ancak bunun sebebi Türkler'in Moğollara benzemesi değil, Moğol kabilelerinin Türkler tarafında işgal edilmesi ve dolayısıyla Moğolların Türk devlet ve ordu teşkilatlarında yer almaya başlamasıdır.
Ayrıca yapılan araştırmalar Finliler dışındaki İskandinav halklarının da ile Türk soylu olabileceğini gösteriyor.
İsveçlilerin Türk Ataları/İsveççe'nin Türkçe ile Benzerlikleri adlı kitap bu konuda önemli bir kaynak.
18. yüzyılda yaşayan ve İsveç tarihi araştırmalarının kurucusu sayılan Prof. Sven Lagerbring'in bu kitabı, eski İsveç ve Türk tarihinin karanlıkta kalan gerçeklerini aydınlatıyor. Lagerbring kitabında, İsveçlilerin atalarının Türkler olduğunu İsveç masallarına, efsanelerine ve taş yazıtlara dayanarak ortaya koyuyor. Kitapta İsveççeyle Türkçe karşılaştırılarak Türklerin ve İsveçlilerin ortak tarihsel bir kökene ve dil ortaklığına sahip olduğu gözler önüne seriliyor. Eski İsveç masallarında, İsveççenin Viking Tanrısı Oden tarafından getirildiği ve Oden'in Tirkiar (Türkler) denilen bir kabilenin önderi olduğu ilk kez bu kitapta belgeleriyle açıklanıyor.
Lagerbring'in raflarda unutulan bu kitabının, İsveç kökenli olan ve 19. yüzyılın sonlarında Türklüğe ve Müslümanlığa geçen, namı diğer "Osmanlı Vikingi" Ali Nuri Dilmeç tarafından bulunup gün ışığına çıkarılmasının öyküsü de bu kitapta ayrıca yer alıyor.
Kaynak:Tarihte Türk Irkı - turkirki - Blogcu.com
----------
Türk Irkı Kökeni ve Özellikleri
Brakisefal Kafatası
Türkiye’de Irksal Antropoloji çalışmaları, Atatürk’ün direktifleri ile ve Türk Irkı üzerine araştırma ve tespitlerde bulunması amacıyla, 1925 yılında kurulan Türk Antropoloji Enstitüsü ve Türk Antropoloji Mecmuası çerçevesinde başlatılmış ve sürdürülmüştür.
Türk Antropologları, Cumhuriyet’in ilk yıllarından (1925) Atatürk’ün ölümüne, hatta 1945’e kadar Anadolu’da yaşayan Türkleri incelemişler ve Türk Ulusunun Irksal bir profilini çıkarmışlardır.
Bu amaçla, Mustafa K. Atatürk’ün direktif ve desteği ile Atatürk’ün manevi kızı olan Prof. Dr. Afet İnan önderliğinde, Türk milletinin ırksal yapısının tespiti amacıyla 1937 yılında büyük bir araştırma yapılmıştır.
Bu araştırma daha sonra ‘Türk Irkının Vatanı Anadolu (64.000 Kişi Üzerinde İnceleme) adıyla yayınlanmıştır.
Buna göre Türkler, Beyaz Alpin Irktan’dırlar. Alpin Irk ise Beyaz Irkı oluşturan dört büyük Irk grubundan biridir.
Türk kafatası brasikefal, burun yapısı ise leptorrhine (dar-düz)’dir. Gözler ise diğer Güney Avrupa Halklarında olduğu gibi ‘badem’ şeklindedir.
Türkler genellikle açık renk gözlü bir ırktır. Türkler arasında kahverengi ve ela göz rengi oldukça yaygındır. Türkler’in % 20’si ise mavi veya yeşil gözlüdür.
Türk vatandaşlarının % 70’i beyaz ya da buğday tenlidir. % 14’ü sarışın ise de çoğunluk kumral veya açık kumraldır. Kalan nüfusun çoğu ise ‘hafif’ esmerdir (buğday ten rengine yakın).Özet olarak Türkler, sarışın-kumral ve açık tenli bir Irk’tır.
Ancak bugün yapılan araştırmalara göre Türkiye’deki sarışınların oranı % 20′ye çıkmıştır. Şüphesiz bunda 1945′lerden sonra da Türkiye’ye gelmeye devam eden Balkan Türklerinin katkısı büyüktür.
Zira Balkanlar’daki hıristiyan halkla karışmayan bu insanlar Türk ırkının en saf temsilcileridir.
“Uzun boylu, uzun beyaz simalı, düz veya kemerli ince burunlu, muntazam dudaklı, çok kere mavi gözlü ve göz kapakları çekik değil, badem gözlü bir ırk”
Dr. Reşit Galip, Türk Irk ve Medeniyet Tarihine Umumi Bir Bakış-I. Türk Tarih Kongresi. Konferanslar ve Müzakere zabıtları (Ankara, 1933)
Bugüne kadar yapılan antropolojik incelemeler Türkler’in ‘Beyaz Irk’tan olduğunu göstermiştir. Türkler Beyaz Irkın (Ari Irk’ta denir) 4 büyük kolundan biri olan ‘Alpin Irkına’ aittir.
Türk ulusunun temeli Andronova kültürüdür. Bu kurganda bulunan iskeletler üzerinde yapılan incelemeler, bu kültürün Beyaz Irktan insanlar tarafından oluşturulduğunu ortaya koymuştur.
Eski Çin’de, Çin’in kuzeyinde yerleşmiş bulunan topluluklar Çinliler tarafından Ti-li boyları olarak adlandırılırlardı ve Sarıbaşlar’ın torunlarıydılar. Ti-liler sarışın ve mavi gözlü bir halktı -ki bunlar Türkler’in atalarıdır. Sarışın ve mavi gözlü Hun savaşçılarından bahseden çok sayıda Çin şiiri mevcuttur.
Çinliler M.Ö 10. yy. da bu kavimleri yaşadıkları bölgelere göre üç kısma ayırdılar: Kırmızı Tiler, Ak Tiler ve Yeşil Tiler (o dönemde eski Türkler ve Çinliler yönleri renklere göre ayırırlardı).
Bunlardan Ak Tilerin torunları, daha sonra Eftalitler olarak da bilinen Ak Hun devletinin kurucularıdır.
Daha sonraları ise bazı Çin kaynaklarında, Türklerle birlikte Moğol tipi de göze çarpmaya başlar. Ancak bunun sebebi Türkler’in Moğollara benzemesi değil, Moğol kabilelerinin Türkler tarafında işgal edilmesi ve dolayısıyla Moğolların Türk devlet ve ordu teşkilatlarında yer almaya başlamasıdır.
Türk-Çin savaşlarını anlatan eski bir Türk şiirinde şu sözler yer almaktadır:
“…Kan sürülü kıvrık, sarkmış, kalın sarı saçlarına, Alnındaki rüzgarlık bağı kuşkanadı gibi izler bırakmış kaşlarına, Büyük bedeni ağır geldi çam döşemeyle çekmek için, Göz kapakları kapanır oldu mavi gözlerini açamayacak kadar…”
Eski, Arap, İran ve Bizans kaynaklarında da Türkleri, beyaz tenli ve badem gözlü olarak tasvir edilmiştir.
Kaynak:Türk Irkı Kökeni ve Özellikleri
Bugüne kadar yapılan antropolojik incelemeler Türkler'in 'Beyaz Irk'tan olduğunu göstermiştir. Türkler Beyaz Irkın (Ari Irk'ta denir) 4 büyük kolundan biri olan 'Alpin Irkına' aittir.*
Türk ulusunun temeli Andronova kültürüdür. Bu kurganda bulunan iskeletler üzerinde yapılan incelemeler, bu kültürün Beyaz Irktan insanlar tarafından oluşturulduğunu ortaya koymuştur.
Eski Çin'de, Çin'in kuzeyinde yerleşmiş bulunan topluluklar Çinliler tarafından Ti-li boyları olarak adlandırılırlardı ve Sarıbaşlar’ın torunlarıydılar. Ti-liler sarışın ve mavi gözlü bir halktı -ki bunlar Türkler'in atalarıdır. Sarışın ve mavi gözlü Hun savaşçılarından bahseden çok sayıda Çin şiiri mevcuttur.
Çinliler M.Ö 10. yy. da bu kavimleri yaşadıkları bölgelere göre üç kısma ayırdılar: Kırmızı Tiler, Ak Tiler ve Yeşil Tiler (o dönemde eski Türkler ve Çinliler yönleri renklere göre ayırırlardı).
Bunlardan Ak Tilerin torunları, daha sonra Eftalitler olarak da bilinen Ak Hun devletinin kurucularıdır.
Daha sonraları ise bazı Çin kaynaklarında, Türklerle birlikte Moğol tipi de göze çarpmaya başlar. Ancak bunun sebebi Türkler'in Moğollara benzemesi değil, Moğol kabilelerinin Türkler tarafında işgal edilmesi ve dolayısıyla Moğolların Türk devlet ve ordu teşkilatlarında yer almaya başlamasıdır.
Ayrıca yapılan araştırmalar Finliler dışındaki İskandinav halklarının da ile Türk soylu olabileceğini gösteriyor.
İsveçlilerin Türk Ataları/İsveççe'nin Türkçe ile Benzerlikleri adlı kitap bu konuda önemli bir kaynak.
18. yüzyılda yaşayan ve İsveç tarihi araştırmalarının kurucusu sayılan Prof. Sven Lagerbring'in bu kitabı, eski İsveç ve Türk tarihinin karanlıkta kalan gerçeklerini aydınlatıyor. Lagerbring kitabında, İsveçlilerin atalarının Türkler olduğunu İsveç masallarına, efsanelerine ve taş yazıtlara dayanarak ortaya koyuyor. Kitapta İsveççeyle Türkçe karşılaştırılarak Türklerin ve İsveçlilerin ortak tarihsel bir kökene ve dil ortaklığına sahip olduğu gözler önüne seriliyor. Eski İsveç masallarında, İsveççenin Viking Tanrısı Oden tarafından getirildiği ve Oden'in Tirkiar (Türkler) denilen bir kabilenin önderi olduğu ilk kez bu kitapta belgeleriyle açıklanıyor.
Lagerbring'in raflarda unutulan bu kitabının, İsveç kökenli olan ve 19. yüzyılın sonlarında Türklüğe ve Müslümanlığa geçen, namı diğer "Osmanlı Vikingi" Ali Nuri Dilmeç tarafından bulunup gün ışığına çıkarılmasının öyküsü de bu kitapta ayrıca yer alıyor.
Kaynak:Tarihte Türk Irkı - turkirki - Blogcu.com
----------
Türk Irkı Kökeni ve Özellikleri
Brakisefal Kafatası
Türkiye’de Irksal Antropoloji çalışmaları, Atatürk’ün direktifleri ile ve Türk Irkı üzerine araştırma ve tespitlerde bulunması amacıyla, 1925 yılında kurulan Türk Antropoloji Enstitüsü ve Türk Antropoloji Mecmuası çerçevesinde başlatılmış ve sürdürülmüştür.
Türk Antropologları, Cumhuriyet’in ilk yıllarından (1925) Atatürk’ün ölümüne, hatta 1945’e kadar Anadolu’da yaşayan Türkleri incelemişler ve Türk Ulusunun Irksal bir profilini çıkarmışlardır.
Bu amaçla, Mustafa K. Atatürk’ün direktif ve desteği ile Atatürk’ün manevi kızı olan Prof. Dr. Afet İnan önderliğinde, Türk milletinin ırksal yapısının tespiti amacıyla 1937 yılında büyük bir araştırma yapılmıştır.
Bu araştırma daha sonra ‘Türk Irkının Vatanı Anadolu (64.000 Kişi Üzerinde İnceleme) adıyla yayınlanmıştır.
Buna göre Türkler, Beyaz Alpin Irktan’dırlar. Alpin Irk ise Beyaz Irkı oluşturan dört büyük Irk grubundan biridir.
Türk kafatası brasikefal, burun yapısı ise leptorrhine (dar-düz)’dir. Gözler ise diğer Güney Avrupa Halklarında olduğu gibi ‘badem’ şeklindedir.
Türkler genellikle açık renk gözlü bir ırktır. Türkler arasında kahverengi ve ela göz rengi oldukça yaygındır. Türkler’in % 20’si ise mavi veya yeşil gözlüdür.
Türk vatandaşlarının % 70’i beyaz ya da buğday tenlidir. % 14’ü sarışın ise de çoğunluk kumral veya açık kumraldır. Kalan nüfusun çoğu ise ‘hafif’ esmerdir (buğday ten rengine yakın).Özet olarak Türkler, sarışın-kumral ve açık tenli bir Irk’tır.
Ancak bugün yapılan araştırmalara göre Türkiye’deki sarışınların oranı % 20′ye çıkmıştır. Şüphesiz bunda 1945′lerden sonra da Türkiye’ye gelmeye devam eden Balkan Türklerinin katkısı büyüktür.
Zira Balkanlar’daki hıristiyan halkla karışmayan bu insanlar Türk ırkının en saf temsilcileridir.
“Uzun boylu, uzun beyaz simalı, düz veya kemerli ince burunlu, muntazam dudaklı, çok kere mavi gözlü ve göz kapakları çekik değil, badem gözlü bir ırk”
Dr. Reşit Galip, Türk Irk ve Medeniyet Tarihine Umumi Bir Bakış-I. Türk Tarih Kongresi. Konferanslar ve Müzakere zabıtları (Ankara, 1933)
Bugüne kadar yapılan antropolojik incelemeler Türkler’in ‘Beyaz Irk’tan olduğunu göstermiştir. Türkler Beyaz Irkın (Ari Irk’ta denir) 4 büyük kolundan biri olan ‘Alpin Irkına’ aittir.
Türk ulusunun temeli Andronova kültürüdür. Bu kurganda bulunan iskeletler üzerinde yapılan incelemeler, bu kültürün Beyaz Irktan insanlar tarafından oluşturulduğunu ortaya koymuştur.
Eski Çin’de, Çin’in kuzeyinde yerleşmiş bulunan topluluklar Çinliler tarafından Ti-li boyları olarak adlandırılırlardı ve Sarıbaşlar’ın torunlarıydılar. Ti-liler sarışın ve mavi gözlü bir halktı -ki bunlar Türkler’in atalarıdır. Sarışın ve mavi gözlü Hun savaşçılarından bahseden çok sayıda Çin şiiri mevcuttur.
Çinliler M.Ö 10. yy. da bu kavimleri yaşadıkları bölgelere göre üç kısma ayırdılar: Kırmızı Tiler, Ak Tiler ve Yeşil Tiler (o dönemde eski Türkler ve Çinliler yönleri renklere göre ayırırlardı).
Bunlardan Ak Tilerin torunları, daha sonra Eftalitler olarak da bilinen Ak Hun devletinin kurucularıdır.
Daha sonraları ise bazı Çin kaynaklarında, Türklerle birlikte Moğol tipi de göze çarpmaya başlar. Ancak bunun sebebi Türkler’in Moğollara benzemesi değil, Moğol kabilelerinin Türkler tarafında işgal edilmesi ve dolayısıyla Moğolların Türk devlet ve ordu teşkilatlarında yer almaya başlamasıdır.
Türk-Çin savaşlarını anlatan eski bir Türk şiirinde şu sözler yer almaktadır:
“…Kan sürülü kıvrık, sarkmış, kalın sarı saçlarına, Alnındaki rüzgarlık bağı kuşkanadı gibi izler bırakmış kaşlarına, Büyük bedeni ağır geldi çam döşemeyle çekmek için, Göz kapakları kapanır oldu mavi gözlerini açamayacak kadar…”
Eski, Arap, İran ve Bizans kaynaklarında da Türkleri, beyaz tenli ve badem gözlü olarak tasvir edilmiştir.
Kaynak:Türk Irkı Kökeni ve Özellikleri