Türk diye bir ırk yok !!!!!!

Türk diye bir ırk var da, ırk çok da gurur duyulacak veya bu kadar mesele edilecek bir şey değil. Türk ırkının oluşmasında rol oynayan başka ırklar ve onun geçmişindeki ırkların temelinde(ve elbette ırk kavramının oluşumundaki etkenlerde) kim bilir hangimiz hangi ırktan geliyoruz. Bunu gerçekten önemseyen ve bununla gurur duyan insanlara gerçekten şaşırıyorum.

Irkının geçmişinde/tarihinde kahramanlık olan veya tam tersi hiç gurur duyulacak bir şey olmayan insanların ırkını değiştirmek veya seçmek gibi bir şansları var mı acaba?

Senelerce insanlara tarihleriyle övünmeleri için gaz verip durdular. Bugünü, geleceği yaşamayı/öğrenmeyi bile geçmişten gurur duymaktan daha sonra öğrenebildi insanlar. Geçmiş geçmişte kalmış; acısıyla, tatlısıyla ve emin olun bildiklerimizin milyonlarca katı bilmediklerimizle. Irk, milliyet v.b kavramlarla insanları birbirinden ayırmadan, sadece iyi bir insan olarak yaşamınızı sürdürmeye çalışın; bu kavramlar gerçekten çok boş.
 
Son düzenleme:
Kendini Araplarla bir tutmaya çalışanlara rağmen,"Ben Türk değilim,o yüzden andımızı okumak bana zulümdür" diyenlere rağmen,Türk ırkı vardır,üstelik dünyanın en eski ırklarından biridir.Sen gözünü kapatınca dünya yok olmuyor hocam.

Bununla birlikte hiçbir ırk diğerinde üstün değildir elbette.Atalarımın başarılarıyla övünebilirim ama asıl önemli olan benim bu dünyaya ne bıraktığımdır.
 
bence başlık farklı yere gitmeye başlamış, burada ki sorun bir ırk diğerinden üstün olabilir mi, ırklar sınırlar olmasın, hepimiz kardeş olalım durumu değil, konu milliyetçilik değil
bilimsel olarak, tarihsel olarak, antropolojik, sosyolojik olarak garantili bir şekilde var olan bir ırkın, hangi sebeblerle ve neden yok sayılmaya çalışıldığı, hatta bu ırkın insanlarına aslında biz yoğuz diye bazı şeylerin empoze edilmeye çalışılması,
durun kavga etmeyin diyerekte, bazı tarafların durup durupurken birbirine düşürülüp, sonra da sizi biz barıştırdık tiyatrolarıda cabası

dinin kullanılmasını hiç yazmıyorum bile, o daima cepte çünkü
 
Son düzenleme:

Evet benim yazımın içindeki bir cümleye takıldı galiba herkes. Mevzu saptı. :)



O zaman şöyle diyelim. Türklük tanımı bu ülkede yaşayan bireyleri kapsar. Hala etnisiteyi savunup bir yandan ırkçı olmayın diyen adam. biz senin niyetinin farkındayız. Açıkça söyle kürtler türk kelimesinden rahatsız oluyor. Biz de böyle bir politika belirledik. Yavaşça beyinlerinize işlicez inşallah de.

Bir yandan da osmanlıdaki gibi sadece sünnilikte toplanmış etnik kökenleri unutturulmuş bir millet kurma hayali.. oralara hiç girmiyorum..

ırklar en kaba haliyle siyah beyaz ve sarıdır. Biz türk milletiyiz. Cahil kesim de bunlar konuşunca ağızlarının suyu akarak dinliyor. türk diye bir ırk olmadığını kabul ediyorum.. bir kavimiz... E o zaman anayasadan türk kelimesini de çıkarmayın hacı. Ne zararı var ırk değil ki bu adamlar. Yani bu adam dese ki ırk yoktur dolayısıyla da türk ırkı yoktur. susucam bilimsel bir dayanağı vardır derim.

İnsan ırkı uydurmacası - Ergi Deniz Özsoy | soL Haber Portalı

Ama yoook derdimiz çok başka...

Ben şimdi allah yok din yok desem aforoz ediliyorum. Ama isminin önünde prof. dr. yazan bir adam türk yok desin diye paraları götürüyor. Valla ben sevmedim bu işi. Midem bulandı.
 
‘Bu memleket bizim olduğu için bizim, fethettiğimiz için değil. Aramızda dışarıdan gelmeler çoğunluk olsa bile -ki değil elbette- kaynaşmış, halleşmiş hepsi. Fetheden de biziz artık, fethedilen de. Eriten biziz, eriyen de. Biz bu toprakları yoğurmuşuz, bu topraklar da bizi. Onun için en eskiden en yeniye ne varsa yurdumuzda öz malımızdır bizim. Halkımızın tarihi Anadolu’nun tarihidir. Paganmışız bir zaman, sonra Hıristiyan olmuşuz, sonra Müslüman. Tapınakları kuran da bu halkmış, kiliseleri de, camileri de. Bembeyaz tiyatroları dolduran da bizmişiz, karanlık kervansarayları da. Kâh bozkıra çalmışız, kâh mavi denize. Sayısız devletler, medeniyetler bizim sırtımızda yükselmiş, bizim sırtımıza çökmüş. Yetmiş iki dil konuşmuşuz Türkçede karar kılmazdan önce. Hepsinin tadı kalmış damağımızda. Aylarımızın, günlerimizin, köylerimizin, kentlerimizin adlarına bakın. Ne değişik eller, ne değişik halk oyunlarında tutuşmuş, ne horonlara, ne halaylara girmişiz. Doğuyla batı sarmaş dolaş olmuş bizim içimizde. Ya o ya bu değil, hem o hem buyuz biz.”
(Sabahattin Eyüboğlu, Sanat Üzerine Denemeler, Cem Yayınevi, İstanbul, 1974, s.9.)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…