Tüpçü Kızların Sürreal Sohbeti :)

haaaa öyle yaniii :) gidiyim yemek hazırlıyım diyorum ama çok üşeniyorum egunalım güldenimmm, ne yapcan akşama kopya çekiyim bari

canım benimkisi ana yemek istemiyor çorba ve salatadan sonra kızartma yicekmiş kabak patlıcan ve patates kızartcam bi de soğan halkası istiyiii..
fırında da kaşarlı mantar yapcam yeter..
 
canım benimkisi ana yemek istemiyor çorba ve salatadan sonra kızartma yicekmiş kabak patlıcan ve patates kızartcam bi de soğan halkası istiyiii..
fırında da kaşarlı mantar yapcam yeter..
çorba salata kızartma soğan halkaları, fırında kaşarlı mantar.... e başka da bi şey yemesin bi zahmet ben muhtemelen patates patlıcan kızartıp üzerine bi sos dökerim, adı olur şakşuka bi de çorba yaparmıyım acaba.... salata meyve yeter.... şiştik iyice, pek yemesek iyi olur
 
yoğurt makinesini yanına alsaydın bariii

Annem yoğurt makinası zaten :)) bir bidon yoğurt mayalamış :) bahçe var burda herşey o kadar doğal ki...Ayy bir görseniz domateslerin biberlerin arasından bildiriyorum kızlar :)))


iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
 
Kadın 32 yaşında güzel bir bayandı ve eşi oldukça yakışıklı bir deniz subayı idi. Bundan bir kaç ay önce yanlış bir teşhis sonucu gerçekleştirilen ameliyatla gözlerini kaybetmişti genç kadın ve asla göremeyecekti. Kocası ameliyattan sonra acı gerçeği öğrenince yıkılmış ve kendi kendine bir söz vermişti.

Günler geçiyordu. Kadın her geçen gün kendini daha kötü hissediyor, çok sevdiği kocasına yük olduğunu düşünüyordu. Eşinin bu içine kapanık, karamsar hali kocayı çok üzüyordu. Birden aklına eşinin eski işi geldi. Geri dönmesini isteyecekti. Ama bunu ona nasıl söyleyecekti, çünkü artık çok kırılgan ve neşesizdi. Bütün cesaretini toplayarak akşam karısına konuyu açtı. Karısı dehşetle gözlerini açtı:

- Ben bunu nasıl yaparım ben körüm, diye bağırdı.

Kocası ona destek olacağını, her sabah kendisinin işe bırakacağını ve akşamları da iş çıkışında alacağını ve ona çok güvendiğini söyledi. Çünkü eşini tanıyordu ve bunu başarabileceğini biliyordu. Kadın büyük bir umutsuzlukla kabul etti çünkü eşini çok seviyordu ve onu kırmak istemiyordu.

Her sabah eşini işine bırakıyor ve akşamları da alıyordu fedakar koca. Günler böyle ilerledi, karısı eskisinden biraz daha iyiydi. Fakat kocası daha fazlasını istiyordu, kendisine söz vermişti sonuna kadar gidecekti. Akşam karısına:

- Artık işe kendin gidip gelmelisin, dedi.

Kadın şaşırmıştı. Bunu asla yapamayacağını söyledi. Kocası ısrar edince onu yine kıramadı ve bütün cesaretini topladı. Bunu kendisi de istiyordu ama o kadar güveni yoktu.

Sabahları kadın artık otobüs durağına kendisi gidiyor, otobüsüne biniyor ve otobüsten inerek işine gidebiliyordu. Günler günleri kovaladı, hiç bir problem yoktu.

Yine bir gün otobüse binerken, şoför:

- Sizi kıskanıyorum, hanımefendi dedi.

Kadın kendisine söylenip söylenmediğini anlayamadan, neden diye sordu. Şoför:

- Çünkü her sabah sizin arkanızdan bir deniz subayı genç adam otobüse biniyor ve bütün yol boyunca sevgi ile size bakıyor, otobüsten indikten sonra yeşil ışıkta yolun karşısına geçmenizi bekliyor siz binaya girdikten sonra arkanızdan öpücük yollayıp size her gün sevgiyle el sallıyor, dedi.
 


ızgarasız günüm geçmiyo, misal bugün de dışardan hazır lahmacun ızgara yidik mevsim yeşillikleriyle bezenmiş, organik sarı limon çeşnisiyle zenginleştirilmiş yanında da ev yapımı yayık ayranı. Üstüne de birazdan kısık ateşte demlenmiş özel harman Türk çayımızı yudumlamayı düşünüyoruz
 

basit bir ayranı bile sunumuna bak yayıkmış heee evde de yayık vardı çalkala çalkala iç taze taze
hele o çayın anlatımı ne öyle özel harman Türk çayıymış bizdeki harmanlanmadan geldi sanki
lahmacunun arasına ızgara sarıp kesin dürüm olarak yemişindir sen
 

güzel fikirmiş nası düşünemedim :44: tarifin fazla lokal geldi sanırım, "hafif ateşte çevrilmiş ızgara parçalarıyla tatlandırılmış midi lahmacun" desen neyse
 
cnm ne güzel bir hikaye bu ...gece gece duygulandım...eşine ne kadar aşkla bağlıymış..
 
Sen gelince ben en çok sevmeyi öğrendim… Doyasıya, içine sokarcasına, her şeyden vazgeçercesine sevmeyi…

Seni ilk kez göğsüme koyduklarında sıcaklık ne demekmiş onu öğrendim.. Senin sıcaklığını, Aylar sonra düşündüğümde hala sağ kolumda hissettiğim aynı yakıcılıktaki sıcaklığını…

Uykusuzluk ne demekmiş öğrendim. İlk doğduğunda her yarım saatte bir uyanıp nefesini dinlemeyi…

Seni mışıl mışıl uyurken seyretmenin dünyadaki en tatlı uykuya bile bedel olduğunu…Uykusuzluktan keyif almayı…

Özlemeyi öğrendim… Sen yerde oyuncaklarınla oynarken bile, kucağımda olmanı özlemeyi…

Mutluluğu öğrendim.. Delicesine mutlu olmayı… Her akşam kafamı yastığa koyup şükretmeyi…

Huzuru öğrendim… Sen yatağında uyurken, odamıza yayılan bebek kokusundaki huzuru…

Eşimi yalnızca aşık olduğum adam olarak değil, senin baban olarak sevmeyi öğrendim.. Beni anne yaptığı için daha çok daha çok sevmeyi öğrendim…

Hayat ne demekmiş yaşamak ne demekmiş sen gelince öğrendim meleğim…
 

Ccookk guzel yaa duygulandim (((((
 

çok güzelmiş menüü bayıldım bugün için olmaz ama yarın için değerlendirebilirim
bu arada soğan halkaları hazırmı ? kendin mi yapıyorsun yoksa:)

begendiğine sevindim canım
evet canım baba gerçekten çok iyi rol yapmış yani
benim ağlayasım varmış herhalde kız ben her 5 dk da bir ağlamıştım sanırım

Elit hatunum neler pişirmiş bugun acep?? :)

karnıyarık pilav vardı tatlım,şimdi bugün ne pişircem diye derdim yok çünkü dünden kaldı her ikiside
yeni bi salata veya cacıkla olay tmmdır hehhehee


kıskandımmmmmmmmmm


hatun elittt yani hakkını veriyo lahmacunu bile elit hale getirdi yani pesss
 
kimsecikler ugramamış buraya yine
bende acıktıgımı sölemek için ugradım sadece acıktım
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…