- 2 Eylül 2018
- 54
- 83
- 88
- 39
Merhaba arkadaşlar. Ben 10 yıllık evliyim. Evlenmeden önce aklım 5 karış havada olduğundan ve bu evlilik, akrabalık işlerinden zerre anlamadigimdan aile binasında oturmaya itiraz etmedim. Daha doğrusu benim ne kadar aslında buna uygun olmadığımı bilen arkadaşlarım birçok kez uyardılar, şaşkınlıklarını dile getirdiler. Yine de inanın bir sorun olacağı aklımın ucundan dahi geçmedi. Ayrıca işleri de ortak, binada kayinvalidemler ve eltimler oturuyorlar.
Neyse eltim tam bir doğal afet ve ayrıca süperstar mizaçlı birisi. Evlenmeden önce de onu gören herkes başıma bela olacağına dair imalarda bulunmuştu. Bense yine tabi düşünemedim sonuçta başka bir insan bana ne yapabilirdi ki? ve niye yapsindi?
Bu arada evlenmek gibi de bir isteğim yoktu. Eşime deli gibi aşık değildim ama uzun yıllar arkadaş gibi olsakta aslında bir ilişkimiz vardı sanırım. Kendisi çok iyi bir insan olduğundan ve evlenmeyi çok istediğinden evlilik yoluna girdim ben de.
Neyse evlendigim gibi kazın ayağının hiçte öyle olmadığını anladım. Hakaretler,asagilamalar her girdiğimiz ortamda alay etmeler kaş göz hareketleri... Toplum içine çıkmak istemedim bir süre sonra, o zamanda yaftalamalar başladı. yok soğuk nevale, yok suratsız vs... Eski tip adetler... Eltimin askerleri olan kayınvalidem, kaynım, görümcem ve bilumum akrabalar... Beni asla anlayamayan bir eş... Adeta dünyam başıma yikildi. Neyse dedim bir sene sonra ayrılırım. Bu arada kaynimda bir yandan eşimi dolduruyor boşanması için. Ama benim bir çocuğum oldu bu süreçte istemeyerek. Çocuk olunca da babasına çok düşkün oldugu için kıyamadım ve eşimden ayrılamadım.
Yıllarca annemden eve dönerken ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Ev değil de sanki çilehaneye giriyordum. Bu arada evlendigimde 50 kilo olan ben 90 kilo oldum 2 senede. Mutsuzluk sıkıntı stres yeme bozukluğu yaptı bende.
Sonunda eltimle baş edemeyeceğimi ve kimsenin de bana yardımcı olamayacağını anlayıp eltimle mecburen iyi geçinmeye başladım. Her türlü hakaretine sustum, asagilamalarini duymamazlıktan geldim. Evime her gün gelir, ona hep çok iyi davrandım. Çocukları çocuklarımın canına okur kimse ses cikartamaz ben de dahil. Yıllar böyle geldi gecti. Bu süre boyunca hep ev alıp çıkmak istedim ama eşim kılını kipirdatmadi. Ben çok kötü duruma gelince bir iki ev bakıyormuş gibi göründü sonra yine unutuldu gitti.
Eşim birgün "ben ölsem asla gözüm arkada kalmaz, sen çok iyi bakarsın onlara" dedi. Ben de " ben aynı şeyi söyleyemem senin için, ve hayatta en çok korktuğum şey çocuklarım büyümeden bana birşey olması" dedim.
Ne yapmalıyım? ben kendimden geçtim artık sağlığım çok bozuldu. Bu soğuk savastan, sürekli diken üstünde yaşamaktan da çok yoruldum...
Neyse eltim tam bir doğal afet ve ayrıca süperstar mizaçlı birisi. Evlenmeden önce de onu gören herkes başıma bela olacağına dair imalarda bulunmuştu. Bense yine tabi düşünemedim sonuçta başka bir insan bana ne yapabilirdi ki? ve niye yapsindi?
Bu arada evlenmek gibi de bir isteğim yoktu. Eşime deli gibi aşık değildim ama uzun yıllar arkadaş gibi olsakta aslında bir ilişkimiz vardı sanırım. Kendisi çok iyi bir insan olduğundan ve evlenmeyi çok istediğinden evlilik yoluna girdim ben de.
Neyse evlendigim gibi kazın ayağının hiçte öyle olmadığını anladım. Hakaretler,asagilamalar her girdiğimiz ortamda alay etmeler kaş göz hareketleri... Toplum içine çıkmak istemedim bir süre sonra, o zamanda yaftalamalar başladı. yok soğuk nevale, yok suratsız vs... Eski tip adetler... Eltimin askerleri olan kayınvalidem, kaynım, görümcem ve bilumum akrabalar... Beni asla anlayamayan bir eş... Adeta dünyam başıma yikildi. Neyse dedim bir sene sonra ayrılırım. Bu arada kaynimda bir yandan eşimi dolduruyor boşanması için. Ama benim bir çocuğum oldu bu süreçte istemeyerek. Çocuk olunca da babasına çok düşkün oldugu için kıyamadım ve eşimden ayrılamadım.
Yıllarca annemden eve dönerken ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Ev değil de sanki çilehaneye giriyordum. Bu arada evlendigimde 50 kilo olan ben 90 kilo oldum 2 senede. Mutsuzluk sıkıntı stres yeme bozukluğu yaptı bende.
Sonunda eltimle baş edemeyeceğimi ve kimsenin de bana yardımcı olamayacağını anlayıp eltimle mecburen iyi geçinmeye başladım. Her türlü hakaretine sustum, asagilamalarini duymamazlıktan geldim. Evime her gün gelir, ona hep çok iyi davrandım. Çocukları çocuklarımın canına okur kimse ses cikartamaz ben de dahil. Yıllar böyle geldi gecti. Bu süre boyunca hep ev alıp çıkmak istedim ama eşim kılını kipirdatmadi. Ben çok kötü duruma gelince bir iki ev bakıyormuş gibi göründü sonra yine unutuldu gitti.
Eşim birgün "ben ölsem asla gözüm arkada kalmaz, sen çok iyi bakarsın onlara" dedi. Ben de " ben aynı şeyi söyleyemem senin için, ve hayatta en çok korktuğum şey çocuklarım büyümeden bana birşey olması" dedim.
Ne yapmalıyım? ben kendimden geçtim artık sağlığım çok bozuldu. Bu soğuk savastan, sürekli diken üstünde yaşamaktan da çok yoruldum...