Merhaba;
Konuya nasıl başlayacağımı bilmiyorum, gerçekten psikoloji olarak iyi bir durumda olmadığım için linç yerine gerçekten yapıcı eleştiriler almak istiyorum. Zira 2 ilaç kullanmama rağmen intiharın eşiğinde gezmeme sebep olan herşeyi burada anlatmak istiyorum.
Ben 24 yaşında, bir firmada çalışıyorum. 1 yıl kadar oldu. Bu işyerime çok hayallerle girdim. Başarılı oldum mu hem oldum hem yükseldim. Bunu farkeden patronum bana maddi-manevi destek oldu, kurslara gönderiyor, vizemi alacağız bu yılın ortasında inşallah. (Bu arada geçen bahsettiğim konudaki rahatsızlığımı dile getirdim, kendisi özür diledi ve yanlış anladığımı söyledi. Uzun uzunda konuştuk.) Bugün başarımın ilk meyvesini aldım yurtdışındaki meslektaşlarımla ilk toplantımı yapacağım, gelin görün ki ağlamaktan kafamı kaldıramıyorum.
Belki buradaki en büyük hata benim bu işyerinden birine evet demem oldu ki tam anlamıyla hayatım kaydı, kendimi bataklığın içinde buldum.
Herkes a'dan z'ye herkes karşı çıktı, iş yerindeki teyzeler bula bula bunu mu buldun dedi. Benim altımda çalışmak (işim gereği şunu alır mısın, bunu getirir misin? Şunu şuraya götürüp onları da yapar mısın? diyorum) ağır geldi. Güzel başlayan, enerjimizin tuttuğu ilişkimiz gittikçe toksik bir hal almaya başladı. Defalarca ayrılıp barıştık. Patronum çok ketum biridir herkes ondan çok korkar, o adam dahi beni karşısına alıp 1 saat boyunca konuştu, ''Bak kızım, zamanı gelince söz en güzel düğünü ben sana yapacağım ama bu çocukla olmaz, birbirinize uygun değilsiniz. Aile yapısı, karakteri sana uygun değil. Boşuna mı okul okudun sen? Göz göre göre hayatını yakacaksın, ben buna izin vermiyorum, ikinizden birini çıkarmak durumundayım'' dedi.
Kimseye kendimi övmek gibi bir niyetim yok, 2 üniversite okudum, kendisi lise mezunu ve mezun olurken en az 5-6 okul değiştirmiş, ailesinden çok travma almış. Ayrıca illegal (büyük ihtimalle bahis) işlerden para kazanan biri. Karakter olarakta çok zıttız. Ben bunları anladığımda zaten bağlanmıştım ama az buçuk kalan aklımla ayrılmak istedim. Kopamadık, en başında ben kopmak istemiyordum ama sonrasında işler değişti.
O ayrılığı istediğinde en sonunda pes edip ''Ya tamam, bitti artık seninle bir gelecek düşünemiyorum, sana güvenemiyorum. Bitsin.'' dedim, bana emin misin son kez soruyorum dedi, evet dedim. Sonra gelsin intihar edeceğim tehditleri, gitsin beni ikna etme çabaları.
Ya sen salak mısın? İstemiyorum diyorsun, ben evliliğe sevgililiğe gitmeyen bir ilişki istemiyorum diyince ''o zaman konuşmanın bir anlamı yok'' diyorsun, madem biriyle gelecek düşünmeden konuşmam diyorsun, niye oyun oynuyorsun. Eski sevgilisi yazdığı halde söylememeler, başka bir sevgilisinin tanışma tarihini şifre yapmalar vs beni çileden çıkarıyor. Ben çileden çıkınca ''sen hastasın, normal değilsin.'' diyor. Şuan ailemle konuşmuyorum, anne baba kardeş hiçbiriyle bağım kalmadı. Çünkü bu gelgitli halleri beni sinir krizine sokuyor, sonra çat birbirimizi engelliyoruz, ben evdekilere sarıyorum. Ki annem dahi evden git dedi, o sorumluluk benim o evden seni çıkarıyorum dedi. Evimden çıkmadım velhasıl. Ama artık katlanamıyorum işim, ailem, sosyal hayatım, kişiliğim, kendime olan özsaygım, özgüvenim herşeyi bana kaybettirdi. Benim hatalarım var mı çoook var. Takıntılı oldum, eski sevgililerini kafama taktım ama sadece gizlediği için.
Ayrılıyorum olmuyor, barışıyorum olmuyor, bir şekilde kopmama izin vermiyor. İntihar ederim izin ver düzelteyim diyor. Olmuyor düzeltebiliriz diyor. İnanın düzelteceğine değişeceğine inancım olsa yeniden denerim ama yok, ben ona ne zaman insan gibi davransam bana karşı rahat bir tavır içerisine giriyor, ağzına geleni söylüyor. Mesela cuma cumartesi çok güzel geçti, elinde çiçeklerle geldi, yüzükler aldı özel araba kiraladı gittiğimiz şehri bana gezdirdi, hiç alakası olmayan yerlere benim için gitti ama dün sabah dönüp bana ''sen kimsin ki'' dedi, sonra kahvaltıya indi bende dedim ki boşluğuna gelmiştir yapma etme, üstümü giyindim kahvaltıdan geldi, hadi gidelim yürüyüş yapalım sen istiyorsun ya dedim. Yoo hayır, istemiyorum diyince artık sinir krizi geçirdim. Ya diyorum sen istiyorsun şimdi istemiyorum diyorsun, kafayı mı yedin sen? Bağıra çağıra ağladım, sonra o da üstüme geldi ben böyle birini istemiyorum dedi, sen olsan seni ister miydin dedi. Gerizekalı beni sinirlendiren sensin diyorum ama sende alttan almalısın diyor. Ölür müsün öldürür müsün. Kötü davranınca da birini üzdüğüm için ben üzülüyorum. Şehir değiştirip bu işten çıkmak istediğimi önce üstüm olan kişiye sonra patronuma açıkladım. Ailevi sebeplerle işten çıkacağımı söyledim, sorun maaşsa yükseltiriz zam yaparız dediler, asla inanmadı ailevi sebepler olduğuna bu yüzden kabul etmedi iyi düşün 1 hafta dinlen gel haftaya yeniden konuşalım dedi. Bugünden sonra izne çıkacağım ama devamında ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim bile yok.