Teşekkür ederimAynen. Herkesin doktoru kendisidir . Bi sure sizin içinde sıkıntılı gececek ama insan evladi herseye alışıyor dikkatli olmak yeter ..
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Teşekkür ederimAynen. Herkesin doktoru kendisidir . Bi sure sizin içinde sıkıntılı gececek ama insan evladi herseye alışıyor dikkatli olmak yeter ..
Anladim. Onun olumsuzluklarına nötr olabilmem lazım sanırım. Bunu nasıl yapacağım? AsLinda sorunum bu di mi ? O olumsuz biri. Peki ben neden etkileniyorum ?
eger seninle tekrar gorusmek samimiyet kurmak isterse son paragrafta yazdigin seyi kesinlikle soylemelisinÇalıştığım yerde bi arkadaş var. 8 sene önce boşanmış ve bu travmayı atlatamamış. 10 yaşında bi kızı var. Bekar anne olarak yaşıyor.
Insanların mutsuzluklarindan besleniyor resmen. Evli insanlara hep önyargılı bakıyor ve arkalarından konuşurken " onlar prenses ben köle " vb. Yorumlar yapıyor. Biriyle sorun yaşarsa asla ama asla yüzleşip derdini dile getirmiyor sürekli şikayet ediyor.
Kafeteryadaki poacadan tutun da, masanin uzerindeki tozlu zemine kadar düşman. Yani anlatılmaz yaşanır.
Ben de bosandim. Çok zor günler geçirdim. Yalniz bir kadınım . Her işimi kendim hallediyorum. Bir erkeğe ihtiyacım yok. Ya da ilişkisi olan arkadaşlarıma imrenmiyorum bile. Enerjim dengede. Ona destek olmak ve biraz farkındalık kazandırmak istedim. Yani arkadaş olmak istedim. Kızına da çok kötü davranıyor çünkü. Sosyallesince inanılmaz mutlu pozitif oluyor. Evine ilk gidince " benim de bu hayatta gerçek dostlarım varmış " falan dedi. Cok uzuldum yalniz kalmış olmasına. Sanki ona iyi gelmişim gibi iyi hissetmiştim kendimi. Kızıyla falan da çok iyi anlaştım.
Sonra bi gün işte bi arkadaşla sorun yaşadım. Ben hayatta içimde tutamam sorunlarımı. Mutlaka deşarj olmam yüzleşmem sorunu çözmem lazım. Eve gidince aramayı düşünüyorum. Arabayla onu ben götürüyordum. Yol boyunca sorun yaşadığım arkadaşımın kendisini nasıl dışladıģıni , ayrımcılık yaptığını anlattı durdu . En son yeter artık ben akşam konuşup çözeceğim bu sorunu , o kisiyle kirgin olmak istemiyorum onu seviyorum dedim. Akşam neyseki aradım konuştum çok rahatladım. Sonra toksik arkadaşıma mesaj attım. Biz sorunu hallettik, yarın kahve içeceğiz birlikte dedim. " çok sevindim " falan dedi.
Neyse bu kadar örnek yeter. Çok uzun zamandır iletişim kurmuyordum beni çok yorduğu için. Gecen gün ısrarla evine davet etti. Iş çıkışı ona geçeceğiz. Kabul ettim. Eve girdik kızına sinirli bi şekilde "kekleri bitirdin mi? Biz kahve içeceğiz " dedi. Ben orda patladım ve inanılmaz yükseldim. Ben hiç-bir arkadaşımın beni çocuğundan önde tutmasını istemem Çok rahatsız oldum şuan, yesin kekleri bana ikram etme ama kızını da incitme benim yüzümden, ona zarar veriyorsun diye başladım , ne kadar ruh emici olumsuz olduğunu , herkesi eleştirdiğini, bir turlu mutlu olamadigini, bir an önce destek alması gerektiğini, normal olmadığını söyledim ve karşımda sürekli savunmada olan bir insanla karşılaştım. Tek derdi " onun hakkında böyle düşünmeme üzülmesi" olan, asla kendini mutsuzluğunu çocuğunu üzmesini kabul etmeyen, bir kadın. Çok kırıldı bana elbette. Özür diledim ve çıktım evden.
Artık onunla görüşmek istemiyorum. Ama iş yerinde gerginlik de yaşamak istemiyorum. Kızı için de çok üzülüyorum. Yardımcı da olamadım. Uğraştığımla kaldım.
Geçip karşısına , senin olumsuzlukların benim yaşam enerjimi çok düşürüyor seninle görüşmek istemiyorum desem ayıp olur mu ? Kadının yüzündeki tiksinme ifadesini görmekten travma yaşıyorum resmen.
Konu sadece eleştirmek de değil aslında , herkesin arkasından konuşuyor ama asla gidip beni üzdün sana kirginim demiyor. Sürekli haksızlığa uğradığını düşünüyor, sürekli kurban modunda. Hayatın sillesini yemiş ve herkes kötü ona göre. Yemekte kahve içerken, denk geldiğinde , akşam bi bahaneyle aradığında falan... resmen radyasyon gibi maruz kalıyorumHayır onun herşeyi eleştirmesi onun olumsuz biri olduğu anlamına da gelmez ki.
Her birimizin hayata toz pembe baktığı dönemler olduğu gibi puslu baktığı dönemlerde oluyor.
Genelde o dönemler olumsuzluklar çok daha gözümüze batıp eleştirme eğilimine giriyoruz.
İş arkadaşlarımızla zaten mükemmel içli dışlı ilişkimizin olması bana makul gelmiyor.
Öğlen yemekte yada sabah kahve içerken denk gelirsin. Sen güzelliklerden bahsedersin o olumsuzluklardan. Bir kısmına cevap verip bir kısmını görmezden gelirsin. Sonuç itibariyle günlük hatınızdaki üslubu siz bilir ona göre şekillendirirsiniz.
Evet aynen bunu söylemek istiyorum. Çok kararsizimeger seninle tekrar gorusmek samimiyet kurmak isterse son paragrafta yazdigin seyi kesinlikle soylemelisin
Sizi de ondan pek farklı görmedim. Bir ayarı yok ikinizin de. “Yesin çocuk canım, ben koca kadın napıyım keki” deyip geçerdim ben olsaydım. Yükselmeye gerek yok, o an zamanı değil zaten. Samimi olduğum insanlara yükselmek, onları silmek ne yaparlarsa yapsınlar tarzım değil. Hemen samimi olmam, olursam da mesafe koyarım sonradan. İki iyi davranıp sonra böyle patlamalar aslında arada hiçbir zaman iyi duyguların yeşermediğini düşündürür bana.Ben orda patladım ve inanılmaz yükseldim. Ben hiç-bir arkadaşımın beni çocuğundan önde tutmasını istemem Çok rahatsız oldum şuan, yesin kekleri bana ikram etme ama kızını da incitme benim yüzümden, ona zarar veriyorsun diye başladım , ne kadar ruh emici olumsuz olduğunu , herkesi eleştirdiğini, bir turlu mutlu olamadigini, bir an önce destek alması gerektiğini, normal olmadığını söyledim ve karşımda sürekli savunmada olan bir insanla karşılaştım. Tek derdi " onun hakkında böyle düşünmeme üzülmesi" olan, asla kendini mutsuzluğunu çocuğunu üzmesini kabul etmeyen, bir kadın. Çok kırıldı bana elbette. Özür diledim ve çıktım evden.
Çalıştığım yerde bi arkadaş var. 8 sene önce boşanmış ve bu travmayı atlatamamış. 10 yaşında bi kızı var. Bekar anne olarak yaşıyor.
Insanların mutsuzluklarindan besleniyor resmen. Evli insanlara hep önyargılı bakıyor ve arkalarından konuşurken " onlar prenses ben köle " vb. Yorumlar yapıyor. Biriyle sorun yaşarsa asla ama asla yüzleşip derdini dile getirmiyor sürekli şikayet ediyor.
Kafeteryadaki poacadan tutun da, masanin uzerindeki tozlu zemine kadar düşman. Yani anlatılmaz yaşanır.
Ben de bosandim. Çok zor günler geçirdim. Yalniz bir kadınım . Her işimi kendim hallediyorum. Bir erkeğe ihtiyacım yok. Ya da ilişkisi olan arkadaşlarıma imrenmiyorum bile. Enerjim dengede. Ona destek olmak ve biraz farkındalık kazandırmak istedim. Yani arkadaş olmak istedim. Kızına da çok kötü davranıyor çünkü. Sosyallesince inanılmaz mutlu pozitif oluyor. Evine ilk gidince " benim de bu hayatta gerçek dostlarım varmış " falan dedi. Cok uzuldum yalniz kalmış olmasına. Sanki ona iyi gelmişim gibi iyi hissetmiştim kendimi. Kızıyla falan da çok iyi anlaştım.
Sonra bi gün işte bi arkadaşla sorun yaşadım. Ben hayatta içimde tutamam sorunlarımı. Mutlaka deşarj olmam yüzleşmem sorunu çözmem lazım. Eve gidince aramayı düşünüyorum. Arabayla onu ben götürüyordum. Yol boyunca sorun yaşadığım arkadaşımın kendisini nasıl dışladıģıni , ayrımcılık yaptığını anlattı durdu . En son yeter artık ben akşam konuşup çözeceğim bu sorunu , o kisiyle kirgin olmak istemiyorum onu seviyorum dedim. Akşam neyseki aradım konuştum çok rahatladım. Sonra toksik arkadaşıma mesaj attım. Biz sorunu hallettik, yarın kahve içeceğiz birlikte dedim. " çok sevindim " falan dedi.
Neyse bu kadar örnek yeter. Çok uzun zamandır iletişim kurmuyordum beni çok yorduğu için. Gecen gün ısrarla evine davet etti. Iş çıkışı ona geçeceğiz. Kabul ettim. Eve girdik kızına sinirli bi şekilde "kekleri bitirdin mi? Biz kahve içeceğiz " dedi. Ben orda patladım ve inanılmaz yükseldim. Ben hiç-bir arkadaşımın beni çocuğundan önde tutmasını istemem Çok rahatsız oldum şuan, yesin kekleri bana ikram etme ama kızını da incitme benim yüzümden, ona zarar veriyorsun diye başladım , ne kadar ruh emici olumsuz olduğunu , herkesi eleştirdiğini, bir turlu mutlu olamadigini, bir an önce destek alması gerektiğini, normal olmadığını söyledim ve karşımda sürekli savunmada olan bir insanla karşılaştım. Tek derdi " onun hakkında böyle düşünmeme üzülmesi" olan, asla kendini mutsuzluğunu çocuğunu üzmesini kabul etmeyen, bir kadın. Çok kırıldı bana elbette. Özür diledim ve çıktım evden.
Artık onunla görüşmek istemiyorum. Ama iş yerinde gerginlik de yaşamak istemiyorum. Kızı için de çok üzülüyorum. Yardımcı da olamadım. Uğraştığımla kaldım.
Geçip karşısına , senin olumsuzlukların benim yaşam enerjimi çok düşürüyor seninle görüşmek istemiyorum desem ayıp olur mu ? Kadının yüzündeki tiksinme ifadesini görmekten travma yaşıyorum resmen.
Eğer soylediklerinizi çocuk duymussa birde siz yaralamissiniz gibi olmus. Ama eminim duymamıştır.Çalıştığım yerde bi arkadaş var. 8 sene önce boşanmış ve bu travmayı atlatamamış. 10 yaşında bi kızı var. Bekar anne olarak yaşıyor.
Insanların mutsuzluklarindan besleniyor resmen. Evli insanlara hep önyargılı bakıyor ve arkalarından konuşurken " onlar prenses ben köle " vb. Yorumlar yapıyor. Biriyle sorun yaşarsa asla ama asla yüzleşip derdini dile getirmiyor sürekli şikayet ediyor.
Kafeteryadaki poacadan tutun da, masanin uzerindeki tozlu zemine kadar düşman. Yani anlatılmaz yaşanır.
Ben de bosandim. Çok zor günler geçirdim. Yalniz bir kadınım . Her işimi kendim hallediyorum. Bir erkeğe ihtiyacım yok. Ya da ilişkisi olan arkadaşlarıma imrenmiyorum bile. Enerjim dengede. Ona destek olmak ve biraz farkındalık kazandırmak istedim. Yani arkadaş olmak istedim. Kızına da çok kötü davranıyor çünkü. Sosyallesince inanılmaz mutlu pozitif oluyor. Evine ilk gidince " benim de bu hayatta gerçek dostlarım varmış " falan dedi. Cok uzuldum yalniz kalmış olmasına. Sanki ona iyi gelmişim gibi iyi hissetmiştim kendimi. Kızıyla falan da çok iyi anlaştım.
Sonra bi gün işte bi arkadaşla sorun yaşadım. Ben hayatta içimde tutamam sorunlarımı. Mutlaka deşarj olmam yüzleşmem sorunu çözmem lazım. Eve gidince aramayı düşünüyorum. Arabayla onu ben götürüyordum. Yol boyunca sorun yaşadığım arkadaşımın kendisini nasıl dışladıģıni , ayrımcılık yaptığını anlattı durdu . En son yeter artık ben akşam konuşup çözeceğim bu sorunu , o kisiyle kirgin olmak istemiyorum onu seviyorum dedim. Akşam neyseki aradım konuştum çok rahatladım. Sonra toksik arkadaşıma mesaj attım. Biz sorunu hallettik, yarın kahve içeceğiz birlikte dedim. " çok sevindim " falan dedi.
Neyse bu kadar örnek yeter. Çok uzun zamandır iletişim kurmuyordum beni çok yorduğu için. Gecen gün ısrarla evine davet etti. Iş çıkışı ona geçeceğiz. Kabul ettim. Eve girdik kızına sinirli bi şekilde "kekleri bitirdin mi? Biz kahve içeceğiz " dedi. Ben orda patladım ve inanılmaz yükseldim. Ben hiç-bir arkadaşımın beni çocuğundan önde tutmasını istemem Çok rahatsız oldum şuan, yesin kekleri bana ikram etme ama kızını da incitme benim yüzümden, ona zarar veriyorsun diye başladım , ne kadar ruh emici olumsuz olduğunu , herkesi eleştirdiğini, bir turlu mutlu olamadigini, bir an önce destek alması gerektiğini, normal olmadığını söyledim ve karşımda sürekli savunmada olan bir insanla karşılaştım. Tek derdi " onun hakkında böyle düşünmeme üzülmesi" olan, asla kendini mutsuzluğunu çocuğunu üzmesini kabul etmeyen, bir kadın. Çok kırıldı bana elbette. Özür diledim ve çıktım evden.
Artık onunla görüşmek istemiyorum. Ama iş yerinde gerginlik de yaşamak istemiyorum. Kızı için de çok üzülüyorum. Yardımcı da olamadım. Uğraştığımla kaldım.
Geçip karşısına , senin olumsuzlukların benim yaşam enerjimi çok düşürüyor seninle görüşmek istemiyorum desem ayıp olur mu ? Kadının yüzündeki tiksinme ifadesini görmekten travma yaşıyorum resmen.
Konu sadece eleştirmek de değil aslında , herkesin arkasından konuşuyor ama asla gidip beni üzdün sana kirginim demiyor. Sürekli haksızlığa uğradığını düşünüyor, sürekli kurban modunda. Hayatın sillesini yemiş ve herkes kötü ona göre. Yemekte kahve içerken, denk geldiğinde , akşam bi bahaneyle aradığında falan... resmen radyasyon gibi maruz kalıyorum
Bunun farkındayım. Sonra özür dileyip ayrıldım ama kızına sinirlenip kekleri yedin mi diye kızması beni çok rahatsız etti. Arkadaşını çocuğundan daha değerli görüyor. Buna sessiz kalamadım. Kızına çok üzüldüm.Ben kadına üzüldüm nedense mutsuz ya da negatif olması onun kötü biri olduğunu göstermez içinizde tutup tutup patlamasaydınız keşke yüzüne tokat gibi vurmuşsunuz gerçekleri zaten hayattan öyle bi darbe yemiş bi insana kolay kolay hiçbir şey tam olarak iyi gelmez psikolojik destek almalıymış muhtemelen onun da elinde değil bu durum
Peki.Sizi de ondan pek farklı görmedim. Bir ayarı yok ikinizin de. “Yesin çocuk canım, ben koca kadın napıyım keki” deyip geçerdim ben olsaydım. Yükselmeye gerek yok, o an zamanı değil zaten. Samimi olduğum insanlara yükselmek, onları silmek ne yaparlarsa yapsınlar tarzım değil. Hemen samimi olmam, olursam da mesafe koyarım sonradan. İki iyi davranıp sonra böyle patlamalar aslında arada hiçbir zaman iyi duyguların yeşermediğini düşündürür bana.
Kesinlikle, vicdan azabı bıraktı bende. Çünkü o kadar kurban rolünde ki, arkamı dönüp gitsem, onu ucurumun ucunda bırakmışım gibi hissettirecek.Kurban modumdaki insanlarla iletişimi kestiğinde de böyle vicdan azabı bıraktırırlar işte
O yetişkin olmayı tercih etmemiş, başkalarını suçlamak ondandır.
Siz de kafayı takmayın. Akışa göre hareket edin. Onun ne dediği değil sizin ne yaptığınız önemli sizin için.
Hayır hiç samimiyetim yok. Son 1 senede 3 kere kahve içtik. Öyle söyleyebilirim. Ama is yerinde sürekli iletişim halindeyiz mecburen. Maruz kalıyorum o yüzden.Is yeri arkadaşlığıymış zaten yılların samimiyeti yokmuş. Biraz daha aşamalı samimi olmayı tercih edebilirdiniz. Su an hayatında onemli biri olmuşsunuz bir an sizden aldığı tepkilere çok şaşırmıştır. Davranışları elbette normal değil ama belli ki psikolojik desteğe ihtiyacı var. Mutlaka yönlendirin derim.