Tiroid, TSH, Haşimato, Nodül hakkında her şey...

Enteresan ya bugün acıkmadım öğlenden beri.
Yediklerim:
avuç içi kadar beyaz peynir
10-15 zeytin ve sınırsız maydanoz, dereotu.
Açlık hissetmiyorum ama sırf alışkanlıktan dolayı bir şeyler atıştırmak istiyorum. Karatay diyor ki: açlık hissetmiyorsanız yemeyin.Alternatiflerim 1 elma ve 2 kuru kayısı
 
Aynen. Şuan senin yazını okuduktan sonra çöpe attım çikolatalarımı. Zaten kuru kayısı getirdim. O yetiyor bana.
Ekmeksiz hiç ama hiç zorlanmıyorum.
Artık yapay olan her şey bize düşman.
Senin dediğini deneyeceğim, çamaşır makinasına sirke koyma olayı. En azından dezenfekte için yardım eder. Çok güzel fikir.

Nevresimlerime renklilere herşeye kullanıyorum ben elma sirkesi evdeki kankam...ooo süper bir şeye vesile oldum yaşasın :KK47:bu arada lahana tüketmiyorsun değil mi?
 
Nevresimlerime renklilere herşeye kullanıyorum ben elma sirkesi evdeki kankam...ooo süper bir şeye vesile oldum yaşasın :KK47:bu arada lahana tüketmiyorsun değil mi?
Maalesef tuketıyorum.doktor bana bır beslenme programı cıkarmadı.sunu ye ya da yeme falan demedı.ılk baslarda yemıyordum ama her gun kapuska olsa her gun yıyecek kadar sevıyorum ve nasıl olsa sebze dıye bu yasagı takmıyorum.
 
Ya ben ölüyorum lahana diye :KK43:((( pazara gitme gibi bir alışkanlığım var görüyorum Kocaman Kocaman lahanalar içim gidiyor...doktor bana da kısıtlama getirmedi ama araştırmacı gazeteci lakabımla kurcaladığımdan biliyorum...
 
ya bende fena çene ağrısı vardı. Hatta yıllarca kendimi romatizma sandım ben. Başka bir doktora daha göster istersen.
Ya da damla başlayabilirsin ama fena düşük seviyen. Ben bile 22 ile bu kadar ağrı çekiyorsam seni düşünemiyorum.
Tiroid değerlerin nasıl peki?
troid değerlerim hep normal sadece anti tpo ve antitg değerlerim yüksek.
 
Evet babam da ziraat mühendisi ve o dA aynı şeyi savunuyor o yüzden yiyorum gönül rahatlığıyla...
 
bilmiyorum canım bende araştırdım benim dvit çok düşükmüş.benim ablamın 20 çıkmış doktor haftada bir ampul vermiş. benim ki niye önemsenmedi bilmiyorum. çene ağrım da çok oluyo bu aralar.
Sana d vit yüklemesi lazım. 1 ampülle olmaz o iş. Gün aşırı 4-5 ampül yaptırıyor karataycılar. Böbreklerde sorun yoksa tabii. Bu arada bol su iç, limonda sık sularına böbrekte taş oluşumunu engeller. Çoğu dr. un haberi bile yok ya da işlerine öyle geliyor, bilemiyorum. Annem başka bir rahatsızlığı için dün muayene oldu üniv. hastanesinde. D viti çok düşüktü, tahlil istemiş, dr. burada yapılmıyor özele gidin diye yüzüne baka bakaa yalan söylemiş. Hayret bişiii...:KK34:
 
Sana d vit yüklemesi lazım. 1 ampülle olmaz o iş. Gün aşırı 4-5 ampül yaptırıyor karataycılar. Böbreklerde sorun yoksa tabii. Bu arada bol su iç, limonda sık sularına böbrekte taş oluşumunu engeller. Çoğu dr. un haberi bile yok ya da işlerine öyle geliyor, bilemiyorum. Annem başka bir rahatsızlığı için dün muayene oldu üniv. hastanesinde. D viti çok düşüktü, tahlil istemiş, dr. burada yapılmıyor özele gidin diye yüzüne baka bakaa yalan söylemiş. Hayret bişiii...:KK34:
Ağrılarım çok arttı canim bende yapayim mi bi zararı olmaz dimi
 
Ağrılarım çok arttı canim bende yapayim mi bi zararı olmaz dimi
Böbreklerinde sorun yoksa. Bol su iç, limonda sık sularına böbrekte taş oluşumunu engeller. Karar senin.
Birde omega3 takviyesi alsan iyi olur.

D VİTAMİNİ HER DERDE DEVA!
Şayet doktorunuz bugüne kadar D Vitamininize baktırmadıysa veya 20 - 30 ng/ml değerlerini yeterli görüp size D Vitamini takviyesi vermemişse lütfen bu yazıyı daha dikkatli okuyun. Çünkü MS, den Alzheimer'a, kalp ve damar hastalıklarından kansere, gripten cilt hastalıklarına kadar pek çok hastalığın altında D Vitamini eksikliğinin yattığını biliyor musunuz?

Biz Prof. Dr. Canan Karatay'ı tanıyana kadar D vitaminini sadece kemik sağlığı için gerekli diye biliyorduk. D vitamini değerlerimizi ilk ölçtürdüğümüz zaman birimizin (Nurçin) 23, diğerimizin (Okan) 30 çıkınca Marmaris'teki doktorumuz yeterli olduğunu söyledi. Sonradan bu konuyu araştırınca ve Dünya D Vitamini Konseyinde Türkiye'den katılan tek temsilci olan Canan Karatay ile de bu konuyu konuşunca pek çok şeyin yanlış bilindiğini öğrendik ve bir daha da o doktora gitmedik.
D Vitamini ile ilgili neler öğrendik?
1- D vitamininin en yaşamsal vitamin olduğunu, hatta vitamin değil hormon gibi işlevleri olduğunu,
2-D Vitamininin cilt tarafından güneşin UVB ışınları sentezlenerek üretildiğini, bunun içingüneşin dik geldiği öğle saatlerinde 20 dakika “KORUMASIZ” olarak güneşlenilmesi gerektiğini, 20 dakikadan sonra vücudun D vitaminini üretemediğini, (Prof. Dr. Canan Karatay, Prof. Dr. Ahmet Aydın hatta Prof. Dr. Osman Müftüoğlu ve birçok yenilikçi doktor bu görüşte).Biz bu yaz başından beri deniyoruz, her yaz birkaç defa deri değiştirirken bu yaz “öğle saatinde 20 dakika, korumasız güneşlenme” ile ideal ve deri değiştirmeden yanıldığını,
3- Besinlerden alınan D vitamininin vücudun yaptığının ancak %25'i olduğunu,
4- D vitamininin yağda çözünen bir vitamin olduğunu, besinlerden D vitaminini vücudumuzun emebilmesi için mutlaka yağla birlikte yenilmesi gerektiğini,
5- D vitamininin en çok sakatat et ve balıkta bulunduğunu, haftada bir gün mutlaka sakatat yenmesi gerektiğini,yenen et ve yumurtaların mutlaka serbest dolaşan hayvan eti veya yumurtası olması gerektiğini,
6- Prof. Dr. Ahmet Aydın'a ve Prof. Dr. Canan Karatay'a birçok doktora göre göre D Vitamini eksikliğinin başta kanserler, enfeksiyonlar, romatizmal hastalıklar, otoimmün hastalıklar, örneğin sedef hastalığı, nöropsikiyatrik hastalıklar, koroner kalp hastalıkları ve hipertansiyon gibi çok sayıda hastalığa yol açtığını,
7- D Vitaminin önemini henüz Türkiye'deki pek çok doktorun kavrayamadığını ve kendilerini güncelleyememiş olduklarını,
8- D Vitamininin 80 100 ng/ml arası koruyucu 100 den sonra tedavi edici özelliğe büründüğünü,
9- D Vitamininin “normal” değerlerinin dünyada çeşitli kuruluşlara göre değiştiğini, (bu tablonun fotoğrafını ekte sunuyoruz)
10- D Vitamini 80ng/ml B 12 Vitamini de 800 düzeyinde olduğu zaman vücudun bağışıklık sisteminin pek çok hastalıkla mücadele edebildiğini, bu sayede Okan'ın tiroitlerindeki nodüllerin büyümesinin durduğunu,
11- D vitamininin gribe karşı grip aşısından daha koruyucu olduğunu, (Geçtiğimiz yıl grip aşısı olmamamıza rağmen hiç grip olmadık dolayısıyla D Vitamininin bağışıklık sistemimizi güçlendirdiğini yaşayarak gözlemiş olduk.)
12- Domuz gribi salgınında Kanada Hükümetinin insanlara domuz gribi aşısı yerine D Vitamini takviyesi yaptırmış olduğunu. (Bağışıklık sistemini güçlendirmek için.)
13- Prof. Dr. Canan Karatay'dan, hamilelerin D vitamininin 100 ng/ml olması gerektiğini,
14- D Vitamininin sadece güneşten ve gıdalardan alınarak yükseltilmesinin çok zor olduğunu bu nedenle de eczanede 2 TL den satılan D vit 3 takviyesinin kullanılması gerektiğini,
15- D Vitamini ampullerini içmenin çok az işe yaradığını kalçadan iğne yaptırmanın çok daha etkili olduğunu, (Prof. Dr. Canan Karatay bu şekilde öneriyor)
16- Hala hastalarına “ekmek üzerine D vitaminini damlat” diyen doktorlar olduğunu. Yani birçok doktorun D vitamininin yağsız alındığı takdirde vücut tarafından emiliminin olmadığının farkında olmadığını, Bu nedenle şayet kalçadan yaptırma şansınız yoksa bir kaşık zeytinyağı ile birlikte D vitaminin alınabileceğini, (Prof. Dr. Ahmet Aydın bu şekilde öneriyor)
17- D vitamini fazlasındantoksisite vakasına bugüne kadar hiç rastlanmadığını (Prof. Dr. Canan Karatay'dan öğrendik)
18- ABD'de yapılan araştırmalarda D vitamini eksikliğinin yaşlılarda ölüm riskini %30 arttırdığını, (Prof. Dr Aykan Canberk)
19- Dr. David Perlmutter'den başta Alzheimer olmak üzere, bunama Parkinson, MS, depresyon gibi nöropsikiyatrik hastalıkların D vitamini eksikliğinden de kaynaklandığını ve mutlaka destek alınması gerektiğini,
20- D vitamininin mucizevi bir vitamin olarak kabul edildiğini, meme, prostat, baş, boyun kanser tedavilerinde çok etkili olduğunu, (Prof. Dr. Erkan Topuz)
21- D vitamini eksikliğinin kolon kanserine yol açtığını, (Prof. Dr. Osman Müftüoğlu)
22- Kanser ve birçok hastalığın tedavisinde kullanılan D vitamininin hastalıklara yakalanmamak için koruyucu olarak kullanılması gerektiğini,
23- D Vitaminini ölçtürmemiş olanların bir an önce ölçtürmeleri ve 80 ng/ml düzeyine getirmeleri ve bu düzeyde tutmaları gerektiğini,

D VİTAMİNİMİZİ NASIL YÜKSELTTİK:
2013 Eylül ayında birimizin D Vitamini 23 ng/ml diğerimizin 30 ng/ml di. Önce 80 ng /ml ye ardından da 100 ng/ml nin üzerine çıkarmamız gerekiyordu. Canan Hocanın önerisiyle,
D Vitamini 30 olan Okan, gün aşırı birer iğneden 4 adet,
D Vitamini 23 olan Nurçin de yine gün aşırı birer iğneden 6 adet iğne yaptırdı.
Ardından da ayda bir iğne olduk. 4. Ayın sonunda (son iğne olduktan bir ay sonra) ölçüm yaptırdık ve 80 ng/ml düzeyine ulaşmıştık. Canan Hoca her ay birer iğne yaptırmaya devam etmemizi söyledi. Biz de bütün kış boyunca her ay birer iğne yaptırdık. Temmuz'da ölçtürdüğümüz zaman yine 80 lerde olduğumuzu gördük. Her gün öğle saatlerinde koruyucusuz 20 dakika güneşlenmemize ve her ay iğne yaptırmamıza rağmen D vitaminimiz 80'i geçememişti. Bu kez Canan Hoca 15 günde bir yaptırın dedi ve biz da 15 günde bir yaptırmaya başladık. Eskisi gibi bilgisiz olsaydık D vitamininin fazlasından korkardık. Ama biliyoruz ki D Vitamininde toksisteye bugüne kadar hiç rastlanmamış. Zaten biz de D vitaminimizin kaça ulaştığını görebilmek ve deneyimlerimizi Sağlıklı Yaşıyoruz sayfasında paylaşabilmek için Marmaris Yücelen Hastanesine 3-4 ayda bir gideceğiz. (SGK kapsamında çok az bir fark ödeyerek yaptırabiliyoruz.)
Önerimiz: Siz de bizim gibi D vitamininiz mutlaka ölçtürün ve D vitaminin önemini kavramış D vitamini değerlerinizi 80-100 seviyelerine ulaşmasında ve bu düzeyde tutulmasında size yol gösterebilecek yenilikleri takip eden bir doktor bulun kendinize.

NURÇİN - OKAN ÇAĞLAR
 
Kızlar geçen gün resmini ekleyecektim aklımdan çıktı.
Toz almak için yaptığım karışımda kullandığım fısfıslı şişe...
aaa.jpg
 
Böbreklerinde sorun yoksa. Bol su iç, limonda sık sularına böbrekte taş oluşumunu engeller. Karar senin.
Birde omega3 takviyesi alsan iyi olur.

D VİTAMİNİ HER DERDE DEVA!
Şayet doktorunuz bugüne kadar D Vitamininize baktırmadıysa veya 20 - 30 ng/ml değerlerini yeterli görüp size D Vitamini takviyesi vermemişse lütfen bu yazıyı daha dikkatli okuyun. Çünkü MS, den Alzheimer'a, kalp ve damar hastalıklarından kansere, gripten cilt hastalıklarına kadar pek çok hastalığın altında D Vitamini eksikliğinin yattığını biliyor musunuz?

Biz Prof. Dr. Canan Karatay'ı tanıyana kadar D vitaminini sadece kemik sağlığı için gerekli diye biliyorduk. D vitamini değerlerimizi ilk ölçtürdüğümüz zaman birimizin (Nurçin) 23, diğerimizin (Okan) 30 çıkınca Marmaris'teki doktorumuz yeterli olduğunu söyledi. Sonradan bu konuyu araştırınca ve Dünya D Vitamini Konseyinde Türkiye'den katılan tek temsilci olan Canan Karatay ile de bu konuyu konuşunca pek çok şeyin yanlış bilindiğini öğrendik ve bir daha da o doktora gitmedik.
D Vitamini ile ilgili neler öğrendik?
1- D vitamininin en yaşamsal vitamin olduğunu, hatta vitamin değil hormon gibi işlevleri olduğunu,
2-D Vitamininin cilt tarafından güneşin UVB ışınları sentezlenerek üretildiğini, bunun içingüneşin dik geldiği öğle saatlerinde 20 dakika “KORUMASIZ” olarak güneşlenilmesi gerektiğini, 20 dakikadan sonra vücudun D vitaminini üretemediğini, (Prof. Dr. Canan Karatay, Prof. Dr. Ahmet Aydın hatta Prof. Dr. Osman Müftüoğlu ve birçok yenilikçi doktor bu görüşte).Biz bu yaz başından beri deniyoruz, her yaz birkaç defa deri değiştirirken bu yaz “öğle saatinde 20 dakika, korumasız güneşlenme” ile ideal ve deri değiştirmeden yanıldığını,
3- Besinlerden alınan D vitamininin vücudun yaptığının ancak %25'i olduğunu,
4- D vitamininin yağda çözünen bir vitamin olduğunu, besinlerden D vitaminini vücudumuzun emebilmesi için mutlaka yağla birlikte yenilmesi gerektiğini,
5- D vitamininin en çok sakatat et ve balıkta bulunduğunu, haftada bir gün mutlaka sakatat yenmesi gerektiğini,yenen et ve yumurtaların mutlaka serbest dolaşan hayvan eti veya yumurtası olması gerektiğini,
6- Prof. Dr. Ahmet Aydın'a ve Prof. Dr. Canan Karatay'a birçok doktora göre göre D Vitamini eksikliğinin başta kanserler, enfeksiyonlar, romatizmal hastalıklar, otoimmün hastalıklar, örneğin sedef hastalığı, nöropsikiyatrik hastalıklar, koroner kalp hastalıkları ve hipertansiyon gibi çok sayıda hastalığa yol açtığını,
7- D Vitaminin önemini henüz Türkiye'deki pek çok doktorun kavrayamadığını ve kendilerini güncelleyememiş olduklarını,
8- D Vitamininin 80 100 ng/ml arası koruyucu 100 den sonra tedavi edici özelliğe büründüğünü,
9- D Vitamininin “normal” değerlerinin dünyada çeşitli kuruluşlara göre değiştiğini, (bu tablonun fotoğrafını ekte sunuyoruz)
10- D Vitamini 80ng/ml B 12 Vitamini de 800 düzeyinde olduğu zaman vücudun bağışıklık sisteminin pek çok hastalıkla mücadele edebildiğini, bu sayede Okan'ın tiroitlerindeki nodüllerin büyümesinin durduğunu,
11- D vitamininin gribe karşı grip aşısından daha koruyucu olduğunu, (Geçtiğimiz yıl grip aşısı olmamamıza rağmen hiç grip olmadık dolayısıyla D Vitamininin bağışıklık sistemimizi güçlendirdiğini yaşayarak gözlemiş olduk.)
12- Domuz gribi salgınında Kanada Hükümetinin insanlara domuz gribi aşısı yerine D Vitamini takviyesi yaptırmış olduğunu. (Bağışıklık sistemini güçlendirmek için.)
13- Prof. Dr. Canan Karatay'dan, hamilelerin D vitamininin 100 ng/ml olması gerektiğini,
14- D Vitamininin sadece güneşten ve gıdalardan alınarak yükseltilmesinin çok zor olduğunu bu nedenle de eczanede 2 TL den satılan D vit 3 takviyesinin kullanılması gerektiğini,
15- D Vitamini ampullerini içmenin çok az işe yaradığını kalçadan iğne yaptırmanın çok daha etkili olduğunu, (Prof. Dr. Canan Karatay bu şekilde öneriyor)
16- Hala hastalarına “ekmek üzerine D vitaminini damlat” diyen doktorlar olduğunu. Yani birçok doktorun D vitamininin yağsız alındığı takdirde vücut tarafından emiliminin olmadığının farkında olmadığını, Bu nedenle şayet kalçadan yaptırma şansınız yoksa bir kaşık zeytinyağı ile birlikte D vitaminin alınabileceğini, (Prof. Dr. Ahmet Aydın bu şekilde öneriyor)
17- D vitamini fazlasındantoksisite vakasına bugüne kadar hiç rastlanmadığını (Prof. Dr. Canan Karatay'dan öğrendik)
18- ABD'de yapılan araştırmalarda D vitamini eksikliğinin yaşlılarda ölüm riskini %30 arttırdığını, (Prof. Dr Aykan Canberk)
19- Dr. David Perlmutter'den başta Alzheimer olmak üzere, bunama Parkinson, MS, depresyon gibi nöropsikiyatrik hastalıkların D vitamini eksikliğinden de kaynaklandığını ve mutlaka destek alınması gerektiğini,
20- D vitamininin mucizevi bir vitamin olarak kabul edildiğini, meme, prostat, baş, boyun kanser tedavilerinde çok etkili olduğunu, (Prof. Dr. Erkan Topuz)
21- D vitamini eksikliğinin kolon kanserine yol açtığını, (Prof. Dr. Osman Müftüoğlu)
22- Kanser ve birçok hastalığın tedavisinde kullanılan D vitamininin hastalıklara yakalanmamak için koruyucu olarak kullanılması gerektiğini,
23- D Vitaminini ölçtürmemiş olanların bir an önce ölçtürmeleri ve 80 ng/ml düzeyine getirmeleri ve bu düzeyde tutmaları gerektiğini,

D VİTAMİNİMİZİ NASIL YÜKSELTTİK:
2013 Eylül ayında birimizin D Vitamini 23 ng/ml diğerimizin 30 ng/ml di. Önce 80 ng /ml ye ardından da 100 ng/ml nin üzerine çıkarmamız gerekiyordu. Canan Hocanın önerisiyle,
D Vitamini 30 olan Okan, gün aşırı birer iğneden 4 adet,
D Vitamini 23 olan Nurçin de yine gün aşırı birer iğneden 6 adet iğne yaptırdı.
Ardından da ayda bir iğne olduk. 4. Ayın sonunda (son iğne olduktan bir ay sonra) ölçüm yaptırdık ve 80 ng/ml düzeyine ulaşmıştık. Canan Hoca her ay birer iğne yaptırmaya devam etmemizi söyledi. Biz de bütün kış boyunca her ay birer iğne yaptırdık. Temmuz'da ölçtürdüğümüz zaman yine 80 lerde olduğumuzu gördük. Her gün öğle saatlerinde koruyucusuz 20 dakika güneşlenmemize ve her ay iğne yaptırmamıza rağmen D vitaminimiz 80'i geçememişti. Bu kez Canan Hoca 15 günde bir yaptırın dedi ve biz da 15 günde bir yaptırmaya başladık. Eskisi gibi bilgisiz olsaydık D vitamininin fazlasından korkardık. Ama biliyoruz ki D Vitamininde toksisteye bugüne kadar hiç rastlanmamış. Zaten biz de D vitaminimizin kaça ulaştığını görebilmek ve deneyimlerimizi Sağlıklı Yaşıyoruz sayfasında paylaşabilmek için Marmaris Yücelen Hastanesine 3-4 ayda bir gideceğiz. (SGK kapsamında çok az bir fark ödeyerek yaptırabiliyoruz.)
Önerimiz: Siz de bizim gibi D vitamininiz mutlaka ölçtürün ve D vitaminin önemini kavramış D vitamini değerlerinizi 80-100 seviyelerine ulaşmasında ve bu düzeyde tutulmasında size yol gösterebilecek yenilikleri takip eden bir doktor bulun kendinize.

NURÇİN - OKAN ÇAĞLAR
Bunu ben de okumuştum. kafama takılan bir şey var. Şimdi bunlar baya bir takviye almış.
İlk kullandıkları zaman böbrek fonksiyonları değeri belirteci kreatinin normal çıksa bile 3-5 kullanımdan sonra böbrekleri yorar mı? ya da daha sonraki yıllarda sorun çıkarır mı?
Çünkü böbrek hastalarının bir kısmı gençliklerinde sorumsuz ve alakasız ilaç kullanmalarından dolayı bu hastalığı çekmektedir.
Şöyle ki: Dvit iğnesi yaptırdıktan sonra günde 5 damla dvit ve ağızdan basit bir B12 alıyordum. Ama sabah ilk idrarımda özellikle müthiş bir ilaç kokusu oluyordu. Bir iki idrarda aynı şey, sonra çok su içmekten normale dönüyordu.
Acaba böbrekler çok mu zorlandı diye bıraktım B12 yi.
 
Bunu ben de okumuştum. kafama takılan bir şey var. Şimdi bunlar baya bir takviye almış.
İlk kullandıkları zaman böbrek fonksiyonları değeri belirteci kreatinin normal çıksa bile 3-5 kullanımdan sonra böbrekleri yorar mı? ya da daha sonraki yıllarda sorun çıkarır mı?
Çünkü böbrek hastalarının bir kısmı gençliklerinde sorumsuz ve alakasız ilaç kullanmalarından dolayı bu hastalığı çekmektedir.
Şöyle ki: Dvit iğnesi yaptırdıktan sonra günde 5 damla dvit ve ağızdan basit bir B12 alıyordum. Ama sabah ilk idrarımda özellikle müthiş bir ilaç kokusu oluyordu. Bir iki idrarda aynı şey, sonra çok su içmekten normale dönüyordu.
Acaba böbrekler çok mu zorlandı diye bıraktım B12 yi.
Zaten belli bir seviyeye ulaştıktan sonra(80-100 gibi) K2 vitamini almaya başlıyorlar. Kalsiyumu kemiklere yönlendirmek için. Nescafe ,hazır çorba, oralet vb. suda çözünerek eriyen şeylerden uzak durmak gerekiyor böbrekler için.
 
Zaten belli bir seviyeye ulaştıktan sonra(80-100 gibi) K2 vitamini almaya başlıyorlar. Kalsiyumu kemiklere yönlendirmek için. Nescafe ,hazır çorba, oralet vb. suda çözünerek eriyen şeylerden uzak durmak gerekiyor böbrekler için.
Bu K vitamini de baya konuşuluyor son zamanlarda.
Hele biraz yükseltelim de D yi Kya sıra gelir inşallah:KK70:
Sen iğne oluyordun sanırım değil mi? B12 için seviyen nasıl?
 
Şu ana kadar yediklerim:
1.) yarım siyah havuç
2.) 1 Türk kahvesi
3.) 2-3 kuru kayısı ve rezene çayı.
 
Evet yemekten geldim.
Yediklerim:
Avuç içi kadar beyaz peynir
10-15 zeytin
Sınırsız roka, dereotu.
Bakalım ne zaman acıkmaya başlayacağım.
 
Roka:
K Vitamini İçeriği: 100 gram çiğ roka günlük K vitamini ihtiyacının neredeyse tamamını tek başına karşılamaya yeter. K vitamini özellikle kemik gelişimi ve kemik sağlığının korunması için önerilen vitaminler arasındadır. K vitamini ayrıca düzenli olarak alındığında beyin hücrelerinde yaşla birlikte oluşan tahribatı en aza indiren önemli bir vitamindir.
 
aa kötü bir şey buldum roka için.
"lukozinolatlar bakımından zengin besinlerin uzun sürelerde, aşırı miktarda tüketimi hipotiroid riskini arttırabiliyor. Bu nedenle önce bir beslenme uzmanına danışmanız ve bu sebzeleri ne kadar tüketmeniz gerektiği hakkında bilgi almanız daha güvenli olacaktır."
dengeli yemekte fayda var.
 
X