Tiroid, TSH, Haşimato, Nodül hakkında her şey...

Bu linke baktım şimdi de bu imza kampanyaları işe yarıyor mu ki ya?
Bir umut yapıyoruz ama bizim insanlarımız her şeyin bir kılıfını bulur. Düşün ki Suriye'li diye kendini tanıtıp sınır dışına çıkmaya çalışanlar var. İyi bir şeye aklımızı çalıştırsak baya yol katederiz de şu soruları çevremdeki hiç kimse kendine sormuyor. Ben bir iki çift laf etsem insanlar gülüyor. "amaaannn onlara kaldıysak eğer" diye başlayan acınası cümleler.
O yüzden bu bireysel çabalarımızın ancak yavaş yavaş yayılacağını düşünüyorum.
Dün fabrikadan arkadaşlara dedim "birlikte birleşip Fiskobirlik'ten fındık alalım. Nedenleri şunlar... Kabuklu olsun..."

İnsanlara komik bir çaba gibi geliyor. Canan Karatay’ı ti ye aldıkları gibi.

Ama sağlıkları inşallah bir gün onları tiye almaz.

Ti ye alan kendine güler anca, deniz yıldızı hikayesinde olduğu gibi 1 tane kurtarsak kardır. Hem hiç bir şey yapmamaktansa en azından bir adımcık atmak bize bir şey kaybettirmez. Birlikten kuvvet doğar. Arz-talep meselesi ve bunun bilinciyle hareket edilmeli. Zararlı bulduğumuzu sen almazsan, ben almazsam, o almazsa kime satacaklar? Hangisini satın alacağımızı, istediğimizi bir şekilde belirtme yolu bunlar. Sen bakma onlara hani bir laf vardır,"KULA KIZIP ALLAH'A KÜSÜLMEZ" diye, sen bildiğin yolda ilerle.
 
Son düzenleme:
BenIpek BenIpek , özellikle kollestrol kısmını renklendirdim senin için, okuyuver.

İstanbul Sultangazi’de “KANSERE NEDEN OLAN BESLENME ALIŞKANLIKLARIMIZ” konusunda düzenlediği toplantıda Prof. Dr. Kenan DEMİRKOL’UN konuşması.

“YAĞ” ve “ŞEKER”


Eğer hayvan merada %100 yeşillikle besleniyorsa, asla başka yabancı gıda almıyorsa, o tereyağı dünyanın en iyi yağıdır. Zeytinyağından da iyidir. Ama marketten satın aldığınız tereyağı ahırda beslenen, pancar küspesi, mısır silajı veya başka tahıllarla beslenen hayvanların yağıdır…

Sizin sağlığınızı korumak için ne yediğinize bakmanız lazım. İşte temel hatalardan biri yağ seçimi.

Biz ayçiçek yağı, mısırözü yağı, margarin
veya endüstriyel tereyağı yediğimiz sürece
hasta olmaya mahkumuz.

zeytinyagitereyagiElimizde iki tane yağ var şu anda. Bir, zeytinyağı; iki, %100 mera sütünden yapılmış tereyağı. Peki fındık yağını nereye sokacağız? Bu liste içinde bakın fındık yağının yağ asit içeriği, yani temel yağ bileşimi zeytinyağına çok yakındır. Hasta edici bir yağ değildir. Ama zeytini sıkıyorsun, yağını elde ediyorsun. Fındığı eziyorsun, püre haline getiriyorsun, 80 dereceye ısıtıyorsun, eter katıyorsan, yağını öyle elde ediyorsun. Hangisi tercih edilir? Zeytinyağı tabii ki. Yani fındık yağını eve sokmanın bir alemi yok. Ha zeytinyağının tadına hiç tahammül edemiyorsan o zaman rafine zeytinyağı kullanabilirsin. O da işte fındık yağıyla aynı yöntemle elde edilir. Yani piyasa değeri olmayan, çok koyu, kokulu zeytin yağlar fabrikaya gönderilir. Onlar da 70-80 dereceye ısıtılır; sonra da eter katılır; yağ elde edilir. İlk etapta rafine zeytin yağı elde edilir. Hiç kokusu yoktur, hiç tadı yoktur. Eğer bu rafine zeytin yağına, %5 oranında sızma zeytin yağı katarsanız, o zaman riviera tipi zeytinyağı elde etmiş olursunuz. Hani marketlerde görüyorsunuz ya, o fabrika eseri bir yağdır; ayçiçekle filan karışmış değildir. Saf zeytinyağıdır. Ama neden yoksundur biliyor musunuz? Sızma Zeytinyağında var olan antioksidanlardan yoksundur. Çünkü oksitlenme, yani paslanma bütün bizim hastalıkların temelindeki ana unsurdur.

Nasıl açık havada bırakırsan demiri yağmurda paslanır,
ama biz ne yaparız, antipas diye bir boya süreriz paslanmasın diye.

Vücudumuzun da antipasları vardır.
Bunlara biz antioksidan diyoruz.


Antioksidanları ağırlıklı olarak sebze-meyvelerden elde ediyoruz. Zeytinyağı antioksidanlardan çok zengindir ve kalp hastalıklarına karşı koruyuculuğu önemli oranda antioksidanlardan dolayı kaynaklanmaktadır. Ama biz onu ısıttığımız zaman, rafine zeytinyağı elde ettiğimiz zaman, bu unsurları geniş ölçüde kaybediyor. O yüzden mümkün mertebe sızma zeytinyağı kullanmalıyız ve çocuklarımıza da bu tadı alıştırmamız lazım.

İkinci temel hatamıza geçmeden birincisi olan yağ seçimini özetlersek, daha Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinin Trabzon bölümünde, hamsinin zeytinyağı ile kızartıldığının tarifi vardır. Sen 500 sene önce bu topraklarda bunu biliyordun. Ama biz, dış etkilerle doğruyu unutturulduk ve yanlışlara sürüklendik. İşte o yanlışlıklar bizi hastalıklara sürüklüyor. Zaten dünyada bir tek Akdeniz yöresinde yetişiyor. Şimdi Arjantin’de, Çin’de zeytin ağacı yetiştirilmeye çalışılıyor. Biz toprağındayız. 5.000 yıldır bu topraklarda zeytinyağı kullanılıyor. Ne olur biraz özümüze geri dönelim.

toz_sekerİkinci büyük hata şeker. Hayatımızda şeker, insanlık tarihi itibarıyla bakarsanız çok yeni bir olgu.

Peki şeker bir besin maddesi midir?
Değildir.


Çünkü besin maddesini nasıl tanımlıyoruz? İnsanın bedensel ve ruhsal işlevlerini ve çoğalmak için, yani neslini sürdürmek için gerekli maddelere biz besin maddeleri diyoruz. Şeker, insanın herhangi bir işlevini yerine getirmek için gerekli mi?

Evet. Beyin glikozla çalışıyor.
Omurilik hücreleri glikozla çalışıyor.
Eritrosit dediğimiz alyuvarlar glikozla çalışıyor.
Enerji kaynağı olarak glikozu kullanıyor.
Peki dışarıdan şeker alıp da daha akıllı olan bir insan gördünüz mü?

Hani beyin glikozla çalışıyor ya, şeker yediği için daha akıllı olan bir insan gördünüz mü? Veya sperm, enerji kaynağı olarak früktozu kullanıyor. Meyve yiyip de daha müthiş erkek olanı gördünüz mü? Çünkü;

insanın gereksinimi olan glikozu da früktozu da
vücut kendisi üretiyor.
Dışarıdan asla alınmasına gerek yok.
Dolayısıyla biz şeker yediğimiz zaman
tamamen sadece damak zevkimiz için yiyoruz.
Asla hiçbir bedensel ihtiyacımız yok.

O yüzden şekere boş kalori denir. Yani gereksiz yere aldığımız kalori. E bugün bakın şimdi son bir hafta içinde yediklerinize, ne kadar boş kalori aldınız? Çok… Niye?… Hasta olmak için, Sadece hasta olmanıza katkıda bulundu. Bir de son zamanlarda pancardan elde edilen şeker de bir yana bırakıldı; daha ucuz olsun diye mısırdan elde edilen şeker kullanılmaya başlandı. Fruktozdan zengin mısır şurubu. Ne yazık ki, bizim gıda tüzüğümüzde farklı şekerlerin farklı adlandırılması zorunluluğu yok. Şeker şekerdir mantığıyla ister nişasta bazlı şeker yani mısır nişastasından elde edilmiş şeker olsun ister pancar şekeri ister … şekeri olsun hepsinin üstünde şeker yazılması yeterli. sismanHalbuki

mısırdan elde edilen fruktozdan zengin mısır şurubu,
aynı miktar kaloride bile olsa normal şekere göre
% 46 daha şişmanlatıcı.

Özellikle karın bölgesi yağlanmasına yol açıyor. Bu bilimsel olarak kanıtlandı.

Dünyanın en saygın üniversitelerinden biri, Amerika’da bir teknik üniversitenin bir öğretim üyesinin sözünü ödünç alarak size söylemek istiyorum “Yaşadığımız çağ, akademik kapitalizm.” Yani sermaye sahiplerinin akademisyenleri satın alması sonucu, toplumla paylaşmak istediklerini akademisyenlere söylettirdikleri çağdayız.. Yani satılmış insanların çağı. Satılmış bilim insanlarının çağındayız.

karaciger_yaglanmasiÜçüncüsü ise karaciğer yağlanması. Ama ne tür bir yağlanma? Alkolizm dışı bir yağlanma. O yüzden biz buna alkol dışı karaciğer yağlanması deniyor. Ve alkol dışı karaciğer yağlanması, özel tipli bir siroza neden oluyor. Atatürk’ün öldüğü siroz hastalığı var ya. Özel bir tipte siroz hastalığı, kriptojenik siroz deniyor buna. Amerika’da son otuz yıl içinde üç kat artan karaciğer kanserinin de kriptojenik siroz sonucu olduğu belirtiliyor. Yani sonuçta Amerika’da son 30 yılda üç kattan fazla görülen karaciğer kanserinin sebebi mısır şurubudur. Bu, bu kadar açıkken bizim bakanlığımız dün yaptığı açıklamada hiçbir bilimsel kanıt sunulamamıştır diyor. Benim 110 tane bilimsel yayın kullanarak yazdığım, on yedi sayfalık raporu da çiğneyerek bunu yapmış. 17 sayfalık rapor gönderdim onlara. 110 tane de literatür ekledim. Ama neoliberalizmdeki iktidarlar sermayenin iktidarıdır; vatandaşın iktidarı değildir. Yurttaşın iktidarı değildir...

Ne olur çocuklarınızı mısır şurubundan uzak tutun.
Hem şekerden uzak tutun ama özellikle de yani gofret, bisküvi kek
dışardan alacağına az şekerli bir keki evde kendin yap.
Yani ambalajlı bir ürün sunmayın çocuklarınıza.

misir-surubuBugün gıda sanayisinde
sadece ve sadece
aksi belirtilmediği takdirde
mısır şurubu kullanılıyor.
Dondurmalarda o kullanılıyor,
hazır aldığınız baklavanın şerbeti
bile mısır şurubundan.

Kartal’da onun fabrikası var Ülker’le Cargill firmalarının ortak kurdukları bir fabrika. Baklava şerbeti bile oradan geliyor. Çocuklarınıza illa tatlı bir şey yedirecekseniz, ne olur evde kendiniz yapın ve olabildiğince az şekerli yapın. Çünkü total olarak da şeker zararlı zaten, yani;


insanın
zarar görmeden günde tüketebileceği
şeker miktarı 30 gram dolayındadır.
30 gram, 8 kesme şekeri yapar.

Ama bu şekerin içinde ne yazık ki meyve de var, bal da var, yani siz kahvaltıda bir tatlı kaşığı bal yediyseniz, hakkınız 7 ye düştü. Bu hakkınızı ağırlıklı olarak meyve olarak değerlendirin. Eğer bugün hiç şeker yememişseniz, bal dahi yememişseniz, çayınıza hiç şeker koymamışsanız, başka hiçbir şeker kaynağı da yoksa, 8 kesme şekerin karşılığı 300 gram portakal veya 300 gram elma veya 400 gram kiraz veya vişne veya 100 gram kadar muz, incir veya üzüm yiyebilirsiniz. Ama sadece 100 gram. Yani mandalina zamanı koy hanım önüme bir kilo mandalinayı ben bunu yiyeyim bu sağlıklı değil. Siz sınırsızca sebze yiyebilirsiniz ama meyve sınırlı yemeniz lazım. Meyvenin fazlası da şişmanlatır. Ve zararlıdır, karaciğer yağlanması yapar….. Yani meyve tek başına bile hem karaciğer yağlanması, hem karın tipi şişmanlık yapabilir. Karın tipi şişmanlığın çok özel bir yeri vardır. Bağırsak çevresindeki iç organların çevresindeki yağlar hormonal etkin yağlardır ve bu hormonal etkin yağlar ne yazık ki kanser oluşumunda da, kalp-damar hastalığı oluşumunda da etkindir. O yüzden eşit bir şişmanlık, yani kollar bacaklar her taraf eşit ama karın büyümemiş. Bu şişmanlığa çok itirazımkanser yok.

karın tipi şişmanlık
eşittir şeker hastalığı,
eşittir kalp hastalığı,
eşittir kanser.

O yüzden göbekler inecek. Göbekler inmediği sürece sağlıklı olma şansımız yok. Göbekleri indirmek içinde şekerden uzak duracağız. Çünkü en çok karın tipi şişmanlık yapan früktozdur. Bizim yediğimiz pancar şekerinin de yarısı früktozdur. Yediğimiz meyvenin şekerinin de yarısı früktozdur. Biz früktozu azaltmak zorundayız. Karın tipi şişmanlığı, dolayısıyla kalp hastalığı, kanser, inme gibi hastalıklardan kurtulmak istiyorsak karnımız inecek.

- Esmer şeker hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Bakın bütün şekerler esmerdir. Üretim aşamasında karamelize olur. O yüzden esmerdir ama yıkandıkça üzerindeki karamel atılır, rafine edildikçe beyazlaşır. Yani senin dediğin esmer şeker, yediğin beyaz şekerin üretimdeki bir önceki aşamasıdır. Sadece ticari bir tuzak. Daha yüksek fiyata satabilmek için ticari bir tuzak……

Şimdi karaciğer yağlanmasının önemli bir bölümü selim seyredebilir. Yani her hangi bir sorun yaratmadan da insan ömrünü bununla sürdürebilir. Ama bir bölümü yine hatalı beslenmenin devam etmesi koşuluyla, yağlı karaciğer iltihabına dönüşebilir. Alkol dışı yağlı karaciğer iltihaplanmasıdır bu hastalığın adı. Ciddi karaciğer yetersizliği, siroz karaciğer kanseri aşamasıdır. Bazen yağlı karaciğer iltihabı olmadan da sadece yağlı karaciğer aşamasında da bazı hastalıklar çıkabilir ama yağlı karaciğeriniz varsa iki yol var sizin önünüzde; biri nispeten hayatınızı idame edeceğiniz bir yol öbürü de ölümdür. O yüzden ne yapıp yapıp karaciğer yağlanmasını tedavi ettirmelisiniz. Bunun da temelinde şekeri tümüyle sıfırlamanız geliyor. Ancak iki yıl gibi bir süre içinde toparlayabilirsiniz……

Şeker kesmeyi dile getirdiğimiz zaman
karaciğer yağlanması açısından,
o zaman nişastayı da kesmemiz lazım.

Çünkü nişasta, daha ağzımızda çiğnendiğinde tükürükle glikoza dönüşür. Şekerdir; yani nişasta da şekerdir.

***- Kolesterolün karaciğer yağlanmasıyla bir ilgisi var mı?***


- Kolesterol olmazsa hayat olmaz. Bütün hormonlarımızın ham maddesi kolesteroldür. O yüzden zaten anne sütünde kolesterol çok yüksektir. Çocuğun hormonlarının üretilmesi için başlangıçta anneden aldığı kolesterole ihtiyacı vardır.

Kolesterol masum bir maddedir.
Ama oksitlenirse oksikolesterole dönüşür
ve damar sertliği yapar.
Peki oksitleyen ne?
Şeker.

kolestrolYedikten sonra şeker trigliseride dönüşür. Yağdır o ve o trigliseritten kolesterolü oksitleyerek damar sertliği yapar bir. İki;

ayçiçeği yağı,
mısır özü yağı
veya margarinden
elde edilen trans yağ asitleri
kolesterolü oksitler ve böylece
damar sertliği oluşur.

Üç, yapay yemle beslenen hayvanların sütünde de iç yağı vardır. Damar sertliği yapıcı doymuş yağ asitleri vardır, bunlar kolesterolü oksitler ve hasta eder bizleri. Şimdi hayvanın merada otlarsa ayçiçeği yağı mısırözü yağı margarin kullanmazsan şekeri de azaltırsan senin damar sertliği olma şansın kalmıyor. Kolesterolün ne olursa olsun. Ama bu bilgi kolesterol ilacı üreten Amerikan şirketlerinin işine gelmiyor.

yılda sadece kolesterol ilacı satımından
50 milyar dolar elde ediyorlar.

ilacO yüzden de Amerikan tıbbı bize ne emrediyor? Kolesterol ilacı ver diyor. Bakın gazetelere yansıyan bir gerçek var. Nasıl bizim Sağlık Bakanlığımız bir bilimsel kurul kurdu, Amerika’da da böyle bir bilimsel kurul kuruldu ve “Normal kolesterol düzeyi kaçtır?” sorusuna bilim kurulu yanıt versin istendi. Ve de normalin çok altı bir değer, 200 mü kabul ediliyor normal,150 gibi bir değer ileri sürdüler. Sonradan ortaya çıktı ki bilim kurulunda yer alan 9 öğretim üyesinin dokuzu da ilaç şirketlerinden rüşvet almışlar.

- Hocam kızartmalarda ne tip yağ kullanmak gerekir?
- Kesinlikle zeytinyağı, kesinlikle.
- Peki, zeytinyağının yanma derecesi ayçiçeği yağından yüksek midir?
- 240 derece, ayçiçeği yağından çok daha yüksektir. Tava ısısı normal şartlarda 180 dereceyi çok az aşar. O yüzden rahatlıkla zeytinyağını kullanabilirsiniz ama dumanlaşma derecesi diye teknik jargonda adlandırılır sızma zeytinyağını kullandığınız zaman çok daha düşük derecelerde dumanlanma görürsünüz. O su buharıdır. Su buharıdır ve içindeki bazı organik maddeler yanar, koku maddeleri tat maddeleri yanar. O yüzden o, yağın yandığı anlamında değildir. Ne olur yanılmayın. Yağ yanmıyor. İçindeki bazı koku, renk maddeleri yanıyor. 240 dereceye kadar dayanan bir yağdır……


sise_su- Bir dinleyicinin elindeki pet şişeden su içtiğini gören hoca,
- Şimdi içtiğiniz su ile neler elde ettiğinizi de gözden geçirelim ve bu günkü toplantıyı kapatalım.

O polietilen tereftalat maddesinden üretilmiş
yani pet şişenin içindeki stalatlar
suyun içine karışmış bulunuyor.
Ayrıca o plastiği yumuşatmak için
antimon denen bir ağır metal kullanılmıştır
o da suyun içine karışıyor
dolayısıyla siz hem stalat,
hem de antimon içmiş oldunuz şu anda.

Peki, ne yapar bunlar size? Bunlar hormon bozucular diye geçer. Sizin vücudunuzda bir takım hormonal bozukluklar yaratır. Bu hormonal bozuklukların bir bölümü, örnek, östrojen etkisini göstererek 5 yaşında çocukların adet görmesine sebep olur. İki buçuk yaşında bir çocuk getirdiler Lüleburgaz’dan adet görüyor. İki buçuk yaşında. Hamile bir kadın östrojen etki gösteren bir hormonal bozucuyu aldığı zaman, o madde özellikle bu 19 litrelik su bidonlarında onlar polikarbon denen bir plastiktir ve ham madde olarak Bisfenol-A denen bir maddeden üretilir. Bisfenol-A’nın meme kanseri yaptığı 1930 yılından beri bilindiği halde ve 130 tane bilimsel yayın olduğu halde bunun hakkında hala biz o bidonlardan su içmeye mahkum bırakılıyoruz. Bisfenol-A hamile bir kadının karnındaki çocuğun beynindeki cinsiyet ayrım merkezine gittiğinde çocuğun homoseksüel olma olasılığı çok yükseliyor. Meme kanseri riski çok yükseliyor erkekse prostat kanseri riski normal bunla temas etmemiş insana göre 3 kat artıyor.

Yani musluk suyu için Allah aşkına.

- Arıtıcılar hocam?
- Paranız varsa arıtıcı kullanın. Ama paranız yok arıtıcı alamıyorsunuz, musluk suyu için.

Musluk suyu
İstanbul’da kullandığınız
plastik şişedeki su hangisi olursa olsun
100 kat iyidir.

musluk_suyuİSKİ’nın her ay İstanbul’daki bütün su havzalarının sağlık raporları internette yayınlanıyor. Biz geçen sene NTV’de bir su programı yapmıştık ve NTV Yıldız Teknik Üniversitesinde piyasadan topladığı suları bakteriyolojik incelemeye gönderdi. Hepsinde mikrop çıktı. Hepsinde istisnasız. Yani siz sağlıklı olsun, temiz olsun çocuğum mikropsuz su içsin diye mikroplu suyu paranızla içiyorsunuz. Bıraktım vazgeçtim mikroptan, kanser yapıyor. Almanya’da geçen sene ocak ayında Avrupa birliğinin gıda güvenliği merkezi vardır EFSA ocak 2010a kadar Bisfenol_A’nın sağlık sakıncası olmadığını iddia ediyordu. Ama toplum baskısıyla mayıs ayında biz bu işi araştıracağız dediler ve ekim ayında biberonlarda Bisfenol-A’nın kullanımını yasakladılar. Tamam, da biberonda yasakladın e çocuğuna Bisfenol-A’lı su bidonundan su katmıyor musun mamasını hazırlarken? Isı ve zaman etkisiyle plastiğin defalarca kullanılmasıyla Bisfenol-A’nın suya geçiş oranı çok artıyor. Şimdi su ısınmaz ki diyeceksiniz. Arizona’da yapılan bir çalışmaya göre şehirlerarası su nakli sırasında kamyon içerisindeki su 80 dereceye kadar ısındığı saptanmıştır. 80 dereceye ısınan su o plastikten ne kadar madde çözüyor biliyor musunuz? Sizi de sülalenizi de kanser etmeye yeter. Antalya’da yazın açık havada duran suyun derecesi kaç acaba? Banyo bile yapamazsın o kadar sıcak suyla. Ne olur musluk suyu kullanın. Bırakın şu plastikleri.

- Hocam bazı yiyecekleri plastik poşetlere koyup buzluğa atıyoruz . bu da sakıncalı mı?
- Şimdi bakın naylon folyo polietilen denen bir maddedir ve polietilenin bu güne kadar bir sağlık sakıncası saptanmamıştır. Daha büyük sorun yoğurt kapları. Mesela bazen çay içiyoruz köpük gibi bardaklardan veya uçağa bindiğimizde şeffaf cam gibi çıt diye kırılan plastik bardaklar var hem o polystryne hem köpük gibi olan bardaklar da polystryne onlardan stryne çayımıza geçiyor o da kanser yapıyor.

plastik_kodŞimdi plastik yoğurt kaplarında, ben anlata anlata zannediyorum bazı firmalar artık polipropilen kullanmaya başladı. Kabın altına baktığımız zaman veya yanına baktınız zaman bir üçgen göreceksiniz. Üç oktan oluşan bir üçgen. Bu geri dönüşüm işaretidir. O üçgenin içinde bir sayı yazar. 5 numara polipropilendir altında da zaten PP yazar. Yoğurt alırken artık markaya göre değil kullandığı plastiğe göre tercihinizi yapın. Ben her yoğurt almaya gittiğimde maalesef aynı firma farklı marketlere farklı plastik gönderebiliyor. Daha ucuz marketlere adi plastiklerde, lüks semtlerdeki marketlere daha kaliteli plastikte gönderiyor. Ne acı. Yani ayırım yapıyor.

- Yani hocam üçgenin içinde 5 mi yazması lazım?
- Evet polipropilen

- 1,5 litrelik su şişelerinde 1 yazıyor.
- Evet, işte o PET polietilen tereftalat, kötü, 1 numara kötü. Evde 19 litrelik bidonların altına bakın. Onda da 7 yazar. 7 diğer plastikler anlamına gelir. Diğer plastiklerin içinde 6-7 farklı plastik vardır bunlardan bir tanesi de polikarbondur onun için üçgenin altında PC kısaltması vardır.


Bu günlük de bu kadar…..

Prof. Dr. Kenan DEMİRKOL

Yazıdan çıkardıklarım ve uyguladıklarım:

1.) Marketlerdeki tereyağını evimize sokmuyoruz= 3 aydır uyguluyorum ama evde olan az miktarı da önce kahvaltıdan sonra evden kaldırdım kesin ve kesin olarak.

2.) Pastalar için evde çiçek yağı bulunduruyordum ki artık uzun zaman yapacağımı sanmıyorum.Ama yemekte zeytinyağı kullanıyorum. Özellikle salatalarda falan soğuk sıkım natürel tercih ederken şu an için yemeklerde riviera kullanıyorum. Ama zamanla tamamen bırakacağım.

3.) Hayatım boyunca trigiliserid yüksekliği yaşadım ve bunun sadece yağdan olduğunu sanıyorum. Gittiğim aklı selim doktorların hiç biri de bana şekerden ve undan kaynaklı olmadığını söylemedi. Biri “sen tüm gün tereyağı falan mı yiyorsun?” demişti. Öğrendim ki trigiliserid yağdan çok un ve glikozla ilgili. Şimdi saf zeytinyağından kaçmıyorum. Hatta vücutta bazı işlevler için hayati önem taşıyor. Dvit i yağla alıyorum ki bir parça ekmek bile yemeyi göze alamıyorum.

4.) Kolesterol için olanlar zaten bende bir takıntıydı ama yavaş yavaş atıyorum onu da.

5.) Su için okuduklarım beni çok şaşırtıyor. Biz ki mürekkep yalamış insanlar olarak plastik şişelerdeki hem de açıkça bize gösterilen tehlikeyi fark etmiyoruz. Üçgen içinde 5 yazma olayı. Bizim bu sene bir tayin durumumuz var, inşallah olursa yeni yerimizde hep aklımda arıtma taktırmak. Çünkü ben boş damacayı balkona koyuyorum toz kir ne varsa giriyor içine, ben en masum kullanıcıyım. Millet ne pis ortamlarda kullanıyordur belki. Onlar temizleniyor mu sanki? Direk dolum oluyor. İğrenç ötesi gerçekten.
 
Ti ye alan kendine güler anca, deniz yıldızı hikayesinde olduğu gibi 1 tane kurtarsak kardır. Hem hiç bir şey yapmamaktansa en azından bir adımcık atmak bize bir şey kaybettirmez. Sen bakma onlara hani bir laf vardır,"KULA KIZIP ALLAH'A KÜSÜLMEZ" diye, sen bildiğin yolda ilerle.

Kesinlikle doğru. Ben mesela 3 aydır bir şeyler yapmaya çalışıyordum ama bir boşluktaydım sanki. Yani rotam tam değildi. Bir şey eksikti. Senin gönderdiğin woto beni tamamen değiştirdi. Bunun gibi bir şey.

Bu bir ekip olayı gibi inşallah zincirleme bir çok kişi faydalanır. Daha önce topiklerde Canan Karatay’ı da tiye almışlığım var. Ceviz tavsiye ediyor ya, derdim ki “ya Canan Hoca millet alıyor zamlı 1300TL asgari ücret her öğünde 4 kişilik bir aile ceviz yerse adam ayı çıkaramaz.” Şimdi o kadar farklı bakıyorum ki olaya.
 
Yazıdan çıkardıklarım ve uyguladıklarım:

1.) Marketlerdeki tereyağını evimize sokmuyoruz= 3 aydır uyguluyorum ama evde olan az miktarı da önce kahvaltıdan sonra evden kaldırdım kesin ve kesin olarak.

2.) Pastalar için evde çiçek yağı bulunduruyordum ki artık uzun zaman yapacağımı sanmıyorum.Ama yemekte zeytinyağı kullanıyorum. Özellikle salatalarda falan soğuk sıkım natürel tercih ederken şu an için yemeklerde riviera kullanıyorum. Ama zamanla tamamen bırakacağım.

3.) Hayatım boyunca trigiliserid yüksekliği yaşadım ve bunun sadece yağdan olduğunu sanıyorum. Gittiğim aklı selim doktorların hiç biri de bana şekerden ve undan kaynaklı olmadığını söylemedi. Biri “sen tüm gün tereyağı falan mı yiyorsun?” demişti. Öğrendim ki trigiliserid yağdan çok un ve glikozla ilgili. Şimdi saf zeytinyağından kaçmıyorum. Hatta vücutta bazı işlevler için hayati önem taşıyor. Dvit i yağla alıyorum ki bir parça ekmek bile yemeyi göze alamıyorum.

4.) Kolesterol için olanlar zaten bende bir takıntıydı ama yavaş yavaş atıyorum onu da.

5.) Su için okuduklarım beni çok şaşırtıyor. Biz ki mürekkep yalamış insanlar olarak plastik şişelerdeki hem de açıkça bize gösterilen tehlikeyi fark etmiyoruz. Üçgen içinde 5 yazma olayı. Bizim bu sene bir tayin durumumuz var, inşallah olursa yeni yerimizde hep aklımda arıtma taktırmak. Çünkü ben boş damacayı balkona koyuyorum toz kir ne varsa giriyor içine, ben en masum kullanıcıyım. Millet ne pis ortamlarda kullanıyordur belki. Onlar temizleniyor mu sanki? Direk dolum oluyor. İğrenç ötesi gerçekten.
İçini bulandırmak istemem ama o damacanalarda insan dışkısına bile rastlandı yapılan tahlillerde. Arıtıcı konusunda da çok araştırma yapılmalı hepsi sağlıklı değil dikkat et. Faydalı yağlar hücrelerimiz ve beynimiz için çok önemli ve gerekli. Hindistan cevizini, avakadoyu ve omega3 takviyesini de hayatmıza sokmalıyız.
 
Kesinlikle doğru. Ben mesela 3 aydır bir şeyler yapmaya çalışıyordum ama bir boşluktaydım sanki. Yani rotam tam değildi. Bir şey eksikti. Senin gönderdiğin woto beni tamamen değiştirdi. Bunun gibi bir şey.

Bu bir ekip olayı gibi inşallah zincirleme bir çok kişi faydalanır. Daha önce topiklerde Canan Karatay’ı da tiye almışlığım var. Ceviz tavsiye ediyor ya, derdim ki “ya Canan Hoca millet alıyor zamlı 1300TL asgari ücret her öğünde 4 kişilik bir aile ceviz yerse adam ayı çıkaramaz.” Şimdi o kadar farklı bakıyorum ki olaya.
Ivır zıvıra, iğrenç işlenmiş gıdalara kötü alışkanlıklara para vereceğine insan kendi sağlığına yatırım yapmalı sonra geri dönüşü olmayan yollara girilmesin diye. Adam 400TL ayda sigaraya veriyor gözü kapalı ama maddi zorluk var diye evde çoluk çocuğun sağlıklı beslenmesinden kısıyor. Bu nasıl mantık...?
 
İçini bulandırmak istemem ama o damacanalarda insan dışkısına bile rastlandı yapılan tahlillerde. Arıtıcı konusunda da çok araştırma yapılmalı hepsi sağlıklı değil dikkat et. Faydalı yağlar hücrelerimiz ve beynimiz için çok önemli ve gerekli. Hindistan cevizini, avakadoyu ve omega3 takviyesini de hayatmıza sokmalıyız.

Ay tahmin edebiliyorum. Çünkü çok pis hatta çok sapık hatta insanlara kötülük etmek için yaşayan insanlar var. Sırf kötülüğüne Allah bilir neler koyuyorlardır içine tuvaletini yapan bile vardır.

Ağustosta bizim tayin işi belli olacak. O zamana kadar bir şekilde idare edeceğim. Yoksa 10 lt pet şişe mi alsak ki ya?
 
Ivır zıvıra, iğrenç işlenmiş gıdalara kötü alışkanlıklara para vereceğine insan kendi sağlığına yatırım yapmalı sonra geri dönüşü olmayan yollara girilmesin diye. Adam 400TL ayda sigaraya veriyor gözü kapalı ama maddi zorluk var diye evde çoluk çocuğun sağlıklı beslenmesinden kısıyor. Bu nasıl mantık...?
Ay sorma bizim burada işçi geçinemiyoruz politikası yapıyor ağzından sigara düşmüyor.
 
İçini bulandırmak istemem ama o damacanalarda insan dışkısına bile rastlandı yapılan tahlillerde. Arıtıcı konusunda da çok araştırma yapılmalı hepsi sağlıklı değil dikkat et. Faydalı yağlar hücrelerimiz ve beynimiz için çok önemli ve gerekli. Hindistan cevizini, avakadoyu ve omega3 takviyesini de hayatmıza sokmalıyız.
Geçen gün Ank Real'de avakado indirimi vardı. Tane 0,95 krş.
Anneme 20 tane aldırdım. Bu sıra ona abandım. Migrosta 3,95TL/adetti.
Hindistan cevizini de iyi dedin alayım bu hafta Migros'tan, çok yağlı kalorisi yüksek diye yılda belki 2 kere alıyordum.
 
İnsan bu işe kendini kaptırınca çok fena oluyor. Bir sürü rujumu çöpe attım. Gün içinde ruj kullanmıyorum artık. Özel zamanlar için bonus maksatlı bir iki tane iyi bir şey saklıyorum o kadar. Artık hayat o hale geldi dokunduğumuz temas ettiğimiz her şey kanserojen.
 
İnsan bu işe kendini kaptırınca çok fena oluyor. Bir sürü rujumu çöpe attım. Gün içinde ruj kullanmıyorum artık. Özel zamanlar için bonus maksatlı bir iki tane iyi bir şey saklıyorum o kadar. Artık hayat o hale geldi dokunduğumuz temas ettiğimiz her şey kanserojen.

Bende birkaç gün önce bir yerde okudum fişlerde Nil'e kanserojen varmış doktorlar diyor ki fişlere dokunduktan sonra ellerinizi bol suyla yıkayın :KK43:( bunları duydukça da paranoya yapıyorum...evet katılıyorum ayda 400 TL sigaraya bulunuyorsa ceviz avokado Hindistan cevizi zeytinyağı alınabilir...evet önemli olan arkamızdan gelecek olan çocuklarımızı bu konuda bilinçli yetiştirmek var olan beyni değiştirmek zor "yiyen de ölüyor yemeyen de" diyen öyle çok insan var ki etrafımda..."hayatın boyunca fast food yedirmemiş ailen gazlı içecekler içirmemiş alkol sigara yok noldu troid cA oldun" diyenler oluyor öyle sinirleniyorum ki evet oldu ama belki çok geç farkedecektik ya da troid değil akciğer olacaktı böyle beslenmemiş olsaydım...paylaşım harika velilerime forwardlayacağım derindenizlerden derindenizlerden
 
evet
Ben B12 olarak benexol alıyorum ağızdan.
Dvit i damla olarak alıyorum ama yine de korkuyorum böbrekler zorlanır mı yoksa ileride sorun çıkarır mı diye.
Kalçadan almak daha sağlıklı olsa gerek ağızdan alınca bir kısmı atılıyor vucuttan.
Ben de Dvit damla ile doping gibi B12 kalçadan mı alsam.
Ayda 1 mi oluyorsun sen?
Ben B12 olarak benexol alıyorum ağızdan.
Dvit i damla olarak alıyorum ama yine de korkuyorum böbrekler zorlanır mı yoksa ileride sorun çıkarır mı diye.
Kalçadan almak daha sağlıklı olsa gerek ağızdan alınca bir kısmı atılıyor vucuttan.
Ben de Dvit damla ile doping gibi B12 kalçadan mı alsam.
Ayda 1 mi oluyorsun sen?
İstediğin seviyeye kadar evet.
 
Bende birkaç gün önce bir yerde okudum fişlerde Nil'e kanserojen varmış doktorlar diyor ki fişlere dokunduktan sonra ellerinizi bol suyla yıkayın :KK43:( bunları duydukça da paranoya yapıyorum...evet katılıyorum ayda 400 TL sigaraya bulunuyorsa ceviz avokado Hindistan cevizi zeytinyağı alınabilir...evet önemli olan arkamızdan gelecek olan çocuklarımızı bu konuda bilinçli yetiştirmek var olan beyni değiştirmek zor "yiyen de ölüyor yemeyen de" diyen öyle çok insan var ki etrafımda..."hayatın boyunca fast food yedirmemiş ailen gazlı içecekler içirmemiş alkol sigara yok noldu troid cA oldun" diyenler oluyor öyle sinirleniyorum ki evet oldu ama belki çok geç farkedecektik ya da troid değil akciğer olacaktı böyle beslenmemiş olsaydım...paylaşım harika velilerime forwardlayacağım derindenizlerden derindenizlerden
Paylaş canım, bildi paylaşıldıkça değerlenir. Bir de şöyle oldun böyle oldun diyenlere belki de daha çokk daha kötüsü olacaktı bu kadarla kaldı deyiver.
Evet fişler çok tehlikeli o yüzden yıllardır kasiyer gençlere acırım.
 
Geçen gün Ank Real'de avakado indirimi vardı. Tane 0,95 krş.
Anneme 20 tane aldırdım. Bu sıra ona abandım. Migrosta 3,95TL/adetti.
Hindistan cevizini de iyi dedin alayım bu hafta Migros'tan, çok yağlı kalorisi yüksek diye yılda belki 2 kere alıyordum.
Delimisin yağı şifa şifaa. her gün abartmadan azar azar tüket hin.cevizini.
Bu arada avakado meselesine de gıcığım. Artık ülkemizde üretiliyor bu fiyat politikası ne böyle!!!? 2 kilo meyve parasına 1 adet minicik avakado satılıyor, büyüklüğünün standartı da yok. O fiyata burada daha hiç görmedim...
 
Bende birkaç gün önce bir yerde okudum fişlerde Nil'e kanserojen varmış doktorlar diyor ki fişlere dokunduktan sonra ellerinizi bol suyla yıkayın :KK43:( bunları duydukça da paranoya yapıyorum...evet katılıyorum ayda 400 TL sigaraya bulunuyorsa ceviz avokado Hindistan cevizi zeytinyağı alınabilir...evet önemli olan arkamızdan gelecek olan çocuklarımızı bu konuda bilinçli yetiştirmek var olan beyni değiştirmek zor "yiyen de ölüyor yemeyen de" diyen öyle çok insan var ki etrafımda..."hayatın boyunca fast food yedirmemiş ailen gazlı içecekler içirmemiş alkol sigara yok noldu troid cA oldun" diyenler oluyor öyle sinirleniyorum ki evet oldu ama belki çok geç farkedecektik ya da troid değil akciğer olacaktı böyle beslenmemiş olsaydım...paylaşım harika velilerime forwardlayacağım derindenizlerden derindenizlerden
senin branşın ne?
 
Paylaş canım, bildi paylaşıldıkça değerlenir. Bir de şöyle oldun böyle oldun diyenlere belki de daha çokk daha kötüsü olacaktı bu kadarla kaldı deyiver.
Evet fişler çok tehlikeli o yüzden yıllardır kasiyer gençlere acırım.
çok enteresan ya. Bir sürü meslek hastalığı var aslında bilinmeyen.
Bir de geçen kuaförde inanılmaz bir boya kokusu ama nasıl amonyak resmen burnum yanıyor direğine kadarrrrrrr.
Her şeyden sakınıyoruz da şu saç boyaları falan direk temas ediyor derimize falan.
Aklım karıştı bu konuda. Saçını boyamaya alışkın biri olarak çok kararsız kaldım. Sonra netten doğal boya yapımı türü şeylere baktım. Allah'tan açık renkten kahve tonlarına döndüm de olası bir doğal boya bulursam zorlanmam.
Bu konuda var mı bildiğin bir şeyler?
 
çok enteresan ya. Bir sürü meslek hastalığı var aslında bilinmeyen.
Bir de geçen kuaförde inanılmaz bir boya kokusu ama nasıl amonyak resmen burnum yanıyor direğine kadarrrrrrr.
Her şeyden sakınıyoruz da şu saç boyaları falan direk temas ediyor derimize falan.
Aklım karıştı bu konuda. Saçını boyamaya alışkın biri olarak çok kararsız kaldım. Sonra netten doğal boya yapımı türü şeylere baktım. Allah'tan açık renkten kahve tonlarına döndüm de olası bir doğal boya bulursam zorlanmam.
Bu konuda var mı bildiğin bir şeyler?
Saç boyamıyorum o yüzden pek bilgim yok ama piyasada ki kimyasal olanların zehir olduğunu biliyorum. Bunun yanında doğal boyalarını kendileri yapan ve uygulayan kişilerin yazılarını okumuştum. KK da bile bulabilirsin.
 
Saç boyamıyorum o yüzden pek bilgim yok ama piyasada ki kimyasal olanların zehir olduğunu biliyorum. Bunun yanında doğal boyalarını kendileri yapan ve uygulayan kişilerin yazılarını okumuştum. KK da bile bulabilirsin.
evet ceviz kabuğu, taze ceviz yaprağı vs okudum. Bunun üstüne mutlaka gideceğim.
 
Ben Zaman'ında çok sık boyattığım için sabredip dayanamıyorum :KK43:( o yüzden de en erken 2 ayda 1 boyatıyorum...okul öncesi öğretmeniyim...kuaförümün boyadığı marka da tierra organik ve en az amonyak barındıran boya..
 
Ben Zaman'ında çok sık boyattığım için sabredip dayanamıyorum :KK43:( o yüzden de en erken 2 ayda 1 boyatıyorum...okul öncesi öğretmeniyim...kuaförümün boyadığı marka da tierra organik ve en az amonyak barındıran boya..
ne kadar güzel. benim kıızm da anaokuluna gidiyor. Son senesi. Seneye 1'e başlayacak.
Ne kadar güzelleşti okul öncesi eğitim. Gerçekten yeni nesil öğretmenler çok çabalıyorlar.
 
yediklerim:
abuç içinin yarısı kadar kaşar peyniri.
13 tane zeytin ve sınırsız dereotu, rokayı az yedim bugün. Maalesef iş yerine getiridğim için tüketmek zorundayım ama almayacağım artık.
 
X