Tecavüz edilip, yakılarak öldürülen Özgecan Aslan için..

Bu konu altında bence bu şekilde gülümsemeci ve dalgacı bir tavır takınmayın.
çokk ön yargılısın.. gülümseme yapma nedenim dalga anlamına gelmiorki ... özgecan kardeşim gibi niceleri katledildi hatta daha beteri yapıldı benim anlamadıgım ozaman degılde neden şimdi herkez yas tutuyor...[/QUOTE]
Gülme de, alay da etme, sadece sus. Partiye de getirme olayı.
 
onlarla alakası yoksa ozaman İMAN ZAYIFLIĞI ile alakası vardır...

konuyu dine çevirmeye çalışmamıştım :) ama neyse... yazdıgınında yarısına katılıom yarısına katılmıom :)

çokk ön yargılısın.. gülümseme yapma nedenim dalga anlamına gelmiorki ... özgecan kardeşim gibi niceleri katledildi hatta daha beteri yapıldı benim anlamadıgım ozaman degılde neden şimdi herkez yas tutuyor...

valla benim sizede ölenede saygım var ben vakalara hakk vermıomki... bende bi kadınıım bu olay benım veya kızımında basına gelebilirdi... burdakıler cokkkk dik kafalı eminim cogunuz CHP VE MHP siniz.... herkezin aklı yenı başına geidi yok efendim idam geri gelsin yok tecavüz olayları suç olsun diye... oysakı SP BUNU KAÇÇÇ SENE ÖNCE SÖYLEMİŞTİ ama kimse kayıle almamıstı sizin gibiler özgecan ŞEHİT olduktan sonra aklınız basınıza geldi demi.....

Şu 4 mesajınızı özellikle ne yazdığınızı idrak edesiniz diye alıntıladım.

1) Öncelikle parti olayına değinmek istiyorum:
Ben chpli değilim, mhpli değilim , akp li değilim, hdpli değilim. Ve bilimum bana söyleyeceğiniz diğer hiçbir parti taraftarı değilim.
Çünkü parti kavramı benim ve benim gibi düşünenlerin gözünde 'yensen de yenilsen de kalbim hep senle' taraftarlığı yapılacak bir olgu değildir. Parti benim hislerime ne kadar tercüman ise o kadar benim hayatımdadır ve asla sizin yaptığınız gibi hayatımın merkezine oturtmam. Çünkü parti, yaşama amacım değil, aracımdır benim.
Ülkede kendimi ifade ediş şeklimdir parti.
Yani bu duruma göre SP onu demiş, AKP bunu demiş, HDP orada şunu belirtmiş demem demiyorum. Umurumda bile değil.
Sizin de olmasın, hoş o kadar umurunuzda da olsaydı akp ye oy verilmezdi bu kadar.
Zira, Necmeddin Erbakan'ın akp hakkında açıkladığı belgeler ve uyarılar dikkate alınmadı bugünün nezdinde.
2) İman zayıflığı mevzusu. İman denen şey evet sizin inanışına göre çok yoğun bir olgu olabilir ama burada özellikle şu öldürülme vakasıyla alakası bile yok. Hem de yakından uzaktan.
Eğer öyle olsaydı, marliyn arkadaşımın da dediği gibi tüm ateistler adam biçer, öldürür, tecavüz ederdi.
İman zayıflığı mevzu bahis olsaydı, 24 kişinin 13 yaşındaki bir kız çocuğuna ettikleri tecavüzler serisi(!) sonrası kızı yanlarına çağırıp kıza kendi vicdan ve imanlarını kurtarmak adına 'zekat' adı altında para vermezlerdi!
3) Yas, tepki koymak için illa ki birşeylerin vesile olması gerekiyor bu hayatta. Kaldı ki, özgecan dahil pek çok kurban kadın için bu ülke ayağa kalktı, sonra ise eski düzen devam etti.
Neden şimdi bu kızcağız bir dönüm noktası olmasın? Buna bir kadın olarak neden karşısınız?
4) Bu ülke 4 parmak ile aylarca 'Esma' adında Mısırlı bir kızın yasını tuttu, hatta ve hatta arabalarına evlerine 4 parmak posterleri asıp bunu protesto ettiklerinde, biz masum bir kızın öldürülmesine üzülmüştük. Şimdi ise kendi ülkemizden kendi topraklarımızdan bir kızımız için üzülüyoruz.
Şimdi size soruyorum. Dik kafalılık bunun neresinde?
 

Şu 4 mesajınızı özellikle ne yazdığınızı idrak edesiniz diye alıntıladım.

1) Öncelikle parti olayına değinmek istiyorum:
Ben chpli değilim, mhpli değilim , akp li değilim, hdpli değilim. Ve bilimum bana söyleyeceğiniz diğer hiçbir parti taraftarı değilim.
Çünkü parti kavramı benim ve benim gibi düşünenlerin gözünde 'yensen de yenilsen de kalbim hep senle' taraftarlığı yapılacak bir olgu değildir. Parti benim hislerime ne kadar tercüman ise o kadar benim hayatımdadır ve asla sizin yaptığınız gibi hayatımın merkezine oturtmam. Çünkü parti, yaşama amacım değil, aracımdır benim.
Ülkede kendimi ifade ediş şeklimdir parti.
Yani bu duruma göre SP onu demiş, AKP bunu demiş, HDP orada şunu belirtmiş demem demiyorum. Umurumda bile değil.
Sizin de olmasın, hoş o kadar umurunuzda da olsaydı akp ye oy verilmezdi bu kadar.
Zira, Necmeddin Erbakan'ın akp hakkında açıkladığı belgeler ve uyarılar dikkate alınmadı bugünün nezdinde.
2) İman zayıflığı mevzusu. İman denen şey evet sizin inanışına göre çok yoğun bir olgu olabilir ama burada özellikle şu öldürülme vakasıyla alakası bile yok. Hem de yakından uzaktan.
Eğer öyle olsaydı, marliyn arkadaşımın da dediği gibi tüm ateistler adam biçer, öldürür, tecavüz ederdi.
İman zayıflığı mevzu bahis olsaydı, 24 kişinin 13 yaşındaki bir kız çocuğuna ettikleri tecavüzler serisi(!) sonrası kızı yanlarına çağırıp kıza kendi vicdan ve imanlarını kurtarmak adına 'zekat' adı altında para vermezlerdi!
3) Yas, tepki koymak için illa ki birşeylerin vesile olması gerekiyor bu hayatta. Kaldı ki, özgecan dahil pek çok kurban kadın için bu ülke ayağa kalktı, sonra ise eski düzen devam etti.
Neden şimdi bu kızcağız bir dönüm noktası olmasın? Buna bir kadın olarak neden karşısınız?
4) Bu ülke 4 parmak ile aylarca 'Esma' adında Mısırlı bir kızın yasını tuttu, hatta ve hatta arabalarına evlerine 4 parmak posterleri asıp bunu protesto ettiklerinde, biz masum bir kızın öldürülmesine üzülmüştük. Şimdi ise kendi ülkemizden kendi topraklarımızdan bir kızımız için üzülüyoruz.
Şimdi size soruyorum. Dik kafalılık bunun neresinde?

şuna ki kadın demeye utanırım- birşey anlatabileceğini mi düşünüyorsun. kımıl zararlısı yahu bunlar. ne anlarlar yastan,insanlıktan, kadın olmaktan.konuşamayacak bunlar her yerde eziceksin. anlatamazsın.
 
şuna ki kadın demeye utanırım- birşey anlatabileceğini mi düşünüyorsun. kımıl zararlısı yahu bunlar. ne anlarlar yastan,insanlıktan, kadın olmaktan.konuşamayacak bunlar her yerde eziceksin. anlatamazsın.
O anlamazsa belki bir başkası okur anlar dedim.
Umut işte...:KK23:
 
http://www.radikal.com.tr/turkiye/z...tm_source=sm_fb&utm_medium=free&utm_term=post
kızlar şu habere bakın mahmeke 8 yıl ceza veriyor o zaman bu kanunlarda büyük bir yanlışlık var kanunları TBMM yapıyor cinsel istismarın cezası ağırlaştırılmış müebbet olmadıkça tecavüzün önü alınmayacak
üstelik iyi hal indirimi almış adam zaten bi senedir içerdeyse kalmış 5 yıl
parkta özürlü bir genç kıza tecavüz ediyor ve 5 sene sonra aramızda
5 sene sonra kimbilir kime ne yapacak
TBMM yapmacık konuşmala yerine şu tecavüzcülere af çıksa da yararlanamayacakları şekilde ceza alacak kanunu çıkaracak
ama kalın enseli şerefsizler kadın kuyruk sallamazsa .... diye düşündükçe işimiz çokk zor
 
mervecik01 mervecik01 alıntısız devam edelim o halde;
bir şeye karar vermek zorundayız;
adalet diye bir şey var mı, yok mu, yoksa elindeki güce göre mi var? ben diyorum adalet vardır ve bu hukukla ilgili bir kavramdır ama mutlak adalet gibi bir kavramdan bahsedemezsin. dediğin gibi işin içine ancak Yaratıcıyı soksan mutlak adalet gibi bir kavramdan bahsedebilirsin peki o zaman gerçekten bahsedebiliyor muyuz? bebek örneğinden devam edelim A bebeğin kaderi 17 aylıkken tecavüze uğramakken B bebeğin kaderi değilse ortada bir adaletsizlik vardır. her şeyden önce adaletten bahsedebilmek için eşit noktadan yola çıkıp iradi seçimlerle farklı yollara sapmak gerekir, yani herkese aynı şans tanınmalı ama 17 aylık bebeğin hangi şansından bahsediyoruz? bu sebeple el hükmü İlah fikrini reddediyorum ve dahi sorguluyorum, sanırım nereye varmak istediğimi anladın. 17 aylık bebeğin tecavüze uğraması bir ilahi seçim değil, bireysel seçimdir, ne o bebeğin kaderinde tecavüze uğramak vardı ne o tecavüzcülerin kaderinde tecavüzcü olmak vardı. eğer Mülk Allah'ındır diyerek konuya girersek adil olan hesabı cennet cehennem ikilisine bırakmak zorunda kalırız. ben bunu reddediyorum. suç buradaysa ceza da burada olmalıdır.
sen adalet diye bir kavramın en azından benim kastettiğim anlamda olmadığını iddia ediyorsun, bense diyorum ki -konu Özgecan'dan uzaklaşıyor ama- Özgecan'ın katili yani bir kızı tecavüz amacıyla kaçırıp beceremeyince öldürüp yakan bir adam haksiz tahrik indirimi alırsa bu adalet duygusunu zedeler, ki aynı zamanda kanuna da uygun değildir, hukuka zaten uygun değil, neden biliyor musun, bizzat zanlının ağzından dökülen ilk ifadeye göre ortada bir haksız tahrik yok da ondan.
konu Hukuk Felsefesine kadar geldi ama ortadaki sorun gayet basit, haksız tahrik yokken haksız tahrik indirimi verirsen, ortada bir haksız tahrik varken ne vereceksin? örneğin kendisine tokat atan kocasını yaralayan kadına ne indirimi vereceksin? ona da haksız tahrik indirimi vereceksen, böyle adaletin gözünü öpeyim.

senin verdiğin örnekle devam edelim:
Bir adamı evine çagır, biraz oynaş (sperm bulaşsın diye), tırnak geçir yüzüne sırtını güya fantezi... sonra durduk yere bagır çagır falan filan... Yani senaryoyu iyi kurgula, hukuku da iyi kullan, bir sürü delille suçsuz adamı attır hapse... Bak bu da olabilir. Bak yine adaletsiz bir şey... ama hukuka da uygun.
ben bunu asla inkar etmedim, işte bu yüzden hukuk somut, tek tek olaylar üzerinden ilerlemez. bu yüzden de sistemin mağdur ettikleri aka adaletin mağdur ettikleri vardır ve olacaktır ancak ben diyorum ki adalet parçadan bütüne varacağımız bir şey değildir.
düzeltme yapayım adalet anlayışı gelişir ve değişir yazmam gerekiyordu adalet yazıp geçmişim, bu sebeple evet onu adalet olarak okursan orada bir çelişki var. ama toplumun adalet anlayışı değişir. ha bireysel adaletten bahsediyorsak ben subjektif adalet kavramını çok manalı bulan biri değilim, ben objektif adalet kavramını tercih ederim. zaten bir hukuk sisteminin %100 adil olması yapısı gereği mümkün değil, somut olaya soyut bir kural uyguluyorsun haliyle mağdurlar olacaktır.
sen sistemin ortaya çıkardığı mağdurları adaletin yokluğuna delil sayarken ben zaten mağdurların olacağı ön kabulüyle başladığımdan bu benim için bir yokluk delili değil. mutlak adalet diye bir şey yoktur demek tam olarak bu aslında.
toplum değiştikçe adalet anlayışı değişir, dolayısıyla "adil algısı" değişir, adil algısı ve hukuk değiştikçe kanun değişir, adalet uygulayıcılarının kararı değişir.
bu adil midir?
adalet fikrini reddediyorsan hayır, kabul ediyorsan olağandır. ben yaşamsal döngüye inanırım, bir şekilde form değiştirerek de olsa yaşam devam eder, haliyle değişim birincil şartımdır, kendi hayat görüşüm bu yönde olduğundan evet olağandır. Adalet bir sistemin içinde yer aldığına göre kendine ait bir döngüsü olmalıdır.
ancak uzlaşabileceğimiz bir tartışma olduğundan emin değilim.
ben kabul ediyorum, sen reddediyorsun.

Mesela ahlaktan gireyim. Şimdi ben referans noktamı kendi çevremden seçeyim, daraltayım yani... O zaman ahlaklıyım derim, kimseyi öldürmedim, kimsenin tavuguna kışt demedim, çalmadım... vs. Ahlaklıyım yani kendimce. Ama en basitinden sagda solda, mesela Twitter'da ''Afrikalı çocukları elmas için öldürmeyin'' derken ne kadar ahlaklıyım sence? Ben sevgilime tutup da ''ben anlamam pırlanta yüzük alacaksın bana, nasıl alacagın beni ilgilendirmez'' dedigim an zaten onların kanına girmiştim bile, bir kurşun da ben sıktım, bir aileyi yerinden ben ettim. İlla gidip fiziksel olarak yapmam gerekmiyor çünkü, talep eden benim, ne pahasına olursa olsun tut getir diyen benim, tasarlayan benim... Bak referansı degiştirince birden katil, ahlaksız bir şey oluverdim. Ama kendi çapımda gayet de ahlaklı havasında gezebiliyorum... Asıl olay ise oradakiler kaybetti, ben kazandım ve kendi vicdanımı şimdi kendi çevremi referans alarak rahatlatıyorum. Ben onların kanına girmişken, rahat rahat yaşayabiliyorsam adalet nerde? Adil midir bu?
benim için tek bir ahlak vardır, bireysel ahlak, eğer kendi ahlak anlayışının aksine davranıyorsan evet ahlaksızsındır. eğer Afrikalı çocukları elmas için öldürmeyin diyerek elmas talep ediyorsan evet ahlaksızsın, bu benim için bu kadar basit. Sen subjektif olarak evet o elması talep ettiğin için suçlusun ama objektif olarak sen o çocukları öldüren değilsin. subjektif açıdan da "ne pahasına olursa olsun tut getir" dediğin için suçlusun oysa her elmas isteyen ne pahasına olursa olsun tut getir mi diyor gerçekten? hayır, örneğin pek çok insan sertifikalı ürünlerin kansız elmas olduğundan hareketle o markalı ürünlere yöneliyor, temiz olduklarını düşünerek burada ne bireysel ahlaka aykırılık var, ne objektif açıdan ne de subjektif açıdan bir suç var ama yine de piyasaya karı görüp giren kanlı elmas üreticileri nemalanmak için üretim yapıyor, çerçeveye baktığında sen bu döngünün bir parçasısın ama üzerine düşen her şeyi yaptın, bu sebeple X kanlı elmas üreticisinin yaptığı seni bağlar mı gerçekten.
bence hayır.

''ben çok çalıştım çok kazandım, niye hiç çalışmayanla aynı şartlarda savaşayım ki? bu mu adalet?'' diyebilir.
eşitlik adil olmak zorunda değildir. örneğin A işçisi çok ağır şartlarda B işçisi çok daha hafif şartlarda çalışan iki mavi yakalıyken A ve B'ye aynı maaşı vermek eşitliktir ama adillik değildir, bu yüzden mesela çalışma hukukunda eşit işe eşit ücret gibi bir "Adalet Politikası" vardır.
bu sebeple Adalet soyut bir kavramdır, bu algıyı oluştururken "tamamen aynı şartlarda ve aynı konumda" olan kişiler düşünülerek bir sistem geliştirilir oysa birbirinin tamamen aynı 2 dava gösterebilir misin? hayır, işte bu sebeple illa ki mağdur olanlar olacaktır.
yani ''eh o kadar da zaiyat olur nabalım yani'' mantığından ziyade zaten soyutun somuta aktarılırken hata vereceği ön kabulünden kaynaklanıyor.

gerçekten hukukun sınırları içinde elinden geleni mi yapıyor, mesela hakimin "hukukun sınırları" içinde sadece zanlının aleyhine olan delilleri dikkate alsa? öyle ya haksız tahrik indirimi nasıl ki hukukun içindeyse ki Özgecan'ın canını kurtarmak için mücadele etmesini haksız tahrik indirimine sokmak hukukun sınırları içinde kalmak değil o sınırı aşmaktır bence, zanlının aleyhine olan delilleri toplamak da öyle. peki ya lehine olan kanıtlar, boş ver biz hukukun sınırları içinde elimizden geleni yapıyoruz, işte adil olmayan bu.
nasıl ki Özgecan için bütün deliller toplanmalıysa zanlı için de toplanmalı adalet ve hukuk bunu gerektirir,, ikisinin de lehine ve aleyhine olan mevcut bütün delillerin toplanmasını.
her toplumsal kalkışma belli bir dolma noktasında başlar. eğer Özgecan için başlamazsa başka bir şey için, onun için de başlamazsa bir başkası için ama illa ki doyma noktasına vardığında başlar, kısacası neden şimdinin cevabı onca kadının üzerine şimdidir, çünkü yıllardır kadınların kıçı başı, doğumu, sezeryanı, kürtajı, kahkahası, giyimi kuşamı, ahlakı, kızlığı kadınlığı, kızlı erkekliği, o kadar sorgulandı ki sanırım doyma noktasına geldik, sanırım diyorum çünkü emin değilim, ben sadece Özgecan'ın katlinin "lan ne oluyoruz artık" noktası olduğunu düşünüyorum doyma noktasından çok. çünkü inançlı inançsız bir çok insanın buluştuğu ortak nokta oldu ama doyma noktasına "bence" varmadık ama inşallah varmışızdır tabiki.

Yok eger bundan rahatsız olduysan, kimse yalan söylemesin. Herkes %100 dogru ile yaşasın. Belki o zaman mahkemelere de gerek kalmaz.

evet rahatsız olduğum tam olarak bu, örneğin ben kendi "ahlak anlayışım" gereği - gene aynı noktaya döndük ama- o şekilde yaşamaya çalışıyorum bununla çeliştiğim anlar olsa da bu beni vicdani olarak rahatsız ediyor, sorun olarak gördüğüm kısım tam olarak bu zaten, avukat rahatsızmış gibi görünmüyor.
ama açıkçası uzlaşmaya varabileceğimizden emin değilim, ikimiz de fikirlerimizde fazla ısrarlıyız çünkü. temel bir ayrılığımız uzlaşmamızı engelleyen
adalete olan bakışımız, sen yok diyorsun, ben var diyorum, aynı kayığın içinde ikimiz de farklı yöne kürek çekiyoruz

Uzlaşmamıza gerek yok ki zaten, sen başka düşünüyorsun ben başka... Konuyu dagıtıp başka yerlere çekmeyin demişler, o yüzden kısa bir son mesaj yazayım...

* Adalet vardır diyorsun, ben ise yok diyorum; Şimdi ne karar verilirse verilsin, referans noktasını Özgecan olarak aldıgında bana adil olan kararın ne olabilecegini söyleyebilir misin? Ben bu konuda 'adil karar' diye bir şey bulamam mesela.. çünkü öyle bir şey yok.

Referans noktasını bu yüzden ya kendin ya da toplum olarak alacaksın. E o zaman da buna adalet denmez, ''senin için sogusun, toplumun içi sogusun, intikam alınmış olsun'' falan olabilir ancak çünkü mülk sana ait degildi.

Ben de diyorum ki; referans hukuk ve ilkeleri olmalı, böylece hukuka aykırı iş yapanlara yine hukuka göre karar verilmeli, adil bul ya da bulma, için sogusun ya da sogumasın.

* Ben tanrı diye bir şeye inanmam. Ama eger adil bir adaletten bahsedilecekse mantıksal açıdan mecbur oldugun şey, tüm sonsuz ve tanımsız kavramları tekillikte birleştirmek ve adına tanrı demektir. Ancak bu saatten sonra referans noktanı tanrı yaparsan, o zaman mutlak adalet var diyebilirsin ve mutlak adil de tanrı her ne yaptıysa odur. Yani bu noktada ''ama tanrı yapmadı, bireysel tercihtir'' lafı da işlemez çünkü.... 'çünkü'süne girmiyorum zira o apayrı bir konu.

Tanrıya inananların da adaleti ölümden sonrasına bırakmalarının sebebi bu... Aslında adil olanın ne oldugunu bilmiyorlar, kimse bilmiyor. Ama sonuçtan hoşlanmamıştır, içi sogumamıştır, zoruna gitmiştir falan... Ne istedigini bilmese de ister herkes duygusal olarak.

* Hukuka bilim dedin ama aynı zamanda hukukun adalet dagıttıgını iddia ettin... İyi de 'adalet', 'adil' falan bunlar bilimin konusu olamaz, felsefi kavramlar bunlar.

* Bireysel ahlakı savunmanın ötesi, bireysel adalettir. Yani bireysel ahlak, bireysel adalet ----> orman kanunu.

''bana göre ahlaklı bu...'', ''bence mini etek giymek en büyük ahlaksızlık... bence...''

''bana göre adil bu...'', ''bence mini etek giyen tecavüzü hak eder, adildir... bence...''

Senin dedigin buraya çıkar. Bence ahlak görecelidir, kişiden kişiye, zamandan zamana, toplumdan topluma... Bu yüzden zaten hukuk diye bir şey var. Hem bireyin hem de toplumun ahlak anlayışından etkilenir hem de ilke koyup bu ilkeleri mantıga vurur. Yani öyle duygusal davranması diye bir şey söz konusu dahi olamaz. Yoksa herkesin ahlakı farklı, herkesin duyguları farklı... işin içinden çıkılamazdı. En fazla olan hükmü verecek olan hakimin durumu söz konusu olabilir. Hakimler tarafsız olamaz çünkü onlar da insan ve insan asla tarafsız olamaz, böyle bir şey mümkün degil. Ama hakimlerin duygusallıgı dışında hukuk %99 mantıga ve çelişmemeye bakmak zorunda.

.... Uyarı geldigi için konu daha fazla dagılmasın diye mecburen özet geçtim. Bazı yazdıklarını da atlamak zorunda kaldım bu yüzden fazla uzun olmasın diye...
 
Uzlaşmamıza gerek yok ki zaten, sen başka düşünüyorsun ben başka... Konuyu dagıtıp başka yerlere çekmeyin demişler, o yüzden kısa bir son mesaj yazayım...

* Adalet vardır diyorsun, ben ise yok diyorum; Şimdi ne karar verilirse verilsin, referans noktasını Özgecan olarak aldıgında bana adil olan kararın ne olabilecegini söyleyebilir misin? Ben bu konuda 'adil karar' diye bir şey bulamam mesela.. çünkü öyle bir şey yok.

Referans noktasını bu yüzden ya kendin ya da toplum olarak alacaksın. E o zaman da buna adalet denmez, ''senin için sogusun, toplumun içi sogusun, intikam alınmış olsun'' falan olabilir ancak çünkü mülk sana ait degildi.

Ben de diyorum ki; referans hukuk ve ilkeleri olmalı, böylece hukuka aykırı iş yapanlara yine hukuka göre karar verilmeli, adil bul ya da bulma, için sogusun ya da sogumasın.

* Ben tanrı diye bir şeye inanmam. Ama eger adil bir adaletten bahsedilecekse mantıksal açıdan mecbur oldugun şey, tüm sonsuz ve tanımsız kavramları tekillikte birleştirmek ve adına tanrı demektir. Ancak bu saatten sonra referans noktanı tanrı yaparsan, o zaman mutlak adalet var diyebilirsin ve mutlak adil de tanrı her ne yaptıysa odur. Yani bu noktada ''ama tanrı yapmadı, bireysel tercihtir'' lafı da işlemez çünkü.... 'çünkü'süne girmiyorum zira o apayrı bir konu.

Tanrıya inananların da adaleti ölümden sonrasına bırakmalarının sebebi bu... Aslında adil olanın ne oldugunu bilmiyorlar, kimse bilmiyor. Ama sonuçtan hoşlanmamıştır, içi sogumamıştır, zoruna gitmiştir falan... Ne istedigini bilmese de ister herkes duygusal olarak.

* Hukuka bilim dedin ama aynı zamanda hukukun adalet dagıttıgını iddia ettin... İyi de 'adalet', 'adil' falan bunlar bilimin konusu olamaz, felsefi kavramlar bunlar.

* Bireysel ahlakı savunmanın ötesi, bireysel adalettir. Yani bireysel ahlak, bireysel adalet ----> orman kanunu.

''bana göre ahlaklı bu...'', ''bence mini etek giymek en büyük ahlaksızlık... bence...''

''bana göre adil bu...'', ''bence mini etek giyen tecavüzü hak eder, adildir... bence...''

Senin dedigin buraya çıkar. Bence ahlak görecelidir, kişiden kişiye, zamandan zamana, toplumdan topluma... Bu yüzden zaten hukuk diye bir şey var. Hem bireyin hem de toplumun ahlak anlayışından etkilenir hem de ilke koyup bu ilkeleri mantıga vurur. Yani öyle duygusal davranması diye bir şey söz konusu dahi olamaz. Yoksa herkesin ahlakı farklı, herkesin duyguları farklı... işin içinden çıkılamazdı. En fazla olan hükmü verecek olan hakimin durumu söz konusu olabilir. Hakimler tarafsız olamaz çünkü onlar da insan ve insan asla tarafsız olamaz, böyle bir şey mümkün degil. Ama hakimlerin duygusallıgı dışında hukuk %99 mantıga ve çelişmemeye bakmak zorunda.

.... Uyarı geldigi için konu daha fazla dagılmasın diye mecburen özet geçtim. Bazı yazdıklarını da atlamak zorunda kaldım bu yüzden fazla uzun olmasın diye...
kız sen makine misin bu ne hız bu ne iş :KK70:
 
Kızlarımızı göz bebeklerimizin canını acıtanlar iflah olmaz dileğim misliyle öderler bu vicdansizliklarini düşündükçe deliriyorum çünkü benim de ciğeri m kızım var.Allah anne babasına sabır kendisine rahmet versin özgecanımizin.
 
Diyorum diyorum da anlatamıyorum ya da dediklerimin yaşanan şiddet, tecavüz, tacizlerle bağlantılı olduğu düşünülmüyor, kadın kadına başka türlü bakar, kendi gibi olmayanı dışlarsa, çocuklarını da bu görüşle büyütür, zira çocuklar ailelerin aynasıdır.

Birbirimize saygı diyorum olmuyor, bari empati yapın...
 
Sacmaliyorsunuz bunun partiyle alakasi yok.insanlari itham etmekten tanimadiklariniza iftira etmekten vazgecin.ozgecanin adini devamli ondan sonra akliniz başınıza geldi diye belirtmenizdeki maksadı cok iyi anladim insanlari otekilestirenlerle isim olmaz benim
güzelim partiye alakası yok ama din iman sünnet kuran la alakası cookkkk işte sp partisi bunu anlatamaya çalışıo... mesela bu pisiği yapan o şerefsizin babası oturupta oğluna sünnet kuran allah peygamber anlatmısmı hmm anlatmamıs neyapmıs gözünün önünde ANNESİNİ kemerle dövmüş içip sıcmıs... sonrada bilincine bu sacmalığı yerleştırıp aynısını yapmaya calışmıs ve daha beterini yapmış ... yanii benim dünden beri anlatmak istediğim ama belki kendimi tam olarak ifade edemediğim şey..biz toplum olarak hiristiyan gibi içim sıçıp sonrada işimiz düşünce allahtan yardım istememiz oldugu sürece bu böyle devam gider .. hiç birimiz cocuklarımıza NAMAZI allahı anlatıozmu peygamberi ahramı helalı cebnneti cehennemi hmmm ölümü kabiri kabir azabinı anlatanımız varmı ...yokkk işte biz anca hiristiyan gibi noel kutlarız..... son sözüm İLLEDE EDEP İLLEDE AHLAK İLLEDE DİN İLLEDE NAMAZ İLLEDE SÜNNET İLLEDE KURAN İLLEDE PEYGAMBER... siyah giyinmeyle protesto etmekle bu iş buzaman kadar çözülmediyse bundan sonrada düzelmez heppp magsumların canııı böyle yanar... RABBİM HEPİMİZİ İSLAH ETSİN DOĞRULUKTAN AYIRMASIN ...
 
Sacmaliyorsunuz bunun partiyle alakasi yok.insanlari itham etmekten tanimadiklariniza iftira etmekten vazgecin.ozgecanin adini devamli ondan sonra akliniz başınıza geldi diye belirtmenizdeki maksadı cok iyi anladim insanlari otekilestirenlerle isim olmaz benim
güzelim partiye alakası yok ama din iman sünnet kuran la alakası cookkkk işte sp partisi bunu anlatamaya çalışıo... mesela bu pisiği yapan o şerefsizin babası oturupta oğluna sünnet kuran allah peygamber anlatmısmı hmm anlatmamıs neyapmıs gözünün önünde ANNESİNİ kemerle dövmüş içip sıcmıs... sonrada bilincine bu sacmalığı yerleştırıp aynısını yapmaya calışmıs ve daha beterini yapmış ... yanii benim dünden beri anlatmak istediğim ama belki kendimi tam olarak ifade edemediğim şey..biz toplum olarak hiristiyan gibi içim sıçıp sonrada işimiz düşünce allahtan yardım istememiz oldugu sürece bu böyle devam gider .. hiç birimiz cocuklarımıza NAMAZI allahı anlatıozmu peygamberi ahramı helalı cebnneti cehennemi hmmm ölümü kabiri kabir azabinı anlatanımız varmı ...yokkk işte biz anca hiristiyan gibi noel kutlarız..... son sözüm İLLEDE EDEP İLLEDE AHLAK İLLEDE DİN İLLEDE NAMAZ İLLEDE SÜNNET İLLEDE KURAN İLLEDE PEYGAMBER... siyah giyinmeyle protesto etmekle bu iş buzaman kadar çözülmediyse bundan sonrada düzelmez heppp magsumların canııı böyle yanar... RABBİM HEPİMİZİ İSLAH ETSİN DOĞRULUKTAN AYIRMASIN ...[/QUOTE]

Bence susun artık! Çok aşağılayıcı kelimeler kullanıyorsunuz. Herkes sizin bizim gibi yaşamak inanmak zorunda değil.

Ayrıca dini yorum yapmak yasak. Ve bana cevap veemeyin konu uzamasin. Bu topik özgecan için açıldı siz nefretinizi kusun diye değil!

Hayırlı günler!
 
güzelim partiye alakası yok ama din iman sünnet kuran la alakası cookkkk işte sp partisi bunu anlatamaya çalışıo... mesela bu pisiği yapan o şerefsizin babası oturupta oğluna sünnet kuran allah peygamber anlatmısmı hmm anlatmamıs neyapmıs gözünün önünde ANNESİNİ kemerle dövmüş içip sıcmıs... sonrada bilincine bu sacmalığı yerleştırıp aynısını yapmaya calışmıs ve daha beterini yapmış ... yanii benim dünden beri anlatmak istediğim ama belki kendimi tam olarak ifade edemediğim şey..biz toplum olarak hiristiyan gibi içim sıçıp sonrada işimiz düşünce allahtan yardım istememiz oldugu sürece bu böyle devam gider .. hiç birimiz cocuklarımıza NAMAZI allahı anlatıozmu peygamberi ahramı helalı cebnneti cehennemi hmmm ölümü kabiri kabir azabinı anlatanımız varmı ...yokkk işte biz anca hiristiyan gibi noel kutlarız..... son sözüm İLLEDE EDEP İLLEDE AHLAK İLLEDE DİN İLLEDE NAMAZ İLLEDE SÜNNET İLLEDE KURAN İLLEDE PEYGAMBER... siyah giyinmeyle protesto etmekle bu iş buzaman kadar çözülmediyse bundan sonrada düzelmez heppp magsumların canııı böyle yanar... RABBİM HEPİMİZİ İSLAH ETSİN DOĞRULUKTAN AYIRMASIN ...

Bence susun artık! Çok aşağılayıcı kelimeler kullanıyorsunuz. Herkes sizin bizim gibi yaşamak inanmak zorunda değil.

Ayrıca dini yorum yapmak yasak. Ve bana cevap veemeyin konu uzamasin. Bu topik özgecan için açıldı siz nefretinizi kusun diye değil!

Hayırlı günler![/QUOTE]
dini yorum yasakmı.. buda iyyimiş....
 
Alıntı bile yapasım gelmiyor şu şahsa. He en doğru düşünenler sen ve senin gibiler zaten. Siz en mükemmelsiniz. O yüzden müslüman cografyalar suan bu halde.
Din konusmak yasak belki ama resmen hakaret ediyor bu kadın benim inancıma ve hala ban almıyorsa bende hakaretine karsılık verme hakkına sahibim diye düşünüyorum.
 
Bence susun artık! Çok aşağılayıcı kelimeler kullanıyorsunuz. Herkes sizin bizim gibi yaşamak inanmak zorunda değil.

Ayrıca dini yorum yapmak yasak. Ve bana cevap veemeyin konu uzamasin. Bu topik özgecan için açıldı siz nefretinizi kusun diye değil!

Hayırlı günler!
dini yorum yasakmı.. buda iyyimiş....[/QUOTE]


evet yasak olur olmadık yere gelip partı reklamı yapılıyor.dini sohbetler yapılıyor ve burda her inanca sahip insanlar var ve tartışma çıkıyor.

ayrıca konu dışı yorum yapmakta yasak,

ayrıca şunu ekleyim demişiniz ki sp insanlara din iman kuran peygamber öğretiyor .

bana hiçbir parti inancımı öğretemez bana ailem ve kitabım öğretir ki benim dinim dediğiniz o partiden yüzyıllarca öncesinde vardı

o parti meydana çıkınca islamıyet gelmedi.hz.muhammed gelmedi çok daha önceleri vardı



bilmeden yazmayın lütfen çünkü burası özge için açılmış ve herkesin acısını paylaştığı bir yer.acınızı paylaşacaksanız onunla ilgili yazın yoksa sp yok başka şeyler yazmayın lütfen


neyse susayım ben yazacak olsam çok şeye var konu dışına çıkmayım

haydiii hayırlı günler

 
dini yorum yasakmı.. buda iyyimiş....


evet yasak olur olmadık yere gelip partı reklamı yapılıyor.dini sohbetler yapılıyor ve burda her inanca sahip insanlar var ve tartışma çıkıyor.

ayrıca konu dışı yorum yapmakta yasak,

ayrıca şunu ekleyim demişiniz ki sp insanlara din iman kuran peygamber öğretiyor .

bana hiçbir parti inancımı öğretemez bana ailem ve kitabım öğretir ki benim dinim dediğiniz o partiden yüzyıllarca öncesinde vardı

o parti meydana çıkınca islamıyet gelmedi.hz.muhammed gelmedi çok daha önceleri vardı



bilmeden yazmayın lütfen çünkü burası özge için açılmış ve herkesin acısını paylaştığı bir yer.acınızı paylaşacaksanız onunla ilgili yazın yoksa sp yok başka şeyler yazmayın lütfen


neyse susayım ben yazacak olsam çok şeye var konu dışına çıkmayım

haydiii hayırlı günler

[/QUOTE]
 
X